GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ULTRASON BEBEĞE ZARARLI MIDIR?

Ultrasonografi (ultrason) yöntemi röntgen ışını içermeyen bir yöntemdir, sadece ses dagalarını kullanarak çalışır. Bu nedenle hamile veya diğer insanlarda dokuya bir zarar vermesi beklenmez. Gebelik sırasında yapılan ultrason muayenelerinin bebek (fetus) üzerinde herhangi bir yan etki riski taşımadığını gösteren birçok bilimsel araştırma vardır. Ultrason çok uzun yıllardır hamilelik takibinde kullanılan bir yöntem olduğu için bebek üzerine olası etkileri konusunda çok fazla tecrübe vardır. Bu tecrübeler ve bilimsel araştırmalar sonucunda bebeğe hiçbir zarar vermediği konusunda bildiriler çoktur.

Fazla sayıda ultrason yapılması riskli midir?
Her uygulama gibi ultrasonografi uygulamasının da gereksiz yere fazla yapılması hem maliyet olarak hem zaman olarak israf anlamına gelecektir. Bu nedenle sadece gerekli durumlarda ve gerekli sayıda gebelik boyunca uygulanmalıdır. Gebeliğin başından doğuma kadar uygulanan ultrason sayısı hastaya ve gebeliğin durumuna göre değişmekle birlikte ortalama 5 - 10 arasında değişmektedir, bazı gebeliklerde daha fazla da uygulanabilir.

İlgili Konular:
- Gebelikte Ultrason
Tamamını >>

RENKLİ DOPPLER ULTRASON

RENKLİ ULTRASON NEDİR? GEBELİKTE NEDEN YAPILIR?

Renkli doppler ultrason nedir?
Renkli doppler ultrason veya renkli (color) doppler ultrasonografi (halk arasında renkli ultrason) sadece gebelik takibinde kullanılan bir yöntem değildir. Hamilelik dışında da kadında ve erkekte çeşitli hastalıklarının takibinde kullanılan bir yöntemdir. Power doppler renkli doppler ultrasonografinin bir türüdür.
Ultrason cihazı ses dalgaları ile çalışır. Doppler ultrason bu ses dalgalarının kan damarları içerisindeki kan hücrelerine çarpıp geri yansırken frekans değiştirmesinden faydalanılarak yapılır. Renkli doppler incelemesi ise buna ek olarak ekrana damarlardaki kanın akış yönünü ve hızını kırmızı-mavi renklerle çizer. Ekrandaki görülen damarların üzerinde bu renkler belirir, aynı zamanda kalp atımına benzer sesler işitilir.
Doppler ultrasonografi konusu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Renkli ultrason neden yapılır?
Renklli doppler ultrason ile en çok incelenen damar bebeğin göbek kordonundaki damarlardır (umblikal damarlar). Bunun dışında rahim damarları, beyin damarları, kalp damarları gibi çeşitli damarlar incelenebilir. Özellikle rahim içerisinde gelişme geriliği (iugr) şüphesi olan bebeklerde, anomali varlığında, kalp ritm bozukluğu veya kardiyak anomali varlığında, yüksek tansiyon hastalarında yapılır. Her gebelikte rutin olarak yapılan bir inceleme değildir.

Renkli doppler ultrason ne zaman yapılır?
Gebelikte yapıldığıı belli bir zaman yoktur ancak gebeliğin ilk aylarında damarlar belirginleşecek kadar büyük olmadığı için yapılamaz. Yukarıda anlatılan şüphelerin varlığında gebeliğin orta veya ilerleyen her haftalarında yapılabilir. Fiyatı yapılan merkeze göre değişkenlik gösterir.

Renkli ultrason görüntüleri:


İlgili Konular:
- Doppler Ultrason
- Ayrıntılı (Detaylı) Ultrason
- Gebelikte Ultrason
Tamamını >>

SEZARYEN DOĞUM (AMELİYATI) VİDEOLARI, GÖRÜNTÜLERİ İZLEMEK...

SEZERYAN VE DİĞER AMELİYATLARA AİT GÖRÜNTÜLERİ VİDEOLARI İZLEMEK ZARARLI MI? FAYDALI MI?

Sezaryan ameliyatı (sezaryen doğum) görüntüleri izlemek günümüzde internette youtube benzeri sitelerin yaygınlaşmasıyla mümkün hale gelmiştir. Ancak bu tür görüntülerin hastaya ve eşine, yakınlarına fayda mı zarar mı getireceği tartışmalı bir konudur. Aynı durum sadece sezaryen için değil bütün ameliyatlar için geçerlidir.

Bir hasta olacağı ameliyat ile ilgili genel bilgileri ve ameliyatın aşamalarını, vücudunun hangi bölgesinin kesilerek yapılacağını, kaç santimetre kesi olacağını, iz kalıp kalmayacağını, ameliyatın ne kadar süreceğini ve benzeri birçok konuyu doktorundan sorarak rahatlıkla öğrenebilir. Bunun dışında ameliyatın aşamalarını izlemek, nasıl yapıldığını görmek, o esnadaki kanamaları ve kesme, dikiş atma işlemlerini görmek hastaya birşey kazandırmaz hatta belki kaygı ve endişe yaratır. Çünkü ameliyat bir doktorun bile defalarca izleyerek alıştığı bir olaydır, bu konuda profesyonel olmayan bir insanın bir veya bir kaç defa izlemesi ile şaşırmaması, etkilenmemesi (kötü anlamda) mümkün değildir. Ameliyat esnasında aslında sıradan ve olağan olan bir olay hastaya çok olağanüstü ve korkunç gibi görünebilir. Bu nedenlerle bir hastanın geçireceği ameliyatı sadece doktorundan dinlemesi  yeterlidir, izlemesine gerek yoktur, bundan fayda yerine zarar görme ihtimali vardır. Ameliyatının özelliklerini doktorunun tarifiyle dinleyen ve anlayan bir hasta ameliyata en huzurlu, en sakin şekilde girecektir. Oysa bu tür videoları, görüntüleri merak eden izleyen hasta ister istemez kafasında son derece gereksiz bir sürü soru işaretiyle ameliyat gününü bekleyecektir. Bu soru işaretlerinin bir çoğu hastanın sandığı gibi önemli konular değildir ancak hasta konu hakkındaki yetersiz bilgisinden dolayı bunları çok önemli sanabilir ve gereksiz endişe, kaygı, korku hislerine kapılabilir. Bunun tam tersi ise maalesef doğru değildir. Yani hiçbir zaman bir hasta ameliyat görüntülerini izleyerek "ameliyat hakkında artık daha detaylı bilgim oldu, böylece kafamdaki soru işaretleri gitti, şimdi daha rahat ve huzurlu ameliyata girebilirim" diyemez. Bunları ancak doktorunun tariflerini dinleyen bir hasta söyleyebilir, böylelikle gerekli bilgileri öğrenmenin verdiği rahatlıkla ve  doktoruna güven hissiyle ameliyat (sezaryen ile doğum) gününü huzurlu, kaygısız bekler ameliyata da aynı şekilde girer.

Doktorunuz sizin ameliyat hakkında ne kadar ve ne tür bilgiler edinmeniz gerektiğini bilir ve size ona göre anlatım yapar. Sizin bilmeniz gerekmeyen ve hatta bilirseniz kafanızı karıştırabilecek, size zarar verebilecek gereksiz bilgileri size aktarmaz. Hastayı ameliyat hakkında bilgilendirme konuşmasındaki asıl amaç ameliyatın hasta üzerindeki iyi ve kötü olası bütün etkilerini hastaya öğretmektir, bunları bilmek her hastanın hakkıdır. Bunun dışında ameliyatın yapılış şekli ile ilgili genel özellikleri de doktor hastasına anlatır. Örneğin ameliyat laparoskopik mi açık mı yapılacak, vücudun hangi bölgesi kesilerek yapılacak, kaç cm ne büyüklükte bir kesi olacak, ameliyattan sonra vücutta dıştan ne gibi görüntü değişikliği ve iz olacak, ameliyat kaç dakika sürecek, ameliyattan sora hastanede kaç gün yatılacak, hastanın tamamen iyileşmesi ve normal hayatına, işine dönmesi kaç gün sürecek, ameliyattan önce veya sonra ek ilaç tedavisi gerekecek mi, hastalığın tekrarlaması nedeniyle tekrar ameliyat gerekebilir mi, ameliyat yerine başka tedavi alternatifi mümkün mü gibi....

Etiketler: Sezeryan doğum videosu, Sezaryan doğum videosu, sezeyan doğum görüntüsü, videoaları, görüntüleri, izle, seyret, canlı, youtube, ameliyat videoları izle, sezeryan görüntüleri izle

İlgili Konular:
- Sezaryen
- Normal Doğum Videoları, Görüntüleri İzle
Tamamını >>

NORMAL DOĞUM GÖRÜNTÜLERİ, VİDEOLARI İZLE

Normal doğum videoları, görüntüleri internette ve youtube sitesinde iki şekilde bol miktarda buunmaktadır. Birincisi ailelerin normal doğum yaptıkları günü anı olarak saklamak amacıyla kendilerinin veya profesyonel fotoğrafçılara çektirdikleri videolardır. Bu tür videolar doğumdan öncesini, sancı odasını, doğumhaneyi, anne, bebek, ebe, doktor ve diğer tanıdıkları içerir genellikle. İkinci grup videolar ise normal doğumun mekanizmasını, bebeğin doğum kanalında ilerlemesini, annenin ve sağlık ekibinin doğum sırasında yaptığı uygulamaları gösteren videolardır. Normal doğum yapacak bir anne adayının veya eşinin bu tür videolar, görüntüler izlemesi şart değildir. Bazı insanlarda bu görüntüler normal doğum hakkında bilgi verdiği için bilmediği ve korktuğu bazı noktalardan dolayı tedirginlik yaşamasını azaltabilir. Ancak bazı insanlarda tam tersi etki yapabilir. Bu tür videoları ve görüntüleri izleyeceksiniz bile gerçek doğumlara ait olanlar yerine aşağıdakiler gibi animasyon şeklinde olanları izlemeniz daha faydalı olabilir, bunlar sadece doğumun mekanizması hakkında bilgi verme amaçlı hazırlanan videolardır bu nedenle gereksiz ve irrite edici görüntülerle kafa karışıklığına neden olmazlar.


Normal Doğum videosu :
Altta izlenen videoda normal doğum başladıktan sonra rahim ağzının yavaş yavaş açılması ve silinmesi sonrasında bebeğin doğum kanalında ilerlemesi ve doğumu görülmektedir.




Etiketler: Normal doğum videosu, normal doğum görüntüsü, videoaları, görüntüleri,izle, seyret, canlı, youtube, doğum videoları izle, doğum görüntüleri izle


İlgili Konular:
- Normal Doğum
- Normal Doğum Nasıl Yapılır - Video İzle
- Bebeğin Doğum Kanalına İnmesi - Video İzle
- Doğum Nasıl Gerçekleşir (Doğumun Mekanizması) - Video İzle
- Sezaryen Videoları, Görüntüleri İzlemek
Tamamını >>

NORMAL DOĞUM YAPANLARA ÖNERİLER

Normal doğum yapanlar genellikle doğumdan sonra 24 saat içerisinde taburcu edilirler. Bundan sonra annenin  lohusalık döneminde evde kendisi ve bebek açısında dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır.

Normal doğum yapanlar:
- Eğer normal doğum sırasında epizyotomi (doğum kesisi) uygulanmışsa, dikiş bölgesinin bakımını ve temizliğini ihmal edilmemelidir. Epizyotomi uygulanmadan normal doğum yapanlar vajina bölgesine herhangi bir bakım veya pansuman uygulamazlar.
- Bebeğinize ilk 6 ay sadece anne sütü verin. Bu konu hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Emzirmek sadece bebek için değil anne için de birçok fayda sağlar.
- Normal doğum yapanlar hastaneden taburcu olurken reçete edilen ilaçları evde mutlaka kullanmalıdır. Bu ilaçlar süt ile geçer ve bebeğe zarar verir diye düşünülmemelidir.
- Mümkün olduğunda dinlenme ve uykuya vakit ayrılmalıdır.
- Normal doğum yapanlar doğumdan sonra çok kısa sürede normal hayatlarına dönebilecek şekilde hızlı iyileşirler. Bu nedenle doğum sonrası egzersiz ve spora erken başlayabilirler. Bu annenin gebelik öncesi formuna ve kilosuna hızla kavuşmasını sağlar. Doğum sonrası kilo vermek, egzersiz ve spor hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Doğumdan sonra başlayan löşi denilen kanama yaklaşık bir ay azalarak devam edecektir. Bu kanama için sadece ped kullanılmalıdır, tampon kullanılmamalıdır.
- Normal doğum yapanlar cinsel ilişkiye ortalama doğumdan bir ay sonra başlayabilirler. Ancak bu süre varsa dikiş bölgesinin durumuna ve annenin genel durumuan göre değişebilir.
- Normal doğum yapanlarda göbek şişliğinin eski haline dönmesi için en faydalı hareket egzersiz yapmaktır ve gereğinden fazla aşırı, zararlı besinlerle beslenmemektir. Göbek bölgesinin düzelmesi için korse veya krem, ilaç önerilmez, faydasızdır. Anne düzenli beslenme ve egzersize devam ettikçe göbek bölgesi hızla düzelecektir.
- Bebeğin kontrolleri, tahlilleri ve aşıları zamanında aksatılmadan yaptırılmalıdır.
- Kendinizde aşırı mutsuzluk, karamsarlık, değersiz hissetme gibi duygular hissediyorsanız hemen doktorunuza başvurmalısınız. Doğum sonrası depresyon hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Normal doğum yapanlar taburcu olduktan sonra kadın doğum doktorunun belirlediği tarihte mutlaka kontrole gitmelidir. Genellikle doğumdan bir hafta sonra kontrol olur. Muayenede epizyotomi dikişi iyileşmiş mi, rahim veya kanama ile ilgili bir problem var mı, göğüslerle ve emzirme ile ilgili bir problem var mı gibi kontroler yapılır.
- Normal doğum yapanlarda uygulanan doğum kesisi (epizyotomi) için atılan dikişler genellikle kendiliğinden eriyen ve alınmayan dikiş malzemeleri ile atılır. Bu dikişler alınmaz ve kendiliğinden kaybolur. Doktorunuz aksi bir durum belirtmedikçe böyledir.
- Doğum sonrası korunma yöntemlerinden size uygun olanını doktorunuza danışarak uygulayın. Emzirmek hamile kalmayı engerler diye düşünmeyin. Doğum sonrası korunma yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Normal doğum yapanlarda adetlerin başlaması eğer anne çok düzenli emziriyorsa 6 aya kadar (bazen 1 yıl) sürebilir. Çok düzenli emzirmeyen anneler genellikle doğumdan 2-3 ay sonra adet görmeye başlarlar.
- Normal doğum yapanlar kanama veya akıntı gibi nedenlerden dolayı vajina içerisini su veya başka maddelerle asla yıkamamalıdır. Kanama ve akıntı ortalama bir ay içerisinde kendiliğinden azalacaktır.


İlgili Konular:
- Normal Doğum
- Doğum Sonrasında Oluşabilecek Sorunlar
Normal Doğumdan Sonra Cinsel İlişki
- Sezaryen Sonrası Öneriler ve Yapılması Gerekenler
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) HANGİ KANAMALAR NORMALDİR?

HAMİLELİKTE TEDAVİ GEREKTİRMEYEN VE NORMAL KABUL EDİLEN KANAMALAR
Burada bahsedilen kanamalar herhangi bir tedavi veya müdahale, ameliyat, küretaj, doğu gibi işlemler gerektirmeyen, gebeliğin doğal seyrinde bazen görülebilen normal kanamalardır. Tabiki bir kanamanın normal kabul edilebilmesi için öncelikle muayene, ultrason veya tahlil gibi yöntemlerin uygulanması gerekir. Doktor tarafından değerlendirilmeden bir kanamanın normal olduğunu anlamak imkansızdır bu nedenle her kanama acilen değerlendirme gerektirir.

Gebelikte normal kabul edilen kanamalar:
- İmplantasyon kanaması (üstüne adet görmek) : Bu konu hakkında ayrıntılı açıklamaya buraya tıklayrak ulaşabilirsiniz. Bu kanama için herhangi bir tedavi verilmez.
- Nişan gelmesi (nişan kanaması) : Rahim ağzındaki mukus tıkacının atılması olayıdır. Doğumun yaklaştığını haber veren az miktarda bir kanamadır. herhangi bir tedavi veya müdahale gerektirmez, normal kabul edilir. Doğum yaklaştığı için hazırllılar ve planlamalar yapmayı gerektirir sadece. Detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Pelvik muayene yapılması (çatı muayenesi): Doğuma yaklaşılan gebeliğin son haftalarında doğum yolunun değerlendirilmesi amacıyla yapılan muayene sırasında çok az miktarda kanama veya lekelenme görülebilir. Bunun bir zararı yoktur, herhangi bir tedavi gerektirmez, normal kabul edilir. çatı kemiği muayenesi hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaaşabilirsiniz.

Hamilelikte cinsel ilişkiden sonra kanama olması normal midir?
Cinsel ilişki sonrası olan kanamaları normal kabul ederek doktora başvurmamak hatadır. Bu tür kanamalar gebelikle ilgili, veya rahim ağzıyla ilgili bazı anormalliklerden kaynaklanabilir. Cinsel birliktelik sonrası kanama olması hemen doktora başvurmayı gerektirir. Bir anornallik ve tehlike saptanması halinde bir süre cinsel ilişki yasaklanabilir.

İlgili Konular:
- Gebelikte Kanama
- Gebelikte Kanama Nedenleri
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KANAMA NEDENLERİ

HAMİLELİKTE VAJİNAL KANAMA (LEKELENME) SEBEPLERİ
Kanama (veya lekelenme) gebeliğin ilk haftasından son haftasına kadar her döneminde görülebilen ve en sık rastlanan şikayetlerden birisidir. Gebelikte vajinal kanama bir kaç damla kadar az veya litrelerce fazlalıkta olabilir, pembe, kırmızı, rengi açık - koyu, sümüksü kıvamda gibi çeşitli şekillerde olabilir.

Hamilelik döneminde kanamaya sebep olan durumlar:
- İmplantasyon kanaması
- Düşük tehtidi
- Kısmi (tam olmayan) düşük
- Tam düşük
- Boş gebelik (anembriyonik gebelik)
- Mol gebelik (üzüm gebeliği)
- Dış gebelik
- Anne karnında bebeğin ölmesi (intrautarin ex fetus)
- Erken Doğum
- Nişan kanaması
- Dekolman plasenta (bebeğin eşinin ayrılması)
- Plasenta previa (bebeğin eşinin rahim ağzını kapatması)
- Erken doğum
- Cinsel ilişkiye bağlı vajinal yırtılma
- Uterin rüptür (rahmin yırtılması)
- Rahim ağzında veya vajinada tümöral kitleler
- Servisit (rahim ağzı iltihabı)
- Pelvik muayene yapılması (çatı kemiği muayenesi)
- Servikal polip

Gebelikte kanama miktarına, şekline veya gebelik haftasına bakılmaksızın her zaman acil önemli bir durumdur ve en kısa zamanda doktora başvurmayı gerektirir. Mutlaka nedeninin araştırılması gerekir. Bazı vajinal kanamalar (veya lekelenmeler) hiçbir tedavi gerektirmezken bazıları acil doğum veya acil müdahale gerektirecek öneme sahip olabilir.
Yukarıda sayılan bütün nedenlerin ayrıntılı açıklaması sitede mevcuttur, arama bölümünden ulaşabilirsiniz.

İlgili Konular:
- Gebelikte Kanama
- Gebelikte Lekelenme
- Gebelikte Hangi Kanamalar Normaldir?
Tamamını >>

DOĞUMDAN SONRA ADET DÜZENSİZLİĞİ VE ADET GÖREMEME

Doğum sonrası ilk adet kanaması (regl) ne zaman görülür?
Hem normal doğum hem sezaryen doğumdan hemen sonra başlayan kanama gideren azalır ve 30-40 gün kadar sürer, bu adet kanaması değildir, loşi adı verilen rahim içerisindeki kan ve doğumdan kalan kalıntıların atılması için gerekli bir kanamadır.
Gerçek adet kanaması ise doğumdan sonra bebeğini düzenli emzirenlerde genellikle 6 ay sonra başlar ancak çok düzenli ve sık emzirenlerde bu süre doğumdan 1 yıl sonrasını bile bulabilir. Nadiren çok düzenli emzirdiği halde 6 aydan daha önce adet gören anneler de olabilir. Adet kanaması başlasa bile emzirme devam ettiği sürece düzensiz olabilir, genellikle emzirme dönemi bitince düzene girer.
Doğumdan sonra bebeğini hiç emzirmeyen veya seyrek emziren annelerde adet kanaması genellikle doğumdan 3 ay sonra başlar, emzirme tamamen bitince adet kanaması her ay düzenli şekilde gerçekleşir.

Doğumdan sonra adet düzensizliği veya gecikmesi normal midir?
Normal doğum ve sezaryenden sonra emzirme devam ediyorsa adetler genellikle düzensiz olur, gecikmeler yaşanabilir ve bu normaldir; emzirme tamamen bittiğinde düzelecektir. Nadiren emzirdiği halde düzenli adet gören anneler de vardır. Ancak burada şu noktaya dikkat etmek gerekir: her adet gecikmesini veya düzensizliğini emzirmeye bağlamamak gerekir. Kadının hayatının her döneminde olduğu gibi doğumdan sonraki emzirme döneminde de adet gecikmesi hamile kalma ihtimalini akla getirmelidir. Doğumdan sonra adetlerin başlamamış olması veya emziriyor olmak hamile kalmayı yüzde yüz engellemez. Bu nedenle korunma yöntemlerini de uygulamak gerekir. Doğum sonrası korunma yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Özetle doğum yapmış annelerin ilk yıl içerisinde adet düzensizliği ve adet gecikmesi çok sık olur ve genellikle emzirmeye bağlıdır. Ancak doktor kontrolü ve muayene olmadan bunu emzirmeye bağlamak nadiren altta yatan bir problemi atlamaya sebep olabilir.

Doğumdan sonra adet olmamak kilo yapar mı?
Adet görememek kilo almaya ve şişmanlığa neden olmaz. Doğum sonrası kilo almanın nedeni beslenme düzenine dikkat etmemek ve hareket etmemektir genellikle. Bu konuda hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Doğumdan sonra adetler arasında ara kanama ve lekelenme olması:
Bunu emzirme veya başka bir normal sebebe bağlamamak gerekir ve doktora başvurmak gerekir. Bazen rahim içerisinde bulunan polip gibi oluşumlar veya altta yatan başka nedenler saptanabilir. Bir neden saptanmadığı taktirde düzenleyici ilaçlarla veya kendiliğinden lekelenmelerin geçmesi için hasta takibe alınır.

Doğumdan sonra adet düzeni değişenler ne yapmalı?
Emzirme dönemi bittiğinde genellikle adet düzeni gebelikten önceki eski haline gelir ancak bazı kadınlarda eskisinden daha farklı düzende ilerleyebilir. Adetler daha seyrek, daha sık veya kanama miktarı daha farklı olabilir. Bu durum gebeliğin ve doğumun kendisine bağlı değildir. Bazen guatr gibi veya prolaktin yüksekliği gibi gebelikte veya doğum sonrasında tespit edilen bir hastalık buna neden olabilir; bazen kullanılan bir ilaç buna neden olabilir. Doktor muayenesinde bir sebep bulunamazsa adet düzeninin değişmesi sorun teşkil etmez.

Doğumdan sonra adet düzenleyici ilaç kullanılır mı?
Anne emzirirken anne sütüyle bebeğe geçebileceği için mecbur olmadıkça ilaç kullanılmaz ancak bazı zorunlu hallerde adet düzenleyici ilaçların bazıları kullanılabilir. Doktor önerisi olmadan hiçbir adet düzenleyici hormon hapı veya adet söktürücü ilaç kullanılmamalıdır. Örneğin adet düzensizliğinin sebebi prolaktin hormon yüksekliği veya tiroid hormon bozukluğu gibi bir nedense buna yönelik ilaçlar kullanılabilir; bunun dışında belli bir sebep saptanamayan durumlarda zaten ilaca gerek kalmadan aylar ilerledikçe ve emzirme azaldıkça genellikle kendiliğinden düzelme olacaktır.


İlgili Konular:
- Doğumdan Sonra Ne Zaman Adet Olunur?
Tamamını >>

SEZARYEN DOĞUM SONRASI ÖNERİLER VE YAPILMASI GEREKENLER

SEZARYENDEN SONRA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Anne genellikle sezaryen (sezeyan, sezaryan) ameliyatından bir veya iki gün sonra bebeği ile birlikte taburcu edilir. Bundan genellikel bir hafta sonra tekrar hastaneye kontrole gelir. Bu arada evde geçireceği bir hafta içerisinde ve sonrasında dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır:
- Bebeğinizi sık sık ve her istediğinde emzirin. Sezaryen ameliyatı olanlarda süt hemen gelmez veya az gelir sözü doğru değildir bu sizin emzirmenizle ilgili bir durumdur. Emzirme bebek ve anne açısından çok önemli bir konudur. Emzirme ve meme bakımı konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Genellikle ameliyattan 3 gün sonra banyo yapılmasına ve dikiş bölgesinin ıslanmasına izin verilir ancak bu konu dikişinizin durumuna ve doktorunuzun önerilerine göre değişebilir. Bu konuda doktorunuzun önerisine uyalısınız.
- Dinlenmeye ve uyumaya fırsat buldukça vakit ayırın. Bu dönem bebekten dolayı yorucu bir dönem olduğu için bebeğin müsade ettiği her fırsatta dinlenmeye ve uyumaya özen göstermelisiniz.
- Her gün 20-30 dakika yürüyüş yapmaya çalışın. Bu gebelik sonrası vücudunuzun eski haline dönmesine, karın - göbek şişliğinin düzelmesine, fazla kiloların verilmesine faydalı olacaktır. Doğum sonrası egzersiz hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. İlk haftalarda yürüyüş dışında ağır egzersiz ve sporlardan kaçının. (bkz: sezaryen sonrası karın ve göbek eritme egzersizleri)
- Sezaryenden sonra az miktarda vajinal kanama olması normaldir. Bu  bir ay kadar azalarak devam eder. BUnun için sadece hijyenik kadın pedleri kullanılmalıdır, tampon kullanılmamalıdır. Vajina içerisini yıkamak gibi işlemler asla uygulanmamalıdır.
- Doktorunuz izin verirse ameliyattan 4 - 6 hafta sonra cinsel aktiviteye başlayabilirsiniz.
- Düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermelisiniz. Bol su ve sıvı gıdalar tüketmelisiniz. Emziren annenin beslenmesi konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Fazla miktarda kanama, ateş, kötü kokulu vajinal akıntı, dikiş yerlerinde açılma veya akıntı, kanama, göğüslerde aşırı ağrı ve kızarma, bacaklarda ani şişme ve kızarıklık görülmesi gibi durumlarda hemen doktora başvurulmalıdır. Hiçbir şikayet olmasa dahi doktorunuzun belirlediği tarihte mutlaka kontrole gitmelisiniz, bu genellikle ameliyattam 7 - 10 gün sonrası olur.
- Hastaneden taburcu olurken size reçete edilen ilaçları mutlaka aksatmadan kullanmalısınız.


İlgili Konular:
- Sezaryen
- Sezaryen Dikişleri
- Sezaryen Sonrası Ağrı
- Sezaryen Sonrası Cinsel İlişki
- Doğumdan Sonra Anne ve Bebek Bakımı
- Doğum Sonrası Oluşabilecek Sorunlar
- Sezaryen Sonrası Karın (Göbek Eritme) Egzersizleri  
- Sezaryen Veya Normal Doğumdan Sonra Korse Kullanmak 
- Sezaryen Öncesi Hazırlıklar Ve Yapılması Gerekenler
- Normal Doğum Yapanlara Öneriler
Tamamını >>

SEZARYEN DOĞUM SONRASI AĞRI

SEZARYEN AMELİYATI SONRASI AĞRI
Her ameliyat gibi sezaryen (sezaryan, sezeryan) ameliyatından sonra da belirli derecelerde ağrı olur ancak günümüzde gelişen ağrı kesici ilaçlar ve anestezi-ağrı kesici metodlar sayesinde bu ağrıları azaltmak kolaylaşmıştır. Sezaryen doğum sonrası ağrının başlıca nedeni her karın ameliyatında olduğı gibi cilt ve cit altındaki kas, fasya vb. dokuların kesilmesidir. Normal doğumdan sonra olduğu gibi sezaryenden sonra da rahim kanamayı durdurmak için kasılır, bu kasılma da ağrıya neden olur.

Sezeryan sonrası ağrı nasıl azaltılır?
Sezeryan ameliyatından sonra ağrının en fazla olduğu dönem ilk 2-4 saatlik dönemdir. Spinal veya epidural anestezinin (belden iğne ile ilaç vererek uyuşturma) bu esnada çok büyük avantajı vardır çünkü etkisi ameliyattan sonra bir kaç saat devam ettiği için hasta ağrının en yoğun olabileceği bu dönemde hiç ağrı hissetmez. Genel anestezi sonrası uyanma gibi bir durum da spinal-epidural anestezi sonrasında yoktur. Spinal-epidural anestezi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Genel anestezi ile ameliyat olan hastaların ameliyat sonrasında ağrı hisetmemeleri için narkotik analjezik veya non steroid antienflamatuar denilen ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Hastaya ameliyattan sonraki ilk gün verilen serum ve içerisindeki ağrı kesiciler de ağrısını azaltmakta faydalıdır.

Hasta Kontrollü Ağrı Kesici (PCA, Patient Controlled Analgesia)
Bu yöntem adından da anlaşıldığı üzere hastanın kendi kontolünde ağrı kesici ilaç veren bir yöntemdir. Hasta ağrı hissettği andaa cihazın düğmesine basar ve ilaç salınır. Bu yöntem epidural anestezi kateteri ameliyattan sonra yerinde bırakılarak uygulanır genellikle. Hasta düğmeye bastığında kateterde belindeki epidural aralığa az miktarda ağrı kesici verilir. Aynı yöntem damardan ilaç verecek şekilde de uygulanabilmektedir. Bu yöntem sezaryen dışındaki birçok ameliyatta da yaygın olarak kullanılmaktadır. PCA yönteminin avantajı ilaç sadece hasta ağrı hissettiğinde verildiği için gereksiz yüksek dozda ilaç kullanılmasının önlenmesidir, ayrıca hasta ağrı hissettğinde kendisine ağrı kesici ilaç uygulanması için beklememiş olur.

Ağrı ne zaman geçer?
Ameliyattan yaklaşık 6 saat sonra ağrı oldukça azalır ve hasta rahatlar. Ayağa kalkıp yürüyebilir düzeye gelir ancak yürürken kasıklarında ve karnında hafif ağrı hissedebilir. Ameliyattan bir gün sonra ağrı çok azalmıştır, artık şiddetli ağrılar görülmez. Hastaya taburcu olduktan sonra evinde kullanması için de ağrı kesiciler (tablet şeklidnde) reçete edilir. Kontrole geleceği zamana kadar evde geçirdiği bu bir haftada yatıp kalkarken, eğilip doğrulurken vb. ani hareketlerde kasıklarında, karnında çok az ağrı olabilir hastanın, bunun dışında şiddetli bir ağrısı olmaz.


İlgili Konular:
- Sezaryen
- Sezaryen Sonrası Öneriler ve Yapılması Gerekenler
- Epidural ve Spinal Anestezi İle Sezaryen
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK

ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK İÇİN ÖNLEMLER
İnsan hayatında çocukluk dönemi gibi enfeksiyonlara karşı riskli olunan ve bebeği de etkileme ihtimalinden dolayı dikkatle önlemler alınması gereken bir dönem gebelik dönemidir. Gebelik döneminde görülebilecek enfeksiyon hastalıklarından bazıları annenin yanı sıra bebeği de etkileme potansiyeline sahiptir. Gebelikte görülebilecek çeşitli enfeksiyon hastalıklarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Hamilelikte enfeksiyon hastalıklarına karşı korunmak için alınabilecek bazı basit tedbirler şöyle sıralanabilir:
- Hijyen
- Sık sık el yıkamak
- Başka insanların dokunduğu yiyeceklere, içeceklere, eşyalara mümkün olduğunca az dokunmak
- Seksüel geçişli hastalıklara karşı gerekirse kondomla korunmak (Partnerinizde böyle bir risk varsa)
- Enfeksiyon açısından riskli bölgelere seyahat etmemek: Özellikle yurt dışında iyi tanımadığınız ve bazı hastalıkların yaygın görüldüğü bölgelere dikkat etmelisiniz.
- Ailede aşıları eksik olan veya enfeksiyon hastalıklarına yakalanan çocuk ve diğer bireylere karşı dikkatli olmak. Böyle bir durumda doktora danışarak gerekli izolasyonu sağlamak.
- İyi pişmemiş et tüketmemek
- Gebeliğiniz kış aylarına denk geliyorsa grip aşısı olmak (ayrıntılı bilgi için tıklayın)

İlgili Konular:
- Gebelikte Enfeksiyon Hastalıkları
Tamamını >>

AŞERMEK NEDİR? NE ZAMAN BAŞLAR?

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) AŞERMEK
Aşermek anne adayının herhangi bir yiyeceği aşırı miktarda canının çekmesi anlamında kullanılır. Genelllikle gebeliğin ilk aylarında başlar ancak gebeliğin  herhangi bir haftasında başlayabilir. Genellikle gebeliğin 3. - 4. aylarında azalır veya biter nadiren daha ileri aylara kadar sürebilir.

Anne adayı hangi yiyeceklere içeceklere aşerebilir?
Anne adayı genellikle çikolata ve diğer bazı tatlıları, turşu, erik, çeşitli meyveleri, çeşitli içecekleri aşırı isteyebilir. Ayrıca pika sendromu denilen bir durum vardır, burada anne toprak, kireç, kum, saç, sabun, kil, tebeşir, kibrit gibi maddeleri yeme isteği duyar. Pika sendromu varlığında hemen doktorunuza başvurmalısınız.

Aşermenin sebebi nedir?
Aşermenin gebelikte değişen hormon düzeyleri,  mineral vitamin ihtiyaçları veya psikolojik nedenler, ilgi, duygusal destek ihtiyacı gibi bazı nedenlere bağlı olabileceği düşünülmektedir ancak kesin nedeni bilinmemektedir.

Aşermenin bebeğin kız veya erkek cinsiyette olması ile ilgisi var mıdır?
Halk arasında bazen bu şekilde yanlış bir inanış vardır. Aşermenin bebeğin kız veya erkek olması ile bir bağlantısı yokktur. Annenin tatlı, ekşi, tuzlu veya herhangi bir yiyecek, içecek maddesine aşermesi bebeğin kız veya erkek olduğunu işaret etmez.

İlgili Konular:
- Gebelikte Beslenme
Tamamını >>

GEBELİK ŞEKERİ (HAMİLELİK ŞEKERİ) NEDİR?

Halk arasında gebelik şekeri veya hamilelik şekeri diye adlandırılan hastalığın tam adı gestasyonel diabet'tir. Gebeliğe bağlı şeker hastalığı veya hamileliğe bağlı şeker hastalığı gibi adlandırmalar da kullanılır.

Gebelik şekeri nedir?
Hamile kalmadan önce şeker hastalığı bulunmayan bir kadında hamilelik sırasında şeker (glukoz) değerlerinde yükselme saptanması durumudur. Hamileliğin 24-28 haftaları arasında glukoz yükleme testi (şekerli su tesi) ile tarama yapılır, 100 gr oral glukoz testi ile kesin teşhis konur.

Gebelik şekerinin anne ve bebek açısından riskleri nedir?
Bu konu hakkında ayrıntılı bilgi ayrı bir yazıda mevcutur, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Belirtileri:
gebelik şekeri varlığında susuzluk hissi, kilo kaybı, çok fazla yemek yemek, çok fazla miktarda idrar yapmak, yorgunluk gibi belirtiler olabilir. Ancak hemen hemen her zaman belirtilerle değil yapılan tarama testi veya tahlillerle farkedilir.

Şeker değerleri kaç olmalıdır?
Gebelik şekeri için yapılan 50 gram glukoz yükleme testinde sınır değer 130 veya 140 olark alınır. Bundan yüksek çıkan sonuçlara 100 gram oral glokoz testi yapılır. 100 gram glukoz testinde açlık şeker değeri 95'ten büyük olmalıdır, 1.saat, 2.saat, 3. saat değerleri sırasıyla 180, 155 ve 140 değerinin altında olmalıdır. Bu 4 değerden ikisinin yüksek olması gebelik şekeri tanısı koydurur.

Tedavi:
Gebelik şekerinin tedavisinde diyet tedavisi veya bu yeterli olmazsa insülin iğneleri ile tedavi uygulanır. Hamile olmayan hastaların kullandığı şeker hapları gebelikte kullanılamazlar. Doğumdan sonra genellikle şeker yüksekliği kendiliğinden düzelir ve diyet veya ilaç tedavisine gerek kalmaz ancak buna doğumdan sonra yapılacak tahlillerle karar vermek gerekir.

Gebelik şekeri konusunda daha ayrıntılı bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

İlgili Konular:
- Gebeliğe Bağlı Şeker Hastalığı
- Hamilelikte Şeker Hastalığının Bebek Üzerine Etkileri
- Gebelikte (Hamilelikte) İnsülin Kullanımı
- Hamilelik Şekerinde Diyet Ve Beslenme
Hamilelikte İnsülin Direnci
Tamamını >>

GEBELİK REHBERİ (HAMİLELİK REHBERİ)

Sitemizdeki gebelik rehberi (hamilelik rehberi) bölümü hamilelik planlanan dönemden başlayarak hamileliğin ilk dönemleri, hamileliğin ilerleyen dönemleri, doğumun yaklaştığı son terimester dönemi hakkında bilgileri sistematik ve sıra ile sunmak amacıyla hazırlanmıştır. "Doğum yaklaşıyor" döneminden sonra normal doğum ve sezaryen bölümleri ve bunların karşılaştırılması hakkında bilgiler yer alır, doğuma hazırlık haftalarında annenin doğum ve hastane, doğumhane vb. konular hakkında bilmesi gerekenler anlatılır. Son olarak da doğum sonrası bölümünde lohusalık döneminde annenin bakımı, korunması, beslenmesi, emzirmenin bebek ve anneye faydaları gibi konulara yer verilmektedir.

"Gebelik istiyorum" başlıklı bölümde hem gebelik istediği halde gebe kalamayan hem de böyle bir problemi olmadığı halde gebelik planlayan çiftlerin yapması gerekenler sıra ile anlatılmıştır. Bu bölümdeki ve "hamileyim"  bölümündeki otomatik hesaplayıcıları kullanarak yumurtlama tarihinizi veya gebelik haftanızı, tahmini doğum tarihinizi hesaplayabilirsiniz.

Unutulmamalıdır ki bu rehberde bahsedilenler sadece genel uygulamaları, tedavileri, ilaçları, tahlilleri göstermektedir oysaki her gebelik diğerinden farklı olabilir ve sizin gebeliğinize özel bazı uygulamalar gerekebilir. Bu nedenle gebelik rehberiniz olabilecek yegane kişi kadın hastalıkları ve doğum uzmanı doktorunuzdur. Burada veya diğer internet sitelerinde, forumlarda, kitap, tv, video, youtube vb. kaynaklarda görebileceğiniz gebelik/hamilelik rehberi şeklinde bilgiler sadece genel bilgileri gösterme amacı taşır ve asla doktorunuza danışmadan tek başınıza uygulanmaması gereken bilgilerdir.

Gebelik (hamilelik) rehberine aşağıdaki linklerden veya sitenin en üstündeki menüden ulaşabilirsiniz, sırasıyla şu altı bölümden oluşmaktadır:
- Gebelik İstiyorum
- Hamileyim
- Doğum Yaklaşıyor
- Normal Doğum
- Sezaryen
- Doğum Sonrası


İlgili Konular:
- Hafta Hafta Hamilelik
- Gebelik Takibi
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) İLK KONTROL NE ZAMAN OLMALI?

Gebelikte ilk kontrol yani ilk doktor muayenesi ne zaman olmalı? Doktora muaayene için ilk ne zaman gitmeli?

Bir kadın hamile olduğundan şüphelendiği an hemen ilk muayene için doktora başvurmalıdır. Gebeliği isteyen veya istemeyen (kürtaj ile aldırmak isteyen) çiftler için durum değişmez her iki durumda da beklemeden doktora başvurmak gerekir. Bu şüphe bazen bir gebelik testi (hamilelik testi) neticesinde olabilir, bazen sadece adet gecikmesinden dolayı olabilir. Her ne sebeple olursa olsun hamilelikten şüphelenildiği an veya hamile olduğunu öğrendiği an kişi hemen doktora başvurmalıdır. İlk kontrol ve ilk tahliller için hamileliğin belirli bir ayı veya haftası beklenilmez, hamilelik tespit edilir edilmez gebelikte istenilen ilk tahliller yapılır.

Gebelikte hafta hafta sırasıyka yapılan tahliler ve testler hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İlk kontrolde (ilk muayenede) neler yapılır?
İlk muayenede öncelikle hamileliğin varlığından emin olunması için ultrason ve gerekirse idrarda veya kanda gebelik testi yapılır. Rahim içerisinde bir gebelik olduğuna kanaat getirilirse ikinci aşamada bu gebeliğin canlılığını araştırmak gerekir, bunun için kalp atımı var mı diye bakılır. Çok küçük gebeliklerde kalp atımı olmayabilir, buna benzer durumlarda birkaç gün veya 1-2 hafta içinde kalp atımının oluşması beklenir. Kalp atımı genellikle 5. - 6. haftalar civarında oluşur. Daha sonra gebelikle ilgili tahliller incelenir ve buna göre gebeliğin takibi planlanır.

İlgili Konular:
- Hamileliğin İlk Belirtileri
- Gebelik Takibi
Tamamını >>

HAFTA HAFTA HAMİLELİK (GEBELİK) ULTRASON GÖRÜNTÜLERİ

Hamilelik haftanıza ait rakamı tıklayarak ilgili görüntü ve bilgilere ulaşabilirsiniz:

  1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41  

Yukarıdaki linkler yardımıyla her gebelik haftasına ait ultrason görüntülerine ve şematik çizimlere, resimlere, fotoğraflara videolara ulaşabilirsiniz.

Hamilelik haftanızı bilmiyorsanız OTOMATİK HESAPLAYICI ile hesaplayabilirsiniz.

Alttaki resimde haftalara göre anne rahminin büyüklüğü ve üst seviyesi görülmektedir. 20. haftada göbek hizasına geldiği görülüyor, 36 haftada göğüse en yakın seviyeye kadar yükseliyor ve daha sonra hafif aşağı iniyor.

Hafta hafta rahmin büyüklüğü

HAFTA HAFTA HAMİLELİK ULTRASON GÖRÜNTÜLERİ
Gebelik ultrason ile yaklaşık olarak 5. haftada (son adet tarihinin ilk gününden 5 hafta sonra) görülebilir. Yaklaşık olarak 6. hafta civarında bebeğin kalp atışları ultrason ile görüntülenebilir ve ultrasonografi cihazının doppler özelliği varsa kalp atım sesi de duyulabilir. Bundan sonra doğuma kadar olan süreçte hamileliğin durumuna göre değişen sıklıklarla ultrason, muayene, tahlil takipleri yapılır.

Hamileliğin ilk aylarında ultrasonografi cihazında bebeğin tamamı birden görülebiliyorken sonraki aylarda bebek büyüdüğü için tamamı birden görüntülenemez, bebeğin başı, vücudu, kol ve bacakları parça parça görüntülenerek incelenir. Hamilelikte ultrason nedir ne amaçla yapılır gibi konular hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yukarıdaki hafta hafta rakamlara tıklayarak her haftada bebek ve annedeki değişimleri adım adım takip edebilirsiniz. Fetusun (bebeğin) gelişimi ve anne karnındaki duruşu, rahmin büyüklüğü resimlerle ve ultrason foroğrafları ile tasvir edilmiştir.


İlgili Konular:
- Ay Ay Hamilelik
Tamamını >>

HER GEBELİKTE ANNE BİR DİŞ KAYBEDER SÖZÜ DOĞRU MU?

Halk arasında oldukça yaygın bir inanıştır "her hamilelikte bir diş kaybedilir" sözü, ancak tamamen yanlıştır. Bir kadının her hamileliğinde bir diş kaybetmesini tamamen normal ve doğal bir olaymış gibi gösteren bu söz tamamen yanlıştır. Hamilelik süresince dişlerden kalsiyum kabı olmaz sadece kemiklerden kalsiyum kaybı olabilir. Bu nedenle diş bakımını doğru uygulayan bir anne adayında diş kaybı yaşanması için bir neden yoktur. Hamilelikte tabiki diş kaybı yaşayan anneler vardır ancak bunun nedenini hamileliğe değil, dişlerin hamilelik sırasında ve öncesinde bakımının doğru yapılmamasına bağlamak gerekir. Gebelik sırasında sürekli şekerli, tatlı yiyecekler atıştırmak, kusmak (mide asitinin ağza gelmesinden dolayı) gibi durumlar diş çürümesini hızlandırır bu nedenle diş bakımına dikkat edilmesi gerekir.

Özet olarak hamilelik öncesinde ve hamilelik boyunca diş bakımını doğru ve düzenli yapan anne adaylarında diş kaybı yaşanmaz.

İlgili Konular:
- Hamilelikte Diş Sağlığı İçin Öneriler
- Gebelikte Diş Bakımı ve Diş Hastalıkları
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) DİŞ SAĞLIĞI İÇİN ÖNERİLER

Her dönemde olduğu gibi hamilelik döneminde de diş sağlığı için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:
- Günde en az 2 kere dişlerinizi yumuşak diş fırçası ve florid içeren diş macunu ile fırçalayın. Ayrıca her yemekten sonra fırçalamakta fayda vardır.
- Dişinizi fırçaladıktan sonra ağzınızı suyla çalkalaMAyın, sadece tükürerek atın ağzınızdakileri.
- Sigara kullanmayın.
- Sağlıklı besinleri tüketin. (bkz: Gebelikte beslenme)
- Şekerli içecekleri fazla tüketmeyin.
- Şeker ve basit karbonhidratlardan zengin tatlıları, atıştırmalık hazır yiyecekleri tüketmeyin.
- Kustuktan sonra ağzınızı bol su ile çalkalayın. Kusma sırasında ağıza gelen mide asiti dişlerde zayıflama ve yıpranmaya neden olabilir. Kustuktan hemen sonra diş fırçalamak sakıncalıdır öncelikle ağız sadece su ile yıkanmalıdır ve yarım saat geçtikten sonra dişler fırçalanmalıdır.
- Gebeliğin başlangıcında dişlerinizin kontrolü için ve gebelik süresince yapmanız gerekenleri öğrenmek için diş hekiminizle görüşün.
- Diş macunu dışında florid takviyesi içeren diğer maddeler, ilaçlar, ürünler gebelikte önerilmez.

Ağız ve diş sağlığı bozuk olan annelerin gebeliklerinde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi risklerin arttığına dair çalışmalar mevcuttur.


İlgili Konular:
- Gebelikte Diş Bakımı ve Diş Hastalıkları
- Her Gebelikte Anne Bir Diş Kaybeder Sözü Doğru Mu?
Gebelikte Ağız Kuruluğu
Tamamını >>

ANNE VEYA BABADAKİ ŞEKER HASTALIĞI (DİYABET) BEBEĞE GEÇER Mİ?

Anne veya babada diyabet (şeker hastalığı) varsa bebekte de ileride şeker hastalığı gelişme riski artar. Annede gebeliğe bağlı şeker hastalığı (GDM) varsa annenin kendisinde doğumdan sonra ilerleyen yıllarda tip 2 diyabet gelişme riski normalden fazladır.

Sadece annede tip 1 diyabet varsa çocuğunuzun tip 1 diyabetli olma riski %2 kadardır. Sadece babada tip 1 diyabet varsa çocuğun tip 1diyabet olma riski %6 civarındadır. Hem anne hem de baba tip 1 diyabetli ise bu risk %30’a kadar yükselir.

Sadece annede tip 2 diyabet varsa, çocuğun ileri yaşlara gelince tip 2 diyabetli olma riski %25 kadardır. Sadece babanın tip 2 diyabetli olması durumunda da  çocuğun ileri yaşlara gelince tip 2 diyabetli olma riski %25 kadardır. Hem anne hem de baba tip 2 diyabetli ise bu risk %50’ye kadar yükselir.

İlgili Konular:
- Gebeliğe Bağlı Şeker Hastalığı (Gestasyonel Diabet)
Tamamını >>

HAMİLELİKTE ŞEKER HASTALIĞININ (DİYABET) BEBEK ÜZERİNE ETKİLERİ, ZARARLARI

Diyabet yani şeker hastalığı ister hamilelikten önce başlamış olsun ister hamilelik sırasında başlamış olsun anne ve bebek açısından bir takım riskler getirir. Diyabetik hastalarda şeker düzeyleri hamilelik boyunca ne kadar düzgün seyrederse bu riskler o kadar azalır. Hamilelik sırasında başlayan şeker hastalığında (gestasyonel diyabet, GDM) risk hamilelik öncesinde başlayan şeker hastalığına göre daha düşüktür. Diyabetik annelerin gebeliklerinde preeklampsi (yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi) ve düşük, erken doğum gibi durumlar normal gebeliklere göre daha sık görülür.

Gebelikte önce başlayan diyabetik hastalarda bebekte bazı anomalilerin görülme riski artar. Ancak gebelikte başlayan gestasyonel diyabet (GDM) bebekte anomalilere neden olmaz veya çok hafif ilgili olabileceği konusunda şüpheli araştırmalar vardır. (kaynak)

Gebelikten önce veya gebelik sırasında başlayan diyabete bağlı olarak makrozomik (normalden iri) bebek gelişmesi ve buna bağlı normal doğumun mümkün olmaması, sezaryen gerekmesi gibi riskler artabilir.

Gebelikten önce var olan diyabet hastalarında gebelikten hemen önceki bir kaç ay ve gebelik boyunca şeker düzeyleri ne kadar normal seyrederse bebekte anomali gelişme riski o kadar azalır. Şeker düzeyleri yüksek ve kontrolsüz olan gebeliklerde risk artar. Bu nedenle HbA1C ve glikoz takipleri çok önemlidir.

Diyabetik gebeliklerde bebekte artan riskler:
- Doğumdan hemen sonra solunum sıkıntısı (respiratuar distres)
- Bebeğin iri olması (makrozomi)
- Daha nadiren bebeğin normalden küçük olması (SGA)
- Bebekte doğumdan sonra hipoglisemi (şekerin düşmesi), polisitemi, hipokalsemi, hiperbiluribinemi (sarılık)
- Kalp anomalileri (VSD, TGA, kardiyomyopati...)
- Beyin ve santral sinir sistemi anomalileri (Anensefali, spina bifida, kaudal displazi)
- Böbrek anomalileri
- Sindirim sistemi anomalileri
- Kulak anomalileri


İlgili Konular:
Gebeliğe Bağlı Şeker Hastalığı (Gestasyonel Diabet)
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"