DOĞUMDA SUNİ SANCI NEDEN VERİLİR?

HANGİ DOĞUMLARDA SUNİ SANCI UYGULANMALIDIR?

Doğum indüksiyonu (eylem indüksiyonu) yani halk arasındaki yaygın deyimi ile suni sancı ilk doğum veya sonraki doğumlarda gerekirse uygulanabilecek basit ve ucuz bir yöntemdir. Uygulanmasındaki ana amaç doğumun başlatılması veya başlamış olan doğumun hızlandırılmasıdır. Bu amaçla genellikle damar yolundan serum içerisinde oksitosin denilen ilaç kullanılır. Ancak her doğumda uygulanmaz, uygulanması için bazı kriterler gereklidir. Her doğumda rutin olarak uygulanması halinde özellikle ilk doğumlarda sezaryen oranlarının artabileceği bu nedenle sadece gerekli hallerde uygulanması gerektiği Amelikan kadın doğum uzmanları akademisi (ACOG) tarafından bildirilmiştir.

Normal doğumda suni sancı hangi durumlarda uygulanır (endikasyonlar):
- Gün aşımı (günü geçen) gebelikler
- Erken membran rüptürü (EMR): Suların erken gelmesi
- Koryoamniyonit: Rahim içerisinde enfeksiyon
- Bebekte gelişme geriliği
- Rh izoimmunizasyonu (Kan uyuşmazlığına bağlı hastalık gelişmesi)
- Anne karnında bebek ölümü: Ölü bebeğin anne karnında uzun süre beklemesi anne sağlığını da tehlikeye atabilir bu nedenle doğumun hızlandırılması gerekir.
- Preeklampsi, eklmapsi: Hamilelikte tansiyon yüksekliği ile seyreden durumlar
- Dekolman plasenta
- Annede kronik hastalıklar

Suni sancı hangi durumlarda uygulanmamalıdır (kontrendikasyonlar):
- Annnein daha önceden klasik uterin insizyon içeren bir ameliyat geçiröiş olması: Rahimde yukarıdan aşağıya yapılan bu kesi sonraki doğumlarda rahmin yırtılmasına (uterin rüptür) sebep olabilir.
Daha önceden geçirilmiş rahim ameliyatında ve sezaryende kesinin transvers (enlemesine) yapılması suni sancı için kesin kontrendikasyon oluşturmaz ancak bu hastalarda da dikkatli olunmalıdır.
- Plasente previa
- Vasa previa
- Aktif genital herpes enfeksiyonu
- Kordon sarkması
- Bebeğin rahim içerisinde yan durması (transvers situs)
- Bebeğin kilosunun aşırı fazla olması (Makrozomi)
- Bebeğin kafasının bir anomaliden dolayı büyük olması (hidrosefali)
- Anne pelvis kemiklerinin (çatı kemiklerinin) muayenede doğuma uygun görülmemesi

Bunların dışında ikiz, üçüz gebeliklerde normal doğum düşünülüyorsa suni sancı uygulanabilir. Çok fazla doğu yapmış olanlarda (6 veya daha fazla doğum) suni sancı dikkatli kullanılmalıdır çünkü bu hastalarda doğum sonrası kanama (atoni) riski artmaktadır. Suni sancı gerekli ve uygun doğumlarda verildiğinde doğumu kolaylaştıran ve faydalı bir uygulamadır.


İlgili Konular:
- Suni Sancı (Doğum İndüksiyonu)
Suni Sancı Nasıl Verilir?
Suni Sancının Yan Etkileri ve Riskleri
Tamamını >>

İKİLİ TEST GEREKLİ Mİ? NEDEN YAPILIR?

İkili test yaptıranlar nasıl karar vermeli?
Gebelikte ikili test (ve üçlü dörtlü test) günümüzde çok yaygınlaşmıştır. Ancak bu testleri her gebe yaptırmak zorunda değildir. Hamilelikle ilgili her müdahalede olduğu gibi bu testlerle ilgili olarak da öncelikli karar anne ve ailesine aittir. Bu tarama testleri diğer basit kan tahlillerinden farklı olarak ailenin gebelikle ilgili önemli kararlar vermesini gerektirebilir. Bu nedenle anne ve bana bu tarama testlerini yaptırmadan önce bu testlerin ne için yapıldığını, sonuçta ne konuda fayda sağlayacağını, hangi konularda fayda sağlamayacağını, sonucun normal veya riskli çıkması durumunda aileyi hangi kararları almak zorunda bırakabileceğini iyi anlamalıdır, bundan sonra isterlerse testi yaptırmalıdır. Bunları tamamen anlamadan tarama testlerini yaptıran bir aile test sonuçlarını öğrendikten sonra büyük kafa karışıklığı ve stres yaşayabilir ancak testin amaçlarını iyi anlayarak yaptıran bir aile test sonucunda fayda görebilir.

İkili test neden yapılır? amaç nedir?
İkili test gebeliğin 11-14 haftaları arasında yapılır ve bebekte trizomi 21 (Down sendromu) ve Trizomi 18 (Edwards sendromu) denilen iki kromozomal anomalinin varlığını araştırmak için yapılır. Trizomi 21 daha sık görülür, trizomi 18 olan bebeklerin yüzde doksanı doğumdan önce ölür, doğanların da çoğu erken aylarda kaybedilir. Bu nedenle testin yapılma amacında ve ailenin kararında daha çok trizomi 21 önemlidir. Bu iki hastalık bebekte zeka geriliği ve çeşitli iç organ anomalileri ile karakterizedir. İkili testi yaptırmaktaki amaç bu hastalıklar bebekte varsa gebeliğin üçüncü dördüncü aylarında bunu farketmek ve aile isterse düşük yaptırarak gebeliği sonlandırmaktır.

İkili test yaptırmayı düşünenler öncelikle şunları bilmelidir:
1- Down sendromu (trizomi 21) olması anne karnında bir bebeği dört aylıkken düşük ile aldırmayı gerektirir mi? Bu bebeği aldırmakla normal bir bebeği aldırmak arasında ne kadar fark vardır? Bu konuda dünya üzerinde çok farklı görüşler ve tartışmalar vardır. Dünyadaki bazı görüşler şöyle der: Bazı ölümcül anomalilere sahip bebekler zaten doğumdan sonra ölecekleri için gebeliğin erken aylarında düşükle alınmaktadır ancak Down sendromu genellikle ölümcül bir hastalık değildir, bu bebekler yüksek oranda doğumdan sonra uzun yıllar yaşarlar, bu yüzden düşükle alınmaları gerekmez. Dünyadaki bazı görüşler de bu bebeklerin zor bir yaşam yaşayacaklarını, doğumdan sonra birçok hastalık ve ameliyat geçirme riskleri olduğunu söyler ve bu nedenle düşükle alınabileceklerini savunur. Bu konu her anne bananın kendisinin karar verebileceği bir konudur. Doktorlar bu konularda sadece aileye aydınlatıcı bilgiler verir, kararı aileye bırakırlar. Bu soruya cevap vermeye çalışan anne babanın öncelikle Down sendromlu bir insanın özelliklerini ve nasıl bir yaşam sürebileceğini çok iyi bilmesi gerekir. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Down sendromlu bir bebek doğarsa yaşamın ilk yıllarında kaybedilebileceği gibi 50-60 yaşlarına kadar da yaşayabilir. Aile isterse gebeliğin 24. haftasına kadar gebeliğin sonlandırılmasına kanunlar izin vermektedir.
2- İkili test yaptırmak Down sendromlu bir bebek sahibi olmamı kesin engeller mi? Bu sorunun cevabı hayır. İkili kombine test Down sendromlu bebeklerin ancak %85'ini tespit edebilir. Daha sonra yapılacak olan ayrıntılı ultrason ve tetkikler de asla Down sendromlu bebeklerin hepsinin tespit edilmesini sağlayamaz. İkili test sonucunun normal gelmesi bebekte kesinlikle Down sendromu olmadığı anlamına gelmeyecektir. Yukarıda da belirtildiği gibi ikili test Down sendromlu bebeklerin hepsini tespit edemez, az bir kısmında test sonucu normal gelerek yanıltıcı olabilir, bunu engellemenin bir yolu yoktur.
3- İkili test sonucunda Down sendromu riski çıkması bebekte kesin Down sendromu olduğunu göstermez, bunu netleştirmek için CVS veya amnioyosentez yaptırmak gerekecektir. Bu işlemlerin de yaklaşık 200'de bir düşüğe neden olma riski vardır. CVS ve amniosentez yaptırmayacak bir annenin ikili test sonucu net bilgi vermeyeceği için strese sebep olarak faydadan çok zarar getirecektir.
4-  Hamilelikte ikili test yapılması bebekte sadece trizomi 21 ve trizomi 18 varlığı hakkında bilgi verebilir. Bunun dışındaki hastalıkları gösteremez. Örneğin ikili testi normal çıkan bir bebekte kalp anomalisi, böbrek anomalisi, beyin anomalisi hatta zeka geriliğine neden olan bir hastalık olabilir. Bu testlere halk arasında "zeka testi" denmesinin sebebi Down sendromunda zeka geriliği olmasıdır, bu testler bebeğin zeka düzeyini ölçemez, zeka geriliği yapabilen bütün hastalıkları tespit edemez.

İkili test yaptırmayanlar:
İkili test yaptırmayanlar şu risklerle karşı karşıya kalacaklarını bilmelidir:
1- Gebelikte bebekte down sendromu varsa bunu tespit edebilecek en başarılı testlerden birisi ikili testtir. En iyi ultrasonografi cihazları bile bu kadar başarılı olamaz. İkili test (veya üçlü dörtlü test) yapılmadığı taktirde bebekteki down sendromunun tespit edilmeme oranı yüksektir.
2- Trizomi 18 için durum farklıdır, bu hastalığa ait bulgular ultrason ile %90 gibi yüksek oranda tespit edilebilmektedir.
3- Gebeliğin 11-14 haftaları arasında ikili test yaptırmayanlar sonraki ay 16-20 haftalar arasında üçlü, dörtlü test yaptırabilirler. Yukarıda anlatılan fayda ve riskler benzer şekilde bu testler için de geçerlidir.


İlgili Konular:
- İkili tarama Testi Nedir?
- İkili Test Sonuçlarının Yorumlanması
İkili Test Nasıl Yapılır?
Doğum Öncesi Tarama Testleri
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KANSIZLIK NEDENLERİ

Gebelik döneminde annenin kan volümündeki artıştan dolayı kandaki kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) konsantrasyonu azalır, bu nedenle kandaki heboglobin değerinde bir miktar düşüş normaldir. Homoglobin değerinin 11 mg/dl'nin (ikinci trimesterde 10.5 mg/dl) altına düşmesi durumunda ise kansızlık (anemi) durumundan söz edilir.

Hamilelerde kansızlığın en sık nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliği anemisi ülkemizde hamile olmayan kadınlarda da çok sık görülen bir durumdur. Gebelike demir eksikliği anemisi neredeyse %50 oranında sık görülür. Demir eklikliği dıışında görülen diğer nadir anemi türleri megaloblastik anemi, akdeniz anemisi, aplastik anemi vb.

Hamilelerde demir eksikliği anemisinin nedenleri:
- Yetersiz ve dengesiz beslenme
- Sosyoekonomik düzeyin düşük olması
- Barsak parazitleri
- Sık doğum yapmak
- Sık düşük, kürtaj vb. durumlar nedeniyle kan kaybetmek
- Gebelikte demi ilacı (kan hapı) kullanmamak

Hamilelerde demik eksikliğine bağlı aneminin en sık nedeni besinlerle yetersiz demir almaktır.

İlgili Konular:
- Gebelikte Anemi (Kansızlık)
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"