RAHİM FİLMİNİN (HSG'NİN) RİSKLERİ

İLAÇLI RAHİM-TÜP  FİLMİNİN ZARARLARI, YAN ETKİLERİ

Hastalar tarafından her işlemde olduğu gibi rahim filminde de bir risk veya zararlı etki var mı sorusu en çok merak edilen konulardan birisidir. Maalesef tıpta risk içermeyen bir girişim veya işlem pek yoktur ancak bazı işlemlerde risk çok azdır, bazılarında daha yüksektir. Rahim filmi yani HSG (histerosalpingografi) bu açıdan çok nadiren bazı riskler içeren bir işlemdir.

Rahim filmi çekilmesi ile gerçekleşebilecek olası riskler, komplikasyonlar:
- Enfeksiyon: Rahim ve tüpleri, karın içerisini ilgilendiren enfeksiyon (PID) meydana gelebilir. Bu durumda hastanın genellikle fazla ağrı ve ateş şikayetleri olur. Antibiyotik tedavisi ile düzelir.
- Rahim içerisine verilen kontrast maddeye karşı alerji.
- Vajinal kanama, lekelenme: Genellikle bir iki gün içerisinde kendiliğinden durur.
- Bayılma, baş dönmesi
- Radyasyon riski: HSG sırasında çok az miktarda röntgen ışını verilir, bir böbrek filminden daha azdır genellikle.
- Bunların dışında da rahim ağzı veya vajina ile ilgili yırtılma, kanama gibi çok nadiren görülen hatta pratikte pek rastlanmayan riskler meydana gelebilir.

Yukarıda anlatılan riskler dışında rahim filmi kadının rahim, tüp veya yumurtalık organlarına zarar verecek, şekillerini ve yapılarını bozacak bir işlem değildir. Kadının doğurganlık kapasitesi üzerinde herhangi bir olumsuz etki göstermez hatta tüplerdeki ufak tıkanıklıkların açılması nedeniyle hamilelik şansında bir miktar artış sağlar, bu konu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Rahim Filmi (HSG)
- Rahim Fİlmi Sonrası Problemler
Tamamını >>

TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN YAN ETKİLERİ, ZARARLARI

TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN VE KULLANILAN İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Tüp Bebek Komplikasyonları:
Tıpta her tedavi fayda beklentisi ile uygulanır ancak beraberin de düşük de olsa bazı riskleri, zararları göze almayı gerektirir. Yan etkisi olmayan bir ilaç veya tedavi hemen hemen hiç yoktur. Tüp bebek tedavisi (IVF, ICSI, Mikroenjeksiyon) günümüzde çocuk sahibi olamayan çiftler için çok büyük faydalar sağlayan devrim niteliğinde bir tıp uygulamasıdır. Tüp bebek tedavisi de çok nadir de olsa bazı riskleri, yan etkileri doğurabilir. Bunlar ne kadar ciddi yan etkilerdir ve ne oranda görülürler aşağıda tek tek açıklanmıştır:

- Tedavi başarısızlığı: Tüp bebek tedavisinde en sık görülen istenmeyen durum budur. Tedavi başarısızlığının nedenleri ve oranalrı hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz.
- Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu (OHSS): Bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kısaca yumurta oluşturmak için verilen ilaçların yumurtalıklarda fazla miktarda yumurta oluşumu ve kistlere neden olmasıyla oluşur. Ciddi derecede OHSS tüp bebek tedavileri sırasında %3-5 oranında oluşabilmektedir, hafif derecede OHSS'ye daha sık rastlanır. OHSS sadece tüp bebek tedavisinde oluşan bir durum değildir, yumurtlama tedavileri ve aşılama hatta klomen tedavisi sırasında nadiren oluşabilir.
- İkiz, üçüz, dördüz yani çoğul gebelikler: Çoğul gebelikler tüp bebek tedavisinde istenmeyen bir durumdur çünkü çoğul gebeliklerde bebeklerin ilerleyen gebelik aylarında erken doğum vb. nedenlerle kaybedilme riski daha yüksektir. Çoğul gebeliklerin başlıca nedeni çok sayıda embriyo transferi yapılmasıdır. Amrikada ve İngilterede tüp bebek uygulamaları sonucu olan doğumlarda ikiz oranı %20-35 civarında, üçüz oranı %2-7 civarında bildirilmiştir. Ülkemizde bu yan etkisi önlemek amacıyla çok sayıda embriyo transferi kısıtlanmıştır, uygun hastalarda sadece tek embriyo transferine izin verilmektedir.
- Yumurtalıkların dönerek burkulması (over torsiyonu): Tüp bebek tedavisinde çok nadir görülen bir komplikasyondur. Özellikle OHSS gelişen hastalarda gelişme riski fazladır. Tüp bebek uygulamalarında yaklaşık binde 1 oranında görülür. Detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Kanama: Yumurta toplama sırasında meydana gelebilecek bir komplikasyondur vajinal kanama. Sıklıkla vajene tampon yerleştirilmesi ile kısa sürede durur.
- Enfeksiyon: Pelvik enfeksiyon (rahim ve yumurtalıklarla ilgili enfeksiyon) çok nadiren yumurta toplama işlemine bağlı gelişebilir. Antibiyotik tedavisi uygulanır
- Karın organlarında yaralanma: İdrar torbası, barsak ve rahime yakın damarlarda çok nadiren yumurta topkama işlemi sırasında yaralanma meydana gelebilir. Bunlar binde 1 veya daha az oranda görülebilen nadir komplikasyonlardır.
- Dış gebelik: Bu konu ayrıntılı olarak ayrıca açıklanmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tüp bebek tedavisinde oluşabilecek diğer problemler:
- Yumurta gelişmemesi: İlaç tedavisi ile istenilen sayıda yumurta gelişmeyebilir.
- Yeterli yumurta toplanamaması: Ultrasında görülen foliküllerden yeterince yumurta elde edilemeyebilir.
- Döllenme oluşmaması: Toplanan ve kültür ortamına konulan yumurtalarda döllenme oluşmayabilir.
- Embriyonun rahime tutunamaması (İmplantasyon başarısızlığı)
Bu problemler tedavinin iptal olmasına ve başarısızlığa neden olur. İlaç protokollerini veya başka aşamaları değiştirerek yeniden tüp bebek tedavisi yapmak gerekecektir.

Tüp bebek ve kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçların zararları var mı? Kanser yapar mı? 
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların bu güne kadar kanser veya benzeri ciddi bir yan etkisi gösterilememiştir. İlaçlara bağlı OHSS gibi geçici yan etkiler meydana gelebilmektedir, yukarıda açıklanmıştır. İlaçların uygulandığı cilt bölgesinde kızarıklık gibi basit yan etkiler oluşabilir.

Tüp bebek yumurtalıklara zarar verir mi? Yumurtalık kapasitesi azalır mı?
Tüp bebek tedavisinde uygulamalar ve ilaçlar yumurtalık kapasitesini azaltmaz. Yumurtalık kapasitesi yaş ilerledikçe azalır, bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olmaz.

Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur mu? 
Tüp bebek tedavisinde uygulanan ilaçlar veya diğer basamaklar erken menopoza neden olmaz. Menopoz yaş ilerledikçe yumurtalık kapasitesinin azalmasına bağlı meydana gelir.


İlgili Konular:
- Tüp Bebek Nedir?
- Tüp Bebek Aşamaları
Tamamını >>

SUNİ SANCININ YAN ETKİLERİ VE RİSKLERİ

SUNİ SANCININ ANNE VE BEBEK AÇISINDAN ZARARI VAR MIDIR?
Yapılan araştırmalar doğum indüksiyonunun (suni sancı) uygun doğumlarda uygulanması halinde ve uygulama sırasında gerekli takiplerin yapılması halinde anne ve bebek açısından anlamlı bir zarar veya risk içermediğini göstermiştir. Bu nedenle günümüzde uygun doğumlarda oksitosin yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni geliştirilen ve halen güvenilirliği, zararları, riskleri konusunda emin olunamayan bazı ilaçlar onay almamıştır ve bunların yaygın kullanıma girmesi için daha fazla araştırmalara gerek duyulmaktadır.

Suni sancı (doğum indüksiyonu) amacıyla en sık kullanılan yöntem olan oksitosin'in yan etkileri ve riskleri:
- Taşsistol ve hiperstimülasyon
- Fetal distres
- Hızlı doğum (partus precipitatus)
- Başarısız indüksiyon
- Hipotansiyon (İntravenöz bolus olarak verildiğinde)
- Yüksek dozda uygulanırsa anti-diüretik etki gösterebilir
- Hiponatremi (sodyumdan fakir sıvılarla verilirse)
- Bebekte yenidoğan döneminde bilirubin yüksekliğini arttırdığını söyleyen araştırmalar vardır ancak bazı araştırmalarda bunu gösterilememiştir.
- Uygun olmayan serviks (rahim ağzı) halinde uygulanırsa özellikle ilk gebeliklerde sezaryen oranında artışa neden olabilir.


İlgili Konular:
- Suni Sancı (Doğum İndüksiyonu)
Suni Sancı Neden Verilir?
Suni Sancı Nasıl Verilir?
Normal Doğum
Tamamını >>

ADET GECİKTİRİCİ İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ, ZARARLARI VAR MI?

Hormon içeren her ilaç gibi adet geciktirici ilaçların da içerdiği progesteron (gestagen) hormonuna bağlı bazı yan etkileri olabilir. Bunlar göğüşlerde şişkinlik, hassasiyet, dolgunluk, adet miktarında değişme gibi yan etkilerdir. Bu yan etkiler geçicidir ve 1-2 ay içerisinde adetler tekrar eski düzenine girer. Adet dönemi sonrasında lekelenme veya damla damla kanama gibi yan etkiler olabilir. Nadiren bulantı, kusma, halsizlik, sersemlik gibi yan etkiler görülebilir.

Adet geciktirici progesteron içeren ilaçların bunların dışında sık görülen ciddi yan etkileri ve zararları yoktur ancak hiçbir zaman doktor kontrolü dışında kullanılmaması gereken hormonal ilaçlardır.

Adet geciktirici olarak doğum kontrol hapı kullanılmışsa bunlara bağlı bulantı, kusma, baş ağrısı gibi yan etkiler görülebilir. Doğum kontrol haplarının yan etkileri ile ilgili detaylı bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İlglili Konular:
- Adet Geciktirici İlaçlar
Tamamını >>

ADET SÖKTÜRÜCÜ İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ, ZARARLARI VAR MI?

Adet söktürücü ilaçlar (hap, iğne) hormon içeren ilaçlar oldukları için çeşitli yan etkileri olabilir. Bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesi olmadan kullanılmalıdır. Ayrıca bunlar her ay sürekli her adet gecikmesinde kullanılan ilaçlar değillerdir, her adet gecikmesinde adet  söktürücü ilaç kullanılmaz, adet gecikmelerinin çok çeşitli sebepleri vardır. Adet söktürücü ilaçlar progesteron hormonu içerdikleri için bu ilaçların alınmasından belli bir süre sonra adet görülür ancak adetin miktarında değişiklik yaratabilir. Bunun dışında göğüslerde hassasiyet, şişme meydana gelebilir. Adet döneminden sonra lekelenme veya damla damla kanama oluşabilir.

Hamilelik varsa zarar verir mi?
Ayrıca adet (regl) söktürücü ilaçların çoğu hamilelik döneminde kullanılması sakıncalı ilaçlardır. Adet gecikmesini sebebi gebelik ise ve bu fark edilmeden bu ilaçlar kullanılır ise gebelikte bebek üzerine bazı olumsuz etkileri görülebilir. Hamilelerde kanama veya düşüğe sebep olmazlar ancak bazı adet söktürücü ilaçlar bebekte anomalilere (özür) sebep olabilir.

Adet düzenleyici ilaçlar kilo aldırır mı?
Adet düzenleyici ilaçlar kilo almaya sebep olmaz. İçerdikleri hormonlar kilo almayı etkileyen türden değildir.

Bu ilaçların bazıları kullanım süresince bulantı, kusma gibi şikayetlere neden olabilir. Ancak akıntı, kötü koku, enfeksiyon gibi belirtileri bu ilaçlara bağlamamak gerekir.

İlgili Konular:
- Adet Söktürücü İlaçlar
- Adet Söktürücü Bitkiler
Tamamını >>

ERTESİ GÜN HAPI YAN ETKİLERİ

Ertesi sabah hapları hormon içeren ilaçlar oldukları için bazı yan etkiler yapabilirler ancak bunlar geçicidir, kalıcı ve önemli bir yan etki beklenmez. En sık görülen yan etki bulantı ve kusmadır. Bu özellikle östrojen ve progesteron hormonunu birlikte içeren haplarda görülür. Sadece progesteron içeren haplar bu açıdan avantajlıdır, fazla bulantı kusma görülmez.

Diğer bir yan etki bu haplar alındıktan sonra adet gecikmesi, lekelenme, damla damla kanama veya adet miktarında azalma - artma gibi düzensizliklerdir. Bu etkiler sadece hapın alındığı ay görülür ve geçicidir, sonraki aylarda adetler normal düzenine girecektir. Burada dikkat edilmesi gereken adet gecikmesinin hemen hapın yan etkisine bağlanmamasıdır, adet gecikmesi hamileliğe bağlı da olabilir. Bu nedenle adet gecikmesi yaşanırsa hamilelik testi yapılmalıdır.

Diğer hormon içeren ilaçlarda olduğu gibi göğüslerde dolgunluk, şişme, hassasiyet, baş ağrısı gibi yan etkiler de geçici olarak görülebilir.

İlgili Konular:
- Ertesi Gün Hapı Nasıl Kullanılır?
- Ertesi Gün Hapı Ve Acil Korunma Yöntemleri
Tamamını >>

TÜP BAĞLATMANIN RİSKLERİ, YAN ETKİLERİ VE ZARARLARI VAR MIDIR?

Tüp bağlatma (tüp ligasypnu) işleminin kadın üreme organları veya diğer organlar üzerinde bir yan etkisi yoktur ancak bu işlem basit de olsa bir ameliyattır ve her ameliyat gibi bazı riskleri vardır. Her ameliyatta ortak olan risklerin başında anesteziye bağlı çeşitli riskler gelir. Anesteziye bağlı nadir riskler dışında tüp bağlatma ameliyatının kendisine dair kanama gibi riskler görülmeyecek kadar nadirdir çünkü kanamaya neden olaabilecek bölgelerden nispeten uzak bir ameliyattır.

Bunun dışında bayanlar tarafından en çok merak edilen riskler:

Tüp bağlatma menopoza neden olur mu?
Hayır. Tüp bağlatma menopoz veya kadınlık hormonları ile ilgili bir işlem değildir.

Tüp bağlatma işlemi ileride bel ağrısı, kasık ağrısı çekmeme sebep olur mu?
Hayır. Bu ameliyatta sadece tüpler küçük bir bölgeden bağlanır ve bu bağlama beli veya kasıkları etkileyebilecek bir bölge değildir. Bu tür ağrılara sebep olmaz.

Tüp bağlatma adet düzensizliği yapar mı?
Hayır. Tüp bağlatma ameliyatı rahim veya yumurtalığı veya hormonları etkilemeyen bir ameliyattır bu nedenle adet düzensizliği yapmaz. Hastanın adetleri ameliyattan önce nasılsa ameliyattan sonra da aynı şekilde olacaktır. Adet düzensizliği daha çok yumurtalığın alındığı ameliyatlarda görülür, tüp bağlama ameliyatı ile ilgili değildir.

Tüp bağlatma ameliyatı cinsel ilikiyi etkiler mi?
Ameliyat sadece karın içerisindeki tüp denilem organ üzerinde yapıldığı için vajina ile ilgili değildir dolayısıyla cinsel ilişki üzerinden hiçbir etkisi olamaz.

Tüpleri bağlananlarda hamilelik oluşma riski var mıdır?
Her doğum kontrol yöntemi gibi tüp bağlama yöntemi de yüzde yüz koruma sağlayamaz ve çok nadiren gebelik oluşma riski vardır. Bu nedenle adet gecikmesi durumunda gebelik ihtimali açısından uyanık olmak gerekir. Ancak tüp bağlama yöntemi en güçlü koruma sağlayan yöntemlerden birisidir, hamilelik çok nadiren oluşur.

Tüp bağlama ameliyatının belki de en büyük riski ileri de geri dönüşünün çok zor olmasıdır. Yani ileride çiftler herhangi bir nedenden dolayı tekrar çocuk sahibi olmak isterlerse tüplerin açılması ameliyatının fayda sağlama oranı düşüktür. Bu nedenle tüp bağlama ameliyatını artık çocuk sahibi olmak istemeyeceklerinden kesin emin olan çiftlerin yaptırması gerekmektedir.


İlgili Konular:
- Tüp Bağlatma Ameliyatı
Tamamını >>

DOĞUM KONTROL HAPLARININ YAN ETKİLERİ (ZARARLARI)

Doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron hormonu içerdikleri için bu hormonları bağlı bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler herkeste görülmez. Yan etkilerden kaçınmak için doğum kontrol haplarını kullanacak hastaların iyi seçilmesi gerekir, herkes için uygun bir yöntem değildir. 35 yaşından büyük ve sigara kulanan hastalarda ciddi yane etki risklerinden dolayı kesinlikle kullanılmaması gerekir.

Yan etkileri nelerdir?
- Bulantı en sık görülen yan etkidir
- Kusma nadiren görülür
- Başağrısı
- Migreni olanlarda ağrılarda şiddetlenme
- Memelerde hassasiyet ve dolgunluk
- Adetler arası lekelenmeler
- Sivilce
- Vajinal akıntıda artış olabilir
- Safra kesesi taşlarında artış olabilir
- Tansiyon problemi olan hastalarda tansiyon yükselmesine neden olabilir.
- Depresyon, duygu durum bozuklukları
- Kilo alımı genellikle yapmaz veya çok az yapabilir.
- Adet görememe nadiren olabilir.
- Progesteron kırılma kanaması olabilir. (Adet aralarında lekelenme)
Damar tıkanıklığı riskinin artması en ciddi yan etkilerinden birisidir. Doğum kontrol haplarına bağlı damar tıkanıklığı ve tromboemboli riski ayrı bir konuda detaylı olarak anlatılmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Emzirenlerde süt miltarını ve sütün kalitesini azaltır.
- Cinsel istek (libido) nadiren azalabilir.

Aşağıdaki yan etkiler görüldüğünde doğum kontrol hapı hemen kesilmelidir:
Bu yan etkileri gözlemlediğinizde hapı hemen keserek doktorunuza başvurmalısınız. Bazı durumlarda hapın tamamen kesilmesi gerekir, bazı durumlarda hapa bağlı ciddi bir komplikasyon gelişmiş olabilir ve bunun tedavisi gerekebilir.
- Görme bozukluğu, çift görme
- Şiddetli baş ağrısı
- Vücudun tek tarafında uyuşma ve güçsüzlük (damar tıkanıklığı gelişmiş olabilir)
- Şiddetli göğüs ağrısı
- Nefes darlığı
- Konuşma bozukluğu (serebrovasküler olay, inme gelişmiş olabilir)
- Bacakta ağrı ve şişme
- Adet gecikmesi (gebelik oluşmuş olabilir)
- Memede kitle veya şişlik farkedilmesi
- Göğüslerden süt veya sıvı gelmesi (galaktore)

İlgili Konular:
- Doğum Kontrol Hapı
- Doğum Kontrol Hapı Damar Tıkanıklığı Yapar Mı?
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"