RAHİM VE YUMURTALIKLARI ALINANLARDA İLERİDE KANSER OLUŞABİLİR Mİ?

Rahim ve yumurtalıkların alınması dünyada en sık uygulanan ameliyatlardandır çünkü miyom, kist, aşırı adet kanaması gibi bir çok sebep ile bu ameliyatlar gerekebilmektedir. Bu organların ameliyatla alınması sonrasında kadın genital organlarına ait kanser riski sıfır mı olur? Artık hiçbir şekilde rahim (endometrium, sarkom), rahim ağzı (serviks), yumurtalık (over) kanseri oluşamaz mı? İleride rahim veya yumurtalık kanseri olabilir mi? Bu yazıda bu soruların cevabı açıklanacaktır.

Rahim alındıktan sonra hala kanser riski var mıdır?
- Rahim iyi huylu bir hastalık nedeniyle alınmışsa (örneğim miyom veya aşırı kanama), ameliyattan sonra ileriki yıllarda artık o hastada rahim kanseri oluşamaz. Rahim, çoğu zaman rahim ağzı (serviks) ile birlikte alınır (rahim ağzında hiçbir hastalık olmasa bile). Eğer rahim ve rahim ağzı birlikte çıkarılmışsa (total histerektomi yapılmışsa) artık o hastada rahim ve rahim ağzı kanseri gelişme riski sıfırdır. Rahim alma ameliyatı sırasında rahim ağzı alınmamışsa bu ameliyat subtotal histerektomi olarak adlandırılır ve bu hastada ileriki yıllarda rahim ağzından kanser veya başka bir hastalık gelişme riski vardır. Rahim ağzı kanseri çok nadir görülen bir kanserdir o yüzden bahsedilen risk düşük bir risktir ancak yine de her yıl jinekolojik muayene ve smear testi, HPV testi gibi testlerle her kadın gibi rahim ağzı kanserinden korunma programlarına devam etmelidir.
- Rahim veya rahim ağzı alınan bir kadında yumurtalıklar (overler) alınmamışsa yumurtalık kanseri ile ilgili risk her kadında olduğu kadar vardır. Bu nedenle her yıl jinekolojik muayeneye her kadın gibi devam etmelidir.
- Rahim alınmasının nedeni rahim kanseri ise (endometrium kanseri veya sarkom) bu durumda ileriki yıllarda kanserin rahim bölgesinde veya vücudun başka bölgesinde tekrarlama yani nüks etme riski vardır. Rahimin tamamen alınması kanserin artık hiçbir zaman tekrar etmeyeceğini garanti etmez.

Yumurtalıkları alınan kadınlarda kanser riski devam eder mi?
- Tek yumurtalığı alınan hastalarda içeride kalan diğer yumurtalıktan iyi huylu veya kötü huylu her türlü hastalık veya kanser gelişme riski devam etmektedir.
- Kanser şüphesi ile veya herhangi bir kist benzeri hastalık nedeniyle iki yumurtalığı birden alınan hastalarda ileride yumurtalık kanseri gelişebilir mi? Bu hastalarda yumurtalıklar tamamen alındığı için yumurtalık kanseri gelişemez ancak tüpler ve karın zarından kanser gelişebilir. Yumurtalık, tüp ve karın zarı kanserleri aynı karakterde ve aynı kanser türü gibi kabul edilirler, tedavileri de aynıdır. (over kanseri, primer peritoneal kanser). Yumurtalığı alınan kadınlarda tüpler de hemen her zaman alınır, bu nedenle yumurtalık ve tüp kanseri gelişme riski bu hastalarda artık yok denilecek kadar azdır ancak karın zarı bu ameliyatlarda alınamaz ve bütün karını kaplayan bu zardan her zaman kanser gelişme riski çok az da olsa vardır. Bu risk yumurtalıkları duran bir kadındaki yumurtalık (over) kanseri gelişme riskine göre çok çok azdır ancak risk tamamen sıfırlanmıştır denilemez.
- Yumurtalıkları kanser deneniyle alınmış bir kadında ileride yumurtalık bölgesinde veya vücudun başka bir bölgesinde tekrar kanserin oluşma yani tekrarlama (nüks, rekürrens) riskli vardır. Rahim, rahim ağzı,yumurtalık hatta lenf nodları ve karın zarı tamamen alınsa bile tekrarlama riski az da olsa vardır. Vücutta gözle görülemeyen kanser hücrelerinin yok edilmesi için ameliyat sonrası kemoterapi gibi ek tedaviler verilse de ileride tekrarlama riski az da olsa vardır.


İlgili Konular:
- Rahim Kanseri (Endometrium Kanseri)
- Yumurtalık (Over) Kanseri
- Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri
Tamamını >>

RAHİM VE RAHİM AĞZI ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Rahim (uterus) ve rahim ağzı (serviks) aynı şey midir? Farkı nedir?
Rahim yani tıbbi adı ile uterus alttaki resimde de görüldüğü gibi kadın üreme organlarının en yukarıda bulunan kısmıdır ve en büyük kısmıdır. Rahim ağzı (serviks) ise rahim ile vajina arasında bulunur ve daha küçüktür. Yani rahim ve rahim ağzı ayni şey değildir, farklı anatomik alanlardır. Bu iki organ birbirine birleşik halde olsa da hastalıkları ve diğer özellikleri tamamen farklıdır. Hastalar çoğu zaman bu iki organın farklı olduğunu bilmez ve karıştırır.

Adet kanaması rahim içerisinden gelir, rahmin en iç tabakasına endometrium ismi verilir, bu tabaka adet kanamasını sağlar. Rahim ağzında bu tabaka bulunmaz. Gebelik oluştuğunda rahim içerisine yerleşir ve burada büyür doğuma kadar. Rahim ağzı içerisine gebelik yerleşmez ve burada büyüyemez.

Kadın Üreme Organları

Rahim ve rahim ağzı arasındaki diğer farklar, benzerlikler:
- Rahim ağzı (serviks) alttan yani vajinal muayene ile görülebilir çünkü vajina içerisine doğru çıkıntı yapan bir kısmı vardır. Ancak rahim (uterus) alttan muayene sırasında görülemez, elle muayene sırasında alt karın bölgesinde hissedilebilir.
- Rahim ile ilgili en sık görülen hastalık myomdır. Myomlar rahimde çok sık gelişmesine rağmen rahim ağzında çok nadir gelişir.
- Rahim alma ameliyatı yani histerektomi sırasında genellikle hem rahim hem rahim ağzı birlikte alınır. Nadiren rahmin alındığı ama rahim ağzının bırakıldığı da olabilir.
- Küretaj veya rahim içerisinden parça alma (biyopsi) işleminde ince bir alet rahim ağzından rahim içerisine kadar uzatılarak rahim içerisinden parça alınır genellikle. Nadiren rahim ağzı yani serviksin iç ve dış yüzeyinden de parça alanabilir.
- Hasta vajinasına ovül (fitil) yerleştirirken eline değen kısım rahim ağzıdır, rahim değildir. (Rahim ağzı çok geride olduğu için nadiren eline değebilir.)
- Ultrasonda hem rahim ağzı hem rahim ile ilgili hastalıklar izlenebilir. Rahim ağzı ile ilgili bazı hastalıklar çıplak gözle de alttan muayene sırasında görülebilir ancak rahimde bulunan kitle ve hastalıklar çıplak gözle görülemez.
- Gebelik sırasında rahim ve rahim ağzı her ikisi de bebekle birlikte büyür ancak rahim ağzında açılma doğum başladığı zaman olur.
- Sezaryen ameliyatında kesilen yer rahim ön duvarıdır, rahim ağzı kesilmez. Eğer doğum sancıları başlamadan sezaryen uygulanmış ise rahim ağzında açılma olmadan bebek sezaryen ile alınır.
- Halk arasında "rahimde yara var" diye ifade dilen durum rahimde değil rahim ağzı yüzeyinde bulunan erezyonlardır. Bu da sıklıkla karıştırılan bir durumdur.
- Spiral (RİA) rahim içerisine yerleştirilir, rahim ağzı içerisine değil. Rahim ağzından dışarı doğru sadece ipleri çıkar.
- Menopozdan sonra hem rahim hem rahim ağzı boyut olarak küçülür.
- Rahim hastalıkları genellikle aşırı  ve düzensiz adet kanamasına neden olur. Rahim ağzı hastalıkları genellikle ilişki sırasında lekelenme ve kanamaya neden olur. Ancak bu belirti ve şikayetler bazen farklı olabilir, her zaman geçerli bir kural değildir.
- Rahim miyom gibi sebeplerle aşırı büyüyerek karında şişliğe sebep olabilir. Rahim ağzı ile ilgili hastalıklar bu derece büyümeye ve karında şişliğe sebep olmaz.
- Rahim kanseri rahim ağzı kanserine göre daha sık görülen bir hastalıktır.
- Rahim ağzı kanserini önlemek için bir tarama testi vardır (Smear testi ve HPV testi). Ancak rahim ağzı kanserini önlemek ve erken yakalamak için düzenli uygulanan bir test yoktur. Buna rağmen rahim kanseri (endometrium kanseri) genellikle rahim ağzı kanserine göre daha erken evrede fark edilir.

Rahim ameliyatı ve rahim ağzı ameliyatlarının farkları:
Rahim alma ameliyatı yani histerektomi çok daha sık uygulanan bir ameliyattır. Miyom ve aşırı adet kanaması gibi çok çeşitli durumlarda uygulanır. Ameliyat açık da olsa kapalı da olsa bu esnada genellikle rahim ve rahim ağzı birlikte alınır.
Rahimi almadan Rahim ağzını alma ameliyatı (trakelektomi) ise çok çok nadiren uygulanan bir ameliyattır ve genellikle sadece rahim ağzı (serviks) kanserinin erken evrelerinde çocuk istemi olan kadınlar için uygulanır. Rahim ağzını tamamen almadan içerisinden koni şeklinde parça alma ameliyatı (konizasyon veya leep) daha sık uygulanan bir ameliyattır ve karından değil alt taraftan vajina içerisinden uygulanır.

Özet olarak:
Rahim ve rahim ağzı aynı organ değildir, farklı anatomik yapılardır. Bu iki organ birbirine birleşik olsa da farklı işlevleri ve farklı hastalıkları vardır.

İlgili Konular:
- Kadın Üreme Organları
Tamamını >>

KADINDA RAHİM, YUMURTALIK, TÜPLER (SORU CEVAP YORUMLAR)

Rahim organı nerededir? Görevi nedir?
Kadında rahim yani diğer adıyla dölyatağı denilen organın tıbbi adı uterus'tur. Leğen kemiği yani pelvis içerisinde ortada bulunur. Çift rahim olması çok nadiren olan bir doğumsal anomalidir, normalde tek bir tane bulunur. Büyüklüğü 5-6 cm kadar yani küçük bir armut kadardır, şekil olarak da armuta benzer kenarları. Gebelikte büyüyerek bütün karını dolduracak kadar irileşir, menopozdan sonra da biraz daha küçülerek 3-4 cm boylara iner. Miyom rahim içerisinde bulunan iyi huylu urlara denir, miyom içeren rahim organı normalden daha büyük olur, çok sayıda miyom varsa 15-20 cm kadar büyüklüğe erişebilir.
Rahim organının alt tarafında rahim ağzı (tıbbi adı serviks) bulunur, bununda altında vajina bulunur. Alttaki resimde bu organlar görülebilmektedir.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın
Rahim ve vajinanın farkı?
Halk arasında bazen rahim ve vajina karıştırılmaktadır. Üstteki resimde görüldüğü gibi rahim vajinanın üst tarafındaki iç organdır ve gebelikte bebek rahim içerisinde büyür. Vajina ile rahim arasındaki mesafe yaklaşık 3-4 cm kadardır ve bu kısma rahim ağzı denir. Vajina resimde görüldüğü gibi dışarıya açılır ve ilişki sırasında penisin girdiği kısım sadece burasıdır. Penis vajinadan daha ileriye yani rahim ağzına ve rahime girmez, sadece vajina içerisinde kalır, sperm boşalması da vajina içerisine olur. Vajina içerisine boşalan spermler hareket ederek rahim içerisine hatta tüplere kadar ilerler, orada yumurta hücresi ile buluşarak gebelik oluşmasını sağlar. Vajinanın uzunluğu yaklaşık 8-10 cm kadardır, genişliği 3-4 cm kadardır; ancak esneyerek daha fazla uzayabilir ve genişleyebilir. Rahim ağzının uzunluğu 3-4 cm, rahmin uzunluğu 5-6 cm kadardır.

Muayene sırasında doktor tarafından vajinadan içeriye enjektörle sıvı verildiğinde bu sıvı rahim ağzını da geçerek rahmin en üstüne kadar ilerleyebilir, çünkü bu organların içerisindeki boşluk birbiriyle devam eder. Daha sonra sıvı rahim içerisinden kenarlara doğru tüplere doğru da devam eder, tüplerden sonra karın içerisine geçer. Yani kadında karın içerisindeki boşluk dış ortama yani vajina girişine anatomik olarak direk açıktır.

Rahmin görevi nedir?
Rahmin en birinci görevi döllenmiş yumurtanın içerisine yerleşmesini sağlamak ve yumurtanın burada büyüyerek doğuma kadar bebeğin büyümesini, gelişmesini sağlamaktır.

Rahim ağzının görevi nedir?
Rahim ağzı vajina ile rahim arasında geçiş köprüsü görevi görür. Vajinadaki spermlerin rahim içerisine geçişini sağlar. Dış ortamdaki zararlı mikroorganizmaların rahim içerisine girmesini önler. Rahim ağzı da rahim gibi tek bir adet olur normalde.




Tüpler nerededir? Görevi nedir?
Üstteki resimde görüldüğü gibi tüp organı (tuba) rahmin her iki yanında yumurtalıklara doğru uzanır. Yumurtlama olduğunda yumurtayı içerisine alır ve sperm mevcutsa tüp içerisinde döllenme oluşur. Döllenen yumurta buradan rahim içerisine ilerleyerek oraya yerleşir. Yani tüplerin görevi yumurta hücresini yakalamak ve sperm ile döllenmesini sağlamaktır. Tüpler tıkalı (kapalı) ise sperm ve yumurta buluşamaz, gebelik oluşamaz.Tüpler uzunluğu 5-6 cm kadar, içerisindeki boşluk 1-2 mm kadar ince boru şeklinde organlardır.

Vajina nerededir? Görevi nedir?
Vajinanın dış kısmını kaplayan ve küçük dudaklarla büyük dudakları içeren yani dıştan bakıldığında görülen kısım vulva'dır, burası vajina değildir. Vajina dışarıdan gözle bakmakla görülmez, ancak aletle vulva aralanırsa görülebilir. Dış kısımdan içeriye rahim ağzına doğru uzanan 8-10 cm uzunluğunda 3-4 cm eninde boru şeklinde organdır. Bu uzunluk ve kalınlığı esneyerek çok fazla artabilmektedir, çünkü katlantılar içeren esnek bir organdır. Görevi cinsel ilişki sırasında spermlerin içerisine boşalmasını sağlamak, daha sonra bu spermlerin rahim içerisine iletilmesini sağlamaktır. İçerdiği salgılarla zararlı mikroorganizmaların üremesini engeller ve rahim içerisine enfeksiyon geçisini engeller.

Yumurtalıklar nerede bulunur?
Yumurtalıklar leğen kemiği (pelvis) içerisinde her iki yanda bulunur. Yaklaşık 3x5 cm boylarında yani bir ceviz büyüklüğündedir ancak küre şeklinde değil yassı şekillidir. Rahimin sağında ve solunda olmak üzere toplam iki adet yumurtalık bulunur. Yumurtalıklar içerisinde yumurtalar (folikül) bulunur, bunlar üreme çağındaki kadınlarda ultrasonla veya ameliyat sırasında gözle görülebilmektedir. Menopozdaki kadınlarda yumurtalıklar küçülür ve 2-3 cm çapında daha ince hale gelirler, içerdiği yumurtalar yani foliküller bittiği için görülemez.

Doğum sırasında rahim, rahim ağzı ve vajina:
Doğum sırasında rahim ağzının açılması ile bebek vajina içerisine doğru ilerler. Vajina çok esnek bir organ olduğu için bebek burada ilerleyerek ve dönüş hareketleri yaparak çıkıma kadar gelir ve doğar. Bu esnada kasılmalar yapan rahim organı (uterus) bebeğin ilerlemesini sağlar. Rahim ağzı ve vajina doğum esnasında kasılma yapmaz, bebeğin ilerlemesi için itiş kuvveti yapmaz.

Kadın üreme organları ultrasonla görülebilir mi?
Rahim (uterus), rahim ağzı (serviks) ve yumurtalıklar (overler) ultrason cihazı ile görülebilirler, boyutları ölçülebilir, içerisinde myom veya kist varsa görülebilir, bu organlara ait çoğu hastalık ultrason ile anlaşılabilir. Tüpler (tuba) ultrasonla genellikle görülemez çünkü ince, uzun organlardır. Ancak tüplerin içerisinde sıvı veya iltihap toplanması gibi bir hastalık varsa ve bu nedenle tüp şişmişse o zaman ultrasonla rahatlıkla görülebilir. Tüplerin kapalı olup olmadığı ultrasonla anlaşılamaz çünkü içerisindeki boşluk çok incedir ve ultrasonla görülemez. Tüplerin açık olduğunu kontrol etmek için vajinadan içeriye tüplere kadar sıvı verilerek röntgen filmi çekilir, bu işleme HSG denir veya laparoskopi ile karın içerisinden kamera ile tüplerden sıvı geçisi kontrol edilerek açık olduğu anlaşılabilir.

Vajinanın hemen üzerinde yani dudakların arasında görülen delik nedir?
Bu kısımda dıştan görülebilen delik idrar çıkışının sağlandığı üretra deliğidir. Bu delikten 4-5 cm  içerisi mesaneye yani idrar torbasına gider. Bu deliğin hemen üzerinde dıştan görülebilen 1-2 cm boyunda dışa doğru uzamış organ klitoris'tir. Klitoris aslında erkeklerdeki penis organının kadınlardaki karşılığıdır, penisin kadınlarda gelişmeyerek geri kalmış dokusudur, penis gibi erekte olma yani sertleşme özelliği vardır.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayınİlgili Konular:

- Kadın Üreme Organları
- Jinekolojik Muayene
Tamamını >>

RAHİM AĞZI DARLIĞI HAMİLELİĞE ENGEL Mİ?

RAHİM AĞZI DARLIĞI KISIRLIĞA NEDEN OLUR MU? 
(SERVİKAL FAKTÖR)

Rahim ağzı yani serviks vajina ile rahim organını birbirine bağlayan rahmin en alt kısmındaki ince uzun kısımdır. raahim ağzının içerisinden rahme doğru ilerleyen açıklığa servikal kanal denir, vajinadaki spermler bu kanaldan ileleyerek rahim içerisine ulaşır ve yumurta hücresi ile buluştuğunda gebelik (hamilelik) meydana gelir.

Rahim ağzının (serviks, cervix) görevi vajinadan rahim içerisine spermlerin geçişini sağlamak, spermlerin daha uzun süre yaşayabilmesini sağlamak ve vajinadan rahim içerisine bakterilerin geçişine engel olmaktır. Rahim ağzından salgılanan yapışkan mukus salgısı içeriye bakterilerin geçmemesini sağlarken tersine spermlerler için uygun bir ortam sağlar. Yumurtlama (ovulasyon) zamanında bu salgı daha akışkan hal alarak spermlerin geçmesini kolaylaştırır. Rahim ağzı ile ilgili bazı patolojiler sperm geçişinin zorlaşmasına neden olur, kısırlık (infertilite) sebebi rahim ağzı darlığı ile ilgili ise buna servikal faktör denir. Servikal faktör kısırlık nedenleri arasında çok düşük bir oranı kapsar, yaygın bir sebep değildir. Servikal faktör deyince rahim ağzında darlık, enfeksiyon, mukus yapısında bozukluk gibi nedenlerle spermlerin rahim içerisine geçişinde problem yaratan faktörler anlaşılır.

Aşılama işlemi ile spermler bir enjektör yardımı ile direk rahim içerisine verildiği için rahim ağzına bağlı kısırlık nedenleri ekarte edilmiş olur.  Aşılama hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Rahim ağzı darlığı (servikal darlık) neden olur?
- Rahim ağzı ile ilgili geçirilen ameliyatlar
- Rahim ağzı ile ilgili koterizasyon ve kriyoterapi (yakma-dondurma) gibi tedaviler çok nadiren sebep olabilir
- LEEP işlemi
- Konizasyon işlemi


İlgili Konular:
- Kısırlık (İnfertilite)
- Kadında Kısırlık Nedenleri
- Aşılama (IUI)
Tamamını >>

YARA YAKTIRMA (KOTERİZASYON)

SERVİKAL KOTERİZASYON
Rahim ağzında izlenen yaralarda en sık uygulanan tedavi yöntemi koterizasyon (yara yakma) yöntemidir. Rahim ağzı yarası hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Koterizasyon yani yakma işlemi rahim ağzında yara saptanan hastalara smear testi yaptıktan sonra smear sonucu normal ise yapılır.
Koterizasyon yöntemi ayrıca genital siğil (kondilom) tedavisinde de uygulanmaktadır.

İşlem normal jinekolojik muayene masasında uygulanır ve en fazla 4-5 dakika kadar sürer. İşlem sırasında lokal veya genel anestezi uygulanmasına gerek yoktur çünkü hasta hemen hemen hiçbir şey hissetmez. Bu nedenle hastanede veya muayenehanede rahatlıkla uygulanabilen bir işlemdir. Hasta jinekolojik muayene masasına alındıktan sonra öncelikle normal muayene spekulumu takılarak rahim ağzı (serviks) görünür. Daha sonra koter aletinin kaleme benzer ucu ile rahim ağzına dokunularak işlem yapılır. Son olarak spekulum çıkarılır ve hasta hemen ayağa kalkarak günlük hayatına devam edebilir. İşlemden sonra ağrı veya hastanın normal hayatını etkileyecek herhangi bir şikayet olmaz.

Rahim ağzında yara yakma işleminden sonra 1 ay cinsel ilişki yasaklanır. Bu sürede sulu, beyaz veya hafif pembe kırmızı akıntı olabilir. Ara ara lekelenmeler olabilir. Bu şikayetler bir kaç haftada geçer. 1-2 ay içerisinde yakılan yerdeki epitel hücreleri yenilenerek normal iyileşmiş görünüm alır. 


İlgili Konular:
- Yara Dondurma Tedavisi (Kriyoterapi)
Tamamını >>

SERVİSİT (RAHİM AĞZI ENFEKSİYONU - İLTİHABI)

Servisit rahim ağzı dokusunun çeşitli etkenlere bağlı inflamasyonu veya enfeksiyonu, iltihabıdır. Kadınların neredeyse yarısında görülen sık rastlanan bir durumdur. Bu inflamasyon veya enfeksiyon çeşitli bakteriler özellikle seksüel geçişli mikrobik etkenlere bağlı veya vajendeki diafram gibi yabancı maddelerin travmasına bağlı oluşabilir.

Sebepleri ve risk faktörleri:
- Vajinal enfeksiyon veya seksüel geçişli enfeksiyonlar (gonore, klamidya, trikomonas..)
- HIV eya HPV ile enfekte olanlar servisit açısından daha risklidir
- Birden fazla cinsel partneri olan kişiler ve partnerlerinde cinsel ilişki ile geçebilecek hastalık olanlar riskli gruptadır
- Vajinaya uygulanan her tür yabancı madde, krem, tampon, diafram, vajinal duş
- Prezervatifteki latex maddesine veya spermsitlere allerjisi olanlarda da buna bağlı servisit gelişebilir

Belirtiler:
Servisit hiçbir şikayet yaratmayabilir fakat en sık akıntı şikayetine neden olur. Akıntı genellikle adet döneminden hemen sonra başlar. Bunun dışında kaşıntı, kasık ve bel ağrısı, ilişki sırasında ağrı, adet dönemi dışında lekelenme tarzında kanamalar, idrar yaparken yanma gibi şikayetler yaratabilir.
Servisitteki enfeksiyonun yukarıya rahim ve yumurtalıklara ve karın içerisine doğru ilerleme riski vardır. Buralara ilerlerse karın ve kasık ağrısı, ateş, bulantı, kusma gibi şikayetlere de neden olabilir.

Tanı:
Servisit muayenede görülerek şüphelenilebilecek bir durumdur. Serviks (rahim ağzı) kızarık, akıntı ve iltihaplı bir görüntüde olabilir. Muayeneye ek olarak kültür, smear hatta serviksin görüntüsüne göre kolposkopi ve biyopsi gibi ek tetkikler yapmak gerekebilir.

Tedavi:
Yukarıda anlatıldığı gibi servisite neden olabilecek vajina içerisine uygulanan herhangi bir madde varsa bunu kullanmayı bırakmak tedaviyi sağlayacaktır. Fakat genellikle servisitin sebebi mikrobiktir ve en çok saptanan klamidya, gonore, trikomonas gibi bakteriler saptanırsa bunlar antibiyotik tedavisi ile geçecektir. Herpes gibi bir virüse bağlı servisit varsa bu etkene yönelik antivirüs ilaçlar gerekebilir. Tedavi süresinde cinsel ilişkiye ara vermek gerekir.

Çoğunlukla antibiyotik tedavisi yeterli olur fakat bazen bu tedavilerle geçmeyen servisitlerde serviksteki anormal hücrelerin ortadan kaldırılması için yakma (koterizasyon), dondurma (kriyoterapi) , lazer gibi uygulamalar yapılabilir. Bu tür işlemlerden sonra 1 ay cinsel ilişkiye girilmemelidir, rahim ağzının iyleşmesi 2 ay sürebilir. Bu süre sonunda kontrol edilecektir.

Eğer enfeksiyonun sebebi cinsel ilişkiyle geçen bir hastalıksa bu durumda erkek partnerinizin de tedavi edilmesi gerekir. Bu durumda partneriniz de tamamen tedavi olana kadar ilişkide bulunmamalısınız.

Servisitten korunmak için:
- İlişkide bulunduğunuz partnerinizin hastalığı olmadığından emin olmalısınız
- Vajinal bir enfeksiyon veya akıntınız olduğunda hemen tedavi olun ki rahim ağzına da enfeksiyon ilerlemesin.
- Hiçbir şikayetiniz olmasa bile yılda bir mutlaka muayene olun ve smear testi yaptırın
- Partnerinizin de düzenli olarak seksüel geçişli hastalıklar açısından muayene olmasını sağlayın
- Vajen içerisine uygulanan kremlerden, kimyasal maddelerden, vajinal duş yapmaktan, deodorantlı tamponlardan, spreylerden kaçının.

Gebelik ve bebeğe etkisi:
- Servisit uzun süreli kronik bir hal almışsa rahim ağzından içeriye sperm geçişini bozabilir ve bu nedenle kısırlığa neden olabilir. (nadiren)
- Doğum sırasında rahim ağzından bebeğe enfeksiyon geçebilir ve bebekte göz enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu oluşabilir.


İlgili Konular:
- Vajinal Akıntı (Vajinit)
- Rahim Ağzında Yara (Servikal Erozyon)
- Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID)
Tamamını >>

SERVİKAL YETMEZLİK (RAHİM AĞZINDA GENİŞLEME)

Genellikle ağrı ve kanama olmaksızın ani ortaya çıkan servikal kanalda (rahim ağzında) genişlik ve gebelik materyalinin vajene atılmasıyla devam eden, tekrarlayan gebelik kayıplarına neden olan bir problemdir.

Kesin sebebi bilinmemektedir. Servikal travmaya yol açabilecek doğumlar, laserasyonlar, geçirilmiş cerrahi girişimler (konizasyon, servikal dilatasyon..), serviksinde iştirak ettiği uterin anomaliler ve intrauterin hayatta dietilstilbestrole maruz kalma gibi nedenler servikal yetmezliğin gelişiminde suçlanmaktadır.


Yatak istirahati, intravajinal pesserler, bazı farmakolojik ajanlar ve servikal elektrokoterizasyon gibi girişimler geçmişte düşük başarı oranlarına rağmen kullanılmış alternatifler olsa da günümüzde tedavide tercih edilen yöntem cerrahidir. Serklaj (McDonald yada Shirodkar gibi yöntemler vardır.) adı verilen bir işlem ile internal os hizasına konulan bant şeklindeki çevre sütürü vasıtasıyla serviksin güçlendirilir ve açılma önlenir. Serklaj genelde gebeliğin 13-14. haftalarında yapılır.

Aşağıdaki durumların varlığında serklaj yapılamaz.
Aktif vajinal kanama olması
Fetal zarların yırtılmış olması, koryoamnionit şüphesi ya da varlığı
Uterus kasılmalarının varlığı
4 cm. nin üzerinde açıklığın olması
Polihidramnios ve fetal anomali varlığı

Serklajın bir kaç değişik türü olmakla birlikte en sık kullanılan teknik McDonald usülü serklaj olarak adlandırılır. Genel anestezi altında konulur. Doğum eylemi başlayan, enfeksiyon bulguları olan ya da fetal zarları rüptüre olan hastalarda serklaj çıkarılmalıdır. Eğer vajinal doğum planlanıyorsa dikiş 37. gebelik haftasında alınır.


İlgili Konular:
- Rahim Ağzına Dikiş Atılması (Servikal Serklaj)
Tamamını >>

RAHİM AĞZINDA YARA (SERVİKAL EROZYON - EKTROPİYON)

Rahim ağzında yara veya rahim ağzı yarası terimleri günümüzde hastalar ve doktorlar arasında sık kullanılan bir terimlerdir. Bu terim aslında genel bir ifadedir ve rahim ağzının normalden farklı göründüğünü (genellikle kırmızı görünür) ifade eder. Bu farklı görüntünün çeşitli sebepleri olabilir o yüzden rahim ağzında yara sözü genel biri ifadedir. Rahim ağzında (servikste) bu farklı görüntüye sebep olabilecek patolojilerden en sık görüleni servikal ektropiyon (eversiyon) 'dur. Bunun dışında erozyon, servisit veya servikal preinvaziv lezyonlar, CIN vb. lezyonlar da "rahim ağzında yara" ifadesine neden olabilirler.

SERVİKAL EVERSİYON (EKTROPİYON)
Rahim ağzının normalde iç tarafı ve dış yüzü farklı hücre yapıları ile örtülüdür. Rahim ağzının iç tarafını silindirik epitel kaplar, dış yüzeyini yassı epitel kaplar. İç taraftaki bölge kırmızı renkte, dış taraftaki bölge açık pembe renkte görülür. İki bölge arasında belirgin bir sınır vardır ve muayenede genellikle görünen bu sınıra transformasyon zonu denir. İçerideki silindirik hücre tabakasının çeşitli nedenlerle dışarıya doğru ilerlemesiyle bu kırmızı alan daha dışarıya kaymış olur ve muayenede de görülebilecek halde rahim ağzının dış yüzeyini kaplar. Bu duruma servikal erozyon veya ektropiyon denir. Alında burada herhangi bir yara veya patolojik durum yoktur sadece normalde de bulunan iki yüzey arasındaki sınır yer değiştirmiştir. Bu kanser veya kanser öncüsü bir durum değildir.

Belirtileri:
Servikal eversiyon çoğu kadında bir şikayete neden olmaz ve muayenede tesadüfen görülür. Bazı kadınlarda şeffaf, sulu bir akıntıya neden olabilir fakat enfeksiyon varsa yeşil ve kötü kokulu akıntı da olabilir. Ayrıca ektropiyon bölgesi hassas bir doku olduğu için penisin travmatize etmesiyle ilişki sonrası ufak lekelenme tarzında kanamalar ve adet aralarında hafif lekelenmeler de olabilir.

Nedenleri:
- Gebelikte ve genç kızlarda ektropiyon izlenmesi normal bir bulgudur.
- Doğum kontrol hapı kullananlarda izlenebilir.
- Prezervatifin veya tamponun travmatize edici etkisine bağlı gelişebileceği kabul edilir
- Spermisit veya kayganlaştırıcı kremler etkili olabilir
- Bazi vajinal enfeksiyonlar bu duruma neden olabilir
Fakat çoğu zaman kadında buna neden olabilecek herhangi bir neden bulunamaz.

Tedavi:
Servikal erozyon mutlaka tedavi gerektiren bir durum değildir. Öncelikle rahim ağzında böyle bir görüntü izlendiğinde mutlaka smear testi yapılmalı ve başka bir patoloji olmadığı kesinleştirilmelidir. Servikal ektropiyon tedavi edilmese bile kendiliğinden iyileşip eski haline dönebilecek bir durumdur. Ektropiyona sebep olabilecek bir neden varsa doğum kontrol hapı veya vajina içerisine krem, spermisit uygulama gibi öncelikle bu nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla çoğunlukla kendiliğinden iyileşecektir.
Her zaman yakma veya dondurma gibi tedaviler şart değildir ancak aşırı akıntıya sebep oluyorsa ve takiplerde kendiliğinden iyileşmiyorsa yakma (koterizasyon) - dondurma (kriyoterapi) veya lazer gibi tedaviler uygulanabilir.

SERVİKAL EROZYON
Servikal erozyon da ektropiyon (eversiyon) gibi rahim ağzında yara şeklinde izlenen ve bu şekilde ifade edilen bir durumdur. Servikal erozyon, servikal eversiyondan yani ektropiyondan ayırtedilmesi gereken bir durumdur. Çünkü eversiyon (ektropiyon) yukarıda anlatılan mekanizmalarla içteki hücrelerin dışarıya doğru göç ederek geliştiği normal bir durumdur herhangi bir hastalık değildir aslında ve tedavisi de şart değildir. Erozyon tanımında ise bu mekanizmayla gelişen bir durum anlatılmaz, başka nedenlerle rahim ağzında oluşan ve çoğunlukla ektropiyondan farklı görünen bir görüntü kastedilir ve takibi tedavisi gerekir.
Sonuç olarak erezyonda da rahim ağzı öncelikle smear testi ve görünen lezyona göre gerekli ise kolposkopi ve biyopsi ile herhangi bir patoloji olup olmadığı açısından değerlendirilmelidir. Smear testi, kolposkopi ve biyopsi sonucu normal olan hastalarda lezyona yakma - dondurma gibi tedaviler uygulanabilir. Bu tetkiklerin sonucu normal değilse smear ve kolposkopi konularında anlatıldığı gibi patoloji türüne göre gerekli şekilde tedavisine devam edilir.

Rahim ağzı yarası kısırlık yapar mı?
Rahim ağzı yarası kısırlığa neden olmaz normalde. Ancak rahim ağzında yara (erozyon) olduğu için veya anormal smear testi nedeniyle konizasyon, koterizasyon, kriyoterapi gibi tedavi işlemleri yapılmışsa bu işlemlere bağlı rahim ağzında darlık oluşması ve kısırlık (infertilite) oluşması söz konusu olabilir. Ancak bu çok nadir ve pek rastlanmayan bir durumdur. Bu konu hakkında ayrıtılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Yara Yakma (Koterizasyon)
- Yara Dondurma (Kriyoterapi)
- Smear Testi (Rahim Ağzı Kanseri Tarama Testi)
- Vajinal Akıntı (Vajinit)
- Rahim Ağzında Yara (Soru Cevap Yorumlar)
Tamamını >>

YARA DONDURMA (KRİYOTERAPİ)

DONDURMA TEDAVİSİ
Kriyoterapi ya da yaygın bilinen adı ile dondurma tedavisi anormal dokuları dondurarak tahrip etmek esasına dayana bir tedavi şeklidir. Rahim ağzına , siğillere (kondilom) , molluskum kontagiozum gibi lezyonlara ve diğer bazı hastalıklarda çeşitli uygulama alanları vardır. Dondurma genelde 3-4 dakika kadar sürer. Ancak işlem 1-2 sefer tekrarlanacağı için yaklaşık 15 dakika kadar alır.

Kriyoterapi genellikle rahim ağzındaki hücresel değişikliklerin ve halk arasında yara adı verilen erozyonların tedavisinde kullanılır. Kriyoterapi öncesi PAP smear testi yapılmış olması gereklidir.

İşlem hasta muayene pozisyonunda jinekolojik muayene masasına yatar haldeyken yapılır. Normal muayenede olduğu gibi vajinaya spekulum yerleştirilerek serviks görünür hale getirildikten sonra işlem yapılır.

Rahim ağzında ağrı sinirleri bulunmaz ve bu bölge ağrıya duyarsızdır.Bu nedenle acı olmaz ancak rahimde adet sancısını andıran kramp tarzında kasılmalar olabilir. Bu his 1-2 dakika gibi çok kısa bir sürede kaybolur. İşlem öncesinde yada hemen sonrasında basit ağrı kesicilerin kullanılması yararlı olabilir.Çok nadiren de vajina içinde garip bir his yaşanabilir. Soğukluk olarak tanımlanabilecek olan bu etki önemsizdir ve hemen kaybolur.

İşlem hasta muayene pozisyonunda jinekolojik muayene masasına yatar haldeyken yapılır. Normal muayenede olduğu gibi vajinaya spekulum yerleştirilerek serviks görünür hale getirildikten sonra işlem yapılır.

Kriyoterapi yapılmaması gereken durumlar:
Rahim ağzı kanalına doğru birkaç milimetreden daha derin olan lezyonlar.
Küretajda hastalık saptanması
Hamilelik
Probun alanından çok daha büyük lezyonlar
Rahim ağzında enfeksiyon
Tekrarlayan lezyonlar (LEEP yapılmalıdır)
CIN 3 ya da kanser varlığı


İlgili Konular:
- Yara Yakma (Koterizasyon)
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"