SEZARYEN SONRASI YARA YERİ ENFEKSİYONU

SEZARYEN KESİ YERİNDE ENFEKSİYON
Sezaryen sonrası dikiş yerinde enfeksiyon yaklaşık %5 oranında görülen bir durumdur. Ameliyat kesi yerinde yara yeri enfeksiyonuna akıntı, ateş, kötü koku, kızarıklık, yanma gibi bulgular eşlik edebilir. Yara yerinde enfeksiyon genellikle ameliyattan sonraki ilk hafta içerisinde oluşur, daha sonraki dönemde çok nadirdir. Dikişler alındığı anda yara temizse ve enfeksiyon olmaksızın iyileşmişse sonradan enfeksiyon oluşma ihtimali çok azdır.
Aynı durum sadece sezaryen ameliyatında değil bütün ameliyat kesi yerlerinde ve normal doğum kesisi (epizyotomi) alanında da meydana gelebilir. Sezaryen veya normal doğum sonrası ateş nedenlerinden biri yara yeri enfeksiyonudur. Doğum sonrası yara yerleri tam iyileşme ve enfekte olma açısından dikkatli takip edilmelidir. Yara yerindeki enfeksiyon dikişin tamamen açılmasına ve bazen tekrar dikiş atılmasına neden olabilir.

Risk faktörleri:
- Uzamış eylem
- Uzamış EMR
- Koryomniyonit
- Obezite
- İnsülin bağımlı diyabet
- İmmün yetmezlik
- Kortikosteroid tedavisi ve immunsüpressif tedavi alanlar
- Düşük sosyoekonomik düzey

Sezaryen sonrası kesi yerinde enfeksiyon bakteriel kaynaklıdır ve staf. aureus ve streptokoklar, gram negatif basiller sık rastlanan enfeksiyon ajanlarıdır. Tedavide antibiyotikler, yara yeri temizliği (pansuman) ve depridman yapılır.

Sezaryen sonrası yara yeri enfeksiyonunu önlemek için ameliyattan önce proflaktik antibiyotik uygulanması rutin olarak yapılır.


İlgili Konular:
- Sezaryen Dikişleri
- Ameliyat Sonrası Dikiş İzleri
Tamamını >>

NORMAL DOĞUM VE SEZARYEN SONRASI ENFEKSİYON

Normal doğum ve sezaryen ameliyatı sonrasında oluşan enfeksiyonlara genel olarak postpartum enfeksiyon (doğum sonrası enfeksiyon) denir. Erken dönem ve geç dönemde görülen enfeksiyonlar olarak ikiye ayrılır.

Erken dönemde görülen enfeksiyonlar:
Normal doğum veya sezaryenden sonraki 48 saat içerisinde görülen enfeksiyonlardır.
- Endometrit: Rahim iç tabakasının iltihabı
- İdrar yolu enfeksiyonları: İdrar yaparken yanma ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösterir.
- Abse: Normal doğum sonrası epizyotomi (doğum kesisi dikişi) yerinde meydana gelebilir ve ağrıya neden olur. Sezaryenden sonra ameliyat kesisi bölgesinde cilt altında ve çok nadiren karın içerisinde abse gelişebilir. Abse varlığında diğer önemi bir belirti ateştir.
- Yumuşak doku enfeksyonu: Dikiş bölgelerinde gelişir genellikle.
- Nektotizan fasiit
- İntraveniz kateter enfeksiyonu: Damar yolu açılan bölgede gelişen enfeksiyonlardır.

Geç dönemde görülen enfeksiyonlar:
Normal doğum veya sezaryen sonrası 3. - 6. günler arası gelişen enfeksiyonlardır (İlk 48 saat geçtikten sonra).
- Epizyotomi enfeksiyonu
- Endometrit
- Toksik şok sendromu
- Abse
- Tromboflebit
- Meme enfeksiyonu
- Pnomoni

Doğum sonrası enfeksiyon belirtileri:
Enfeksiyonun türüne ve yerine göre belirtiler değişmekle birlikte ağrı, ateş, üşüme, titreme, karın ağrısı, vajinadan kötü kokulu akıntı gelmesi, böğüs ağrısı, idrar yaparken yanma, dikiş yerlerinde kızarma ve akıntı olması, göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürük; memelerde kızarma, hassasiyet ve ağrı olması doğum sonrası enfeksiyon şüphesi yaratması gerektiren başlıca belirtilerdir. Bu belirtilerden herhangi birinin varlığında acilem doktora başvurulması gerekir.

Tedavi:
Tedavide genellikle antibiyotikler kullanılır ancak abse ve hematom gibi bir patoloji varlığında cerrahi girişim de gerekebilmektedir bazen. Ateş düşürücü ilaçlar ve sıvı takviyesi (serum) tedaviye sıklıkla eklenir.


İlgili Konular:
- Doğum Sonrası Ateş ve Enfekiyon
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK

ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK İÇİN ÖNLEMLER
İnsan hayatında çocukluk dönemi gibi enfeksiyonlara karşı riskli olunan ve bebeği de etkileme ihtimalinden dolayı dikkatle önlemler alınması gereken bir dönem gebelik dönemidir. Gebelik döneminde görülebilecek enfeksiyon hastalıklarından bazıları annenin yanı sıra bebeği de etkileme potansiyeline sahiptir. Gebelikte görülebilecek çeşitli enfeksiyon hastalıklarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Hamilelikte enfeksiyon hastalıklarına karşı korunmak için alınabilecek bazı basit tedbirler şöyle sıralanabilir:
- Hijyen
- Sık sık el yıkamak
- Başka insanların dokunduğu yiyeceklere, içeceklere, eşyalara mümkün olduğunca az dokunmak
- Seksüel geçişli hastalıklara karşı gerekirse kondomla korunmak (Partnerinizde böyle bir risk varsa)
- Enfeksiyon açısından riskli bölgelere seyahat etmemek: Özellikle yurt dışında iyi tanımadığınız ve bazı hastalıkların yaygın görüldüğü bölgelere dikkat etmelisiniz.
- Ailede aşıları eksik olan veya enfeksiyon hastalıklarına yakalanan çocuk ve diğer bireylere karşı dikkatli olmak. Böyle bir durumda doktora danışarak gerekli izolasyonu sağlamak.
- İyi pişmemiş et tüketmemek
- Gebeliğiniz kış aylarına denk geliyorsa grip aşısı olmak (ayrıntılı bilgi için tıklayın)

İlgili Konular:
- Gebelikte Enfeksiyon Hastalıkları
Tamamını >>

GEBELİKTE GRUP B STREPTOKOK TARAMASI VE YENİDOĞAN ENFEKSİYONUNUN ÖNLENMESİ

B GRUBU STREPTOKOK BAKTERİLER (GBS) VE HAMİLELİKTE TARAMA YAPILMASI
B grubu streptokok bakteriler (Streptococcus agalactiae) hamile olan veya olmayan kadınların vücutlarında yüksek oranda bulunan bakterilerdir. Bu bakteriler kadınlarda gastrointestinal sistem (mide barsak sistemi, rektum), genitoüriner sistem (vajina, serviks üretra, idrar yolları), boğaz, deri gibi organlarda hiçbir hastalık oluşturmadan normal florada bulunan  bakterilerdir. Hamile olan ve olmayan kadınlarda yapılan araştırmalarda bu organlarda Grup B streptokok bakterilerinin saptanma oranları %3-40 arasında (ortalama %10) değişmektedir.

Gebelik, doğum ve bebek konusunda grup B streptokokların önemi nedir?
Grup B streptokok bakterileri bulunduran hamilelerin yaklaşık yarısının doğum sırasında bu bakteriyi bebeğine geçirdiği belirlenmiştir. Bu bakteriler bebekte pnömoni (zatürre), menenjit, sepsis (vücutta yaygın enfeksiyon) şeklinde ciddi neonatal enfeksiyonlara yol açabilir, ölüme neden olabilir. Yaşamaya devam edebilen bebeklerde yüksek oranda felç, körlük, sağırlık gibi problemler meydana gelebilmektedir. Grup B streptokoklar bebeğe hamilelik sırasında geçmez, doğum sırasında bebek vajinada ilerlerken temas ile geçer bu nedenle önlemek için doğum sırasında (intrapartum) antibiyotik kullanılır. Grup B streptokoklar yenidoğanda sepsis ve menenjitin en sık nedeni olmakla beraber doğum sırasında bakteriyi alan her bebekte hastalık meydana gelmez.
Grup B streptokoklar ayrıca annede idrar yolu enfeksiyonu, endometrit (rahim enfeksiyonu) gibi durumlara neden olabilirler.

GBS kolonizasyonu hangi riskleri artrırır?
- Preterm eylem
- PPROM
- Koryoamniyonit
- Yara yeri enfeksiyonu
- Üriner enfeksiyonu

Tanı ve Tarama:
Amerika Obstetrisyenler ve Jinekologlar Koleji (ACOG) ile Hastalık kontrol ve önlem merkezi (CDC) yukarıda anlatılan risklerin önlenmesi amacıyla bütün gebelerde 35-37 haftalar arasında grup B streptokok varlığının taranmasını önermektedir. Tarama amacıyla vajen, serviks ve rektum kültürleri (rektovajinal kültür) yapılır. Bu bakteriler kendilerine özel kültür ortamında kolaylıkla tespit edilerek tanınırlar.

Tedavi ve Önlem:
Grup B streptokok bakterileri tespit edilen hamilelere antibiyotik proflaksisi verilmesi önerilmektedir. Bu sayede bakterinin anneden bebeğe geçişi önlenebilir.
Ayrıca daha önceki gebeliklerinden sonra bebekte Grup B streptokok enfeksiyonu saptananlara, doğum sırasında ateşi yüksek olan annelere ve uzamış membran rüptürü olan annelere (doğumdan önce suların gelmesine rağmen 18 saatte doğumun gerçekleşmemesi) aynı şekilde antibiyotik (Penisilin G, Ampisilin) proflaksisi önerilir. Grup B streptokok taşıyan annelerin bebeklerini emzirmelerinde bir sakınca yoktur.

Grup B Streptokok neonatal enfeksiyon risk faktörleri:
- Prematürite
- Uzamış erken membran rüptürü
- Annede intrapartum ateş (muhtemelen koryoamniyonit)
- Daha önce GBS enfekte bebekte doğurmak
- GBS bakteriürisi


EK BİLGİLER:
- Grup B streptokok bakteriürisi olan hastalara mutlaka doğumdan önce ve intrapartum tedavi verilmesi önerilmektedir, bu nedenle rektovajinal kültür ile tarama yapılmasına gerek yoktur.
- Daha önceki doğumda bebekte GBS enfeksiyonu gelişmişse şu anki gebelikte doğumda mutlaka GBS proflaksisi önerilmektedir, bu nedenle tarama yapılmasına gerek yoktur.
- Preterm doğan bebekler yüksek risk altında olduğu için bunlara mutlaka GBS proflaksisi önerilmektedir. Son 4 hafta içinde negatif tarama sonucu varsa yapılmayabilir.
- 37 hafta üzeri doğumlarda (preterm olmayan) sadece uzamış EMR ve intrapartum ateş varsa proflaktif antibiyotik önerilir.
- Grup B Streptokok rektovajinal kültür taraması pozitif olan gebelere doğumdan önce antibiyotik verilmez, doğum zamanı intrapartum tedavi uygulanır. Sadece GBS bakteriürisi saptanan gebelere doğumdan önce teşhis anında tedavi verilir.
- Doğumdan önce taşıyıcı annelere tedavi verilmemesinin nedeni rekürrensin çok fazla olmasıdır.
- Yenidoğan bebekte enfeksiyon varsa GBS tedavisi verilir, annesine antibiyotik profllaksisi uygulanan bebeklere de rutin antibiyotik proflaksisi uygulanmaz.
- Grup B streptokok: St. Agalactiae
- Grup A Streptokok: St. Pyogenes


İlgili Konular:
- Gebelikte Yapılan Testler ve Tahliller
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ENFEKSİYON HASTALIKLARI

Enfeksiyon (infeksiyon) hastalıkları denilince çok sayıda ve çeşitli yüzlerce hastalık bu gruba girer. Bunlar çeşitli bakterilerin, virüslerin, parazitlerin yani mikroorganizmaların sebep oldukları hastalıklardır. Hamilelik döneminde geçirilen enfeksiyon hastalıklarını gebelik ve bebek sağlığı üzerinde direk etkisi olanlar ve etkisi olmayanlar şeklinde ikiye ayırabiliriz. Örneğin hamilelikte en sık görülen enfeksiyonlardan idrar yolu enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle, ishal gibi enfeksiyonlar çok şiddetli olmadıkça bebek üzerinden genellikle yan etkisi beklenmeyen ve kendiliğinden veya antibiyotik tedavisi ile iyileşen enfeksiyonlardır. Ancak bazı enfeksiyonlar vardır ki bunlar hamile olmayan bir hasta açısından fazla tehlikesi olmayan ancak hamilelik döneminde geçirildiğinde bebeği ciddi şekilde etkileyebilecek enfeksiyonlardır. Örneğin kızamıkçık, toxoplazma, CMV enfeksiyonları hamile olmayan bir hastada çoğunlukla hayati tehlike oluşturmadan atlatılır ancak hamilelik döneminde geçirilmesi bebek (fetus) açısından ciddi tehlikeler taşır, bebekte çeşitli doğumsal anomalilere neden olabilir. Hepatit B enfeksiyonu hem anne açısından hem de bebeğe geçme riski açısından iki taraflı risk oluşturan bir enfeksiyondur.

Belirtileri:
Enfeksiyon hastalıkları bazen yüksek ateş, halsizlik veya diğer çeşitli belirtilerle dikkat çekebilir. Ancak bazı enfeksiyon hastalıkları hiçbir belirti veya şikayet oluşturmadan  hamilelik öncesinde veya hamilelik sırasında yapılan tahlillerde tesadüfen saptanabilir.

Önlemler ve korunma:
Gebelikte enfeksiyon hastalıklarından korunmak için alınabilecek önlemler hakkında bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tedavi:
Sonuç olarak enfeksiyon hastalıkları gebelik döneminde çok sık rastlanılan hastalıklardır. Tedavileri de hastalık etkeninin türüne göre ve hastalığın ne zaman geçirildiğine göre, şiddetine göre, bebeğe zarar verme potansiyeline göre çeşitli kriterler göze alınarak planlanır. Her bir hastalık hakkında, belirtileri ve tedavileri hakkında ayrıntılı bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Tedavide bazı durumlarda antibiyotik, ağrı kesici, ateş düşürücü ve diğer ilaçlar kullanılabilir, buna fayda-zarar oranına göre karar verilir. Hamilelikte antibiyotik kullanımı hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Gebelikte Enfeksiyonlardan Korunmak
Tamamını >>

SERVİSİT (RAHİM AĞZI ENFEKSİYONU - İLTİHABI)

Servisit rahim ağzı dokusunun çeşitli etkenlere bağlı inflamasyonu veya enfeksiyonu, iltihabıdır. Kadınların neredeyse yarısında görülen sık rastlanan bir durumdur. Bu inflamasyon veya enfeksiyon çeşitli bakteriler özellikle seksüel geçişli mikrobik etkenlere bağlı veya vajendeki diafram gibi yabancı maddelerin travmasına bağlı oluşabilir.

Sebepleri ve risk faktörleri:
- Vajinal enfeksiyon veya seksüel geçişli enfeksiyonlar (gonore, klamidya, trikomonas..)
- HIV eya HPV ile enfekte olanlar servisit açısından daha risklidir
- Birden fazla cinsel partneri olan kişiler ve partnerlerinde cinsel ilişki ile geçebilecek hastalık olanlar riskli gruptadır
- Vajinaya uygulanan her tür yabancı madde, krem, tampon, diafram, vajinal duş
- Prezervatifteki latex maddesine veya spermsitlere allerjisi olanlarda da buna bağlı servisit gelişebilir

Belirtiler:
Servisit hiçbir şikayet yaratmayabilir fakat en sık akıntı şikayetine neden olur. Akıntı genellikle adet döneminden hemen sonra başlar. Bunun dışında kaşıntı, kasık ve bel ağrısı, ilişki sırasında ağrı, adet dönemi dışında lekelenme tarzında kanamalar, idrar yaparken yanma gibi şikayetler yaratabilir.
Servisitteki enfeksiyonun yukarıya rahim ve yumurtalıklara ve karın içerisine doğru ilerleme riski vardır. Buralara ilerlerse karın ve kasık ağrısı, ateş, bulantı, kusma gibi şikayetlere de neden olabilir.

Tanı:
Servisit muayenede görülerek şüphelenilebilecek bir durumdur. Serviks (rahim ağzı) kızarık, akıntı ve iltihaplı bir görüntüde olabilir. Muayeneye ek olarak kültür, smear hatta serviksin görüntüsüne göre kolposkopi ve biyopsi gibi ek tetkikler yapmak gerekebilir.

Tedavi:
Yukarıda anlatıldığı gibi servisite neden olabilecek vajina içerisine uygulanan herhangi bir madde varsa bunu kullanmayı bırakmak tedaviyi sağlayacaktır. Fakat genellikle servisitin sebebi mikrobiktir ve en çok saptanan klamidya, gonore, trikomonas gibi bakteriler saptanırsa bunlar antibiyotik tedavisi ile geçecektir. Herpes gibi bir virüse bağlı servisit varsa bu etkene yönelik antivirüs ilaçlar gerekebilir. Tedavi süresinde cinsel ilişkiye ara vermek gerekir.

Çoğunlukla antibiyotik tedavisi yeterli olur fakat bazen bu tedavilerle geçmeyen servisitlerde serviksteki anormal hücrelerin ortadan kaldırılması için yakma (koterizasyon), dondurma (kriyoterapi) , lazer gibi uygulamalar yapılabilir. Bu tür işlemlerden sonra 1 ay cinsel ilişkiye girilmemelidir, rahim ağzının iyleşmesi 2 ay sürebilir. Bu süre sonunda kontrol edilecektir.

Eğer enfeksiyonun sebebi cinsel ilişkiyle geçen bir hastalıksa bu durumda erkek partnerinizin de tedavi edilmesi gerekir. Bu durumda partneriniz de tamamen tedavi olana kadar ilişkide bulunmamalısınız.

Servisitten korunmak için:
- İlişkide bulunduğunuz partnerinizin hastalığı olmadığından emin olmalısınız
- Vajinal bir enfeksiyon veya akıntınız olduğunda hemen tedavi olun ki rahim ağzına da enfeksiyon ilerlemesin.
- Hiçbir şikayetiniz olmasa bile yılda bir mutlaka muayene olun ve smear testi yaptırın
- Partnerinizin de düzenli olarak seksüel geçişli hastalıklar açısından muayene olmasını sağlayın
- Vajen içerisine uygulanan kremlerden, kimyasal maddelerden, vajinal duş yapmaktan, deodorantlı tamponlardan, spreylerden kaçının.

Gebelik ve bebeğe etkisi:
- Servisit uzun süreli kronik bir hal almışsa rahim ağzından içeriye sperm geçişini bozabilir ve bu nedenle kısırlığa neden olabilir. (nadiren)
- Doğum sırasında rahim ağzından bebeğe enfeksiyon geçebilir ve bebekte göz enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu oluşabilir.


İlgili Konular:
- Vajinal Akıntı (Vajinit)
- Rahim Ağzında Yara (Servikal Erozyon)
- Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID)
Tamamını >>

HAMİLELİKTE VAJİNAL ENFEKSİYONLAR

GEBELİKTE VAJİNAL ENFEKSİYONLAR (VAJİNİT)

Gebelikte anne adaylarının çoğunda vajinal akıntı vardır ve genellikle gebeliğe bağlı nedenlerle ortaya çıkmış fizyolojik bir akıntıdır.Çoğunlukla tedavi gerektirmez. Hamilelikte oluşan normal vajinal akıntı hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gebelikte rastlanan bazı vajinal enfeksiyonlar da akıntıya neden olabilir. Bu enfeksiyonların nedeni bakteriler, mantarlar ya da parazitler olabilir.

BAKTERİYEL VAJİNOZİS
Gardnerella vajinalisin neden olduğu bakteriyel vajinozis bu enfeksiyonlar arasında en sık rastlanılandır. İnce kıvamda, gri, homojen, balık kokusu veren akıntı tipik bulgusudur. Normal floradaki laktobasillerin azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Cinsel bulaş söz konusu değildir. Bakteriyel vajinozis gebelikte erken membran rüptürü, preterm eylem, erken doğum, koryoamniyonit ve puerperal endometrit riskini artırır. Bu yüzden tanı konduğu taktirde tedavi edilmesi gerekir.

KANDİDA (MANTAR) ENFEKSİYONU
Kadınların yaklaşık %75i hayatlarında en az bir kez mantar enfeksiyonu geçirir. En sık etken candida albicanstır. Hastalarda en sık yakınma vulva ve vajende kaşıntı, peynir kesiği şeklinde, kokusuz, beyaz renkte akıntıdır. Kaşıntının yarattığı tahrişe bağlı kızarıklık, idrar yaparken yanma hissi diğer sık karşılaşılan şikayetlerdir. Gebelikte vajen ph‘sında izlenen değişiklikler candida enfeksiyonuna yatkınlığı artırır. Anne adayında muayenede tesadüfen saptanan mantar enfeksiyonlarını, annenin şikayeti yoksa tedavi etmeye gerek yoktur. Şikayetler belirginse gebelikte kullanımı uygun lokal (fitil,krem) tedaviler tercih edilir. Bazı gebelerde gebelik boyunca tekrarlayan mantar enfeksiyonu meydana gelse de çoğunlukla gebeliğin bitimiyle enfeksiyon da ortadan kalkar. Cinsel yolla bulaş söz konusu değildir ve eşinde herhangi bir bulgu olmadıkça partner tedavisine gerek yoktur.

TRİCHOMONAS VAJİNİTİ
Trikomonas vajiniti anne adaylarının %25 ‘inde vajinit etkeni olarak karşımıza çıkar. En sık belirtisi kötü kokulu, bol köpüklü, sarı renkli akıntıdır; eşlik eden kaşıntı şikayeti olabilir. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olduğu için eşlerin de tedavi edilmesi gerekir. Kesin olmamakla birlikte suların erken gelmesi ve erken doğum tehditine neden olabileceği düşünüldüğü için gebelikte tanı alan tüm hastalar mutlaka tedavi edilmelidir.

Vajinal akıntı ve enfeksiyonlardan korunmak için pamuklu çamaşırlar kullanılmalı ve günde en az iki kez değiştirilmeli ya da günlük hijyenik ped kullanılmalıdır. Çamaşırların deterjanla değil sabunla yıkanması ve kızgın ütüyle ütülenmesi, mantar enfeksiyonlarına yatkınlığı artırması nedeniyle aşırı şekerli gıdalardan kaçınılması ve prezervatif kullanımı vajinal akıntı ve enfeksiyonlara karşı korunmada faydalıdır.

Bir vajinal enfeksiyon yukarıda belirtilen üç türden sadece biriyle olmayabilir, bunların bir kaçı birden (miks enfeksiyon) olabilir.


İlgili Konular:
- Hamilelikte Akıntı Normal Midir? Ne Zaman Başlar?
- Akıntı Hamile Kalmayı Engeller Mi?
- Vajinal Akıntı (Vajinit)
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"