VULVA KANSERİ AMELİYATI

VULVEKTOMİ
Vulva kanserinde en sık uygulanan öncelikli tedavi yöntemi ameliyat yani cerrahi tedavidir. Bunun dışında radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi de zaman zaman tedavide kullanılmaktadır. Mikroinvaziv tümörde lokal eksizyon yeterli iken, daha ileri tümörlerde radikal lokal eksizyon veya radikal vulvektomi  ameliyatı uygulanır. Lezyonun  büyüklüğüne ve yerine göre total vulvektomi veya parsiyel vulvektomi yapılabilir. Paget hastalığı veya VIN gibi bazı lezyonlarda skinning vulvektomi, basit vulvektomi gibi derin olmayan yüzeyel eksizyonlar yeterli iken invaziv vulva kanserinde radikal vulvektomi veya modifiye radikal vulvektomi şeklinde derin eksizyon gereklidir.

Vulva kanseri ameliyatı nasıl olur?
- Ameliyat karın açılmadan sadece dışarıdan cilt üzerinden yapılır. Hasta ameliyat sırasında jinekolojik muayene pozisyonunda bulunur.
- Ameliyat ortalama bir kaç saat kadar sürer.
- Ameliyatta vulvada bulunan lezyon (yara) tamamen çıkarılır, mikroinvaziv değilse (az kısmı mikroinvazivdir) lezyon derin ve geniş olarak çıkarılır yani radikal lokal eksizyon yapılır. Çok geniş lezyonlarda bütün vulvayı kapsayacak şekilde radikal vulvektomi yapılır.
- Tümörün etrafı en az 1 cm temiz cerrahi sınır kapsayacak şekilde çıkartılır.
- Lezyonun çıkarıldığı yerde oluşan açıklık cilt dikişleri ile kapatılır veya bazen kapatılmadan spontan iyileşmeye bırakılarak kendi kendine iyileşip kapanması beklenir. Nadiren greft çevirmek gerekir.
- Lezyonun yerine, büyüklüğüne göre tek taraflı veya çift taraflı kasık lenf nodları çıkarılır. Bunlar için kasık çizgisi bölgesine sağlı sollu birer kesi daha yapılır. Buna inguinofemoral lenf nodu diseksiyonu (lanfadenektomi) denir. Kasıklarda ingunal ligamentin altında kalan bölgede yüzeyel ve derin lenf nodları çıkarılır (Bazı merkezler sentinel lenf nodu uygulaması yapabilir.)
- Ameliyatta yapılan kesi alanlarının tamamen iyileşmesi bazen haftalar sürse de vulva bölgesi genel olarak iyi iyileşen bir bölgedir.

Radyoterapi (Işın tedavisi):
- Işın tedavisi nadiren çok büyük lezyonlarda,  lezyonu küçültmek amacıyla ameliyat öncesinde verilebilmektedir.
- Daha sık olarak ameliyat sonrası ışın tedavisi uygulanır. Ameliyatta çıkarılan parçaların patolojik incelemesine göre ışın tedavisi gerekiyor mu karar verilir. Patoloji raporunda lenf bezlerinde kanser yayılması izleniyorsa bu bölgeye radyoterapi verilir.

Ameliyata bağlı olası komplikasyonlar:
Her ameliyatta olduğu gibi vulva kanseri ameliyatı da bazı komplikasyon risklerini içerir. Bunlar:
- Bacaklarda ödem ve şişme
- Lenfokist oluşumu
- Lenfanjit
- Selülit
- Rektovajinal fistül

Ameliyat sonrası takip:
Vulva kanseri ameliyatlarından sonra bazen vulvada ve kasık bölgelerinde geniş kesi alanları olur, buraların sorunsuzca iyileşmesi için uzun süre pansuman ve temizlik gerekebilir. Bu tür bakımlar düzenli yapılmalı, aksi halde enfeksiyon gelişebilir.
Hasta üç ayda bir düzenli kontrollerle takip altında tutulur.


İlgili Konular:
 -Vulva Kanseri
Tamamını >>

RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ AMELİYATI

Rahim ağzı kanseri tedavisinde ilk tedavi olarak, bazı hastalarda ameliyat bazı hastalarda radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanır. Ameliyat tedavisi, açık yöntemle veya kapalı (laparoskopik) yöntemle uygulanabilir. Kapalı yöntemle ameliyat yani laparoskopi yöntemi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Rahim ağzı kanserinde açık veya kapalı ameliyat yönteminden hangisinin uygun olduğuna hastanın ve hastalığın çeşitli özellikleri göz önünde bulundurularak karar verilir. Her hastaya kapalı yöntem uygun olamaz. Kapalı ameliyat bazı merkezlerde robotik cerrahi yöntemi ile de uygulanabilmektedir. Açık ameliyat, laparoskopi yöntemi, robotik cerrahi yöntemi: Ameliyat bu üç yöntemden hangisi ile yapılırsa yapılsın, yapılan ameliyat yani çıkarılan doku ve organlar aynıdır, sadece ameliyatın yapılış şekli ve aletler değişmektedir. Kapalı yöntemlerle yapılması halinde hastanın karnındaki kesi izleri çok az olmaktadır ve hastanın iyileşme süresi çok daha kısa olmaktadır. Kapalı ameliyat yönteminin diğer avantajları hakkında ayrıntılı bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Rahim ağzı (serviks) kanseri ameliyatı ne kadar sürer?
 - Açık ve kapalı ameliyatlarda süre genel olarak benzerdir. Eğer rahim ve lenf bezleri tamamen alınacaksa ameliyat ortalama 3-4 saat kadar sürer.
- Çok erken evre rahim ağzı kanserlerinde yapılan konizasyon işleminde, sadece rahim ağzından bir parça alındığı için işlem süresi ortalama yarım saat kadar kısadır.

Rahim ağzı (serviks) kanseri ameliyatı  nasıl olur?
- Ameliyat kapalı yöntemle yapılacaksa karında 4-5 tane küçük delik açılarak yapılır. Açık yöntemle yapılacaksa genellikle karın ortasından dikine kesi yapılır, sezaryen gibi enine yatay kesi genellikle kullanılmaz.
 - Rahim ağzı kanserinde ,çok erken mikroinvaziv evreler hariç, yapılan klasik ameliyat radikal histerektomidir. Tip 3: radikal histerektomi (Tip C1 veya Tip C2 histerektomi) veya Tip 2: modifiye radikal histerektomi (Tip B histerektomi)
- Serviks kanserinde yapılan radikal histerektomi ameliyatının normal basit histerektomiden farkı: Radikal histerektomide rahim etrafındaki parametrium dokusu çıkartılır ve vajina üst kısmı çıkartılır. Bu nedenle rahim etrafında daha fazla diseksiyon ve doku çıkarılması uygulanır, bu da ameliyat sonrası bazı komplikasyonların daha sık görülmesine neden olabilir.
- Radikal histerektomi ameliyatında vajina tamamen alınmaz, sadece üst kısımda 3-4 cm'lik kısım alınır, bu nedenle ameliyat sonrasında iyileşme döneminden sonra hasta cinsel hayatına devam edebilir. Vajina esnek bir doku olduğu için ilişki ile tekrar esneyip uzayabilir ve hastalar genellikle normal şekilde cinsel ilişkiye devam edebilirler.
- Histerektomiye ek olarak pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapılabilmektedir.
- Yumurtalıklar (overler) bazı hastalarda alınır, bazı hastalarda bırakılır; buna kanserin türüne göre ve hastanın yaşına göre karar verilir. Yumurtalıklar bırakılmış ise bazı hastalarda karın yukarısına doğru asılır yani eski normal yerinden uzaklaştırılır. Bunun sebebi ameliyat sonrasında rahim bölgesine radyoterapi alan hastalarda radyoterapinin yumurtalık fonksiyonlarını bozmasını engellemektir. Yumurtalıklar normal yerinden daha yukarıya asılarak ışın etkisinden kurtarılır. Buna rağmen radyoterapi bazı hastalarda yumurtalık fonksiyonlarında bozulmaya sebep olabilmektedir.

Ameliyat sonrası iyileşme süreci:
- Açık ameliyatta ortalama 1 hafta, kapalı ameliyatta birkaç gün içerisinde hastanın ağrıları çok azalmış ve günlük işlerini yapabilir hale gelebilir.
- Rahim ağzı kanseri ameliyatlarından sonra idrar sondası 1 hafta kadar uzun tutulabilir yerinde, bunun nedeni mesane (idrar torbası) fonksiyonunun bozulmasını engellemektir.
- Ameliyattan sonraki ilk hafta az miktarda vajinal kanama veya kırmızı lekelenme olabilir. Fazla kanama olmaması gerekir.
- Ameliyattan 40-60 gün sonra doktor kontrolünde dikiş yerlerinde ve vajina içerisinde tamamen iyileşme olduğu gözlenmişse cinsel ilişki başlamasına müsade edilebilir. Doktor müsadesi olmadan asla cinsel ilişkiye başlamamak gerekir.
- Ameliyat sonrasındaki dönemde hastalar 3 aylık aralarla takip muayenesine gelirler ve muayene, kan tahlili, ultrason ile kontrol edilirler. Yılda bir smear testi ve MR, tomografi gibi görüntüleme yöntemleri uygulanır, duruma göre daha sık uygulama yapılabilir. Takiplerin amacı kanserde bir tekrarlama olması durumunda erken fark etmektir.

İkinci veya üçüncü kez ameliyat gerekebilir mi?
Her kanser gibi rahim ağzı kanseri de ileriki yıllarda tekrarlayabilmektedir. Bazı hastalarda erken dönemde tekrarlama olurken, bazı hastalarda çok uzun yıllar tekrarlama olmaz. Tekrarlama durumunda yeniden bir ameliyatla kitlenin çıkarılması gerekebilir, bu nedenle ikinci-üçüncü ameliyatlar hatta bazen pelvik egzenterasyon gibi geniş çağlı ameliyatlar uygulanabilmektedir. Bazı durumlarda ise tekrarlama (nüks) izlenen hastaya ameliyat değil ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanır.


İlgili Konular:
- Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri
Tamamını >>

YUMURTALIK (OVER) KANSERİ AMELİYATI

Muayene, ultrason, tomografi, MR ve kan tahlilleri sonuçlarına göre yumurtalık kanserinden şüphelenilen durumlarda genellikle öncelikle ameliyat planlanır çünkü kesin teşhis ancak ameliyatla çıkarılan parçanın patoloji bölümünde incelenmesi ile konur. Patolojik inceleme 2 şekilde olur genellikle:
1- Ameliyat sırasında yapılan hızlı patoloji incelemesi (frozen): Ameliyat sırasında çıkarılan kist veya kitle hızlı şekilde incelenerek kanser olup olmadığı söylenir, cerrah buna göre ameliyatın kapsamını belirler. Sonuç kanser olarak bildirilirse cerrahın daha fazla organ ve lenf nodlarını çıkarması gerekebilir.
2- Ameliyattan sonraki günlerde yapılan detaylı patoloji incelemesi (final patoloji, nihai patoloji): Bu inceleme ile parçanın kanser olduğu ve kanserin hangi türü olduğu, türü, derecesi diğer özellikleri detaylı olarak belirlenebilir.

Yumurtalık (over) kisti ameliyatı genellikle açık ameliyat (laparotomi) şeklinde planlanır ve genellikle karın ortasında dikine bir kesi yapılır. Kapalı (laparoskopik) yöntem yumurtalık kanserlerinde rahim kanserlerine kıyasla daha nadir kullanılır, kapalı yöntem hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yumurtalık kanseri ameliyatında neler yapılır:
- Karın içerisindeki sıvıdan (asit) veya yıkama sıvısından sitolojik değerlendirme için örnek alınır.
- Kanser olduğundan şüphelenilen kist veya kitle çıkarılır. Bu işlem sırasında genellikle kisti bulunduran yumurtalık tamamiyle alınır.
- Hastanın yaşına ve şüpheli kitlenin özelliklerine göre sağlam olan diğer yumurtalık ve hatta rahim, tüpler hepsi birlikte alınabilir. Menopoz dönemindeki hastalarda genellikle hepsi birlikte alınır, genç hastalarda bazen hepsi alınmayabilir ancak zorunlu hallerde genç hastalarda da rahim dahil bütün organlar alınabilir.
- Barsakların üzerini örten, omentum adı verilen yağlı doku alınır: Omentektomi
- Kanserin histopatolojik türü, karın içerisinde yayılması ve diğer bazı özelliklerine göre karar verilerek lenf nodları alınabilir: Pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu (lenfadenektomi)
- Karın içerisindeki diğer organlar üzerinde kanser izleniyorsa, organ üzerindeki kanserli kısım veya organın tamamen alınması gerekebilir: Kalın barsak (kolektomi), rektum, ince barsak, dalak (splenektomi), mide, diafram, pankreas gibi organlar...
- Barsakların (kolon, rektum) alınması gerekirse bazen barsak ucu karın duvarına ağızlaştırılır, yani karın ön kısmına torba yerleştirilerek dışkının buraya çıkması sağlanır (kolostomi). Bu torba bazen bir kaç ay sonra kapatılır ve dışkılamanın tekrar makattan olması sağlanır; bazen bu torba ömür boyu kalıcı olarak kalır.

Ameliyat ne kadar sürer?
Yumurtalık  (over) kanseri ameliyatı genellikle 2-5 saat arasında sürer. Ameliyat süresi kistin türüne ve bu türe göre belirlenecek ameliyatın kapsamına göre değişebilir. Ayrıca karın açılmadan içeride tümörün ne kadar yaygın olduğu her zaman bilinemeyebilir, bu nedenle ameliyatın kaç saat süreceğini ameliyat başlamadan kestirmek mümkün değildir. Bazen 8-10 saat kadar uzun süren ameliyatlar da olabilmektedir.

Ameliyatın riskleri:
Barsak, idrar torbası, idrar yolları (üreter) ve karın içerisinde bulunan her organda yaralanma riski  vardır çünkü yumurtalık kanseri ameliyatı bütün karın içerisini ilgilendiren geniş kapsamlı bir ameliyattır. Barsak yaralanması veya barsakların kısmen alınması nedeniyle karına torba bağlanması (kolostomi açılması) gerekebilir. Küçük veya büyük damarlarda yaralanma olabilir, buna bağlı aşırı kanama riski olabilir.  Bunların dışında genel anestezi ile ilgili riskler olabilir.

Ameliyat sonrası iyileşme süreci:
Ameliyat açık yöntemle yapılmışsa hasta en geç bir haftada ağrıları çok azalmış ve günlük işlerini rahat yapabilir hale gelir. Kapalı yöntemle yapılan ameliyatlarda iyileşme bir iki günde gerçekleşebilir. Çalışan hastaların işlerine dönmesi en erken 2-3 hafta kadar sürer, ameliyat sonrası kemoterapi gibi ek tedaviler gerekirse bu süreç daha da uzun sürebilir.

Ameliyattan önce kemoterapi verilmesi:
Yumurtalık kanseri karın içerisine çok fazla yayılmışsa (metastaz fazla ise) ve ameliyat ile tamamen temizlenemeyeceği düşünülüyorsa, bu durumda ameliyattan önce kemoterapi verilerek kanser odaklarının küçülmesi sağlanır, bu sayede kemoterapiden sonra yapılacak ameliyatta kanserin tamamen temizlenebilmesi amaçlanır. Ameliyattan önce kemoterapi verilmesine neoadjuvan kemoterapi denir.
Neoadjuvan kemoterapi daha nadir bir uygulamadır, sıklıkla önce ameliyat uygulanır ve ameliyattan sonra gerekli olan hastalara kemoterapi verilir.

Ameliyattan sonra kemoterapi verilmesi:
Yumurtalık kanseri ameliyatı sonrasında kemoterapi her hastaya verilmez. Karın içerisinden çıkarılan her parçanın patoloji bölümünde incelenmesi ile kanserin türü, alt tipi, derecesi (grade), yaygınlığı, evresi (stage) ve diğer özellikleri belirlenir. Bu özelliklere ve evresine göre heyet tarafından kemoterapi gerekliliği konusunda karar verilir. Heyette genellikle jinekolojik onkoloji uzmanı, tıbbi onkoloji uzmanı, radyasyon onkolojisi uzmanı, patoloji uzmanı, radyoloji uzmanı gibi çeşitli branşlardan hekimler bulunur. Erken evrede ve düşük dereceli olan kanserler için kemoterapi gerekli görülmeyebilir, bu hastalar için sadece ameliyat yeterlidir.

İkinci veya üçüncü kere yumurtalık kanseri ameliyatı gerekebilir mi?
İlk ameliyattan sonra hastalar 3 ayda bir kontroller ile takibe alınır. Bu takiplerde amaç tekrarlama olursa erkenden fark edebilmektir. bazı hastalarda hiçbir zaman tekrarlama (nüks) olmaz iken bazı hastalarda erken veya çok ileri yıllarda tekrarlama olabilmektedir. Kanser pelviste yani ameliyattan önce rahim ve yumurtalıkların bulunduğu bölgede tekrarlayabileceği gibi karının daha üst kısımlarında, lenf nodları bölgelerinde veya başka bir organda tekrarlayabilir. Tekrarlama bölgesi ve sayısına, genişliğine göre, hastanın genel durumuna göre bazen ikinci ameliyatla o bölgedeki kanserli doku çıkarılır, bazen ise kemoterapi uygulanır. Bu tekrarlamalar (nüks, rekürrens) nedeniyle bazı hastalara ilerleyen yıllarda ikinci hatta üçüncü kez ameliyat (cerrahi) veya kemoterapi gerekebilmektedir.


İlgili Konular:
- Yumurtalık (Over) Kanseri
Tamamını >>

RAHİM KANSERİ AMELİYATI

Rahim (uterus) kanserinde genellikle ilk olarak ameliyat uygulanır, daha sonra gerekirse diğer ek tedavi yöntemleri (kemoterapi ve ışın tedavisi) uygulanır. İlk olarak ameliyat uygulanmasının iki sebebi vardır:
- Rahim içerisinde bulunan ve varsa diğer organlara yayılmış olan kanser hücrelerinin tamamen vücuttan dışarı alınmasını sağlamak.
- Hastalığın yaygınlık düzeyini yani evresini belirlemek, bu sayede kemoterapi veya radyoterapiye gerek olup olmadığını netleştirmek.

Nadir durumlarda, örneğin hastanın ameliyat olamayacak kadar genel durumu kötü ise ameliyat tedavisi uygulanmadan diğer tedavi yöntemleri verilir.

Rahim kanseri ameliyatı nasıl yapılır?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki rahim ve rahim ağzı (serviks) kanseri farklı hastalıklardır ve burada anlatılan rahim kanseridir. Rahim ağzı kanseri hakkında bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Rahim kanserinin en sık görülen tipi endometrium kanseridir. Aşağıda anlatılanlar özellikle endometrium kanserine yöneliktir ancak rahimde oluşan diğer kanser türleri de benzer şekilde ameliyat edilir.
Rahim kanseri ameliyatı hem açık hem kapalı (laparoskopik veya robotik cerrahi) yöntemlerle yapılabilmektedir. Kapalı yöntemle uygulanan ameliyat hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Rahim kanseri ameliyatlarını jinekolojik onkoloji uzmanları yapar.

Açık yöntemle rahim kanseri ameliyatı:
Rahim kanseri ameliyatı açık yöntemle uygulandığında hemen her zaman karın ortasından dik kesi yapılır yani sezaryen gibi alttan yatay kesi yapılmaz. Ameliyat açık da yapılsa kapalı da yapılsa aynı organ ve dokular çıkartılır, yapılan ameliyat farklı değildir sadece yapılış yöntemi farklıdır. Rahim kanseri yani endometrium kanseri ameliyatında neler yapılır:
- Rahim alınır (histerektomi)
- Yumurtalıklar alınır (bilateral ooforektomi)
- Omentum denilen barsakların üzerini örten yağlı doku çıkartılır (omentektomi)
- Lenf bezleri çıkartılır (lenfadenektomi): Lenf bezleri her rahim kanseri ameliyatında çıkarılmayabilir. Çoğu merkez rahim içerisinde bulunan kanserli dokunun büyüklüğü, rahim duvarına invazyon derinliği ve derece (grade) gibi özelliklerine frozen incelemede bakarak lenf nodlarının çıkarılmasına karar verir. Bazı merkezler frozen yapmadan görüntüleme yöntemleri gibi başka şekilde değerlendirerek karar vermektedir. Frozen section ameliyat sırasında hızla yapılan bir patolojik incelemedir. Frozen sayesinde patolog kanserli dokunun türünü ve rahim içerisinde ne kadar yayıldığını değerlendirebilir. Frozen incelemesi ameliyat sırasında cerrahın hızla bilgi edinmesini sağlar ve buna göre ameliyatın kapsamına karar verilir ancak ameliyattan sonraki günlerde yapılan detaylı patoloji incelemesi daha ayrıntılı bilgi ve tam olarak evrenin belirlenmesini sağlar.

Rahim kanseri ameliyatı ne kadar sürer?
Ameliyat genellikle 2-5 saat arasında sürer. Sürenin bu kadar değişken olması öncelikle ameliyat sırasındaki bulgulara bağlıdır. Kanser rahim duvarına veya diğer organlara yayılmışsa ve lenf nodlarının alınması dahil kapsamlı bir ameliyat gerekecekse uzun sürer. Bazen rahim içerisinde küçük bir kanser odağı izlenir ve frozen incelemesine göre lenf nodlarının alınmasına gerek olmadığına karar verilir, bu durumda ameliyat 1-2 saat kadar kısa sürebilir.

Rahim kanseri ameliyatında ne tür riskler vardır?
Çoğu kanser ameliyatı gibi rahim kanseri ameliyatı da kapsamlı ve birden çok organı etkileyen bir ameliyattır. Bu nedenle rahime komşu organlar ile ilgili yaralanmalar meydana gelebilmektedir; bunlar en sıklıkla barsak, idar torbası (mesane), idrar yolları (üreter) ve karın içerisindeki her organ olabilir. Kanserin karın içerisinde başka bir organ üzerine yayıldığı görülürse o organın alınması gerekebilir, bu tür risklerle ilgili açıklamalar hastaya ameliyat öncesi yapılır. Ameliyat her zaman genel anestezi ile yapılır ve genel anestezi ile ilgili bazı riskler de olabilir, bunlar anestezi uzmanı tarafından hastaya anlatılır. Ameliyat sonrasında karın içerisinde veya ciltteki kesi yerinde enfeksiyon, kanama gibi durumlar meydana gelebilir. Rahim kanseri ameliyatı sırasında veya ameliyattan sonraki dönemde ölüm riski her ameliyatta olduğu gibi vardır ancak çok çok nadiren görülen bir durumdur. Ameliyata bağlı ölüm damar yaralanmalarına bağlı aşırı kanama veya kalpte ritm bozukluğu veya verilen kanlarla ilgili yan etkiler veya anestezi ile ilgili başka problemlere bağlı meydana gelebilir. Bu tür ciddi komplikasyonlara bağlı ölüm her ameliyatta vardır ancak rahim kanseri ameliyatlarında çok çok nadiren görülmektedir.

Rahim kanseri ameliyatı sonrasında cinsellik:
Rahim kanseri ameliyatında sadece rahim ve rahim ağzı alınır, vajina (hazne) yani cinsel ilişkinin gerçekleştiği kısım alınmaz. Bu nedenle cinsel ilişki ameliyat sonrası normal şekilde devam edebilir. Ancak cinsel ilişkinin başlaması için ameliyat sonrası 2 aya yakın bir süre geçmesi gerekir, doktorunuza danışmadan cinsel ilişkiye başlamamalısınız.

Rahim kanseri ameliyatından sonra iyileşme süreci:
Açık ameliyattan sonra bir haftada, kapalı (laparoskopik veya robotik) ameliyattan bir iki gün sonra hasta neredeyse tamamen iyileşmiş ve ağrıları tamamen geçmiş hale gelir. Bir hafta sonunda günlük işlerini rahatlıkla yapacak hale gelir ancak  çalışan kadınların işe başlaması için en azından bir kaç hafta geçmesi gerekir. Vajinal kanama (alttan kanama) veya lekelenme ameliyattan sonraki ilk günler az miktarda olabilir.

Rahim kanseri ameliyatından sonra kemoterapi ve radyoterapi:
Ameliyat sonrası hasta tamamen iyileştiğinde ve cilt kesisi tamamen kapandığında ek tedaviler başlayabilir, bu nedenle ek tedavi başlaması genellikle ameliyat sonrası bir iki hafta alır. Kemoterapi ve ışın tedavisi her hasta için gerekmez, bazı hastalarda sadece ameliyat yeterli olur, buna ameliyatta çıkan parçaların patoloji inceleme raporundaki duruma göre konsey karar verir. Kemoterapi ve radyoterapi hastalığın ileride tekrarlamasını (nüks, rekürrens) önlemek için ek tedavi olarak verilir. Tekrarlama riski çok düşük olan çok erken evre hastalıkta bunlar verilmez. Her evredeki hastalığın ameliyattan sonra tekrarlama riski vardır ancak ileri evrelerde bu risk daha yüksektir. Bazı hastalarda çok uzun yıllar veya asla nüks olmaz.

Ameliyat sonrası beslenme:
Hastaneden taburcu olduktan sonra hasta tansiyon, şeker gibi hastalıkları yoksa tamamen normal şekilde beslenebilir. Tansiyon, şeker veya kalp-damar hastalıkları olan hastalar bu hastalıklarına yönelik eskiden olduğu gibi beslenmeye devam etmelidir. Rahim kanseri hastaları çoğunlukla fazla kilolu hastalardır ve ameliyattan sonra beslenmelerine dikkat etmeleri, yürüyüş veya egzersiz gibi hareketli yaşam tarzı uygulayarak kilo vermeleri faydalı olacaktır. Rahim kanseri hastaları doğru beslenme ve hareketli yaşam sayesinde kilo vererek ileride olabilecek kalp damar hastalıklarından korummuş olurlar. Bunların dışında rahim kanseri olan veya ameliyat olan hastaların özellikle yemesi içmesi gereken veya sakınması gereken yiyecekler yoktur; her insan gibi normal sağlıklı beslenmesine devam etmelilerdir.


İlgili Konular:
- Rahim Kanseri
Tamamını >>

POLİKİSTİK OVERDE AMELİYAT

Polikistik over sendromunda (PKO, PKOS, PCOS) önceliklike tedavi varsa fazla kiloların verilmesi, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerekli ise ilaç tedavileridir. Ameliyat tedavileri (cerrahi tedavi) nadiren uygulanan yöntemlerdir.
Ameliyat çocuk istemi olan ve ilaç tedavileri ile yumurtlama sağlanamayan hastalarda uygulanabilir. Klomifen veya  diğer iğneler ile yapılan yumurtlama tedavilerine rağmen yumurtlama sağlanamayan bazı hastalarda ameliyattan sonra yumurtlama sağlanabilmiştir. Bu hastalarda ameliyat yapılmadan direkt tüp bebek yöntemine de başvurulabilir.

Ameliyat eski yıllarda wedge rezeksiyon denilen overden (yumurtalıktan) üçgen kama şeklinde bir bölgenin kesilerek çıkarılması şeklinde uygulanırken günümüzde drilling (overlere delik açma) şeklinde uygulanmaktadır. Bu ameliyatlar laparoskopik olarak yapılır. Laparoskopik ovaryan drilling (LOD) ameliyatında hastanın her bir yumurtalığına koter veya lazer aleti ile 4-5 adet delik (4-10 mm derinliğinde) uygulanır. Laparokkopik ovaryan drilling hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bu ameliyatlardan sonra:
- Ovulasyon (yumurtlama) oranlarında artış izlenmiştir (Spontan veya ilaç tedavisi ile)
- Androjenler ve tüylenme azalmıştır
- LH düşer
- Bazı araştırmalar drilling ameliyatı snrasında çoğul gebelik ve ohss riskinde azalmayla birlikte gebelik oranlarında artış bildirmiştir.

Her ameliyatta olduğu gibi ameliyatın kendisine ve anesteziye bağlı riskler vardır. Bu ameliyatlara bağlı over etrafında yapışıklık oluşabilir. Buna karşılık faydaları da yukarıda anlatıldığı şekilde mevcuttur. Seçilmiş bazı hastalarda uygulanabilecek tedavi alternatiflerinden birisidir. Özellikle tüp bebek uygulanması için imkanı olmayan veya istemeyen hastalarda drilling uygulanabilir.


İlgili Konular:
- Polikistik Overde İlaç ve Tedavi
- Polikistik Over Sendromu
Tamamını >>

LAPAROSKOPİK OVARYAN DRİLLİNG (LOD)

Laparoskopik ovaryan drilling (LOD) ovulasyon yani yumurtlama düzensizliği olan polikistik over sendromu hastalarında ovulasyonun düzenlenmesi ve bu sayede gebelik şansının artması amacıyla yapılan cerrahi bir işlemdir. Hastanın yumurtalıklarına elektrokoter veya lazer aletleriyle 4-5 noktadan müdahale edilerek, ufak delikler şeklinde yakılır.

Laparoskopik ovaryan drilling her polikistik over hastasına yapılmaz, özellikle zayıflama ve yumurtlamayı uyaran ilaçlara cevap vermeyen hastalarda kullanılır. LOD uygulanmasından sonra yumurtlamayı uyaran (ovulasyon indüksiyonu yapan) ilaçların daha başarılı olduğunu ve tüp bebek tedavisinin daha başarılı olduğunu gösteren bazı çalışmalar vardır.

İşlem laparoskopik olarak yapıldığı için hastaya genel anestezi uygulanır ve hasta ameliyattan sonra çok kısa sürede normal hayatına dönebilir. Hasta genellikle ameliyattan 1 gün sonra taburcu edilir.


İlgili Konular:
- Polikistik Overde Ameliyat
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"