RAHİM FİLMİ (HSG) NE ZAMAN VE NASIL ÇEKİLİR?

İLAÇLI RAHİM-TÜP FİLMİ NE ZAMAN VE NASIL ÇEKİLİR?

HSG (rahim-tüp filmi) ne zaman çekilir?
Histerosalpingorafi (HSG) genellikle adet kanaması bittikten sonra birkaç gün içerisinde çekilir. Kanama varken çekilmesi bazı açılardan sakıncalı olabilir, adet kanı rahim içerisine verilen ilaçla beraber karın içerisine gidebilir. Adet kanaması bittikten sonraki günlerde çekilmesinin bir nedeni de filmin çekildiği gün hastanın hamile olmadığından emin olmaktır. Adet kanaması bittikten sonra 10-15 gün gibi uzun süre geçerse döllenme ve hamilelik oluşabilir ve farkında olmadan HSG çekerken bu hamileliğe zarar verilebilir. Bu nedenle adet kanaması bittikten sonra en fazla 3-5 gün içerisinde rahim filmi çekilir.

Rahim filmi (HSG) çekilmeden önce yapılması gerekenler:
- Hastanın film çekileceği gün aç karnına gelmesi gerekmez.
- Normalde anestezi uygulanmaz ancak nadiren bazı nedenlerle genel anestezi uygulanacağı kararlaştırılmışsa hastanın işlem öncesi en az 6 saat hiçbir yiyecek içecek almadan aç-susuz gelmesi gerekir.
- Rahim filmi çekimi öncesi hazırlık amacıyla bir ilaç kullanılması gerekmez. Ancak hasta doktorunun tavsiyesi ile işlemden yarım saat önce bir ağrı kesici alırsa, işlem sırasında daha rahat edebilir.

HSG (ilaçlı rahim filmi) nasıl çekilir?
- Rahim filmi röntgen odasında çekilir. Normal karın veya göğüs röntgenlerinin çekildiği odada hasta röntgen masasının üzerine sırt üstü yatar.
- Hasta röntgen masasına sırt üstü yattıktan sonra bacaklarını hafif açar. Jinekolojik muayene pozisyonuna benzer bu ancak burada bacakları koyacak kısımlar yoktur, hasta düz röntgen masası üzerine koyar ayaklarını.
- Röntgen odasında genellikle kadın doğum uzmanı, röntgen teknisyesi (veya radyoloji uzmanı) bulunur.
- Film çekimi için normalde genel veya lokal anestezi uygulanmaz çünkü fazla ağrı, rahatsızlık vermeyen bir işlemdir. Ancak normal vajinal muayene bile olamayacak kadar korkan ve çekinen hastalara nadiren anestezi verilir.
- Kadın doğum uzmanı tarafından hastaya aynı jinekolojik muayenede olduğu gibi muayene aleti (spekulum) takılır.
- Spekulum takıldıktan sonra hastanın rahim ağzı (serviks) antiseptik solüsyon ile temizlenir.
- Daha sonra rahim ağzına ince uzun bir tüp şeklinde kanül denilen alet yerleştirilir.
- Rahim ağzına yerleştirilen aletin içerisinden rahim içerisine doğru radyoopak sıvı (film çekimi için gereken ilaç) verilir. Bu sıvının özelliği metal gibi röntgen ışınlarını geçirmemesi ve röntgen filminde parlak şekilde görülebilmesidir. Benzer sıvılar böbrek filmleri, barsak filmleri gibi röntgen çekimi işlemlerinde de kullanılır.
- Verilen sıvı rahim içerisine ve oradan tüplere ve tüpler açıksa karın içerisine kadar ilerler. Bu esnada hasta çok hafif ağrı hissedebilir. Rahim içerisine ilaç verilirken birkaç defa karın bölgesine röntgen filmi çekimi yapılır.
- Bu röntgen çekimleri esnasında bazı merkezlerde skopi denilen alet sayesinde televizyon ekranında izler şekilde ilacın rahim ve tüp içerisinde ilerlediği görülebilir. Ancak bu şart değildir.
- Film çekimleri bittikten sonra rahim ağzına yerleştirilen alet alınır ve spekulum (muayene aleti) çıkartılır.
- Kısa bir süre sonra hasta kalkmadan bir karın filmi daha çekilir. Daha sonra hasta masadan kalkabilir.
- Rahim filmi çekimi toplamda ortalama 5-10 dakika süren bir işlemdir.

Rahim filmi (hsg) sonuçları ne zaman alınır?
Film sonuçları genellikle film çekimi bittikten 10-15 dakika sonra çıkar. Çekilen filmler aynı akciğer veya karın filimlerinde olduğu gibi siyah röntgen kağıtlarına basılır. Bu basım aşaması kısa sürer ancak filmlerin radyoloji uzman doktoru tarafından incelenerek rapor yazılması gerekir. (Kadın doğum uzmanları rapor yazmaz.) Bu aşama filmin çekildiği merkeze ve yoğunluğa göre değişmektedir ancak genellikle bir kaç saat içerisinde radyoloji uzmanı rahim filmi hakkında raporunu yazmış olur. Hastalar bu raporu alarak kadın doğum uzmanlarına gösterirler. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hem çekilen filmleri hem de yazılan raporu inceler.

Rahim filmi nasıl çekilir - video izle:


İlgili Konular:
- Rahim Filmi (HSG)
- Kısırlık (İnfertilite)
Tamamını >>

DOĞUMDA SUNİ SANCI NASIL VERİLİR?

Oksitosin ile doğum indüksiyonu:
Normal doğumda indüksiyon yani halk arasıdaki yaygın kullanılan ismi ile suni sancı için ülkemizde ve dünyada en çok kullanılan yöntem oksitosin yöntemidir. Oksitosin normalde de kadın vücudunda beyinde salgılanan bir hormondur ve rahim kasılmalarını sağlar. Suni sancı uygulanmayan doğumlarda da annenin rahim kasılmalarını ve doğumun ilerlemesini sağlayan hormon beyindeki hipofiz bölgesinden salgılanan oksitosin hormonudur.

Oksitosin suni sancı amacıyla nasıl verilir?
En yaygın kullanım şekli serum içerisine katılarak annenin kolundaki bir damar yolundan intravenöz infizyon şeklinde verilmesidir. Oksitosin verilirken serumun ilerleme hızı önemlidir, bu hız serum setinde bulunan küçük aparatlarla veya elektronik pompa aletleriyle ayarlanarak dakikada belli bir miktarda oksitosin gidecek şekilde uygulanır. Bazı durumlarda doğumun en başından itibaren uygulanırken bazı durumlarda doğumun herhangi bir aşamsında uygulanmaya başlayabilir. Her zaman doğumun sonuna kadar uygulama sürmeyebilir, bebek kalp atımındaki değişikliklere göre veya annenin rahim kasılmalarının fazla olduğu hallerde serum durdurulur. 

Suni sancı ile doğum ağrıları daha fazla mı olur?
Bu her anne adayının ağrı algılama eşiğine göre değişebilen bir kavramdır. Bazı anne adayları suni sancı aldığı halde çok ağrı hissetmezken, bazı anneler suni sancı almadığı halde daha fazla ağrı hissedebilir veya tam tersi olabilir. Suni sancı ile verilen oksitosin ilacı annenin kendi vücudunda üretilen oksitosin hormonunun aynısıdır. Ağrısız doğum (epidural anestezi) uygulanmışsa suni sancı olsa da olmasa da anne doğum ağrılarını hissetmez.

Diğer doğum indüksiyonu yöntemleri:
Oksitosin dışında rahim kasılmalarını uyarmak ve rahim ağzının yumuşamasını, incelmesini, açılmasını sağlamak amacıyla nadiren kullanılan bazı yöntemler vardır. Bunlar:
- Amniyotomi: Bebeğin su kesesinin açılması. Doğumun hızlanması için yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir.
- Membran stripping: Rahim ağzında zarların parmakla sıyrılması da yaygın kullanılan bir yöntemdir.
- Prostaglandin E1 (misoprostol) ve E2 (dinoproston): İlaçla uygulanan yöntemler arasında günümüzde oksitosinden sonra en sık uygulanan bunlardır. Ağızdan veya vajina içerisine koyularak uygulanırlar. Tablet, jel veya ovül formları mevcuttur.

Günümüzde hemen hemen hiç uygulanmayan yöntemler:
- Balon kateter
- Ekstraamniyotik salin infüzyonu
- Laminarya
- Sentetik ozmatik dilatörler
- Mifepristone (RU-486)
- Relaksin
- Nitrik oksit
- Meme başı uyarısı: Annein her iki meme başının elle dokunularak uyarılması beyinde posterior hipofiz bölgesinde oksitosin hormonu salgılanmasını sağlar, bu sayede rahim kasılmaları gerçekleşir. Günümüzde kullanılan bir yöntem değildir.

Suni sancıya başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
Doğum indüksiyonu her doğum için uygulanabilecek bir yöntem değildir. Annenin ve bebeğin çeşitli faktörler açısından doğum indüksiyonuna uygunluğu ve gereksinim varlığı açısından değerlendirilmesi gerekir. Bunlar:
- Fetal iyilik hali: NST, ultrasonografi, doppler, biyofizik profil gibi bebeğin iyilik halini ve kalp atışlarını değerlendiren yöntemler uygulanarak bebeğin durumunun suni sancı almaya uygun olup olmadığı değerlendirilir.
- Annenin daha önceden geçirdiği  rahim ameliyatı gibi durumlar suni sancı almasına engel teşkil edebilir. Daha önce sezaryen geçirenlere suni sancı uygulanmaz.
- Annenin rahim kasılmaları yani kontraksiyonlar kardiyotokograf aletiyle karına başlanan problarla ölçülür ve annenin kendi kasılmaları, sancıları yeterli düzeyde ise ek olarak suni sancı uygulanmaz.
- Rahim ağzının yani serviksin durumu suni sancı uygulanması için uygun değilse suni sancıya başlanılmaz. Öncelikle rahim ağzını uygun hale getirmek için başka metodlar uygulanabilir. Bishop skoru 4 ve altında ise suni sancı sıklıkla başarısız olur.
- Gebelik haftası doğum için erkense ve bebeğin yeterince akciğer gelişimine vb. ulaşmadığı düşünülüyorsa suni sancı uygulanmaz. Ancak mutlaka doğum gerektirecek bazı hallerde uygulanabilir.



İlgili Konular:
- Suni Sancı (Doğum İndüksiyonu)
Suni Sancı Neden Verilir?
Suni Sancının Yan Etkileri ve Riskleri
Tamamını >>

HAMİLELİK (GEBELİK) NASIL OLUŞUR?

Hamilelik nasıl olur?
- Hamilelik oluşması için kadının yumurtalıklarında gelişen yumurta hücresinin salınması gerekir: Kadınlarda her ay bir yumurta hücresi yumurtalıklardan salınır. Bu yumurta hücresi tüplerin ucundan yakalanır ve tüp içerisine alınır. Eğer buraya sperm gelirse döllenme meydana gelecektir.
- Erkeklerin testislerinde üretilen sperm hücreleri cinsel ilişki sonrasında vajinaya boşalmıştır. Buradaki spermlerin bir kısmı rahim ağzından geçerek rahim içerisine doğru ilerler. Buradan da tüplere doğru ilerler.
- Kadındaki yumurtalamanın olduğu günlerde cinsel ilişki olmuşsa bu yumurta ve sperm hücreleri tüp organında (tuba) karşı karşıya gelerek birleşirler, döllenme meydana gelir. Hamileliğin oluşması için bu iki hücrenin buluşması şarttır. Bu nedenle sadece kadında yumurtlama olan günlere yakın cinsel ilişki olursa hamilelik oluşabilir, diğer günlerde oluşamaz. Her dönemde girilen ilişkide erkekten sperm hücresi gelir ancak kadından yumurtlama hücresi sadece ayda bir belli günlerde gelir.
- Eğer tüp organında döllenme meydana gelmişse, döllenen hüce çoğalarak hücre yumağı halini alır ve rahim (uterus) içerisine doğru ilerler. Rahim içerisine ulaşması yaklaşık 5 gün sürer.
- Rahim içerisine gelen döllenmiş yumurta hücresi yumağı (blastomer) rahim iç duvarına yapışır ve buraya gömülerek yerleşir.
- Rahim duvarına yerleşmiş olan embriyo çoğalarak bebeği ve bebeğin eşini (plasenta) meydana getirir. Bebeğin hafta hafta gelişim aşamaları hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İlgili Konular:
- Gebeliğin Oluşumu
- Hafta Hafta Hamilelik
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) NASIL BESLENİLMELİ?

HAMİLELİK DÖNEMİNDE NE ŞEKİLDE BESLENMELİ?
Hamilelik döneminde beslenmenin doğru ve bilinçli olması hem anne hem bebek sağlığı açısından önemlidir. Doğru beslenme ile uygun miktarda kilo almak hem gebelik döneminin ve doğumun daha rahat geçmesini sağlayacaktır hem de doğumundan sonra kiloların verilemesinin, vücudun eski haline dönmesinin daha kolay olmasını sağlayacaktır.

Öncelikle hamilelikte nasıl beslenmeli konusunda öncelikle halk arasındaki söyleniş şekli ile "hamileler iki can taşır bu nedenle iki kat yemelidir" kuralının yanlış olduğu bilinmelidir. Hamilelerin bu kadar çok yemesi faydadan çok zarar getirir. Bir hamilenin hamile olmayan bir insandan yaklaşık olarak günde 300 kilokalori fazla yemesi yeterlidir, bu da çok büyük bir fark değildir. Bu şekilde gebelikte ortalama 9-12 kilo alınması normaldir. Gebelikte kilo alınması konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


hamilelikte nasıl beslenilmeli
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın

Hamileler nasıl beslenmeli?
Hamilelikte bol su tüketmek gerekir. Her gün 1-2 bardak süt içilmesi faydalıdır. Aşırı kilo almamak için fazla yağlı yiyeceklerden, hamur işlerinden çok tüketmemek gerekir.  Haftada 1-2 gün balık ve hergün az miktarda ceviz tüketmek omega 3 kaynağı olduğu için bebek açısından da faydalıdır. Sebze yemekleri ve meyve tüketimi hem sağlıklıdır hem de hamilelikte en sık görülen kabızlık şikayetini önleyecektir. Ancak aşırı meyve tüketiminden kaçınmak gerekir. Meyveler şeker kaynağı oldukları için aşırı kilo almaya sbeep olabilirler. Günde bir kaç meyveden fazla tüketilmemesi gerekir. Haftada bir kaç kere kızmızı et, tavuk yenilebilir. Vejeteryanların et tüketmemesi problem yaratmaz, baklagiller ve sebzelerden de gerekli besin maddelerini alabilirler. Tatlandırıcı, diyet, light içecek ve yiyecekler tüketilmemelidir. Çay, kahve aşırı miktarda tüketilmemelidir. Bunların dışında doktorunuz tarafından folik asit, vitamin ve demir ilaçları takviyeleri önerilmişse bunları da aksatmadan almanız gerekir. Gebelikte kullanılması gereken ilaçlar ve vitaminler konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Hamilelikte beslenme konusunda daha ayrıntılı bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilrisiniz.


İlgili Konular:
- Gebelikte Beslenme
- Gebelikte Faydalı ve Zararlı Besinler, Yiyecekler, İçecekler
Hamilelikte Diyet Yapılır Mı?
Tamamını >>

TÜP BAĞLATMA AMELİYATI NASIL YAPILIR?

Tüp bağlatma (Tüp ligasyonu) operasyonu yapılış tekniği olarak laparoskopik ve açık ameliyat şekilde 2 şekilde yapılır. Her yöntemde de işlem benzerdir, sağda ve solda bulunan iki tüp ortalarından kesilir ve bağlanır bu sayede sperm ve yumurtanın tüplerden geçerek birbirine ulaşması engellenmiş olur.

Laparoskopi (kapalı) yöntemiyle tüp ligasyonu:
Laparoskopik ameliyat  yönteminde karından ve göbekten sadece deliklerden sokulan kamera ve aletlerle işlem yapılır. Karına sezaryen kesisi şeklinde kesi yapılmaz sadece 1-2 adet küçük delik bulunur. Bu nedenle ameliyat sonrası iyileşme kolay olur ve ağrı az olur. Ameliyat yapıldıktan sonra bir gün içerisinde hasta taburcu edilebilir. Laparoskopi yöteminde tüpler orta bölgesinden koterize edilerek (yakılarak) işlem yapılır, tüp uçarı klipslenebilir.

Açık ameliyatla tüp ligasyonu:
Burada sezaryen kesisinin yapıldığı bölgeden kesi yapılarak normal yöntemlerle ameliyat yapılır. Ancak kesi sezaryen kesisi kadar geniş ve büyük olmaz genellikle 3-5 cm kadar daha küçük bir kesi yapılarak tüpler bağlanır. Kesi küçük olduğu için hatsanın iyileşmesi kolay olur ve ağrısı çok fazla olmaz. Ameliyattan genellikle bir gün sorna taburcu edilir.

Laparoskopik (kapalı ameliyat) veya açık hangi yöntemle yapılırsa yapılsın tüp bağlama ameliyatının koruma etkinliği çok yüksektir.

Sezaryen ve diğer ameliyatlar sırasında tüp bağlama ameliyatı:
Yeterli sayıda çocuk sahibi olduklarına karar veren çiftler eğer doğum sezaryen ile gerçekleşecekse bu esnada tüplerin de bağlanmasını isteyebilirler ve iki ameliyat aynı anda gerçekleşebilir. Sezaryen için yapılan cilt kesisi dışında ek başka bir kesi yapılması veya kesinin büyütülmesi gerekmez. Sezaryen ameliyatında tüpler bağlanırsa ameliyat sadece bir kaç dakika daha uzun sürer. Sezaryen dışında yumurtalık kisti veya myom ameliyatı sırasında da hasta isterse aynı zamanda tüplerin bağlanması yapılabilir.

Normal doğumdan hemen sonra tüp bağlatma:
Normal doğumdan sonraki gün göbek altından yapılacak küçük bir kesi ile de (laparoskopik değil) tüp bağlatma ameliyatı yapılabilir. Bu durumda kesi pubik bölgeden (sezaryen kesisi yapılan bölgeden) yapılmaz yukarıda göbeğe yakın bölgeden yapılır çünkü rahim doğumdan sonra büyüktür ve tüpler de rahimle beraber bu mesafede bulunur.


İlgili Konular:
- Tüp Bağlatma Ameliyatı
- Laparoskopi (Kapalı Ameliyat)
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"