BİRLİKTE YAŞAYAN KADINLARIN AYNI GÜNLERDE ADET GÖRMESİ

MENSTRUAL SENKRONİZASYON
Birlikte yaşayan genç kızlar veya kadınlar zamanla aynı günlerde adet görmeye başlar mı? Yurtlarda, koğuşlarda, hapishanelerde, aynı evde kalma gibi durumlarda kadınlar aynı zamanda (eş zamanlı) adet olma eğilimine girer mi?

Menstrual senkronizasyon (menstrual synchrony) ilk defa 1971 yılında Martha McClintock tarafından tarif edilmiştir bu nedenle "McClintock effect" adı da verilir (kaynak). Martha McClintock kolej yurtlarında birlikte yaşayan öğrencilerin adet zamanlarının "sosyal etkileşim" sayesinde senkronize olduğunu iddia etmiştir.

1998 yılında yapılan bir başka çalışma McClinctock'un ilk çalışmasını destekler nitelikteydi. Bu çalışmada koltuk altlarına ped yerleştirilen kadınların pedleri başka kadınlara koklatılmış ve bu sayede feromon (pheromone) denilen maddelerin varlığı ispatlanmaya çalışılmıştır. Çalışma kadınların feromon denilen maddeleri algıladıklarını ve bundan etkilenerek adet zamanlamasının değişebileceğini iddia etmiştir. Feromon kokusuz olan ancak bazı canlıların farkederek etkileşimde bulunabildiği kimyasal maddelerdir, bu maddelerin insanda da olması olasılık dahilinde olsa da ispatlanmış değildir (kaynak). Ayrıca bazı hayvanlarda bulunan feromonları algılamaya yarıyan organ (Jacobson's organ veya vomeronazal organ) insanlarda fonksiyonel değildir, körelmiş haldedir.

Lezbiyen çiftlerde yapılan benzer araştırmaların bir kısmı menstrual senkronizasyon olduğunu iddia etmiştir, bir kısmı ise olmadığını iddia etmiştir (kaynak 1, 2).

İnsan dışındaki memelilerle yapılan bazı araştırmalarda da birlikte yaşayan dişilerde eş zamanlı adet görme olayının gerçekleşmediği izlenmiştir (kaynak 1, 2, 3).

Araştırmaların çoğunda metodolojik ve istatistiksel hatalar olduğu bildirilmiştir, bu nedenle günümüze kadar tatmin edici bir kanıt elde edilememiştir bu konuda. Ayrıca bir arada yaşayan kadınların adetlerinin senkronize olup olmadığının değerlendirilmesi de problemli bir konudur. Örneğin farklı uzunluklarda adet peryodları olan iki kadın zaten bir kaç ay sonra aynı günlerde adet olurlar ve sonra adet kanama zamanları tekrar farklı günlere denk gelir.

Sonuç:
Günümüze kadar yapılan araştırmalarla bu durum net ispatlanabilmiş değildir ve şu anki verilerle yüksek ihtimalle bir mit yani  şehir efsanesi olduğu düşünülmektedir.

İlgili Konular:
- Normal Adet Düzeni
- Adet Düzensizliği
Normalde Adet Süresi ve Miktarı Ne Olmalıdır?
Tamamını >>

YUMURTLAMA OLMADAN ADET OLUNUR MU?

YUMURTLAMA (OVULASYON) OLMAZSA ADET GÖRÜLÜR MÜ?

Yumurtlama olmadığı halde bir kadının adet görebilmesi (mens, regl, menstruasyon) mümkündür. Bu tür kanamalar çoğunlukla süre ve miktar olarak kadının normal adet kanamasından farklıdır, genellikle düzensiz vakitsiz kanamalardır, ancak normal adet zamanına denk gelebilir.
Kadınlarda normal adet düzeni her ay bir gün gerçekleşen yumurtlamalar (ovulasyon) sayesinde gerçekleşir. Yumurtlama olmayan aylarda adet yani vajial kanama nasıl gerçekleşir açıklamadan önce normal adet düzeni yani yumurtlama ile gerçekleşen adetler nasıl oluyor açıklamak gerekir.

Yumurtlama sayesinde gerçekleşen normal adet düzeni:
Kadınlarda normalde her ay bir kere yumurtlama olur ve bu yumurtlama yaklaşık olarak iki adet kanamasının ortasındaki günlere denk gelir. Yaklaşık olarak adet kanaması başlamadan 14 gün önce yumurtlama olur. Kadınlar genellikle 28- 30 günde bir adet görür. Bir adet kanamasının başlangıcından bir sonraki adet kanamasının başlangıcına kadar geçen döneme bir adet dönemi veya bir adet peryodu, bir adet döngüsü gibi isimler verilir. Kadında bir adet dönemi iki kısma ayılır. Yumurtlama gününden önceki dönem ve yumurtlama gününden sonrası dönem.
- Yumurtlama gününden önceki döneme foliküler faz (proliferatif faz) denir, bu dönem adet kanamasının başladığı gün başlar ve yumurtlamanın olduğu gün biter. Bu dönemde yumurta hücresinin içinde bulunduğu folikül kesesi giderek büyür ve östrojen hormonu salgılar. Östrojen hormonunun etkisi ile bu dönemde rahim içi tabaka (endometrium) giderek kalınlaşır. Bu dönemin sonunda olan yumurtlama ile artık östrojen hormonu azalır ve progesteron hormonu artmaya başlar.
- Yumurtlama gününden sonraki dönem luteal faz (sekretuar faz) diye adlandırılır. Bu dönem yumurtlama ile başlar ve bir sonraki adet kanamasının başlamasına kadar sürer. Bu dönemin süresi ortalama 14 gündür. Bu dönemde yumurtlama sonrası progesteron hormonu salgısı başlar ve progesteron hormonu rahim iç tabakasının yapısını değiştirir. Progesteron hormonu yumurtalıklarda korpus luteum (sarı cisim) denilen yapıdan salgılanır, bu yapı yumurtlamanın gerçekleşmesi sonrasında folikülden (yumurtanın içerisinde bulunan kese) meydana gelir. Yumurtlamadan 14 gün sonra korpus luteum (sarı cisim) gerilemeye, kaybolmaya başlar, bu nedenle progesteron hormonu azalır. Progesteron hormonunun azalması ile rahim iç tabakası kanamaya başlar ve adet görülür. Normal bir adet döngüsünde kanamanın olmasının başlıca nedenir budur, bu yüzden buna progesteron çekilme kanaması denir.

Doğum kontrol hapları veya adet düzenleyici bazı hormon ilaçların ile görülen adet kanamasının mekanizması da normal adet kanamasındaki progesteron çekilme kanaması gibidir.

Yumurtlama gerçekleşmeden adet kanaması nasıl olur? 
(Anovulatuar Kanama)
Burada büyüyen yumurta hücresinin (folikül) salgıladığı östrojen hormonu ile rahim iç tabakası kalınlaşır, aynen yukarıda anlatılan normal adet döngüsünde olduğu gibi. Ancak adet döngüsünün ortasında gerçekleşen yumurtlama (ovulasyon) olayı gerçekleşmez. Bu nedenle östrojen etkisi azalmadan devam eder, progesteron hormonu etkisi başlamaz. (Progesteron etkisini başlatan yumurtlamadır.) Bu durumda östrojen etkisi devam ettiği için rahim iç tabakası (endometrium) normalden daha fazla kalınlaşmaya devam eder ve bir süre sonra çok kalın bir hale geldiği için artık beslenemez ve kanama, dökülme başlar. Bu tür yumurtlama olmadan kanama olmasına anovulatuar kanama veya östrojen kırılma kanaması denir.

Kanamanın şekli, süresi, miktarı:
Yumurtlama olmayan aylarda gerçekleşen adet kanaması genellikle normal zamandan biraz daha geç başlar ve daha uzun sürer. Kanama bazen leke, damla şeklinde olur, bazen aşırı kanama olabilir. Genellikle kadının normal adetine göre miktarı, kanama şekli değişkenlik gösterir. Ancak nadiren kanama tam zamanında ve normal miktarda da olabilir. Her zaman farkedilmez. Bu aylarda hasta adet ortası dönemde yumurtlama nedeniyle oluşan değişiklikleri farketmez genellikle (göğüslerde dolgunluk, hassasiyet, vajinal akıntının artması, vücut ısısında artma).

Kimlerde görülür?
Anovulatuar kanama (yumurtlama olmadan kanama olması) genellikle adet kanaması başlayan ilk yıllarda, menopozun yaklaştığı yıllarda, polikistik over hastalarında görülür. Orta yaşlarda, adetleri çok düzenli kadınlarda da senede bir defa vb. nadiren meydana gelebilir. Stres, aşırı yorgunluk vb. etkenler neden olabilir.


İlgili Konular:
- Yumurtlama Olmaması
- Yumurtlama Olmadan Hamile Kalınır Mı?
- Normal Adet Düzeni
- Adet Kanaması Normalde Kaç Gün Sürer? Ne Kadar Olur?
Tamamını >>

ADET KANI VE KÖK HÜCRE BANKASI

Kordon kanı bankacılığı ismiyle bilinen laboratuvarlar kök hücrelerin toplanıp biriktirildiği laboratuvarlardır. Kordon kanı kök hücrelerin en bol ve kolay elde edilebileceği yöntemlerden birisidir. Adet (menstruasyon, regl) kanının da benzer şekilde kök hücre içerebildiği bazı araştırmalarla gösterilmiştir. (Kaynak) Rahimin iç tabakası her adet döneminde kanama ile dökülür ve burada bulunan hücrelerin çoğalması ile yeniden oluşturulur. Kordon kanından kök hücre elde edilmesi sadece doğum sırasında bir kere mümkünken adet kanından kök hücre elde edilmesi ergenlikten menopoza girinceye kadar her ay mümkündür. Hayvan deneylerinde kordon kanında olduğu gibi adet kanından elde edilen hücrelerle tedavilerde başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Hayvanlarda sinirsel (nörodejeneratif) bazı hastalıkların tedavilerinde adet kanından elde edilen kök hücreler kullanılmıştır.

Kordon kanı bankacılığı ve kök hücre tedavisi mümkün olan hastalıklar hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz
Tamamını >>

ADET KANI NEREDEN GELİR? NASIL OLUŞUR?

Adet (regl, mens) kanı rahim iç tabakasının her adet döngüsü sonunda dökülmesi sonucu oluşur. Bu tabakaya endometrium denir. Adet döngüsünün başlangıcında rahim iç tabakası östrojen hormonunun etkisi ile kalınlaşır buna proliferasyon fazı denir. Adetin orta döneminde yumurtlama (ovulasyon) olur.  Adet döngüsünün ikinci safhasında progesteron hormonu etkisi ile sekretuar faz görülür. Daha sonra progesteron hormonunun azalması neticesinde rahim iç tabakası dökülür ve kanar. Yani adet kanaması rahim iç tabakasının parçalarından ve bir miktar da kandan oluşur. Bir kaç gün içerisinde rahim iç tabakası tekrar kalınlaşmaya başlar, bu arada dökülme ve kanama durur, adet kanaması biter. Her ay bu döngü bu şekilde sırayla devam eder.

Adet kanı karın içerisinden veya yumurtlalıklardan gelmez. Sadece rahim içerisinden gelir.

Adet kanı kirli midir?
Halk arasında adet kanının kirli kan olduğu gibi bir inanış vardır ancak tamamen yanlıştır. Adet kanı rahim içerisinden gelen kan ve parçalardan oluşur, rahim içerisi de tamamen steril bir ortamdır. Adet görülmediği zaman burada gebelik gelişecektir, bu nedenle buranın "kirli" olması gibi bir durum düşünülemez. Hatta bazı hastalar adet kanaması az olduğunda veya adeti geciktiğinde bu kirli kanın içeride biriktiğini ve kendisinde hastalık oluşturacağını düşünür, bu tamamen yanlış bir inanıştır.

İlgili Konular:
- Normalde Adet Süresi ve Miktarı Ne Kadar Olmalıdır?
Tamamını >>

NORMAL ADET DÜZENİ

Adet kanamaları 9-16 yaşları arasında başlar. Genç kız 15 yaşına gelmesine rağmen hala adet kanamaları başlamadıysa bir hekime başvurup kontrolden geçmesi gerekir. İlk adet kanamasına menarş denir.

Bir adetin başlangıcından diğer adetin başlangıcına kadar geçen süre (1 siklus) 24-38 gün arasında olmalıdır (bazı kaynaklara göre 21-35 gün arası). Kanama süresinin 2-8 gün olması normaldir. Ortalama kan kaybı ise bir adet döneminde 35-40 ml civarındadır. Bu da genellikle günde 3-4 pet eder. Genellikle 80 ml’nin üzerindeki kanamalar fazla olarak değerlendirilir. Adet kanamalarının başladığı dönemlerde bu kanamalar her ay aynı şiddette olmayabilir. Kanama bir ay daha fazla, diğer ay çok daha az olabilir.

Adet kanamasının ilk günü adet periyodunun da ilk günü dür. Buna son adet tarihi denir. Kadınların son adet tarihini akılda tutması bazı durumlarda önemli bilgi sağlar.

Adetler üreme çağı boyunca gebelik ve emzirme dönemleri dışında her ay düzenli olarak olmakta ve menopozla birlikte sona ermektedir.

Adet periyodunun yaklaşık 14. gününde beynin hipofiz bölgesinden salgılanan hormonlardan LH'nin miktarı, aniden artar. Takiben olgun follikülün zarı çatlayarak yumurta hücresi serbest kalır. Bu olaya yumurtlama (ovulasyon) adı verilmektedir. Adet peryodunun iki dönemi vardır.Yumurtlamadan önceki dönem "folliküler dönem - proliferatif dönem", yumurtlamadan sonraki dönem ise "luteal dönem - sekretuar dönem" olarak adlandırılır.

adet görmek, mens görmek, regl görmek
Resmi büyütmek için üzerine tıklaayın

İlgili Konular:
- Adet Düzensizliği
- Normalde Adet Süresi Ve Miktarı Ne Olmalıdır?
Tamamını >>

PREMENSTRUEL SENDROM (ADET ÖNCESİ GERGİNLİK)

Adet öncesi gerginlik, premenstruel Sendrom (PMS) kadınlarda adet öncesi dönemde adetten yaklaşık 1 hafta önce başlayan ruhsal ya da fiziksel bir takım sıkıntılara ve gerginliklere verilen isimdir. Bu belirtiler genellikle adetin başlamasına 1 hafta kala ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte sıkıntılar azalır ve birkaç günde kaybolur.

PMS üreme çağındaki kadınlarda gözükse de; çok ender olarak ergenlik döneminden önce ve menapozda da görülebilir. Sıklıkla 30-45 yaş arası kadınlarda görülür.

Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Serotonin azlığı ile ilgili olabileceği düşünülmektedir. Premenstrüel sendrom gelişmesi için kadının adet görmesi veya rahminin olması şart değildir, rahmi ameliyatla alınmış (histerekromize) ancak yumurtalıkları bırakılmış kadınlarda da PMS gelişebilmektedir.

Şikayetlerin adet peryodunun ikinci döneminde yani adetten 1-2 hafta önce başlaması, adetten hemen önce şiddetlenmesi ve adetle birlikte kaybolması çok tipiktir.

Şikayetler çok çeşitlilik gösterir:
Baş ağrısı ve migren atakları. Bulantı, kusma. Depresyon. Duygusal labilite. Hafıza kaybı . Kolay öfkelenme, sinirlilik . Etrafa sataşma. İntihar ve suç işlemeye eğilimi. Konsantrasyon güçlüğü. Uykusuzluk. Çarpıntı. Denge bozuklukları. Eklem ağrıları (artralji). Karında şişkinlik. Göğüslerde şişkinlik ve ağrı. Halsizlik. Kabızlık (konstipasyon). Kasıklarda ağrı. Kilo alma. İştah artması veya azalması. Ödem ve şişkinlikler. Sıcak basmaları. Ses ve kokulara hassasiyet. Sırt ve bel ağrıları. Ciltte yağlanma ve sivilcelenme (akne) şikayetleri görülebilmektedir.

Tedavi:
- Diyet, egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri faydalı olabilir.
- Non-steroid antienflamatuar ilaçlarü
- Oral konstraseptifler
- GnRH analogları
- SSRI
- Anksiyolitik ilaçlar
- Gerekirse psikiyatri uzmanı konsültasyonu


İlgili Konular:
- PMS ve Gebeli̇k Beli̇rti̇leri̇ Arasındaki̇ Fark Nedi̇r?
- Ağrılı Adet Görme
Tamamını >>

ADET DÜZENSİZLİĞİ

REGL (MENS) DÜZENSİZLİĞİ

Düzenli adet ne demektir?
Normal düzenli bir adet kanaması nasıl olur? Bir adetin başlangıcından diğer adetin başlangıcına kadar geçen süre (1 siklus) 21-35 gün arasında olmalıdır. Kanama süresi 2-7 gün olması normaldir. Ortalama kan kaybı ise bir adet döneminde 35-40 ml civarındadır. Bu da genellikle günde 3-5 pet eder. Genellikle 80 ml’nin üzerindeki kanamalar fazla olarak değerlendirilir.

Bu normal düzenden daha uzun süren kanamalar, daha seyrek olan kanamalar, daha sık olan kanamalar veya ara kanamalar olması adet düzensizlikleri olarak adlandırılır. Bunun çok çeşitli sebepleri olabilir.

Oligomenore: Normalden daha seyrek adet görmedir.
Polimenore: Normalden daha sık adet görmedir.
Menoraji: Adetlerin düzenli fakat fazla miktarda olması.
Metroraji: Adet aralarının eşit olmaması düzensiz olması.

Gecikmeler: Aktif cinsel yaşamı olan ve etkin bir korunma yöntemi kullanmayan kadında görülen adet gecikmelerinin en muhtemel nedeni gebeliktir. İkinci muhtemel neden de herhangi bir şekilde o siklusta ovulasyon (yumurtlama) olmamasıdır. Düzenli adet gören bir kadında beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan gecikmenin nedeni ise stres veya yaşam değişiklikleri olabilir.
Adet gecikmesinin diğer önemli nedenleri arasında aylık ya da üç aylık korunma iğneleri ya da kola uygulanan hormon çubuklarının içinde bulunan hormonların yan etkileri sayılabilir.
Adet gecikmesi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Ara kanamalar: Doğurganlık döneminde sık görülen diğer bir adet düzensizliğidir. En muhtemel neden serviksteki enfeksiyonlardır. Diğer muhtemel nedenler miyomlar ve serviks polipleridir. Spiral kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı, aylık, üçaylık iğneler ve kola uygulanan çubuklar da lekelenme tarzında ara kanamalara neden olabilirler.

Adetin fazla olması (Hipermenore) (Menoraji): En muhtemel neden yumurtlama olmadan gerçekleşen siklustur. Diğer nedenler spiral kullanımı, aylık iğneler, üçaylık iğneler ve kola uygulanan çubuklardır. Farkında olunmayan gebeliğin düşükle sonuçlanması da yanlışlıkla adet kanaması sanılabilir. Adet kanamasının fazla olması hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Adetin az olması (Hipomenore): Adet döneminde görülen kanama miktarı yaşla birlikte azalma eğilimi gösterir. Doğum kontrol hapı kullanımı da adet kanamasını önemli ölçülerde azaltır. Nadiren kürtaj işlemi sonrası rahim iç tabakasında ortaya çıkan yapışıklıklar da az adet görmeye neden olabilir. Adet kanamasının az olması hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Sık adet görme (Polimenore): En muhtemel neden hormonal dengesizliktir. Ara kanamalar sıklıkla adet kanaması ile karıştıklarından ara kanamaların muhtemel nedenleri burada da söz konusu olabilir. >> Sık adet görmek hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Seyrek adet görme (Oligomenore): Yumurtlama düzensizliği, stres, tiroid hormon bozuklukları (guatr), prolaktin hormon yüksekliği, bazı hormonal ilaçlar ve doğum kontrol hapları gibi nedenlerle adetler seyrek aralıklarla görülebilir. Bu durum hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tüm bunlara ek olarak her türlü normalden fazla kanama durumunda vücudun kanamayı durdurma ve kanı pıhtılaştırma mekanizmalarındaki muhtemel bir bozukluk mutlaka akla gelmelidir. Bu özellikle ergenlik döneminde muhtemel neden olabilir ve araştırılmalıdır.

Adet düzensizliği nedenleri:
Adet düzensizliğinin çok çeşitli nedenleri olabilir. Bunlardan bazıları ilaç kullanma veya stres, aşırı egzersiz gibi hastalık olmayan çevresel faktörler iken bazıları akut veya kronik hastalıklara bağlı olabilmektedir. En yaygın sebepler şöyle sıralanabilir:
- Hormonal ilaç kullanmak
- Doğum kontrol hapları veya iğneleri
- Polikistik over sendromu
- Menopoz veya menopoza yakın yaşlar
- Korunmak amaçlı normal spiral veya hormonlu spiral uygulanması
- Tiroid hormon bozuklukları (guatr)
- Rahimde miyom veya polip benzeri oluşumlar
- Stres
- Aşırı egzersiz ve aşırı spor yapılması
- Emzirmek, lohusalık dönemi
- Aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo almak (obezite)
- Aşırı derecede yetersiz beslenme
- Büyük ameliyatlardan sonra (stres nedeniyle)
- Normal doğum ve sezaryen sonrası ilk yıllar (emzirme nedeniyle)

Adet düzensizliği ne zaman hangi yaşta olur?
Adet düzensizliği en sık yeni adet görmeye başlayan genç kızlarda görülür. Adet düzensizliği genellikle adet görmeye başladıktan sonraki 1-2 yıl içerisinde başlar, sıklıkla bir kaç sene sürer ve yaşın ilerlemesi ile kendiliğinden düzelir. Yine de genç kızlarda adet düzensizliği olduğunda başka bir sebebi var mı diye doktor muayanesine başvurmak gerekir.
Bunun dışında adet düzensizliğinin sık görüldüğü bir yaş grubu 45-50 arasıdır; bu döenemde menopoz yaklaştığı için adetlerde seyrekleşme veya sıklaşma görülebilir.
Bunların dışında üreme çağındaki kadınlarda da (20-40 yaş arası) adet düzensizliği başlayabilir. Her yaş grubunda görülen sebepler farklılık gösterebilmektedir.

Tedavi:
Adet düzensizliğinin altında yatan bir sebep bulunup bulunmamasına göre tedavi değişir. Bunun için genellikle ilaç tedavisi gerekmekle beraber nadiren ameliyat da (myom, polip vb. durum varsa) gerekebilmektedir. Bazen sadece kişinin yaşam şeklini, beslenmesini, uyku düzenini değiştirmek yeterli olur tedavi için. Aşırı kilolu olanların kilo vermesi faydalı olur. Hastanın kullandığı ilaçlar adet düzensizliğine neden oluyorsa bunları kesmek veya yenileri ile değiştirmek gerekebilir. Halk arasında soğan kürü, incir kürü, otlar, çaylar, kürler, şifalı bitkiler, çörek otu vb. olarak bilinen şeyler tedavide işe yaramaz, aksine kötü yan etkileri olabilir, bu nedenle doktor izni olmadan hiçbir uygulama yapılmamalıdır.

Adet düzensizliğine iyi gelen aktiviteler nedir?
Hastaların sık sorduğu sorulardan bazıları: adet düzensizliğimin tekrarlamaması ve tamamen geçmesi için bundan sonra nelere dikkat etmeliyim, adet düzensizliğine ne iyi gelir, neler yapmalıyım, nasıl geçer...
Öncelikle düzenli bir yaşam şekli, düzeli uyku, düzenli ve dengeli beslenme çok önemlidir. Geç saatlere kadar uyumadan, az uyku ile düzensiz bir yaşam tarzı, kötü beslenme gibi faktörler adet düzensizliğine yol açabilir. Kişi yaşam tarzını düzene koydukça ve normal kiloda olacak şekilde sağlıklı beslendikçe adet (regl) düzeni de normalleşecektir. Normal derecede egzersiz ve sporun birçok sağlık faydası olduğu gibi adetler açısından da faydası olabilir ancak profesyonel sporcular gibi aşırı egzersiz yapan kişilerde adet düzensizliği meydana gelebilir. Sağlıkla ilgili birçok konunun temelini oluşturan düzenli yaşam adet açısından da önemlidir.

Adet düzensizliği olan kadınlar hamile kalabilir mi?
Hamile kalmaları için başka bir engel veya hastalık yoksa adet (mens) düzensizliği olan kadınlar hamile kalabilir. Adet düzensizliği tek başına çocuk sahibi olmaya engel bir durum değildir. Adet düzensizliğinin nedeni yumurtlama düzensizliği ise bu durum hamile kalmayı bazen zorlaştırabilir. Bu durumda yumurtlama düzenleyici tedaviler verilir ve sonrasında ilişki zamanları planlanarak çiftin kolayca bebek sahibi olması sağlanır.

Adetleri düzensiz olanlarda hamilelik belirtisi ve süresi değişir mi?
Adet düzensizliği olan kadınların hamilelik belirtileri değişiklik göstermez, diğer kadınlar ile aynıdır. Gebelik süresi de her kadın ile aynı sürer. Ancak adet düzensizliği olduğu için son adet tarihini net bilemeyenler olabilir, bundan dolayı gebelik haftası hesaplaması zor olabilir; bu durumda hamilelik haftası bebeğin ultrason ölçümlerine göre hesaplanır.

Ameliyat olduktan sonra adet gecikmesi:
Büyük ameliyatlar hastada hem psikolojik olarak hem hormonal olarak stres durumu yaratır, bu nedenle ameliyattan sonraki ilk aylarda adet gecikmesi veya adet düzensizliği sık görülür. Apandisit ameliyatı, myom ameliyatı, polip ameliyatı, kist ameliyatı, safra kesesi ameliyatı, bel fıtığı ameliyatı, kalp ameliyatı, histeroskopi ve laparoskopi sonrası adet düzensizliği veya gecikmesi meydana gelebilir. Çok kısa süren ufak ameliyatlar hariç hemen her türlü ameliyat ve stres buna neden olabilir. Ameliyat sonrası adet gecikmesi olanlar bunu sadece ameliyata bağlamamalı, özellikle gebelik şüphesi yaratacak cinsel ilişki varsa mutlaka gebelik testi ve başka nedenlerin araştırılması için doktora başvurmalıdır.


İlgili Konular:
- Anormal Uterin Kanamalar
- Hormon Bozukluğu
- Sık Adet Görme
Seyrek Adet Görme
- Geç Adet Olma
- Adet Gecikmesi
- Adet Görememe (Amenore)
- Adet Kanamasının Az Olması
- Adet Kanamasının Fazla ve Uzun Sürmesi
- Normalde Adet Süresi ve Miktarı Ne Olmalıdır?
- Düzensiz Adet Görmenin Zararları
- Adet Düzensizliği Hamile Kalmayı Engeller Mi?
Birlikte Yaşayan Kadınların Aynı Günlerde Adet Görmesi
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"