DIŞ GEBELİK VE DÜŞÜK ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Dış gebelik (ektopik gebelik) ve düşük (abortus) tamamen farklı kavramlar olmasına rağmen bazen belirtiler ve şikayetler nedeniyle karışabilmektedir.

Dış gebelik ve düşükte benzer olabilen durumlar:
- Her iki durumda da vajinal kanama meydana gelebilir. Ancak dış gebelikte daha nadirken, düşükte her zaman kanama izlenir.
- Kasık ve karın ağrısı her iki durumda da olabilir.
- Her ikisinde de gebeliğin büyüyerek doğuma ulaşması mümkün değildir yani her iki durumda da gebelik kaybedilecektir.
- Her ikisinin de tanısında muayene, ultrason ve B-HCG (kanda gebelik testi) kullanılır.
- Bazen bu ikisinin kesin ayırt edilmesi hemen o an mümkün olmaz ve birkaç gün takip ederek izlemek gerekir, bu süre sonunda muayene ve kan tahlili tekrarları ile teşhis kesinleşir.
- Her iki durumda da küretaj işlemi uygulanabilmektedir ancak düşük durumunda tedavi amacı ile uygulanırken, dış gebelikte tedavi değil teşhis amacıyla uygulanır.

Dış gebelik ve düşük arasındaki temel farklar:
- Dış gebelik rahmin dışında (genellikle tüpte) meydana gelir. Düşükte ise rahim içerisinde oluşmuş bir gebelik düşmektedir, rahim dışında oluşan bir dış gebelik vajinal yoldan dışarıya düşük şeklinde atılamaz.
- Düşük bazen içeride hiç parça kalmayacak şekilde tamamen atılabilir ve bu durumda rahim içerisinin küretaj işlemi ile temizlenmesine gerek kalmaz yani hiçbir tedaviye gerek kalmayabilir. Ancak dış gebelik çoğu zaman ilaç veya ameliyat tedavisi gerektirir.
- Düşük sonrası genellikle küretaj uygulanır ve vajina içerisinden rahime uzatılan aletlerle rahim içerisi temizlenir. Dış gebeliğin küretaj ile alınması mümkün değildir çünkü rahim dışındadır. Dış gebelik kendiliğinden veya ilaçla kaybolmazsa ameliyatla alınması gerekir, küretajla değil.
- Düşük çok sık görülür, tüm gebeliklerin en az yüzde 25'i düşük ile sonuçlanır. Dış gebelik çok daha nadirdir, yaklaşık gebeliklerin yüzde 1'ini oluşturur.
- Düşük durumunda hasta parça düşürdüğünü fark edebilir ve bu parça genellikle embriyo veya fetustur. Dış gebelik durumunda da hasta çok nadiren parça düşürebilir ancak bu gebeliğin kendisi veya fetus değildir, genellikle kan pıhtısıdır.

İlgili konular:
- Düşük
- Dış Gebelik
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK (SORU CEVAP YORUMLAR)

EKTOPİK GEBELİK (SORU CEVAP YORUMLAR)

Dış gebelik ameliyatı nedir? Ne kadar sürer?
Dış gebelik yani tıbbi adıyla ektopik gebelik ilaçla veya ameliyatla tedavi edilebilmektedir. Ameliyat kararı verilmişse bu açık ameliyat (laparotomi) veya kapalı (laparoskopik) ameliyat şeklinde iki türlü olabilir.
Açık ameliyat uygulaması genellikle karnın en alt bölgesinde enine 8-10 cm bir kesi şeklinde uygulanır, sezaryen ameliyatlarında uygulanan kesi ile bu aynıdır. Nadiren kesi karnın ortasında dikine olacak şekilde uygulanabilir.
Kapalı ameliyat (laparoskopik ameliyat) halk arasındaki adı ile kapalı ameliyat yönteminde karına büyük kesi yapılmaz sadece 1 santimetrelik küçük deliklerden içeriye sokulan boru şeklindeki aletlerle ameliyat yapılır. Bu delikler küçüktür yaklaşık bir kalem geçebilecek kalınlıktadır. Deliklerden birisi göbek bölgesinde, diğerleri kasık bölgesinde olur genellikle. Bu delikler ameliyattan sonra iyileştiğinde neredeyse tamamen belli olmayacak hale gelir.
Kapalı veya açık ameliyat süresi hastaya göre değişebilmekle beraber ortalama 30-60 dakika civarında sürer.

Dış gebelik ameliyatı nasıl yapılır?
Her ameliyat gibi genel veya spinal anestezi uygulanır. Açık yöntemle yapılacaksa genel anestezi veya spinal anestezi uygulanabilir. Kapalı laparoskopik yöntemle uygulama yapılacaksa genel anestezi şarttır, bu durumda spinal anestezi uygulanamaz. Hasta her iki durumda da ameliyatta bir şey hissetmez.

Dış gebelik ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Dış gebelik ameliyatından bir kaç gün sonra B-HCG (kanda gebelik testi) değeri kontrol edilir ve gebelik tamamen alındığı için bu değerin düştüğü görülür. Bu değer sıfır olana kadar hasta kan vermeye devam eder belli aralıklarla. Dış gebelik ameliyatı kapalı da olsa açık da olsa hasta genellikle en fazla 1-2 gün yatar hastanede, daha sonra taburcu edilir. Hasta 1-2 günde kalkıp yürüyebilir ve her şeyi yiyip içebilir hale gelir. İyileşme süreci aynı sezaryen ameliyatında olduğu gibidir yaklaşık olarak. Ameliyattan sonra ilk ay cinsel ilişkiye girmek ve çok ağır şeyler kaldırmak yasaktır. Hasta aşırı yorulmayacak şekilde günlük ev işlerini yapabilir. Ameliyat sonrası ilk hafta çok az kanama ve lekelenmeler olabilir, Aşırı kanama, kötü kokulu akıntı, ateş, aşırı ağrı olması halinde doktora başvurmak gerekir.

Dış gebelik ameliyatında tüp alınır mı?
Dış gebeliğin en çok geliştiği organ tüptür. Tıbbi adı: tüp = tuba. Çok nadiren yumurtalık ve karın içerisindeki diğer bölümlerde gelişebilir, buralarda gelişmisse tüple ilgili bir ameliyat çoğunlukla gerekmez. Dış gebeliklerin yüzde 95'i tüp içerisinde oluşur ve buna tubal gebelik adı verilir. Gebelik tüpte oluşmuş ise ya tüp gebelikle birlikte komple alınır ya da sadece tüpün içerisindeki gebelik alınır; buna genellikle ameliyat sırasındaki görüntüye göre, organların durumuna göre karar verilir. Eğer tüp organı tamamen alınırsa bu durumda ileride tekrar gebelik olma ihtimali sadece gebeliğin alınıp tüpün bırakılmasına göre daha düşüktür. Tüpü alınan hasta karşı tüpü ve yumurtalığı ile hamile kalabilir. Yumurtalık alınması genellikle söz konusu olmaz, çok nadiren yumurtalığın da hastalığa dahil olduğu veya yapıştığı durumlarda alınabilir ancak çok çok nadirdir.
Salpingostomi  (lineer salpingostomi) veya salpingotomi demek tüpün alınmadan sadece tüp duvarının kesilmesi demektir. İçindeki gebeliğin alınması için duvar kesilir ve sonra tekrar onarılır. Bu işlemde tüp alınmamıştır. Salpenjektomi ise tüpün tamamen alınması anlamına gelir.

Dış gebelik geçiren tekrar dış gebelik geçirir mi?
Dış gebelik geçiren kadınlarda sonraki gebeliğin dış gebelik olma ihtimali yaklaşık yüzde 10 civarında bulunmuştur. Bu sonraki gebeliğin yüzde 90 ihtimalle dış gebelik olmayacağı, normal bir hamilelik şeklinde rahim içerisinde büyüyeceği anlamına gelir. Hastanın tekrar dış gebelik geçirmesini önlemek için bir ilaç veya uygulanan bir yöntem vb. yoktur.

Dış gebelik ameliyatından sonra kanama ve adet görme ne zaman olur?
Ameliyattan sonraki ilk haftalarda olan hafif kanama ve lekelenmeler adet değildir. İlk adet (regl, mens) genellikle ameliyattan 30-45 gün sonra olur. Adet düzeni eskiden nasılsa ameliyattan sonra da aynı şekilde devam eder genellikle. Yalnız ilk aylar stres nedeniyle hafif düzensizlikler olabilir. Tüpün alınması veya tüpün kesilerek sadece dış gebeliğin alınması adet düzenini değiştirmez. Yumurtalık alınmışsa hormon düzeyleri etkilenebileceği için adet düzeni değişebilir.

Dış gebelik ameliyatından sonra sezaryen veya normal doğum yapılır mı?
Dış gebelik ameliyatında çok nadir haller dışında rahim duvarı kesilmez sadece tüp ile ilgili kesi yapılır; bu nedenle sonraki doğumların şekli etkilenmez. Sezaryen ve myom ameliyatı gibi ameliyatlarda rahim duvarı kesildiği için sonra olacak normal doğumlarda bu kesi yapılmış duvar kısmı yurtılabilir, bu nedenle normal doğum önerilmez. Ancak dış gebelik ameliyatında rahim duvarında yırtık riski oluşmaz. Hasta daha önceden sezaryen veya myom ameliyatı gibi ameliyatlar geçirmemişse dış gebelik ameliyatı oldu diye sonraki doğumlarını sezaryenle yapması gerekmez. Doğum zamanı nasıl uygun görülürse o şekilde doğum uygulanır.

Dış gebelikten sonra rahim filmi çekilmesi?
Dış gebelik ameliyatından sonra rahim filmi (HSG) çekilmesi şart değildir ancak çiftler çocuk istiyorsa ve tüpün tıkalı olup olmadığı merak ediliyorsa film ile kontrol edilebilir. Dış gebelik oluştuğu tüpte hasara ve yapışmaya neden olabileceği için tüpün tıkanması söz konusu olabilir nadiren, bu durumda bu tüpün olduğu taraftan gebelik olamayacaktır.

Dış gebelik geçirenler ne kadar ara vermeli?
Dış gebelik ameliyatından sonra tekrar hamile kalmamak için en az 3 ay korunmak önerilir. Hastanın tamamen iyileştiğinden emin olununca ve kendini sonraki gebeliğe hazır hissedince korunma bırakılır. Her kadının yapması gerektiği gibi yine gebe kalmadan önce doktor muayenesi yapılmalıdır. Bu arada korunma yöntemi için rastgele ilaç vb. kullanılmamalıdır, mutlaka doktor önerisi ile bir yöntem seçilmelidir.

Dış gebelik olduğunu nasıl anlarız?
Dış gebelik oluştuğunda en sık görülen şikayetler kasık ağrısı ve adet gecikmesidir. Ancak kasık ağrısı normal hamilelerde de hatta hiç hamile olmayanlarda da idrar yolu enfeksiyonu vb. nedeniyle çok sık görülen bir durumdur. Adet gecikmesi her hamilelikte olur zaten. Dış gebelikte nadiren kanama da olabilir. Bu nedenle belirtilere ve şikayetlere bakarak hastanın dış gebelikten şüphelenmesi veya dış gebelik olduğunu anlayabilmesi mümkün değildir. Dış gebelik teşhisi genellikle ultrason muayenesinde rahim içerisinde gebelik görülmediği halde kanda gebelik testinde yüksek değer gebelik çıkması ile tanınır. Yani tanı için muayene, ultrason ve kan tahlillleri (b-hcg) birlikte kullanılır.


İlgili Konular:
- Dış Gebelik (Ektopik Gebelik)
Tamamını >>

HETEROTOPİK GEBELİK

DIŞ GEBELİK (EKTOPİK GEBELİK) VE RAHİM İÇERİSİNDE NORMAL GEBELİĞİN BİRLİKTE GÖRÜLMESİ

Hem rahim içerisinde hem rahim dışarısında iki adet gebeliğin aynı anda bulunmasına heterotopik gebelik denir. Gebelik normalde döllenmeden sonra rahim içerisine yerleşir ve burada gelişerek doğuma kadar ilerler. Nadiren gebelik rahim dışarısında tüp veya başka bir organa yerleşirse buna dış gebelik (ektopik gebelik) adı verilir, ektopik gebelik ağrı ve karın içerisine kanama (halk arasında iç kanama) gibi hayati tehlike yaratan durumlarda neden olabilir. Dış gebelik  ilaç tedavisi veya ameliyat ile tedavi edilir, gebeliğin büyüyerek doğum ile sonlanması mümkün değildir.
Heterotopik gebelikte genellikle rahim (uterus) içerisinde bir veya ikiz gebelik ve rahim dışında (genellikle tüpte) bir gebelik bulunur. Çok nadiren rahim içerisindeki gebeliğe ek olarak her iki tüpte de birer gebelik bulunabilir yani toplam 3 gebelik vardır (kaynak). Daha nadir olarak rahim içerisindeki gebeliğe ek olarak sağ veya sol tüpten birisinde ikiz gebelik bulunabilir. Heterotopik gebelikteki dış gebelikler tüp dışında yumurtalık (over), rahim ağzı (serviks) ve karın içerisi gibi bölgelerde de oluşabilir.

Heterotopik gebelik sıklığı:
Heterotopik gebeliğin sıklığı eski yıllarda genellikle otuz binde bir olarak bildirilmiştir. Ancak bu oran spontan yani kendi kendine oluşan heterotopik gebeliklere ait bir orandır. Oysa günümüzde heterotopik gebeliklerin çoğu tüp bebek (IVF, ICSI, yardımcı üreme yöntemleri)  uygulamaları sırasında oluşmaktadır ve bu nedenle sıklığı çok artmıştır. Tüp bebek uygulamaları sırasında heterotopik gebelik görülme sıklığı %1-2'ye kadar çıkabilmektedir. Özellikle tüp bebek sırasında birden fazla embriyo transferi yapıldığında bu risk daha fazla artmaktadır.

Nedenleri:
Dış gebeliğe neden olan faktörler aynı şekilde heterotopik gebelik açısından da risk artışına neden olmaktadır. Bunlar daha önce karın içerisinde ameliyat geçirmek, pelvik enfeksiyon geçirmek, daha önce dış gebelik geçirmek, endometriozis gibi nedenlerdir. Son yıllarda tüp bebek uygulamalarındaki artış heterotopik gebeliğin sık görülmesinin başlıca nedenidir.

Tanı ve Belirtiler:
Heterotopik gebeliklerin neredeyse yarıya yakın önemli bir kısmında tanı dış gebeliğe bağlı acil şartlar oluştuktan sonra yani acil yapılan ameliyat sırasında dış gebeliğin görülmesi ile konur. Normal gebeliği olan hamile bir hastada aynı anda bulunan ektopik gebeliğin ultrason ile izlenmesi her zaman mümkün olamamaktadır, normal gebelik dış gebeliğin izlenmesini güçleştirmektedir. Ayrıca dış gebelik teşhisinde kanda bakılan Beta-HCG hormon düzeyinin takibi en önemli kriterdir ancak normal gebeliği bulunan bir hastada BHCG hormonu zaten yüksek olacağı için heterotopik gebelik teşhisinde bu yöntem kullanılamamaktadır. Bu nedenle erken tanı çoğunlukla mümkün olmamaktadır ve hasta karın ağrısı, karın içi kanama gibi belirtilerle başvurduğunda yapılan ameliyat sırasında farkedilmektedir. Bazı durumlarda özellikle tüp bebek ile hamile kalan hastalarda şiddetli kasık ağrısı gibi uyarıcı belirtilerin olması neticesinde yapılan ultrason ile dış gebelik erkenden tespit edilebilmektedir.

Tedavi:
Hem normal gebeliğin hem dış gebeliğin aynı anda olması durumunda dış gebeliğin ameliyat ile tedavisi gerekir, bu durumda rahim içerisindeki normal gebeliğe dokunulmadan devam etmesine fırsat verilir ancak ameliyat ve anestezinin etkisinden dolayı belli bir oranda rahim içerisindeki gebelik kaybedilebilmektedir. Dış gebeliğin tedavi edilmesinden sonra rahim içerisindeki gebeliklerin yaklaşık %75'inin sağlıklı olarak doğumla sonuçlandığı bildirilmiştir. Heterotopik gebelikte dış gebelik tedavisi için meterotreksat ilaç tedavisi verilememektedir çünkü bu ilaç rahim içerisindeki normal gebelik için son derece zararlıdır. Ameliyat ile dış gebeliğin alınması açık ameliyat veya laparoskopik (kapalı ameliyat) yöntemleri ile yapılabilmektedir.

Nadiren mevcut ektopik gebeliğin (dış gebeliğin) tedavi edilmeden kendi kendine regresyona uğraması yani kendi kendine gelişmesinin durarak kaybolması görülebilmektedir. Bu konuda bir örnek vaka bildirimi 1993 yılında: Her iki tüpte bulunan ektopik gebelik ve rahim içerisinde ikiz gebelik birlikteliği. Ektopik gebelikler tedavi edilmeden izlenmiştir ve sonuçta ikiz bebekler canlı olarak dünyaya gelmiştir (kaynak).

2009 yılında yayınlanan diğer bir ilgiç vaka bildiriminde hastanın ilk tüp bebek denemesinde "ikiz dış gebelik" tespit edilmiştir, hastanın sol tüpündeki ikiz gebelik ameliyat ile tüp alınarak tedavi edilmiştir. Hastaya 2 yıl sonra tekrar uygulanan tüp bebek tedavisinde rahim içerisinde tekiz gebelik ve sağ tüpte dış gebelik tespit edilmiştir. Bu kez sağ tüp laparoskopik ameliyat ile alınmış ve rahim içerisindeki gebelik takip edilerek normal doğum ile sağlıklı bir bebek dünyaya gelmesi sağlanmıştır (kaynak).

2008 yılında Akdeniz Üniversitesinde bildirimi yapılan ilginç bir vaka: Hasta kendiliğinden hamile kalmıştır, tüp bebek vb. tedaviler uygulanmamamıştır. Bu şekilde hamile kalan hastanın sağ tüpünde ikiz gebelik ve rahim içerisinde normal tekiz bir gebelik tespit edilmiştir. Laparatomi ile sağ salpenjektomi yapılmıştır (kaynak). Dış gebeliklerin çok az bir kısmının ikiz olabileceği bilinmektedir, yaklaşık 200 dış gebelikte bir tek tüpte ikiz gebeliğe rastlandığı bilinmektedir.

İlgili Konular:
- Dış Gebelik (Ektopik Gebelik)
- Tüp Bebekte Dış Gebelik Riski
- Abdominal Gebelik
Ovaryan Gebelik
Tamamını >>

TÜP BEBEKTE DIŞ GEBELİK RİSKİ

TÜP BEBEK SONRASI DIŞ GEBELİK (EKTOPİK GEBELİK)

Tüp bebekte dış gebelik belirtileri nedir? Nasıl anlaşılır?:
Tüp bebek uygulamalarında embriyo transferinden 12 gün sonra gebelik testi yapılır. Gebelik testi yapıldığı günlerde ultrasonda gebelik görülemez, bu normaldir çünkü gebelik henüz çok küçüktür. Bu nedenle gebelik testi yapıldıktan ortalama iki hafta sonra hasta ultrason kontrolüne çağrılır, bu kontrolde gebelik kesesinin izlenebilmesi gerekir. Transferden iki hafta sonra yapılan ultrason kontrolünde gebelik kesesinin izlenememesi dış gebelik açısından en önemli uyarandır. Bu durumda kanda gebelik testi (B-HCG) değerleri takibe devam edilir, buna göre dış gebelik olduğu kesinleşirse uygun tedavi verilir. Dış gebelik tedavi yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Dış gebelikte en sık görülen belirti kasık ağrısıdır ancak tüp bebek uygulamalarında sıklıkla belirtiler başlamadan gebelik testi ve ultrason ile tanı konur. Belirtiler daha sonra başlar genellikle. Diğer dış gebelik belirtileri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tüp bebek sonrası dış gebelik ihtimali ne kadardır?
Normalde genel toplumda dış gebelik sıklığı yüz gebelikten ortalama biri veya ikisi dış gebelik olacak kadardır. Tüp bebek uygulamalarında bu oran biraz daha artmaktadır. Tüp bebek tedavisi ile elde edilen gebeliklerin yaklaşık yüzde ikisi dış gebeliktir. Tüp bebek uygulanan tüm hastalar düşüldüğünde dış gebelik meydana gelmesi ihtimali yüzde birin altına düşer çünkü her uygulamada gebelik oluşmamaktadır.
Artış olmasının sebebi muhtemelen tüp bebeğe başvuran hastaların önemli bir bölümünde tüplerin hasarlı olması ve bu nedenle gebeliğin tüpe yerleşmesidir.

Tüp bebek sonrası dış gebelik geçirenler nasıl tedavi edilir?
Bazı durumlarda sadece izlemek yeterlidir, dış gebelik kendi kendisine kaybolabilir. Bazı durumlarda ise ilaç tedavisi veya ameliyat gerekebilmektedir. Ameliyat genellikle laparoskopik uygulanır. Tüp bebek sonrası oluşan dış gebeliklerin tedavisi normalde oluşan dış gebeliklerle aynıdır, tedavi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Dış gebelik geçirenlere tekrar tüp bebek yapılabilir mi?
Bir kaç aylık iyileşme sürecinden sonra tekrar tüp bebek denemeleri yapılabilir. Geçirilen dış gebelik ameliyatı veya ameliyatta tüpün alınması alınması tüp bebek ile gebelik oluşma şansını azaltmaz. Tüp bebek işleminde hastanın tüplerinin (yumurtalık kanalları) olmaması bir zarar getirmez.

Kimlerde tüp bebek sonrası dış gebelik oluşma ihtimali daha fazladır?
- Tüplerinin tıkalı olması nedeniyle tüp bebek uygulanan hastalarda risk daha fazladır (%3-4).
- Daha önce pelcik enfeksiyon (PID) geçiren hastalar
- Daha önce dış gebelik geçirmiş olan hastalar

Heterotopik gebelik (Aynı anda normal gebelik ve dış gebeliğin birlikte olması):
Aynı anda hem rahimin içerisinde normal bir gebelik olması hem de rahim dışarısında bir dış gebelk olması normal toplumda çok nadir, 20 bin - 30 bin gebelikte bir görülen bir durumdur. Ancak tüp bebek uygulamaları sonrası bu oran yüzde bire kadar yükselebilmektedir. Özellikle çok sayıda embriyo transferi yapılan hastalarda bu risk daha fazladır. Heterotopik gebelik hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.





İlgili Konular:
- Dış Gebelik
Heterotopik Gebelik
Tüp Bebek Tedavisinin Yan Etkileri, Zararları
- Tüp Bebek Nedir?
- Tüp Bebek Aşamaları
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK SONRASI HAMİLE KALMA

DIŞ GEBELİKTE İLAÇ TEDAVİSİ VE AMELİYAT SONRASINDA TEKRAR HAMİLE KALMA ORANLARI

Dış gebelik sonrasında tekrar hamile kalma oranı ve süresi nedir?
Yapılan bazı araştırmalarda dış gebelik nedeniyle ameliyat geçiren hastalarda sonraki dönemde tekrar dış gebelik geçirme oranı yaklaşık %12-14 bulunmuştur. Dış gebelik geçiren hastaların daha sonra normal bir hamileliğe yani rahim içerisinde bir gebeliğe sahip olma oranı ise yaklaşık %40-45 bulunmuştur.
(Kaynak: DeCherney AH, Oelsner G: Ectopic pregnancy. In Garcia C-R, Mikuta JJ, Rosenblum NG (eds): Current Therapy in Surgical Gynecology. Toronto, BC Decker, 1986)

 Dış gebelik (ektopik gebelik) nedeniyle ameliyat olan hastalarda sonraki dönemde oluşan gebeliklerin %93'ünü ameliyattan sonraki 18 ay içerisinde oluştuğu saptanmıştır.
(Kaynak: Dubuisson, Fertil Steril,1990)

İlaç tedavisi ve ameliyat tedavilerinde hamilelik oranlarının karşılaştırılması:
Araştırmaların çoğunda tek doz  veya multidoz ilaç (metotreksat) tedavisi alan hastalarla ameliyat tedavisi (salpingostomi veya salpingotomi, tüp alınmadan sadece dış gebeliğin alınması) yapılan hastalar arasında ileri dönemde hamile kalma şansı açısından önemli bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Laparoskopik veya açık yapılan (laparotomi) ameliyatlarda aynı şekilde salpingostomi yapılmışsa arasında da sonraki dönemde hamile kalma oranları benzerdir.
Ancak ameliyatta salpenjektomi (tüpün tamamen alınması) durumunda sonraki dönemde gebe kalma oranı salpingostomi yapılan hastalara göre daha az bulunmuştur. Salpingostomi işleminde sadece dış gebelik materyali alınarak tüp alınmadığı için bu tüpten daha sonra normal bir gebelik meydana gelme ihtimali vardır.

Sonuç olarak dış gebelik tedavisinde sonraki dönemde hamile kalma oranını etkileyen en önemli faktör tüp organının (tuba) alınıp alınmamasıdır. Bunun dışındaki bütün tedavi seçeneklerinde hamilelik oranı birbirine yakın bulunmuştur.

Kaynak: Cochrane Database Syst Rev 2007





İlgili Konular:
- Dış Gebelik
- Dış Gebelik Tedavisi
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK TEDAVİSİ

DIŞ GEBELİKTE AMELİYAT VE İLAÇ İLE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Dış gebelik (ektopik gebelik) tedavisinde uygulanan başlıca iki yöntem vardır. Bunlar ilaç (metotreksat, methotrexate) tedavisi ve ameliyat tedavisidir. Bazı hastalarda dış gebelik bu iki tedavi yöntemine de gerek kalmadan takipler sırasında kendiliğinden kaybolabilir, buna izleme tedavisi denir ancak bu her zaman mümkün değildir, çoğunlukla başlangıçtaki B-HCG değeri çok düşük olan hastalarda mümkündür.

DIŞ GEBELİKTE İLAÇ TEDAVİSİ 
(Metotreksat, Methotrexate, MTX) :
Dış gebelik tedavisinde kullanılan metotreksat bir kemoterapi ilacıdır, bazı kanserlerin tedavisinde de kullanılmaktadır. Dış gebelik kanser veya benzeri bir hastalık değildir ancak buradaki hücrelerin de ölümünü sağladığı için bu ilaç son derece etkilidir tedavide. Metotreksatın tüp içerisine (intra-tubal) veya gebeliğin amniyon kesesi içerisine uygulamaları da yapılmış olsa da günümüzde rutin kullanım olarak intramuskuler (kas içerisine enjeksiyon) şeklinde uygulanmaktadır. Metotrexate folik asit antagonisti bir maddedir ve hücrelerde DNA sentezini bozarak etkisini gösterir.

Metotreksat ile ilaç tedavisi durumu stabil olan hastalarda yani karın içerisine fazla kanama olmayan hastalarda veya kanama olmuş ancak sonradan durmuş olan hastalarda tercih edilir. Ayrıca gelecekte çocuk sahibi olmayı isteyen hastalar için de uygun tercihtir. Çünkü metotreksat tedavisinin başarılı olması durumunda ameliyat yapılmadan ve tüplerden birisi alınmadan dış gebelik tamamen kaybolacaktır.

İlaç tedavisi hangi hastalar için uygun değildir:
- Rüptüre ektopik gebelik: Karın içerisine kanamanın sürdüğü durumlar
- Ektopik gebelik kistlesinin çok büyük olması (4 cm'den büyük)
- Ektopik gebelikte bebeğin kalp atımlarının izlenmesi
- HCG değerinin 10.000 IU'den yüksek olması
- Bebek emzirmek zorunda olan hastalar
- İmmün yetmezlik olan hastalar (Bağışıklık sisteminde bozukluk)
- Karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk olan hastalar
- Aktif akciğer veya barsak hastalığı bulunan hastalar
- Kan hastalıkları ve kemik iliği hastalığı olanlar
- Alkolizm

Metotreksat tedavisi tek doz veya multidoz (çoklu doz, tekrarlayan doz) olmak üzere iki şekilde verilebilmektedir. Araştırmaların çoğunda tek doz ve multi doz tedavi protokollerinin başarı şansı yakın çıkmıştır ancak tek doz tedavide yan etkiler daha bulunmuştur. Metotreksat (mtx) tedavileri sırasında belli aralıklarla tam kan, platelet ve karaciğer, böbrek fonksiyon testleri kontrol edilir. Metotreksat tedavisinin  ağızdan oral yolla da kullanımı da mümkündür ancak günümüzde bu yol tercih edilmez,  intramuskuler (kas içerisine, kalçadan enjeksiyon) şekilde kullanılır yaygın olarak.

Tek doz metotreksat tedavisi:
Hastaya bir kere 50 mg/m2 dozunda metotreksat uygulanır ve arkasından 4. ve 7. günlerde B-HCG tahlili yapılarak düşme var mı araştırılır. Bu iki gün arasında en az %15 düşme beklenir HCG değerlerinde, bu düşüş gerçekleşirse  HCG değeri sıfırlanana kadar haftada bir tahlil yapılırak takip edilir. 4. ve 7. günler arasında HCG  değerinde beklenen %15'ten az düşüş olması veya artma olması durumunda metotreksat dozu bir kere daha tekrar edilir. Bundan sonra da HCG değerlerinde düşme olmaması, sabitlenme (plato) veya artma olması durumunda tek doz metotreksat tedavisi başarısız kabul edilir ve başka tedavi yöntemleri uygulanır.

Multidoz (çoklu, tekrarlayan doz) metotreksat tedavisi:
Bu protokolde hastaya bir gün metotreksat (1.0 mg/kg dozunda) diğer gün folinik asit (0,1 mg/kg dozunda) olacak şekilde sırayla maksimum sekiz gün ilaç verilir. İlaçlar intramuskuler (kas içerisine) enjeksiyonla uygulanır. B-HCG değerinde yeterince düşme saptanınca haftalık takiplerle sıfırlanıncaya kadar takip edilir.

Metotreksat ile ilaç tedavisinin yan etkileri:
 Bulantı, kusma, ishal, ağız içerisinde yara oluşması (stomatit), baş dönmesi, sersemlik, saç dökülmesi,  nadiren nötropeni gib yan etkiler meydana gelebilir. Saç dökülmesi kalıcı değildir, tedaviden sonra yeniden saçlar eski haline gelir.

DIŞ GEBELİKTE AMELİYAT TEDAVİSİ:
Dış gebelik tedavisinde hastane imkanları müsaitse ve hastanın ilaç tedavisine karşı yukarıda belirtilen engellerinden birisi yoksa öncelikle ilaç tedavisi uygulanır genellikle. Ancak hasta yukarıda sıralanan ve ilaç tedavisine engel oluşturan kriterleri taşıyorsa veya uygulanan ilaç tedavisi başarısız olmuşsa veya karın içerisine aşırı kanama gibi bir durum meydana gelmişse veya hastanın kişisel tercihi bu yönde ise ameliyat tedavisi uygulanır. Ameliyat tedavisi açık ameliyat (laparotomi) veya laparoskopik ameliyat şeklinde iki şekilde uygulanabilir.

Açık ameliyat mı? Laparoskopi mi?
Fazla şişman olan, daha önceden karın ameliyatları geçirmiş olan veya karın içerisine aşırı kanama izlenen hastalarda  laparoskopik yöntem yerine açık cerrahi tercih edilir. Laparoskopik ameliyatta (kapalı ameliat) da açık ameliyatta da yapılan işlemler benzerdir ancak laparoskopik ameliyatın hastanın karnında daha az yara izi oluşturması, daha az ağrıya neden olması, hastanın hastanede daha az yatması gibi avantajları vardır. Ameliyatta dış gebelik tüpte izleniyorsa tüp dış gebelikle beraber tamamen alınabilir (salpenjektomi) veya tüpün içerisinden dış gebelik temizlendikten sonra tüpe yapılan kesi onarılarak tüp yerinde bırakılabilir (salpingotomi, salpingostomi). Ya da fimbrial ekspresyon (milking) denen yöntemle dış gebelik tüpten dışarıya çıkartılabilir fakat bu yöntem pek tercih edilmez. Dış gebeliğin aşırı büyümesinden dolayı tüp yırtılmışsa, parçalanmışsa bu durumda tüpü tamamen almak gerekir. Çok nadiren dış gebeliğin rahime (uterusa) çok yakın yani interstisyel bölgede olduğu durumlarda mecburen rahimin de alınması (histerektomi) gerekebilir.
Açık ameliyatta karın kesisi çoğunlukla aynı sezaryen kesisi gibi yatay olarak yapılır, nadiren özellikle ek patolojiler varsa karın ortasında göbekten aşağıya kadar dikey bir kesi yapılması gerekebilir.
Ameliyat tedavisinde sonra B-HCG değerleri hızla düşer. Hasta genellikle bir-iki gün içerisinde taburcu olur. Hasta bir kaç gün en geç bir haftada günlük işlerini yapabilir hale gelir.

Ameliyat veya ilaç tedavisi sonrası cinsel ilişkiye başlama zamanı:
Dış gebelik teşhisi konular her hastanın cinsel ilişkiye başlamadan önce doktoruna danışması gerekir çünkü bazı riskli durumlarda cinsel ilişki yasaklanabilir. Doktor tarafından bir sakınca belirtilmemişse dış gebelik nedeniyle ilaç tedavisi gören hastalar tedavi süresince cinsel ilişkide bulunabilirler ancak tedavi bitiminden bir ay sonrasına kadar korunmaları gerekir ve ilişki sırasında karın içerisine, kasıklara  fazla baskı yapmaktan kaçınmaları gerekir dış gebelik kitlesine baskı olmaması için. B-HCHG değeleri sıfırlandıktan sonra kitle tamamen kaybolmuşsa cinsel ilişkide herhangi bir kısıtlama yoktur. Kitlesi büyük olan hastalara ve rüptür (kitlenin yırtılması, patlaması) riski fazla olan hastalara cinsel ilişki tedavi bitene kadar yasaklanır.
Laparoskopik veya açık ameliyat tedavisi gören hastalar genellikle bir iki hafta içerisinde tamamen iyileşip, kendilerini iyi hissederler, ameliyattan bir iki hafta sonra cinsel ilişkiye başlayabilirler. Bu hastalarında tedaviden sonra ortalama üç ay korunmaları gerekir.
Tedavi sonrasında bazen olabilecek vajinal kanamalar cinsel ilişkide rahatsızlık yapabilir, ancak cinsel ilişkide bulunmak için engel değildir.

Kan uyuşmazlığı iğnesi  yapılmalıdır (Rh uygunsuzluğu):
Hastanın kan grubu Rh nehatif (-) ise sensitizasyonu engellemek için kan uyuşmazlığı iğnesi (Anti-D immunglobulin) tek doz yapılmalıdır. Kan uyuşmazlığı için proflaktik immunglobulin uygulanması annenin sonraki gebeliklerinde Rh sensitizasyonuna bağlı sorun yaşamasını engeller. Kan uyuşmazlığı hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Hastanın kan grubu Rh pozitif (+) ise kan uyuşmazlığı iğnesi uygulanmasına gerek yoktur.





İlgili Konular:
- Dış Gebelik (Ektopik Gebelik)
Dış Gebelik Sonrası Hamile Kalma
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK BELİRTİLERİ

DIŞ GEBELİKTE BELİRTİ VE ŞİKAYETLER

- Dış gebelikte (ektopik gebelik) en sık görülen belirti kasık ağrısıdır. Yaklaşık dış gebelik hastalarının %95'inde görülür.
- İkinci sırada en sık görülen şikayet vajinal kanama düzensizliğidir. Hastaların yaklaşık %75'inde saptanmıştır. Adet gecikmesine sıklıkla rastlanır ancak her zaman görülmeyebilir. Bazı hastalarda vajinal kanama mevcut olabilir.
- Adneksiyel hassasiyet (kasık bölgesinde muayenede ağrı ve hassasiyet olması) en sık saptanan bulgulardan birisidir. (%85-95)
- Karın ağrısı ve/veya kasık ağrısı
- Bayılma,  göz kararması, sersemlik, halsizlik: Bunlar dış gebelikten dolayı meydana gelen karın içerisine kanama sonucu gelişen belirtilerdir. Bu durumda tansiyon düşüklüğü (hipotansiyon) saptanır.
- Omuz ağrısı: Karın içerisine olan kanamanın diyaframı irrite etmesinden dolayı meydana gelir.
- Bulantı ve kusma olabilir.

Yukarıdaki belirtilerin çoğu başka hastalıklarda da görülebilen spesifik olmayan belirtilerdir. Dış gebelik için önemli şüphe yaratan bulgu bir kadında gebelik testinde hamilelik tespit edilmesine rağmen rahim içerisinde ultrason ile gebelik izlenememesidir. Bu durumda dış gebelik olabileceği gibi rahim içerisindeki gebeliğin henüz çok küçük olmasından dolayı görülememesi veya düşükle sonuçlanmış olması da ihtimal dahilindedir.





İlgili Konular:
- Dış Gebelik (Ektopik Gebelik)
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK NEDEN OLUR?

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın
DIŞ GEBELİK NEDENLERİ

20-30 yıl öncesine göre günümüzde dış gebelik (ektopik gebelik) sıklığında artış izlendiği bildirilmektedir. İnsanda döllenme olayı kadının tüp organında gerçekleşir. Normalde burada döllenen yumurtanın ilerleyerek rahim içerisine gelmeesi ve buraya yerleşmesi gerekir. Döllenmiş yumurtanın (zigot) ilerlememesi ve tüpte kalarak buraya yerleşmesi durumunda dış gebelik meydana gelir. Bu duruma eğilim yaratan bazı faktörler araştırmalarda tespit edilmiştir, aşağıda listelenmiştir. Sadece tüp içerisinde değil, yumurtalık üzerinde, karın içerisinde, rahim ağzında da dış gebelik oluşabilmektedir.

Dış gebelik oluşmasında rol oynayan risk faktörleri:
- Daha önce kadın hastalıkları ile ilgili ameliyat geçirmiş olmak
- Daha önce apandisit ve barsak ameliyatları gibi karında yapışıklığa neden olabilecek ameliyat geçirmek
- Endometriozis
- Pelvik enfeksiyon (PID) geçirmiş olmak
- Daha önce dış gebelik geçirmiş olmak
- Daha önce tüplerle ilgili ameliyat geçirmiş olmak
- İntrauterin DES maruziyeti
- Multipe seksüel partner
- İleri yaş
- Multiparite
- İnfertilite tedavileri
- Zenci ırkta daha fazladır

Yukarıda sıralanan faktörlerin dış gebeliğe neden olma mekanizması genellikle tüp (tuba) yapısını hasara uğratmak ve bu sayede yumurtanın rahime doğru ilerlemesini bozmak şeklindedir. Dış gebeliğin oluşmasında ana neden ve makanizma budur. Ancak dış gebelik tespit edilen bazı hastalarda yukarıdaki sebeplerden hiçbirisi bulunamayabilir.





İlgili Konular:
- Dış Gebelik (Ektopik Gebelik)
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK NASIL OLUŞUR - VİDEO İZLE

Aşağıdaki videoda dış gebeliğin nasıl oluştuğu izlenmektedir:
- İlk kısımda döllenen yumurta hücresi rahim içerisine yani normalde yerleşmesi gereken yere ilerlemektedir.
- İkinci kısımda döllenmiş yumurta tüpe yerleşmektedir ve burada dış gebelik büyüyerek bir kitle meydana gelmektedir. Dış gebelik en sık tüplerde meydana gelir. Bu kitlenin büyümesi sonucunda bazen bu tüpte yırtılma ve karın içerisine kanama meydana gelebilir. Amelyat tedavisinde bu tüpteki dış gebelik kitlesi alınır. Bazen ilaç tedavisi ile de dış gebelik kitlesi yok olabilir.
- Son kısımda dış gebelik rahim ağzında (serviks) yerleşmiştir. Bu çok nadir görülen servikal gebeliktir.

Dış gebelik (Ektopik gebelik):



İlgili Konular:
- Dış gebelik
- Servikal Gebelik
Tamamını >>

SERVİKAL GEBELİK (RAHİM AĞZI GEBELİĞİ)

GEBELİĞİN RAHİM AĞZINDA YERLEŞMESİ
Gebelik normalde rahim ağzında bulunmaz daha yukarıda rahimin tam içerisinde bulunur. Gebeliğin aşağıda rahim ağzının içerisine yerleştiği bu nadir görülen duruma servikal gebelik denir (serviks rahim ağzı demektir). Bu bir çeşit dış gebeliktir. Dış gebelik bunun dışında tüplerde, karın içerisinde, yumurtalıkta vb. oluşabilir.

Servikal gebelik dış gebeliğin en nadir görülen formlarından birisidir. Dış gebeliklerin %1'inden daha azı servikal gebeliktir. Tüp bebek (IVF) uygulanan hastalarda servikal gebelik görülme oranı artmaktadır. Tüp uygulanan hastaların yaklalık binde birinde servikal gebelik oluşmaktadır. Bir çalışmada tüp bebek uygulamarında meydana gelen dış gebeliklerin %3.7'sinin servikal gebelik olduğu bildirilmiştir. Tüp bebek uygulamalarınd servikal gebelik oranının neden arttığı net olarak bilinmese de embriyonun erken transferi sonucu henüz implantasyon yeteneği kazanmadığından rahim içerisinde tutunmaması ve bunun sonucunda rahim ağzına yerleşmesi gibi teoriler üzerinde tartışılmaktadır. Tüp bebek uygulanmayan normal hastalarda oluşan servikal gebeliklerin de neden oluştuğu bilinmemektedir, daha önce sezaryen veya küretaj gibi rahim ağzını zedeleyecek işlemleri geçirmiş olmak riski arttırıyor olabilir.

Tanı gebeliğin transvajinal ultrasonda rahim ağzı (serviks) içerisinde görülmesi ile kolay bir şekilde konulabilmektedir. Bazen tanıda MR da kullanılır.

Servikal gebeliğin en önemli riski aşırı kanamaya neden olabilmesidir. Bu nedenle tedavisi önemlidir. Tedavisinde diğer dış gebeliklerde kullanıldığı gibi metotrexate ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemler kullanılır. Gebelikte kalp atımı mevcutsa bunu durdurmak için gebelik kesesi içerisine potasyun klorid enjeksiyonu yapılabilmektedir. Küretaj ile gebeliğin alınması risklidir çünkü aşırı kanamaya neden olabilmektedir bu durumda kanamayı durdurmak için acilen rahmin alınması (histerektomi ameliyatı) veya anjiografik uterin arter embolizasyonu (damarın tıkanması) gerekebilmektedir. Aşırı kanamayı engellemek için küretaj işleminden önce uterin arter embolizasyonu yapılabilir ve küretajdan sonra rahim ağzına balon kateter uygulanarak kanama azaltılabilir. Rahim ağzına giden damarların anjiografik yöntemle tıkanması (uterin arter embolizasyonu) rahim ağzına ve dolayısıyla buradaki gebeliğe giden kanı azaltarak gebeliğin beslenmesini bozar ve bu şekilde gebeliğin yok olmasını sağlayabilir. Gebeliğin büyüklüğüne göre ve hastanın kanamasına, durumun aciliyetine ilaç tedavisi (metotreksat), uterin arter embolizasyonu, histerektomi ile rahmin alınması ameliyatı, küretaj gibi yöntemler kombine edilerek tedavi edilir.


İlgili Konular:
- Dış Gebelik (Ektopik Gebelik)
- Heterotopik Gebelik
- Abdominal Gebelik
Ovaryan Gebelik
Tamamını >>

DIŞ GEBELİK (EKTOPİK GEBELİK)


Dış gebelik döllenmiş yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesidir. En sık tüplerde olmak üzere bunun dışında yumurtalıklarda, servikste ya da karın içinde (abdominal gebelik) olabilir. Dış gebelik % 95 oranında tubalarda (tüplerde) olmaktadır. Tüplerde en çok tüpün ampulla denen bölgesinde (%70-90) ve ikinci sıklıkla da tüpün istmus denen bölgesinde (%10-20) yerleşir. Tüpte en az yerleştiği bölge kornual (intramural) bölgedir. Kornual bölgedekiler en geç rüptüre olanlardır. İstmik bölgedekiler en erken rüptüre olmaya meyillidir.

Tüpler (tuba) dışında en sık görüldüğü yer overlerdir. Bunun dışında abdominal, intraligamenter, servikal, sezaryen skarında yerleşim gösterebilir.

Sıklığı:
Yaklaşık olarak toplumda görülen her yüz gebelikten biri - ikisi dış gebeliktir.

Dış gebelik en önemli anne ölüm sebeplerinden birisidir. İlk trimesterde yani gebeliğin ilk 3 ayında anne ölüm sebeplerinin başında gelir.

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın
Belirtiler:
- Karın veya kasık ağrısı
- Adet gecikmesi
- Vajinal kanama
- Tansiyon düşüklüğü
- Çarpıntı
- Baş dönmesi ve bayılma
- Bulantı, kusma

Nedenleri ve risk faktörleri:
- Geçirilmiş salpenjitis (Tüplerin iltihabı)
- Tüplere ait doğumsal anomaliler
- Apandisit, yumurtalık kisti operasyonları veya barsak operasyonları gibi alt karın bölgesine yapılan ameliyatlar
- Tüplerin etrafındaki yapışıklıklar
- Tüp bebek tedavileri
- Endometriozis
- Daha önceden dış gebelik geçirmiş olmak
- Daha önce tüplerle ilgili ameliyat geçirmiş olmak
- İntrauterin DES maruziyeti
- Multipe seksüel partner
- İleri yaş
- Multiparite
- İnfertilite tedavileri
- Zenci ırkta daha fazladır




Teşhis:
Ektopik gebelik tanısı hastanın hikayesi ve yukarıda anlatılan şikayetleri, muayenesi, ultrason ve gebelik testleri ile değerlendirilmesi esaslarına dayanır. Genel olarak gebelik testi pozitif olmasına rağmen rahim içerisinde gebelik kesesi görülemeyen bir hastada dış gebelik ihtimali düşünülür. Rahim içerisinde gebelik görülememesinin sebebi hastanın düşük yapmış olması da olabilir. Dış gebelik ve düşük (abortus) ayrımını yapmak için ise kanda gebelik testi (B-HCG) değelerinden faydalanılır. Düşük yapmış hastada gebelik materyali artık vücüttan atıldığı için B-HCG değerleri giderek azalır fakat dış gebelik durumunda B-HCG genellikle ya artar ya da aynı seviyede kalır. Bazen rahim dışarısında tüplerde ya da karın içerisinde bulunan dış gebelik materyali ultrasonda izlenebilir. Yine düşük ve dış gebelik ayrımı için rahim içerisinden küretaj ile alınan materyalin incelenmesi işe yarayabilir. Bu küretaj materyalinde gebelikten kalan parçalar (koryonik villuslar) izlenirse düşük ihtimalini düşündürür. Bazen kesin tanı laparoskopi ile konur.
(Not: Dış gebelik tanısında en önemli faktörlerden birisi kanda gebelik testi (B-HCH) olsa da çok nadiren BHCG değeri sıfır olan dış gebelik (rüptüre veya değil) vakaları literatürde bildirilmiştir. Bizim de bu şekilde rastladığımız 1 dış gebelik olgusu vardır.)

Ektopik gebeliği düşündüren ve karın ağrısı olan hastada karın ağrısı yapan kist rüptürü, düşük, pelvik enfeksiyon, apandisit gibi diğer nedenlerde mutlaka akılda tutulmalıdır.

Tedavi:
Eğer bir yırtılma meydana gelmişse ve iç kanama mevcutsa tadavi cerrahi girişimdir. Laparoskopik (kapalı ameliyat) veya açık ameliyat (laparatomi) uygulanabilir fakat genellikle laparoskopi tercih edilir. Dış gebeliğe bağlı tüp yırtılması olmuşsa ve aşırı kanama meydana gelmişse ve aşırı şişman ya da daha önceden karın ameliyatları geçirmiş hastalar gibi durumlarda açık cerrahi tercih edilir. Ameliyat laparoskopik (kapalı ameliyat) ya da açık ameliyat olduğunda eğer dış gebelik tüpte izleniyorsa tüp dış gebelikle beraber tamamen alınabilir (salpenjektomi) ya da tüpün içerisinden dış gebelik temizlendikten sonra tüpe yapılan kesi onarılarak tüp bırakılabilir (salpingotomi, salpingostomi). Ya da fimbrial ekspresyon (milking) denen yöntemle dış gebelik tüpten dışarıya çıkartılabilir fakat bu yöntem pek tercih edilmez. Özellikle tüpün dış gebeliğin aşırı büyümesine ya da tüp duvarını yırtmasına bağlı parçalandığı durumlarda tüpü tamamen almak gerekir. Çok nadiren dış gebeliğin rahime (uterusa) çok yakın yani interstisyel bölgede olduğu durumlarda mecburen rahimin de alınması (histerektomi) gerekebilir.

Bir diğer tedavi yaklaşımı ise ilaç tedavisi yani kemoterapi (metotrexate) uygulanmasıdır. Bu durumda tek doz ya da çoklu doz (multi doz) metotreksat uygulaması yapılarak günaşırı B-HCG takipleri ile gebeliğin kaybolması izlenebilir. Bu tedavi ile dış gebelik kaybolmazsa ameliyat gerekebilir. Metotreksat tedavisinin bulantı, kusma, stomatit (ağız içinde iltihap, yara), ishal, mide ülseri gibi yan etkileri olabilir.

Bazen özellikle ilk bakılan B-HCG değeri düşük olan hastalarda ne ilaç tedavisi ne de ameliyat yapmadan dış gebelik kendi kendisine (spontan) kaybolabilir.

Aşağıdaki durumlarda metotreksat tedavisi uygulanamaz:
- Bağışıklık sisteminde bozukluk (immün yetmezlik) olan hastalar
- Karaciğer hastalığı ve karaciğer testlerinde bozukluk olanlar
- Aktif akciğer hastalığı
- Kan ve kemik iliği hastalığı olanlar
- Böbrek hastalığı ve böbrek testlerinde bozukluk olanlar
- Bebek emziren hastalar
- Hemodinamik anstabilite
- Rüptüre ektopik gebelik
- Alkolizm
- Peptik ülser

Ameliyatla çıkartılmış olan dış gebelik materyali

İlgili Konular:
- Dış Gebelik Tedavisi
Dış Gebelik Neden Olur?
- Tüp Bebekte Dış Gebelik Riski
Dış Gebelik Belirtileri
- Dış Gebelik Sonrası Hamile Kalma
- Dış Gebelik Nasıl Oluşur - Video İzle
- Servikal Gebelik
- Taş bebek (Lithopedion)
- Heterotopik Gebelik
- Abdominal Gebelik
- Ovaryan Gebelik
- Dış Gebeli̇k ve Düşük Arasındaki̇ Fark Nedi̇r?
- Dış Gebeli̇k ve Boş Gebeli̇k Arasındaki̇ Fark Nedi̇r?
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"