KEMİK ERİMESİNE BAĞLI AĞRILAR

OSTEOPOROZ VE AĞRI ŞİKAYETİ

Kemik erimesi ağrı yapar mı?
Kemik erimesi (osteoporoz) çoğunlukla hiçbir şikayet ve belirti vermeyen bir hastalıktır ancak çok ilerlediğinde ağrı ve vücutta şekil bozukluğu, kamburluk gibi belirtiler meydana gelebilir. Kemik erimesinde oluşan belirtiler hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Kemik erimesinde ağrılar nasıl olur?
İleri derecede kemik erimesinde ağrı genellikle sırt, bel ve boyun bölgesinde görülür. Bu bölgelerdeki ağrıların başlıca nedeni mikrofraktür denilen kemiklerde meydana gelen çok küçük kırıklardır. Bu kırıklar kemiklerde şekil değişikliğine neden olur, sonuçta vücut şekli de değişir, omuz ve kalça şekli yuvarlaklaşır, sırtta kamburluk oluşur. Hastalar bu ağrıların genellikle ayağa kalkmala, eğilip doğrulmakla arttığını; yatıp ızanmakla, egzersiz yapmakla azaldığını ifade ederler.
Kemik erimesi kemiğin kendisi ile ilgili bir hastalıktır, kemiklerin uç kısımlarında bulunan eklem bölgeleri ile ilgili bir hastalık değildir. Bu nedenle diz,dirsek gibi eklem bölgelerindeki ağrıların sebebi kemik erimesi değildir. Bu tür ağrıların varlığında kireçlenme (osteoartrit) denilen eklem hastalığı veya başka nedenler araştırılmalıdır.

Omurga kırıklarına bağlı ani ve şiddetli ağrılar:
Yaşlı hastalarda ve ileri derecede kemik erimesi (kemik kaybı) varlığında omurga kemiklerinde çok ufak hareket ve darbelerle bile aniden kırıklar meydana gelebilir. Bu kırıklara kompresyon kırığı denir. Örneğin çok ağır olmayan bir çantayı kaldırırken veya beli büken eğer bir hareket yapıldığında sırt ve beldeki omurga kemiklerinde kırıklar meydana gelebilir. Bu tür bir kırık oluştuğunda çok şiddetli bir ağrı meydana gelir, ağrı genellikle yürümekle ve hareket etmekle artar yatmakla hafifler. Omur kemiklerinde kırıklara bağlı meydana gelen şekil değişikliği daha sonra hayat boyu sürecek kronik hafif ağrılara neden olabilir. Hastalar ağrıyı genellikle sırt bel bölgesinde keskin ve zonklayıcı bir ağrı gibi tarif ederler. Komoresyon kırığı tespit edilen bazı hastalar buna sebep olacak ani bir olay veya ani ağrı hatırlamadıklarını ifade ederler.

Kemik erimesine bağlı ağrıları azaltmak için:
Aşağıdaki yöntemler doktora danışılmadan asla uygulanmamalıdır.
- Sıcak banyo sırt kaslarını gevşeterek ağrılara iyi gelir.
- Bazı durumlarda buz veya soğuk uygulaması da ağrılara iyi gelir.
- Fiziksel aktivite, egzersiz ve bazı sporlar. Bunlar mutlaka bir fizik tedavi uzmanı danışmanlığında yapılmalıdır. Uzmanlar danışılmadan bilinçsizce yapılan aktiviteler sakatlanma ve kırıklara neden olabilir.
- Belede destek olan ve askı benzeri aparatlar (Fizik tdavi uzmanlarına danışılmadan rastgelen kullanılmamalıdır)
- Masaj
- Akupunktur
- Fizik Tedavi
- Doktor tarafından önerilen ağrı kesiciler ve kemik erimesini önleyici bazı ilaçlar
- Bitkisel ilaçlar, şifalı otlar, kürler, doğal çözümler vb. yöntemlerden fayda beklenilmemelidir, bu konuda ayrıntılı yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi Belirtileri
Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
Tamamını >>

KEMİK KAYBI NEDİR?

Kemik dokusu cansız ve daima sabit kalan bir doku değildir, tersine sürekli yapım ve yıkım halinde olan dış etkilerden çok etkilenen canlı bir dokudur. Kemik dokusu sürekli olarak kısmen yenilenen ve yapılandırılan bir dokudur. Vücuda alınan kalsiyum, D vitamini ve diğer besin maddeleri, egzersiz, spor gibi uyaranlar kemik dokusunda yapımı uyarır. Hareketsizlik, yetersiz kalsiyum, yetersiz D vitamini,yetersiz beslenme, sigara, alkol gibi uyaranlar kemik dokusunda yıkımı uyarırlar. Her koşulun eksiksiz ve mükemmel olduğu kişilerde bile yani yeterli beslenme, yeterli egzersiz ve kalsiyum olsa bile vücutta kemik yapımı ve kemik yıkımı sürekli meydana gelen bir olaydır, önemli olan bu iki olayın orantılı sürmesidir. Yetersiz beslenme, hareketsizlik gibi nedenlerle orantı bozulduğu zaman yani kemik yıkımı kemik yapımından fazla olmaya başladığı zaman vücutta kemik kaybı (kemik erimesi hastalığı) meydana gelmeye başlar.

Kemik kaybı oluştuğunda kemik yoğunluğu (kemik mineral yoğunluğu) azalır, öncelikle osteopeni (hafif kemik kaybı, hafif kemik erimesi) meydana gelir. Kemik kaybı daha fazla ilerlediğinde osteoporoz (şiddetli kemik erimesi) meydana gelir. Kemik kaybı durumunda yani osteoporoz ve osteopeni durumunda vücutta kemikler zayıflar, incelir, daha kırılgan hale gelir.

OSTEOPENİ ve OSTEOPOROZ
Kemik kaybı oluştuğunda kemik yoğunluğu azalır. Kemik mineral yoğunluğu ölçümü (kemik taraması, KMY, BMD) birçok hastanede basit ve hızlı yapılabilen bir tetkiktir, bu konu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kemik yoğunluğunun belli bir değere kadar (T skor -2.5 olana kadar) azalması osteopeni olarak adlandırılır, daha fazla azaldığı duruma osteopeni adı verilir. Her iki durumda da kemik dokusu kaybı sözkonusudur. Bu sınıflandırmanın detayları şu şekildedir:

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kriterlerine göre kemik erimesi sınıflaması:
DEXA yöntemi ile belirlenen T-skor (T-score) değerine göre kemik erimesi sınıflandırılır. T-skoru değerinin eksi değer olarak fazla olması fazla kemik kaybı olduğu anlamına gelir.
- Aşikar osteoporoz (Ciddi kemik erimesi): T-skor değerinin -2.5 SD’nin altında olması ve aynı zamanda hastada kırık öyküsü olması.
- Osteoporoz (Kemik erimesi): T-skor değerinin -2.5 SD’nin altında olması. (-3, -4 gibi...)
- Osteopeni (Kemik kütlesinde azalma): T-skor değerinin -1 ile -2.5 SD arasında olması. Hafif kemik kaybı meydana gelmiştir iskelet dokusunda.
- Normal: T-skor değerinin -1'den iyi olması: Bu durumda kemik kaybı yani kemik erimesi yoktur.

KEMİK KAYBI TEDAVİSİ:
Kemik kaybının önlenmesi ive tedavisi için kemik yapımı için gerekli kalsiyum, D vitamini ve diğer besin maddeleri yeterince alınmalıdır. Ayrıca egzersiz, spor ve güneş ışığına maruziyet kemik yapımını arttırır, kemikleri güçlendirir. Sigara, alkol, aşırı kafein gibi kemik kaybını arttıran faktörlerden uzak durmak gerekir. Bazı durumlarda kemik yapımını arttıran ve kemik kaybını azaltan ilaçlar tedaviye eklenmektedir. Bu konularda ayrıntılı bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi Belirtileri
Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
Kemik Erimesinde Beslenme
Kemik Erimesinden Korunmanın Yolları
Kemik Erimesinde Egzersiz ve Spor
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ VAR MIDIR?

KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ) İÇİN ŞİFALI BİTKİLER NELERDİR?
Menopoz sonrası gelişen kemik erimesi tedavisinde ana prensipler çok nettir, bunlar:
- Kemik sağlığı ve kemik yapımında en önemli mineral olan kalsiyumun yeterince alınabilmesi
- Kalsiyum ve kemik metabolizması için en önemli vitamin olan D vitamininin yeterince alınabilmesi
- D vitamini sentezlenebilmesi  için yeterince güneş ışığına maruz kalmak
- Egzersiz, spor ve hareketli yaşam tarzına önem vermek
- Sigara, alkol gibi kemik erimesini arttıran zararlı maddelerden uzak durmak
- Gerekirse kemik yapımını arttıran ve kemik yıkımını azaltan ilaçları kullanmak

Kemik erimesi için bitkisel çözümler, doğal tedavi yöntemleri?
Yukarıda belirtilen tedavi prensipleri uygulanmadığı sürece herhangi bir bitkisel çözüm beklemek tamamen faydasız olur. Bazı bitkilerin, otların, yaprakların suyu içilerek veya kaynatılarak, çeşitli kürlerle günlük alınması gereken kalsiyum miktarı veya D vitamini yeterince asla sağlanamaz. Kemik erimesi yani osteoporoz için doğal tedavi, doğal ilaçlar, doğal çözüm başlığı ile pazarlanan bitkiler, otlar, yiyecekler faydasızdır. Ayrıca bitkisel ilaçların içerisinde hangi maddenin ne kadar dozda olduğu ayarlanamadığı için çok ciddi sağlık problemlerine neden olabilirler. Bu tür yöntemleri denediği için karaciğer yetmezliği gibi nedenlerle yoğun bakıma alınan hastalar olmuştur. Bazı bitkisel karışımların daha zararlı etkiler oluşturabielceği, kansere neden olabileceği araştırmalarda bildirilmektedir. Bu tür yöntemlerden kaçınılması gerekir. Kemik erimesi ile karşı karşıya olan bir hasta yürüyüş ve egzersiz gibi kemikleri kuvvetlendirici etkileri olan aktivitelerde bulunmadığı sürece, yeterince güneş ışığına çıkmadığı sürece kendi kendine uyguladığı bazı bitkisel tedavilerle kemik erimesini önleyemez, hatta kemik erimesi giderek daha fazla artacaktır. Kemik erimesini önlemek için gerekli uygulamalar veya kemik erimesi tedavisi için gerekli uygulamalar mutlaka doktor danışmanlığı çerçevesinde yapılmalıdır. Kemik erimesi hastaların kendi kendilerine bazı yöntem ve uygulamalarla düzeltebilecekleri bir durum değildir, bu konuda uzman doktorlar eşliğinde takip ve tedavisinin yapılması gereken sistemik bir hastalıktır.

İlgili Konular:
Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
Kemik Erimesi ve D Vitamini
Kemik Erimesi ve Kalsiyum
Kemik Erimesinde Beslenme
Kemik Erimesinde Egzersiz ve Spor
Kemik Erimesinden Korunmanın Yolları
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ VE KALSİYUM

OSTEOPOROZ VE KALSİYUM İLAÇLARI

Kalsiyum (Ca) kemik sağlığı için çok önemlidir ancak vücutta bunun dışında önemli görevleri de vardır. Kalsiyum kan pıhtılaşması, sinir iletimi, kas kasılması, hücre içi iletim, kalp atımı gibi konularda fonksiyon görür. İskelet sisteminde kemik yapımı ve yıkımı sürekli devam eden aktif olaylardır. Kemik sert, cansız ve hiçbir değişikliğe uğramayan bir doku değildir. Eğer yiyecek ve içeceklerle yeterli miktarda kalsiyum alınmazsa gerekli kalsiyum kemiklerden alınır ve bu nedenle kemik yıkımı artar, kemik erimesi meydana gelir.  Kalsiyum sadece kemik erimesi başladıktan sonra alınması gereken bir mineral değildir, çocukluktan başlayarak hayatın her döneminde kalsiyum alımının yeterli olması sağlıklı kemikler meydana getirecektir ve ileride kemik erimesi oluşması riskini azaltacaktır.

Vücuttaki bütün kalsiyumun %99'u kemiklerde ve dişlerde bulunur, kalan %1'lik kısım hücre içinde ve hücreler arası sıvıda bulunur. Bu nedenle kemikler vücutta kalsiyum deposu görevi de görür ve besinlerle yeterince kalsiyum alınamaması gibi hallerde kalsiyum kemiklerden alınabilir.

Kemik erimesi için kalsiyum ilacı kullanımı:
Menopozda ve 50 yaşın üzerindeki bütün kadınlarda elemental kalsiyum ihtiyacı günde 1200 - 1500 mg (miligram) kadardır, bu besinlerle veya ilaçlarla alınması gereken toplam miktardır. Bu ihtiyacı bazı kadınlar tamamen besinlerle alabilirler ancak besinlerle yeterince alınamadığında kalan kısım kasiyum ilaçları ile tamamlanmalıdır. Aşağıdaki listede bazı besinlerde ne kadar kalsiyum bulunduğu belirtilmiştir. Kalsiyum ilaçları kabızlık, şişkinlik gibi yan etkilere neden olabilir. Aşırı kalsiyum alımı (günde 2000 mg'dan fazla) idrarla fazla kalsiyum atılımı neticesinde böbrek taşlarına neden olabilir, böbrek taşı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Sadece kalsiyum içeren ilaçlar olduğu gibi kalsiyum ve D vitaminini birlikte içeren ilaçlar da mevcuttur. Kalsiyum alımı bir seferde 500 mg'dan fazla olmamalıdır, gün içerisinde daha az parçalar halinde alınmalıdır çünkü 500 mg'ın üzerindeki miktarlar bir seferde barsaklardan emilememektedir.

Bazı besinlerdeki kalsiyum miktarı:
Süt, yoğurt, peynir kalsiyumdan en zengin besinlerdir. Pekmez, susam, fındık, fıstık, badem, ceviz, kuru kayısı, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, yumurta ve kurutulmuş meyveler, portakal, mandalina, limon bol miktarda kalsiyum içerir.
Aşağıda bazı yiyecek ve içeceklerdeki yaklaşık kalsiyum miktarı verilmiştir:
- 100 ml süt: 125 mg kalsiyum içerir
- 1 su bardağı inek sütü: 250 mg kalsiyum içerir
- 1 su bardağı yoğurt: 250 mg
- 1 dilim (30 gram) beyaz peynir ortalama 100 mg (peynirin çeşidine göre değişir)
- 1 avuç fındık veya badem : 50 mg
- 1 avuç kuru üzüm: 30 mg
- 1 portakal: 90 mg

Kalsiyumun emilimini ve atılımını etkileyen faktörler:
- Alüminyum ve çinko içeren ilaçlar kalsiyum emilimini azaltabilir.
- D vitamini eksikliğinde barsaklardan kalsiyum emilimi azalır.
- Liften zengin besinlerin aşırı alınması
- Aşırı protein tüketimi: Proteinler vücutta enerji için parçalandıklarında sülfat açığa çıkar. Fazla miktarda sülfat idrarla kalsiyum atılımını arttırır.
- Fazla miktarda sodyum (tuz) tüketimi idrarla atılan kalsiyum miktarını arttırır.
- Besin emilimini bozan sindirim sistemi hastalıkları
- Yaşlılarda barsaklardan kalsiyum emilimi azalır.
- Fazla miktarda kafein tüketimi (kahve, çay) idrarla ve dışkı ile atılan kalsiyum miktarını arttırır.
- Egzersiz ve spor barsaklardan kalsiyum emilmesini arttırır.
- C vitamini, E vitamini, K vitamini ve magnezyumdan zengin besinlerle birlikte alındığında kalsiyum emilimi artar.

Kalsiyum ilaçlarında bulunan kalsiyum formları:
Kalsiyum ilaçlarında bulunan kalsiyum (Ca) kalsiyum karbonat, kalsiyum sitrat, kalsiyum laktat, kalsiyum glukonat gibi formlarda bulunabilir. En çok tercih edilen kalsiyum karbonat ve kalsiyum sitrat içeren ilaçlardır. 1250 miligram kalsiyum karbonat içeren bir ilaç tabletinde 500 miligram elemental kalsiyum bulunur yani %40 oranında kalsiyum bulunur. Bu oran diğer formlar için değişiklik gösterir. Yukarıda önerilen günlük 1200 miligram kalsiyum ile belirtilen besinlerle ve ilaçlarla alınan toplam "elemental" kalsiyum miktarıdır.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi ve D Vitamini
Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
Kemik Erimesinde Beslenme
Kemik Erimesi İçin Bitkisel Tedavi Var Mıdır? 
- Ca (Kalsiyum)
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ VE D VİTAMİNİ

OSTEOPOROZ  VE D VİTAMİNİ

Kalsiyum ve D vitamini kemik sağlığı açısından son derece önemli bileşenlerdir. D vitamini kalsiyum ve fosforun ince barsaklardan emilmesini sağlar. D vitamini eksikliğinde barsaklardan kalsiyum emilimi azalır ve bu nedenle paratiroid hormon  artar. Paratiroid hormonun artması da kemiklerden kalsiyum kaybını arttırır. D vitamini eksikliğinde kemik mineralizasyonu bozulur. D vitamininin osteoblast denilen kemik yapımında rol alan hücreleri indükleyici etkisi de vardır.

D vitamini kaynakları:
Vücuttaki D vitamininin yaklaşık %80'i deride güneş ışınları etkisiyle sentezlenir. Besinlerle çok bol alınabilen bir vitamin değildir. Bu nedenle güneşe yetersiz maruziyet durumları (kapalı giyinme gibi) beslenme normal olsa bile kolaylıkla D vitamini eksikliğine neden olabilir. Balık, karaciğer, süt, peynir, tereyağı ve yumurta sarısında D vitamini bulunur ancak bu besinler tek başlarına asla yeterli olmazlar. Ayrıca menopoz sonrası ve yaşlılarda barsaklardan D vitamini emilim kapasitesi azalır.
Güneş ışığına maruz kalınması deride aktif D vitamini (Vit. D3) sentezlenmesini sağlar. Bu nedenle yeterli miktarda güneş ışığına maruz kalmak iskelet sağlığı açısından çok önemlidir. Aktif D vitamininin çoğu derinin epidermis tabakasında sentezlenir, daha az kısmı dermis tabakasında sentezlenir. Günde 20-30 dakika yüz ve kolların güneş alması yeterince D vitamini sentezi sağlar.

D vitamini tedavisi:
Menopoz sonrası osteporoz (kemik erimesi) varlığında her gün 1200 mg kalsiyum ve 800 Ünite D vitamini alınması önerilir. Bu dozlarda alınan D vitamini ve kalsiyum kemik erimesi olan hastalarda kemik kaybını ve kırık riskini azaltır. Araştırmaların çoğu kalsiyum eklenmeden tek başına D vitamini kullanılmasının fayda sağlamadığını göstermiştir. Her ilaç ve her vitamin gibi D vitamininin de (kalsiyumun da) fazlası ve gereksiz kullanılması sakıncalı olabilir bu nedenle asla doktora danışılmadan kullanılmamalıdır.

Vitamin D formları:
- Vitamin D2 = Ergokalsiferol
- Vitamin D3 = Kolekalsiferol = Aktif Vitamin D'nin hidroksile olmamış hali.
- 25 hidroksi vitamin D3 (25OH-D) = Kalsifediol = Kalsidiol = Hidroksikolekalsiferol
- Aktif vitamin D3 = Kalsitriol = 1, 25 dihidroksikolekalsiferol = 1,25-dihidroksi D3

D vitamininin en aktif formu kalsitriol yani 1, 25 dihidroksikolekalsiferol'dür.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
Kemik Erimesi ve Kalsiyum
- Kemik Erimesinde Beslenme
Kemik Erimesi İçin Bitkisel Tedavi Var Mıdır? 
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİNDE SİGARANIN ETKİLERİ

SİGARA VE OSTEOPOROZ

Kadınlarda ve erkeklerde kemik erimesi (osteoporoz) için çeşitli risk faktörleri vardır, bu faktörlerden mümkün olduğunca kaçınmak hem bireysel bazda hem toplumsal bazda kemik erimesi ile ilgili sorunları minimum seviyede tutmayı sağlayacaktır. Hareketsiz yaşam tarzı, spor yapmama, yetersiz ve kalsiyumdan fakir beslenme, alkol, sigara gibi risk faktörleri hakkında ayrıntılı yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu faktörlerin önemli olanlarından birisi sigaradır ve bu yazıda kemik erimesini nasıl etkilediği ayrıntılı olarak açıklanacaktır.

Sigara içenlerde kemik kaybının daha fazla olduğu, kemik yoğunluğunun azaldığı ve kırık riskinin arttığı birçok araştırmada gösterilmiştir. 

Sigara neden kemik erimesi ve kırık riskini arttırır:
- Kemik üreten osteoblast hücreleri üzerinde toksik etki oluşturur.
- Sigara içenlerde barsaklardan kalsiyum emilimi daha az olur.
- Sigara içen insanlar daha zayıf olurlar, yağ dokuları daha azdır. Zayıflık da kemik erimesi için bir risk faktörüdür.
-  Sigara içen kadınlar ortalama bir buçuk - iki yıl daha erken menopoza girerler, erken meopoz da kemik erimesinin erken gelişmesini sağlar.
- Sigara östrojen hormonunu azaltır. Karaciğerde östrojen yıkımını indükler.
- Vücutta aktif vitamin D üretimini azaltır.
- Menopoz sonrası verilen hormon tedavilerinin etkinliğini azaltır.
- Sigara kemik yıkımına neden olan toksik maddeleri, serbest radikalleri arttırır.

Sigara içilmesi kadınlarda ve erkeklerde kemik erimesi riskini arttırır. Kadınlarda hem genç yaşta menopoz öncesinde hem menopoz sonrasında kemik kaybına neden olur. Pasif sigara içenler de (kendisi kullanmayan ancak çevresindeki dumana meruz kalanlar) kemik erimesi açısından sigaradan olumsuz etkilenirler. Sigara içenlerde kalça ve omurga (vertabra) kırığı riski artmaktadır. Sigara kullanma süresi uzadıkça bu tür riskler artmaktadır. Sigarayı bırakanlarda ilerleyen yıllarda kemik erimesi ve kırık riski azalmaktadır.

Sigara içenlerde kemik mineral yoğunluğunda (KMY, BMD) azalmanın daha fazla olduğunu ve kalça kırığı riskinin arttığını gösteren bir araştırmaya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi İçin Risk Faktörleri
- Kemik Erimesi Nedenleri
Tamamını >>

HAMİLELİKTE VE DOĞUMDAN SONRA KEMİK ERİMESİ

GEBELİKTE VE DOĞUM SONRASINDA OSTEOPOROZ

Gebeliğin özellikle son aylarında çok az miktarda kemik kaybı normaldir ve bu kayıp doğumdan sonra hızla kendiliğinden düzelir. Gebelikte bebeğin kemik dokusu için gerekli kalsiyumdan dolayı ve göğüslerin süt vermeye hazırlanmasından dolayı anne az miktarda kalsiyum kaybeder, bu annede problem yaratmaz ve doğumdan sonra kendiliğinden düzelir. Emzirmeye bağlı annede oluşan kemiklerden kalsiyum kaybı emzirme kesilince hızla düzelir, annelerin ileriki yaşamları için bir risk teşkil etmez.
Ancak nadiren görülen bazı anne adaylarında özellikle omurga ve kalça kemiklerinde fazla miktarda kemik kaybı, hatta buna bağlı ağrılar, nadiren omurga kemiklerinde kırıklar görülebilmektedir. Buna gebeliğe bağlı osteoporoz (kemik erimesi) denir. Gebeliğe bağlı kemik erimesi görülen bazı hastalarda sebep gebeliğe zayıf kemiklerle, kalsiyum eksikliğiyle ve yetersiz beslenmeyle başlanılması olarak düşünülmüştür ancak bu kesin ve yeterli bir görüş değildir. Birçok hastada hiçbir neden bulunamamaktadır ve gebelik öncesinde son derece sağlıklı kemiklere sahip oldukları görülmektedir. Kırıklar genellikle doğumdan bir kaç ay sonra ve genellikle ilk doğumlardan sonra görülmektedir. Gebelikte bel ve sırt ağrısı normalde de zaten sık görülen bir şikayettir ve normalde eklemlerdeki bağların (ligamentlerin) gebelik hormonlarının etkisine bağlı gevşemesinden dolayı ve karındaki ağırlıktan dolayı olmaktadır. Gebelikte bel ve sırt ağrısı hakkında ayrıntılı bilgiye, tedavisine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Gebeliğe bağlı osteoporoz nedeniyle kırık oluştuğunda genellikle çok ani ve şiddetli bir ağrı meydana gelir. Omurga kemiklerinde oluşan kırıklar ağrı, boyda kısalma, vücut duruşunda değişiklik gibi belirtilere neden olur. Kırık olmasa da gebeliğe bağlı kemik erimesi ağrıya neden olabilir, kalça ve eklem bölgelerinde, dizlerde, belde ağrılar olabilir. Bu ağrılar gebeliğin son aylarında veya doğumdan sonra başlayabilir ve genellikle doğumdan 3-6 ay sonra hızla düzelir.

Geçici kalça osteoporozu:
Bu durum genellikle gebeliğin son aylarında tek taraflı kalça ağrısı şeklinde belirti verir. Hastada kalça ağrısı dışında bacakta hareket güçlüğü meydana gelir. Bu hastalara genellikle yatak istirahati, koltuk değneği, non-steroid antienflamatuar ilaçlar ile tedavi verilir. Ortalama 6 ayda düzelme izlenir. Geçici kalça osteoporozunun nedeni bilinmemektedir ve hastaların çoğunda bir sebep bulunmaz, az oranda hastada travma hikayesi vardır.

Gebelikte ve doğum sonrasında görülen ciddi kemik erimesi veya kırıklar mutlaka fizik-tedavi uzmanı ve ortopedi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Tedavisinde kalsiyum, D vitamini, gerekirse diğer antirezorptif  ilaçlar, ağrı kesici ilaçlar ve fizik tedavi, egzersiz uygulanabilir. Bazı kırıklarda sargı, atel ve çok nadiren ameliyat gerekebilmektedir. Bu tür durumlardan kaçınmak için hamilelerin süt ve yoğurt tüketimine özen göstermeleri gerekir, bu konuda ayrıntılı bilgi aşağıdaki linklerde mevcut.


İlgili Konular:
- Gebelikte Bel ve Sırt Ağrısı
- Hamilelikte Kalsiyum İlacı Kullanımı ve Süt, Yoğurt Tüketimi
- Kemik Erimesi (Osteoporoz)
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİNE NEDEN OLAN İLAÇLAR

OSTEOPOROZ YAPAN İLAÇLAR

Özellikle kronik hastalıklar nedeniyle sürekli veya uzun yıllar kullanılan bazı ilaçlar kemik metabolizamasını çeşitli şekillerde etkileyerek kemik eriemesine yani osteoporoza neden olabilir. Kısa süreli (1-2 hafta gibi) kullanılan ilaçlarda bu tür yan etkiler beklenmez. Bu tür ilaçları uzun süre kullanan hastaların belli aralıklarla kemik erimesi açısından tarama yaptırması gerekir, gerekli ise kalsiyum, D vitamini ve kemik erimesini önleyici diğer ilaçları kullanmaları gerekir.

Hangi ilaçlar kemik erimesine neden olur?
- Aromataz inhibitörleri: Letrozol, anastrazole, exemestan. Meme kanserinde kullanılan ilaçlardır.
- GnRH analogları: Endometriozis ve bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.
- Depo medroksiprogesteran asetat: 3 ayda bir yapılan doğum kontrol iğnesidir. Çok uzun süre kullanıldığında kemik eriemesine neden olabilir.
- Tiroid ilaçları: Levotroksin.
- Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar (antikonvülzanlar): Fenitoin, fenobarbital, karbamezapin, primidon, valproik asit
- Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar: SSRI grubu ilaçlar.
- Antipsikotik ilaçlar
- Ülser ve gastrit tedavisinde kullanılan proton pompa inhibitörleri: Omeprazol, pantoprazol, lansoprazol, rabeprazol, dexlansoprazol, esomeprazol.
- Ülser ve gastrit tedavisinde kullanılan H2 reseptör antagonistleri
- Tip 2 diyabet (şeker hastalığı) tedavisinde kullanılan thiazolidinedion grubu ilaçlar:  Rosiglitazon, pioglitazon.
- Peptik ülser veya gastrit gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan alüminyum içeren antiasit ilaçlar.
- Bazı tansiyon ilaçları (antihipertansifler)
- Loop diüretikler: Furosemid, bumetanid.
- Bazı immunsupressif ilaçlar: Siklosporin
- Antikoagulanlar: Heparin, kumadin (Halk arasında kan sulandırıcı ilaçlar olarak bilinirler.)
- Lityum
- Glukokortikoidler (steroid ilaçlar): Osteoporoza neden olan en sık rastlanan ilaçlaradandır. Astım, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları ve bazı romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılırlar. Genellikle 6 aydan uzun süreli kullanımlarda osteoporoz gelişir. Prednizon, prednizolon, deksamatazon gibi ilaçalrdır.
- Bazı kanser ilaçları, metotreksat
- Erkeklerde prostat kanserinde verilen antiandrojen ilaçlar
- Antiretroviral ilaçlar (AIDS tedavisinde)


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi (Osteoporoz)
- Kemik Erimesi Nedenleri
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİNDE BESLENME

OSTEOPOROZDA NASIL BESLENİLMELİ?

Kemik erimesinden korunmak için neler yemeliyiz?
Kemik erimesi gelişmeden önce uygulanan dengeli ve düzenli beslenme kemik erimesini önler. Kemik erimesi gelişen hastalarda da buna uygun beslenme uygulanması kemik erimesinini ilerlemesini yavaşlatır. Bu nedenle aşağıdaki belirtilen faydalı besinler sadece kemik erimesi olan kişiler için değil hayatın her döneminde herkes için belli oranlarda tüketilmesi gereken besinlerdir.

Kemik erimesini önleyen ve tedavide iyi gelen yiyecek ve içecekler:
- Kemikler için en önemli mineral kalsiyumdur bu nedenle kemik erimesinden koruyan en önemli besinler süt ve süt ürünleridir. Günde 2 bardak kadar süt veya yoğurt tüketilmesi faydalıdır. Peynir ve diğer süt ürünleri de kalsiyumdan zengindir.
- Yeşil yapraklı sebzeler kalsiyumdan zengindir. Yeşil sebzeler ve meyveler bol tüketilmelidir. Kıvırcık, lahana, ıspanak gibi...
- Kuru baklagiller, fasulye, bezelye v.b...
- Haftada bir iki gün balık tüketilmesi önerilir. İstiridye, karides gibi deniz ürünleri de kalsiyumdan zengin besinlerdir.
- Kuruyemiş, badem, ceviz
- Yumurta sarısı vitamin D kaynağıdır.
- Tahıllar

Kemik erimesini engellemek için uzak durulması gereken besinler:
- Çay ve kahve gibi kafein içeren içecekler aşırı tüketilmemelidir.
- Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.
- Aşırı protein (et) alımı da kemik erimesini arttırır. Bunun nedeni fazla potein alımıyla vücuda fazla miktarda fosfor girmesidir, alınan fazla miktarda fosfor kalsiyumundan faydalanmamızı engeller.
- Fazla sodyum (tuz) içeren besinlerden kaçınmak gerekir. Sodyumun fazla alınması idrarla kalsiyum kaybını azaltır. Bu nedenle turşu, konserve gibi aşırı tuz içeren yiyeceklerden kaçınmak gerekir.
- Fazla yağlı beslenmemek gerekir.

Güneş ve Egzersiz:
Gün içerisinde 20-30 dakika yüz ve kolların güneşe temas etmesi aktif D vitamini üretilmesini sağlar, bu da kemik yapısı için gereklidir. Ayrıca haftada 3-4 gün yürüyüş veya diğer egzersizler kemik erimesini önlemek açısından son derece faydalıdır.

Kemik erimesinde faydalı şifalı bitkiler, çaylar, otlar v.b bitkisel doğal çözüm var mı?
Kemik erimesi mutlaka doktor takibinde yapılmalıdır ve bu tür bitkisel doğal çözümlerle çare aranılmamalıdır. Kemik erimesinden korunma ve tedavi sırasında sadece yiyecek, içecekler yeterli değildir, hareketli yaşam, egzersiz, güneşe yeterince maruz kalma ve gerekirse kalsiyum - D vitamini takviyeleri hatta diğer ilaçlar gerekebilir. Bu nedenle mutlaka doktor kontrolünde gerekli tetkik ve tedaviler uygulanmalıdır.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi (Osteoporoz)
Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
- Kemik Erimesi ve D Vitamini
Kemik Erimesi ve Kalsiyum
Kemik Erimesi İçin Bitkisel Tedavi Var Mıdır?
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ BELİRTİLERİ

KEMİK ERİMESİNİN (OSTEOPOROZ) BELİRTİLERİ NELERDİR?

Öncelikle belirtmek gerekir ki kemik erimesi çoğunlukla hiçbir belirti ve şikayete neden olmaz, yani hasta çoğunlukla kendisinde kemik erimesi başladığını ve ilerlediğini farketmez. Bu yüzden kemik erimesine "sinsi hırsız" denmiştir, sinsi ve sessiz bir şekilde kemik dokusunu çalar anlamında. Belirti olmayan bu kadınlar çoğunlukla doktora başvurduklarında yapılan tetkikler neticesinde tesadüfen teşhis alırlar. Menopoza girdiği için hastaneye başvuran her hastaya kemik erimesini araştırmak için kemik mineral yoğunluğu bakılır ve kemik erimesi varsa bu esnada farkedilir. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmayan ve iskelet olarak kendisini çok sağlam hisseden bir kadında da kemik erimesi olabilir, bu yüzden menopoza giren her kadına kemik erimesi açısından da muayene ve tetkik yapılması gerekir. Daha sonra bir kaç yıl aralarla kemik mineral yoğunluğu ölçümü tekrar edilir.
 Kemik erimesi yeni başlamış veya çok hafif olan bir hastada mevcut olan bel ağrısı, diz ağrısı gibi şikayetler kemik erimesi ile ilgili değildir mutlaka başka nedenlerin araştırılması gerekir.

Kemik erimesi genellikle çok ileri aşamalara geldiğinde ve yaş çok ilerlediğinde bazı belirtiler verir.

İleri derecede kemik erimesi durumunda görülebilen şikayet ve belirtiler:
- Sırt ağrısı (Omurga kemiklerinde kemik erimesinin ilerlemesi nedeniyle gelişir.)
- Bel ağrısı
- Boyun ağrısı
- Boy kısalması
- Öne eğik ve kambur vücut şekli
- El bileği, kalça ve omurga gibi kemiklerde kırıklar. Çok ileri derecede kemik erimesi varlığında umulmadık basit travmalarla bile kırıkların meydana geldiği görülür.
- Çok ilerlemiş osteoporoz hastalarında kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet meydana gelebilir.
- Omurga ve diğer kemiklerdeki kırıklara bağlı vücutta şekil bozuklukları meydana gelebilir.
- Ağrı ve kırıklardan dolayı hasta giderek hareketsizleşir.

Kemik erimesi belirtileri tedavi ile kaybolur mu? Şikayetler tamamen geçer mi?
Yukarıda sıralanan belirtilerin tamamınn tedavi ile yok olması beklenemez. Kamburluk ve vücut şekil bozuklukları yok olmasa da en azından ilerlemesinin durdurulması tedavi ile mümkündür. Ağrı şikayetleri çoğunlukla tedavi ile hafifler veya geçer. Kemik erimesi tedavisinde amaç herşeyi tamamen normale döndürmek değildir, kemik erimesinin ilerlemesini durdurmak bile büyük bir kazançtır çünkü tedavi edilmediği taktirde sürekli ilerleyen bir hastalıktır. Tedavi ile en önemli amaçlardan birisi de kırık riskini azaltmaktır.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesine Bağlı Ağrılar
- Kemik Erimesi (Osteoporoz)
- Kemik Erimesi Nedenleri
- Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ NEDENLERİ

OSTEOPOROZ NEDEN OLUR (SEBEPLERİ)

Kemik erimesi kadınlarda özellikle menopoz döneminin başlaması ve yaşın ilerlemesi ile birlikte yaygın görülmeye başlayan bir hastalıktır. Aşağıda belirtilen diğer bazı risk faktörlerinin varlığında daha erken yaşlarda da görülebilmektedir. Kemik erimesinden yani osteoporozdan korunmak için hastalık başlamadan henüz küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi gerekli önlemlerin alınması ve aşağıda belirtilen sebeplerden uzak durulması en akılcı yaklaşımdır. Her kadın henüz genç yaşlarda bu bilinçle davranmalıdır ve bilmelidir ki bu önlemleri şimdiden almazsa ileride bu problemle karşılaşma riski çok daha fazla olacaktır.

- Kadınlar erkeklere göre kemik erimesi açısından daha risklidir. Erkeklerin kemik dokusu daha sağlamdır.
- İleri yaş: Özellikle 50 yaşından sonra insanlarda kemik kaybı hızlanır.
- Menopoz: Kadınlarda kemik erimesi (osteoporoz) açısından en önemli risk faktörlerinden birisidir. Erken menopoza girmek bu riski daha da güçlendirir. Menopoz sonrası östrojen hormonunun azalması kemik erimesine sebep olan en önemli faktördür.
- Ameliyat ile yumurtalıkların (overlerin) alınması
- Turner sendromu
- Beslenme bozukluğu. Kalsiyum içeren yiyeceklerin az tüketilmesi.
- Anoreksia nervosa
- Hiponadizm
- Glukokortikoid hormonların fazlalığı (Cushing sendromu)
- Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak.
- Egzersiz ve spor yapmamak.
- Ailesinde kemik erimesi olan kişiler.
- Zayıf olmak. Kilolu insanlarda kemik erimesi daha az görülür.
- Beyaz ırkta siyah orka göre kemik erimesi riski daha yüksektir.
- Sigara kullanmak
- Alkol kullanmak
- Kahve, kola gibi kafeinden zengin içecekleri çok fazla tüketmek
- Proteinli besinlerin aşırı tüketilmesi
- Steroidler ve antikoagulanlar gibi ilaçlar kemik erimesine neden olabilir.
- Felç gibi hareketsizliğe neden olan hastalıklar
- Bazı mide ve barsak ameliyatları sonrasında kalsiyum emilimi bozulabilir ve kemik erimesi meydana gelebilir.
- Enflamatuar (iltihabi) barsak hastalıkları
- Hipertroidizm (troid bezinin fazla çalışması) ve hiperparatiroidizm (paratroid bezinin fazla çalışması) gibi bazı hormonal bozukluklar
- Hipokalsitoninemi
- Hiperprolaktinemi
- Tip I diabetes mellitus (İnsülin bağımlı şeker hastalığı)
- Sistemik mastositoz
- Multiple myeloma
- Lenfoproliferatif hastal›klar
- Myeloproliferatif hastalıklar
- Romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi bazı romatizmal hastalıklar
- Çok aşırı derecede egzersiz ve yoğun spor yapmak (normal miktarda egzersiz kemik erimesinden koruyucu etki gösterir)
- Primer biliyer sirozda
- Çölyak hatsalığı
- Güneş ışığına az maruz kalma (Vücutta aktif D vitamini sentezi için güneş ışığı gereklidir.)
- Çok fazla miktarda sodyum alımı (tuz tüketimi)


İlgili Konular:
- Kemik Erimesine Neden Olan İlaçlar
- Kemik Erimesi (Osteoporoz)
- Kemik Erimesi İçin Risk Faktörleri
Kemik Erimesinde Sigaranın Etkileri
Kemik Erimesi Belirtileri
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ) TEDAVİSİ VE KULLANILAN İLAÇLAR

Osteoporoz (kemik erimesi) tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılmakla beraber sadece ilaç tedavisinden ibaret bir hastalık değildir. Yaşam biçimindeki değişiklikler, diyet değişiklikleri ve bazı koruyucu önlemleri de içeren çok yönlü bir tedavi gerekir. Osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için:
- Fiziksel aktivite ve egzersize, spora başlamak gerekir
- Hastanın düşmelerinin engellenmesi için bazı önlemler alınmalıdır
- Vücut şekli ve pozisyonu doğru şekilde tutulmalıdır
- Yeterli ve uygun beslenmeyi sağlayacak diyet değişiklikleri yapılmalı
- Kalsiyum ve D vitamini yeterli alınmalı gerekli ise ilaçlarla takviye edilmeli
- Gerekli ise ilaç tedavisi eklenmeli
- Osteoporoza eşlik eden ağrı veya kırık varsa tedavi edilmeli

Bu tedaviler sırasında genellikle 1-2 yılda bir kemik mineral yoğunluğu (BMD) ve diğer bazı testler yapılarak osteoporozdaki değişiklikler, tedavinin ne kadar faydalı olduğu izlenir.

KALSİYUM
Kalsiyum (Ca) vücutta en bol bulunan elementtir ve %99'u kemiklerde bulunur. Osteoporozun hem önlenmesinde hem tedavisinde en önemli element kalsiyumdur. Erişkinlerde günlük kalsiyum ihtiyacı ortalama 1000 mg'dır. Gebelerde, emzirenlerde ve menopozdaki kadınlarda ihtiyaç daha da fazla günde yaklaşık 1500 mg'dır. Yeterli miktarda kalsiyumu sadece besinlerle almak mümkündür fakat besinlerle yeterince kalsiyum alınamadığı taktirde doktorunuz gerekirse kalsiyum ilaçları verebilir. Doktor önerisi olmadan her ilaç gibi kalsiyum ilaçları da kullanılmamalıdır. Kemik erimesinde kalsiyum alımı hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

D VİTAMİNİ
D vitamininin kemikler üzerinde çeşitli mekanizmalarla olumlu etkileri vardır. Bunlar:
- Kalsiyumun barsaklardan emilerek kana geçmesini sağlar. Kana kalsiyum geçişi artınca parathormon salınımı azalır ve bu sayede kemik yıkımı da azalmış olur.
- Kalsiyumun böbreklerden atılımını azaltır
- Kalsiyumun kemiklere yerleşmesini sağlar

Osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için günde yaklaşık olarak 400-800 Ünite kadar D vitamini alması gerekmektedir. D vitamini hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

HORMON REPLASMAN TEDAVİSİ
Günümüzde son yapılan çalışmalardan sonra artık sadece osteoporozu önlşemek veya tedavi etmek amacıyla hormon tedavisi önerilmemektedir. Fakat menopozdan kaynaklanan sıcak basması vb. şikayetlerinden dolayı hormon tedavisi verilen kadınlarda osteoporoz açısından da olumlu etkiler izlenmektedir.

BİFOSFONATLAR (Etidronate, Alendronate, Risedronate, İbandronate.. )
Bu kategorideki ilaçlar osteoporoz tedavisinde sık kullanılırlar ve genel olarak bifosfonatlar olarak isimlendirilirler. Bu ilaçlar kemik yıkımını azaltıcı etki gösterirler. (Kemiklerde osteoklastik aktiviteyi azaltırlar.) Hem omurga kemikleri hem de omurga dışında bulunan kalça vb. kemikleri üzerinde olumlu etki yaratmaları önemli avantajlarıdır. Günde bir veya haftada bir hatta ayda bir ağızdan alınan tabet formları vardır.

SERM (Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri - Raloxifen)
Raloxifen'in özellikle omurga (vertebra) kemikleri üzerine olumlu etkileri gösterilmiştir fakat bazı kadınlarda sıcak basması şikayetine neden olabilmektedir. Kullanan hastalarda meme kanseri riskini azaltması önemli bir avantajıdır. Fakat damar tıkanıklığı açısından riskli hastalarda kullanılmamalıdır, damar tıkanıklığı riskini arttırdığı izlenmiştir.

STRONTİUM RANELATE
Hem kemik yapımını arttırıcı hem de yıkımı azaltıcı etkisi vardır. Ayrıca kemiğin mikromimari yapısında düzelmeler gösterir.

PARATİROİD HORMON (PARATHORMON)
Osteoporoz tedavisinde günümüzde sık kullanılmasa da aralıklı ve düşük doz verildiğinde faydalı olduğu gösterilmiştir. Hem omurga hem omurga dışı kemiklere etki gösterir. Özellikle ilei derecede osteoporozu olan hastalarda kullanılabilir.

KALSİTONİN
Kemik yıkımını azaltıcı etkisi vardır ve aynı zamanda kemiklerden kaynaklanan ağrıları azaltıcı etki de gösterir. Özellikle omurga kemikleri açısından olumlu etkileri vardır. Ağrı kesivi özelliğinden dolayı özellile akut omurga kırığı olan hastalarda kullanılmıştır.

FLORİDLER
Kemik yapımını arttırdıkları gösterilmiştir fakat günümüzde tek başlarına osteoporoz tedavisinde yeri olmayan bir ilaçtır.





İlgili Konular:
Kemik Erimesi (Osteoporoz)
Kemik Erimesinde Egzersiz ve Spor
- Kemik Erimesinde Beslenme
- Kemik Erimesi ve D Vitamini
Kemik Erimesi ve Kalsiyum
Kemik Erimesi İçin Bitkisel Tedavi Var Mıdır?
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ) HASTALARI İÇİN GÜVENLİ HAREKET KLAVUZU

Ulusal Osteoporoz Vakfı, 2003 önerileri:
- Ayakta, otururken ve yürürken vücudunuz uygun pozisyonda olsun: Baş dik, omuzlar arkada, karın kasları hafif gergin, sırtın altında hafif bir çukur oluşmalı
- Uzun süre ayakta durulduğunda ayaklar belli süre aralıklarla değiştirilerek öne doğru uzatılmalı
- Otururken sırt çukurunu dolduracak küçük bir yastık kullanılmalı, dik oturulmalı, ayaklar düz olarak yerde veya bir tabure üzerinde tutulmalı.
- Tabure üzerinde değil arkalığı olan bir sandalye üzerinde oturulmalı
- Sandalyeden kalkarken kalçalar öne doğru harket ettirilerek, göğsü de kaldırarak ağırlık ayaklarfa kaydırılmalı. Bacak kasları ile yere doğru itilerek, gerektiğinde kol kaslarından destek alınarak ve sandalyenin kolu tutularak kalkılmalı
- Yürürken baş ve çene yukarıd tutulmalı, adım atılırken ayaklar öne doğru uzatılmalı
- Yere eğilirken bacaklar omuz genişliği kadar ayrık olmalı, sırt dik tutulmalı. Belden değil kalça ve dizlerden eğilmeli. Bu sırada sabit bir cisimden destek alınabilir.
- Kaldırırken kaldırılacak cisim vücuna yakın tutulmalı. Önce bir diz üzerinde durarak kaldırılacak cisim bel hizasına yakın tutularak kaldırılmalı.
- Marketlerde v.b taşınan torbalar ağır olmamalı ve her iki elde birer tane taşınmalıdır.
- Ayakkabı bağlarken bir sandalye üzerine oturulmalı ve bir bacak diğerinin üzerine atılmalı veya ayak bir tabureye dayanmalı.
- Yatağa girerken ve yataktan çıkarken: yatağın kenarına oturun, gövdenizi yatağın başucuna doğru eğerek bir kolunuzun yardımı ile hafifçe yatağa bırakın. Bu sırada bacak ve ayaklarınızı yatağa doğru çekin. Dizleriniz kıvrık iken kendinizi arkaya doğru itin. yataktan çıkarken de bunun tersini yapın.
- Öksürürken ve hapşırırken karın kaslarınızı hafifçe sıkıştırarak sırtınıza destek olun, bir elinizi arkanıza koyun veya arkanızı bir duvara yaslayın.
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİNDEN (OSTEOPOROZDAN) KORUNMANIN YOLLARI

Osteoporoz (kemik erimesi) gelişme riskini azaltmak için ve kırık gibi komplikasyonlarından korunmak için bazı unsurlara dikkat etmek gerekir. Bunlar:

Kalsiyumdan zengin beslenin
Toplam kemik kütlesinin %20'sini kalsiyum oluşturur ve kalsiyum osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için en önemli mineraldir. Çocukluk ve gençlik çağında alınan kalsiyum da ileriki yaşlarda oluşacak kemik kitlesini etkiler. Yetişkinlerin günlük 1000-1500 mg kadar kalsiyum almaları önerilir. Gebelerde ve emzirenlerde bu ihtiyaç daha da artar besinlerle günlük 1500 mg kalsiyum almaları gerekir.
Kalsiyum başlıca süt ve süt ürünlerinden, yoğurt, peynirden alınabilir. Bunun dışında taze yeşil sebze ve meyveler, buğday ürünleri, maden suyu, meyve suları, dondurma kalsiyumdan zengin diğer besinlerdir.
İlaç (tablet veya toz) halinde kalsiyum sadece doktor tarafından önerilmişse alınmalıdır. Aşırı kalsiyum alınması böbrek taşı oluşumu gibi bazı hastalıklara yol açabilir. Kalsiyum ve demir hapları birlikte alındığından çözünmez kompleksler oluşturarak kayba uğrarlar o yüzden birlikte alınmamalıdır.

D vitamini ve diğer vitaminleri yeterli alın
Osteoporoz konusunda akla ilk gelecek vitamin D vitaminidir. D vitamini kalsiyum ve fosforun barsaklardan emilimini arttırır ve kemik yapımını arttırır. Güneş ışınlarına yeterli maruz kalma da D vitamininin aktifleşmesi açısından önemlidir. Sağlıklı kemikler için günde 400-800 ünite D vitamini alınmalıdır.
Kemik yapımının arttırılması ve osteoporozun önlenmesi açısından önemli diğer vitaminler: vitamini, K vitamini, A vitamini, B12 vitamini ve folik asittir.

Vücudunuzu her zaman doğru pozisyonda tutun
Vücudu her zaman doğru pozisyonda tutmak da kemikleri ve omurgayı korumak açısından önemlidir. Ayakta baş dik, omuzlar arkada, karın içe çekik pozisyonda durmak gerekir. Otururken de kambur durmamak, dik durmak gerekir. Öne eğilirken ve bir şey alırken mutlaka dizleri kırarak ağilmek gerekir. Ev işlerini yaparken yine dizleri kırarak veya çömelerek yapmak gerekir. Yumuşak yataklarda yatılmamalıdır, sert ve aynı zamanda esnek olan yataklar idealdir.

Düzenli egzersiz yapın
Düzenli ve sürekli yapılan egzersiz, spor gibi aktiviteler kemikleri korumak açısından çok faydalıdır. Örneğin yürüme, koşma, fitness, ağırlık kaldırma... Kasların gelişmesi ve güçlenmesi kemiklere de fayda sağlar ve güçlendirir.

Sigara içmeyin
Sigara içenlerde kemik yoğunluğı daha azdır ve kırık riski artmıştır. Örneğin kalça kırığı riski sigara kullananlarda iki kat fazladır. Sigara neden kemiklerin düşmanıdır, çünkü:
- Kadınlarda östrojen üretimini azaltır
- Karaciğerde östrojen yıkımını arttırır
- Erkeklerde testesteron sentezisi azaltır
- Böbrek üstü bezlerinden salınan androjenlerin östrojene dönüşümünü azaltır
- Çeşitli toksşk maddeleri kemik hücrelerinde hasar oluşturur
- Kadınlarda menopoza 1-2 yıl daha erken girilmesine neden olur

Aşırı alkol osteoporoza neden olur
Aşırı derecede alkol alımı çeşitli mekanizmalarla kemikler üzerinde olumsuz etkiler oluşturur.

Aşırı kafein tüketmeyin
Kafein diürtik (idrar arttırıcı) etkisinden dolayı kalsiyum ve magnezyumun idrarla atılımını arttırır. Günde 4 fincandan fazla kahve içilmemeli ve içilse dahi bu kahvenin yol açacağı kaybı karşılamak için kalsiyumdan zengin beslenmek gerekir.

Şeker
Şeker kalsiyum, magnezyum ve diğer minerallerin idrarla atılımını arttırır ve barsaklardan kalsiyum emilimini arttırır. Şekerli kahve veya kolada olduğu gibi şeker ve kafeinin aynı anda alınması kemikler için oldukça zararlıdır.

Proteinler
Aşırı protein tüketimi kalsiyum kaybına ve osteoporoza neden olur.

Yağlar
Aşırı yağdan zengin beslenilmesi kalsiyum ve magnezyumun barsklardan emilimini azaltır ve kemik kaybına neden olur.

İdeal kilonuzu koruyun
Zayıflık osteoporoz için bir risk faktörüdür. Düşük vücut ağırlığı olan kişilerde kas kütlesi de az olduğu için kemiklere yeterince yük binmemesinden dolayı kemikler de zayıf olur. Ayrıca bu kişilerde yağ dokusu da azdır bu da östrojen üretiminin azalmasına yol açar. (Östrojen kemikleri koruyan bir hormondur.) Aşırı kilo da sağlık açısından çeşitli sorunlar yarattığı gibi diz gib eklemlere aşırı yük binmesinden dolayı eklem problemleri de yaratabilir o yüzden ideal vücut ağırlığı osteoporoz için de en uygun olanıdır.

Osteoporoza neden olan ilaçları kullanırken dikkatli olun
Glukokortikoidler denen kortizon türevi prednizon ve deksametazon gibi ilaçlar, troid hormonları, heparin ve warfarin, karbamezapin, fenitoin, bazı andidepresanlar, lityum, izoniyazid, aliminyum içeren antiasitler, sitotoksik ilaçlar kemik erimesine yol açabilirler.
Bu tür ilaçları uzun süre kullanacak kişilerin kemik erimesi gelişmesi riskine karşı düzenli kontrollere gitmesi gerekir. Düzenli egzersiz, yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması, sigaranın bırakılması osteoporoz riskini azaltmak için yapılması gerekenlerdir.
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ) İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ

Osteoporoz (kemik erimesi) için belirlenmiş bazı risk faktörleri vardır. Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerde osteoporoz gelişmesi daha olasıdır. Bu risk faktörlerinden genetik veya ırk gibi bazılarını değiştirmek imkansızken, bazıları değiştirilebilir ve bu sayede osteoporozdan korunulabilir.

DEĞİŞTİRİLEMEYEN RİSK FAKTÖRLERİ
Genetik: Birinci derece akrabalarda osteoporoz ve buna bağlı kırıklar varsa bu bir risk faktörüdür. Bazı genetik hastalıklarda da osteoporoz görülür. Örneğin Turner sendromu, osteogenezis imperfekta, marfan sendromu gibi...

Irk: Beyaz ırkta kemik kütlesi daha düşüktür ve kalça kırıklarına daha sık rastlanır.

Yaş: Kadınlarda 35 yaşından sonra ve menopozdan sonra kemik kaybı yaş ilerledikçe artar. Erkeklerde de 70 yaşından sonra osteoporoz ve kırık gelişme riskinde belirgin bir artış olmaktadır.

Önceki kırıklar: Daha önceden kırık gelişmiş kişilerde tekrar kırık ouşma riski 2 kay fazladır.

Gebelik ve emzirme: Bu dönemlerde kemik kaybında artış izlenir fakat doğum ve emzirme dönemi bittikten sonra kemik yoğunluğu normale döner.


DEĞİŞTİRİLEBİLEN RİSK FAKTÖRLERİ
Hareketsizlik: Hareketsizlik ve yetersiz fiziksel aktivite osteoporoz için en önemli risk faktörlerinden birisidir. Kırık veya başka bir hastalığa bağlı nedenlerle yatarak hareketsiz geçirilen zamanlarda kemik yoğunluğunda hızlı bir azalma izlenir.

Aşırı spor: Örneğin bayan atletlerde ileri yaşlarda osteoporoz riski artar.

Zayıflık: Vücut ağırlığı düşük olan kadınlarda ve erkeklerde osteoporoz ve kırık riski daha fazladır. Tersine kilosu normalden fazla olan kadınlarda da osteoporoz sık görülmez çünkü bunlarda fazla kilonun yaptığı ağırlık kemişkleri güçlendirir ve fazla yağ dokusundan dolayı fazla östrojen hormonu üretilir bu da kemikleri korur. Fakat aşırı ağırlık özellikle diz ve ayak bileği gibi eklemlerde aşınmaya da sebep olarak zararlı etkilerde bulunabilir.

Sürekli kalsiyumdan fakir beslenme: Kalsiyum kemik yapımında çok önemli rol alır, sürekli olarak kalsiyumdan fakir beslenilmesi ayrıca parathormonu arttırır bu sayede kemik yıkımı artar, osteoporoz oluşur.

Depresyon: Depresyon halinde stres, iştahsızlık, harketsizlik görüldüğü için ve depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlardan dolayı osteoporoz riskini arttırır.

Sigara: Sigara içimi osteoporoz riskini iki kat arttırır. Hem erkeklerte hem kadınlarda omurga ve kalça kırığı riski sigara ile artar. Sigara içen kadınlarda menopoz daha erken gelişir ve daha zayıf olurlar, bu faktörler de osteoporoza katkıda bulunur.

Alkol: Hafif veya orta derecede alkol kullanmanın osteoporoza sebep olduğu gösterilmese de aşırı derecede (alkolizm) alkol tüketiminin osteoporoz ve kırık riskini arttırdığı ispatlanmıştır. Bu etki hem kadın hem erkekler için geçerlidir.

Yetersiz beslenme: Kalsiyum, fosfor, magnezyum, çinko, mangan gibi mineraller; D, C, K, B6, folik asit gibi viraminler; proteinler, esansiyel yağ asitleri açısından yeterli bir beslenme osteoporozu önlemek açısından çok önemlidir.

İlaçlar: Bazı ilaçlar kemikleri zayıflatıcı yan etkilerde bulunurlar. Bunların başında kortizon ve türevi glukokortikoidler sayılabilir. Bu ilaçlar astım, romatizma, kan hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları ve organ nakli yapılan hastalarda sık kullanılır. Bunun dışında lityum, izoniyazid, karbamezapin, heparin, warfarin, aliminyum içeren antiasitler de osteoporoza neden olabilir.


İlgili Konular:
- Kemik Erimesi (Osteoporoz)
- Kemik Erimesi Nedenleri
- Kemik Erimesinde Sigaranın Etkileri
Tamamını >>

KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ)

Menopozdan sonra pek çok kadında osteoporoz ile sonuçlanabilen kemik kaybı gelişir. Sağlıklı kemik yoğun ve güçlüdür ve büyük miktarda basınca dayanabilir. Ancak, osteoporoz geliştiğinde, kemikler incelir ve kırılgan bir hal alır ki bu kemiklerin kırılma olasılığını arttırır. Kemiğe direncini veren maddelerin özellikle de kalsiyumun kemikten uzaklaşması ile osteoporoz oluşur.
Estrojen hormonunun olmadığı durumlarda kemik kaybı hızlanır ve menopozal dönemde gözlenen osteoporoz ortaya çıkar. Menopozda hormon replasman tedavisi alan kadınlarda kemik erimesi daha az olmaktadır fakat dikkat edilmesi gereken nokta günümüzde ateş basması gibi hiçbir menopozal şikayeti olmayan kadınlara sadece kemik erimesini önlemek amacıyla östrojen yani hormon tedavisi önerilmemektedir.

Erken evrede osteoporoz fark edilebilecek nitelikte çok az fiziksel değişikliğe yol açar. Ancak, hastalık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde basit travmalarla kırıklar oluşabilir. Kemik kaybı kişide ağrılara, boy kısalmasına, hareket kısıtlılığına ya da omurganın eğrilmesine dahi ("kocakarı kamburu" olarak da bilinir) yol açabilir.

Osteoporoz riskine katkıda bulunabilecek diğer etkenler:
- Sigara
- Çok fazla alkol tüketimi
- Çok az egzersiz, hareketsizlik
- Çok az kalsiyum alımı (şimdi ya da çocukluk çağında)
- Steroidler (astım ve artrit tedavisinde sık kullanılırlar) ve tiroid hormonu (çok yüksek dozda) gibi belirli ilaçların kullanımı
- Erken menopoz (45 yaşından önce)
- Genetik faktörler
Osteoporoz için risk faktörleri konusu için tıklayın

Kemik Mineral Ölçüm Yöntemlerine göre:
Normal...................................T-Score < -1 SD Osteopeni...............................T-score –1, -2.5 SD Osteoporoz.............................T-score> -2.5 SD ve kırık yok.
Yerleşik osteoporoz.............. T-score > -2.5 SD ve kırık var.

Tedavi:
İlaç tedavisinde kemik yıkımını azaltanlar (kalsiyum, bifosfonatlar, raloksifen, kalsitonin ve hormon replasman tedavisi) ve kemik yapımını arttıranlar (Flor, Paratiroid hormon, D vitamini) olmak üzere çeşitli ilaçlar kullanılır.
Tedavide beslenme, egzersiz, yeterli güneş ışını alma, yaşam şeklinin düzenlemesi de önemlidir.
Osteoporoz tedavisi ve kullanılan ilaçlar konusu için tıklayın

Korunmak için neler yapmalı?
- Kalsiyum ve D vitamini yönünden yeterli beslenilmeli
- Güneş ışınlarından yeterince yararlanılmalı
- Bol hareket ve egzersiz yapılmalı
- Sigara, alkol ve aşırı kafein gibi kötü alışkanlıkların osteoporozu artırıcı etkenlerinden uzak durulmalı


İlgili Konular:
Kemik Kaybı Nedir?
Osteoporozdan Korunmanın Yolları
Kemik Erimesi Belirtileri
Kemik Erimesi Tedavisi ve Kullanılan İlaçlar
- Kemik Erimesinde Beslenme
Kemik Yoğunluğu Ölçümü (Kemik Taraması)
- Hamilelikte ve Doğumdan Sonra Kemik Erimesi 
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"