MENOPOZDAN SONRA VÜCUTTA OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER

Menopoza girdikten sonra kadın vücudunda dış görünüş olarak ve bazı iç organlarda çeşitli değişiklikler meydana gelir. Bu değişikliklerin bazıları yaşın ilerlemesi ile ilgiliyken çoğunluğunda değişen hormon seviyeleri önemli bir faktördür. Özellikler östrojen hormonunun menopoza girdikten sonra azalması vücutta önemli değişikliklere neden olur aynı şekilde androjenler (testosteron) ve progesteron hormonunun azalması da etkilidir.

Menopozda olan hormonal değişimlere bağlı birçok dokuda atrofi gelişir. Atrofi bir oganda küçülme, incelme anlamlarına gelir. Bazı dokularda elastikiyet kaybı oluşur.

Menopoz sonrası kadın cinsel organlarında oluşan değişiklikler:
- Vulvada yani vajina dış kısmında bulunan büyük ve küçük dudaklar, klitoris gibi organlarda atrofi, küçülme meydana gelir. Buralarda cilt altında bulunan yağ dokusu azalır.
- Büyük dudaklar (labium majus) ve küçük dudaklar (iç dudaklar, labium minus) küçülür.
- Klitoris küçülür.
- Pubik bölgede bulunan kıllar azalır.
- Vajina giriş kısmı zamanla biraz daralabilir, esnekliği azalır.
- Vajina içerisindeki epitel tabakası incelir.
- Vajinanın esenekliği azalır, içerisinde görülen katlantılar (rugalar) azalır.
- Vajinanın kayganlığı azalır, bu nedenle ilişki sırasında yanma, ağrı, ufak kanamalar meydana gelebilir.
- Vajinanın rengi soluklaşır.
- Rahim ağzı (serviks) ve rahim (uterus) menopoz sonrasında boyut olarak küçülür.
- Rahim iç tabakasının kalınlığı (endometrium) azalır. Menopoz sonrasında ultrasonda bu tabakanın 5 mm'den kalın görülmesi anormal kabul edilir.
- Yumurtalıklar (over) küçülür, ultrason ile zor görülebilir hale gelirler.

İdrar yolları ile ilgili değişiklikler:
- Mesane (idrar torbası) esnekliği azalır, bu nedenle gece sık sık idrara çıkma, idrar kaçırma gibi şikayetler meydana gelebilir.
- Üretrada meydana gelen atrofi nedeniyle idrar yaparken yanma meydana gelebilir.

Memelerde oluşan değişiklikler:
- Memelerde küçülme ve sarkma meydana gelir.
- Meme başı küçülür.
- Memelerin erektil (sertleşme) özellikleri kaybolur.

Ciltte meydana gelen değişiklikler:
- Deride kırışıklıklar meydana gelir.
- Derinin kalınlığı azalır.
- Derinin esnekliği azalır.
- Saçlarda azalma meydana gelir.
- Koltuk altı tüylerinde azalma meydana gelir.
- Yüzdeki tüylerde artma meydana gelir.

Kemik ve iskelet sistemi ile ilgili değişiklikler:
- Kemik erimesi (osteoporoz) zamanla oluşur.
- Boyda kısalma izlenir.
- Kamburluk meydana gelebilir.
- Omurganın bel kısmında öne doğru olan eğrilik (lordoz) azalır.

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve spor, sigara alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, düzenli uyku  hayatın her döneminde olduğu gibi menopoz sonrasında da vücudun daha sağlıklı ve  formda olmasını sağlar.


İlgili Konular:
- Menopoz Belirtileri
Tamamını >>

MENOPOZDA GÖRÜLEN PSİKOLOJİK SORUNLAR

MENOPOZ DÖNEMİNDE PSİKOLOJİK PROBLEMLER VE PSİKİYATRİK HASTALIKLAR

Menopoz kadın hayatın çok önemli değişikliklerin olduğu doğal bir süreçtir. Yıllardır her ay adet kanaması geçirmeye alışmış olan kadın artık hiç adet görmez halle gelir veya kadın artık yumurtlama gerçekleştirmediğini ve doğurganlık yeteneğini kaybettiğini bilir. Bu çok önemli değişiklikler bazı kadınları psikolojik çok etkilerken bazılarını çok az etkiler, bu kadının sosyo kültürel durumu ve yaşadığı çevre vb. özelliklerle yakından ilgilidir. Örneğin bazı toplumlarda kadının genç ve güzel olması çok önemli bir faktördür ve kadın menopozla beraber yaşlanacağını, esksi kadar güzel olamayacağını düşünür, bu durumdan kötü anlamda etkilenir. Ancak bazı toplumlarda kadınlar menopozla birlikte ileri yaş grubuna geçerek sözü dinlenen daha saygın bir kimliğe kavuşurlar, bu toplumlarda menopoza girmek kadınları olumlu yönde etkiler genellikle. Yine bazı kadınlar menopoza girdikleri yıllarda çocukları büyüyüp iş sahibi olduğu için sorumluluklarının azaldığını artık hayatta bir dinlenme dönemine girdiklerini düşünerek olumlu etkilenirler. Sonuç olarak menopozun kadın psikoloji üzerindeki etkisi hem toplumlar ve kültürler arasında farklılık gösterir hem de kadının diğer ailevi ve çevresel özelliklerine göre de değişiklik gösterir.

Sadece menopoz döneminde menopozun etkisi ile görülen özel bir psikolojik bozukluk, psikiyatrik hastalık yoktur. Ancak özellikle daha eski yıllarda psikolojik problemlere yatkınlığı bilinen kadınlarda menopozun da etkisi ile bazı sorunlar meydana gelebilir. Bu problemler hem yukarıda örneklendiği gibi menopozun kadın hayatında ve vücudunda yarattığı önemli değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir, hem de menopozda vücutta değişen hormonların (östrojen azalması) beyinde bazı bölgeleri etkilemesi nedeniyle olabilir.

Menopozda görülebilen psikolojik problemler:
- Uykusuzluk
- Depresyon
- Sürekli halsiz ve yorgun hissetme
- Anksiyete, endişe, panik
- Sinirlilik
- Hafıza problemleri
- Konsantrasyon bozukluğu
- Motivasyon eksikliği
- Dikkatsizlik
- Ağlama atakları

Östrojen hormonu menopozdan sonra çok azalır. Östrojen hormonunun beyinde glia hücrelerini, immün beyin bariyer sistemini, endorfin benzeri bazı maddelerin salınımını, beyne olan kan akımını etkilediği üzerine araştırmalar vardır. Östrojen hormonundaki azalmaın beyin fonksiyonlarını etkileyerek bazı psikolojik problemlerin oluşmasını kolaylaştırdığı konusunda şüpheler vardır.

Menopozda psikolojik sorunları önlemek ve azaltmak için öneriler:
- Egzersiz, spor
- Yoga, meditasyon gibi aktivitelerle ilgilenmek
- Sağlıklı beslenmeye dikkat etmek
- Alkolden uzak durmak
- El işleri, resim gibi çeşitli aktivitelerle ilgilenmek
- Aile ve çevredeki tanıdıklarla, arkadaşlarla ilişkileri iyi tutmak, yalnızlıktan kaçınmak.

Gerekirse psikiyatri uzmanlarından psikolojik destek alınmalıdır.

İlgili Konular:
- Menopoz Belirtileri
Tamamını >>

ATEŞ (SICAK) BASMASI NEDENLERİ

ATEŞ BASMASININ SEBEPLERİ (MENOPOZ HARİCİNDE)

Ateş basması veya sıcak basması denilen durum belli aralıklarda aniden gelen ve bir kaç dakika bazen daha uzun süren geçen, yüzde ve vücudun genellikle üst bölgelerinde kızarma, terleme, üşüme, titreme, çarpıntı, sıkıntı, daralma gibi belirtilerle karakterize bir durumdur. Bazılarında günde bir kaç kere oluşurken bazılarında çok sık oluşabilir. Genellikle gece görülür ancak günün her saatinde meydana gelebilir. Ateş basmaları bazı enfeksiyon hastalıklarında görülen ateş yükselmeleri ile karıştırılmamalıdır, yüksek ateş kalıcıdır ve ateş basmasındaki gibi aniden gelip geçici karakterde değildir.

Ateş basması denilince akla ilk gelen sebep menopozdur. Menopoza giren kadınlarda en sık görülen şikayetlerden birisidir. Menopozda ateş basması ve önlemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Gebelikte hormonal değişimlerden dolayı görülebilen ateş basmaları hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopozda görülen ateş basmaları şiddetli ise ve hastanın hormon tedavisi almasında bir sakınca yoksa bazen hormon tedavisi uygulanmaktadır. Menopoza bağlı ateş basmaları genellikle hormon tedavisine çok iyi yanıt verir ve hasta kısa sürede rahatlar. Menopozda kullanılan ilaçlara rağmen sıcak basmalarında rahatlama görülmemesi durumunda buna neden olabilecek başka bir sebep var mı akla getirilmelidir.
Aşağıda kadınlarda ve erkeklerde ateş basmasına neden olabilen diğer durumlar sıralanmıştır.

Ateş basması (sıcak basması) şikayetine neden olan hastalıklar:
- Karsinoid sendrom
- Sistemik mastositozis
- Tiroid medüller karsinomu
- Prolaktin hormonu yüksekliği (hiperprolaktinoma)
- Feokromasitoma
- Pankreas adacık hücreli tümörü
- Renal cell karsinom (Böbrek tümörü)
- Omurilik yaralanması
- Multiple Skleroz (MS)
- Migren
- Parkinson hastalığı
- Anksiyete ve psikolojik stres halleri
- Anaflaksi
- Ortostatik hipotansiyon
- Otonomik epilepsi
- Arsenik zehirlenmesi
- Bazı lösemi türleri
- Bronkojenik karsinom
- Nöroblastoma
- Akne rosacea

Ateş (sıcak) basması şikayetine neden olan ilaçlar:
- Kalsiyum kanal blokerleri
- SSRI grubu ilaçlar
- Kolinerjik ilaçlar
- Sefalosporinler
- SERM grubu antiöstrojenik ilaçlar
- LH hormon agonistleri ve antagonistleri
- Aromataz inhibitörleri
- Niasin
- Beta blokörler
- ACE inhibitörleri
- Morfin
- Bromokriptin
- Metoklopramid
- Vankomisin
- Rifampin
- Siproteron asetat
- Bazı prostaglandinler
- Nitrogliserin
- Triamsinolon
- Nikotinik asit
- Bazı kemoterapi ilaçları (tamoksifen, siklosporin, doksorubisin, sisplatin)

Diğer sebepler:
- Alkol
- Alkol ile beraber bazı ilaçların kullanılması (metronidazol, klorpropamid, disülfiram, ketokanazol, griseofulvin, sefalosporinler, kloramfenikol,
- Aşırı baharatlı yiyecekler
- Dumping sendromu (midenin hızla boşalması)


İlgili Konular:
Menopoz Sıkıntıları, Ateş (Sıcak) Basması
- Hamilelikte Ateş Basması
Tamamını >>

MENOPOZA GİRERKEN NELER YAPILMALI?

MENOPOZA GİRERKEN KADINLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Menopoza girmek ne demektir?
Menopoza girmek yumurtalık (over) fonksiyonlarının azalması neticesinde kadının tamamen adet görmez hale gelmesi demektir. 1 yıl süreyle hiç adet görmeyen kadın artık kesin menopoza girmiş kabul edilir, bundan önce adet düzensizlikleri ve bazı şikayetlerin olduğu dönem ise menopoza geçiş dönemidir.

Menopoz yaklaşırken:
Menopoza girme yaşı ülkemizde yaklaşık olarak 46-48 civarındadır. Menopoza yaklaştığına dair belirtiler hisseden bir kadının kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurması gerekir. (Bkz: menopoza girdiğimi nasıl anlarım?) Kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvuran kadının öncelikle jinekolojik muayenesi ve ultrasonografi, gerekirse menopoza girdiğini netleştirmek için bazı hormon tahlilleri yapılır. Bunların sonucunda menopoz teşhisi konan kadınların kan biyokimya, kolesterol, şeker vb. ölçümleri değerlendirilir, kemik mineral yoğunluğu (BMD) değerlendirilir, meme muayenesi ve gerekirse mamografi, meme ultrasonu gibi tetkikler yapılır, rahim ağzından smear alınır. Menopoza giren kadınların doktorları tarafından farklı bir şekilde belirtilmedikçe en geç yılda bir jinekolojik muayene ve diğer tetkikler ile değerlendirilmesi gerekir.

Menopoza giren kadınlar nelere dikkat etmelidir?
- Öncelikle doktor muayenelerine ve yıllık (veya daha sık) randevularına aksatmadan uymalıdırlar.
- Dengeli ve sağlıklı beslenme konusuna her zamankinden daha çok özen göstermelidirler çünkü bu dönemden sonra kalp damar hastalıkları, kemik erimesi ve diğer bazı sağlık sorunları açısından artış izlenebilir. Menopozda beslenme konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Doktorlarının önerileri doğrultusunda düzenli egzersiz ve spor yapmalıdırlar.
- Menopoza girerken kadınlar hemen korunma yöntemlerini bırakmamalıdır. 50 yaşından önce menopoza giren kadınlar 2 yıl adet görmeyene kadar korunmaya devam etmelidir. 50 yaşından sonra menopoza giren kadınlar 1 yıl aralıksız adet görmeyene kadar korunmaya devam etmelidir. Bu dönemde korunma yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıkayarak ulaşabilirsiniz.
- Aşırı ve uzun süren kanama olması durumunda hemen doktora başvurulmalıdır.
- Menopoz şikayetleri (ateş basması gibi) için doktora danışmadan hiçbir ilaç, bitkisel yiyecek ve içecekler, kürler, otlar, çaylar vb. uygulanmamalıdır.

Menopoza girerken adet düzensizlikleri, aşırı kanama olur mu?
Menopoz dönemi yaklaşırken adet düzensizlikleri olabilir, genellikle adetlerde seyrelme, düzensizleşme olur ancak bazen sık ve aşırı adet kanamaları da olabilir. Her adet düzensizliği menopoz anlamına gelmez, bu nedenle doktorunuza başvurmadan menopozdan şüphelenmemeniz gerekir.

Menopoza girerken veya girdikten sonra hamile kalınır mı?
Menopozun ilk yıllarında çok nadiren olabilecek bir yumurtlama neticesinde gebelik oluşma riski vardır. Bu nedenle belli bir süre daha korunmak gerekir. Bu konu hakkınd ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopoza girmek istiyorum?
Bazen hastalar menopozun yaklaştığı yıllarda yaşadıkları sıkıntılar, şikayetler ve adet düzensizlikleri nedeniyle bir an önce menopoza girmek ve bunlardan kurtulmak isterler. Bu amaçla doktorlarına başvururlar. Bu tür durumlarda hastanın şikayetlerini rahatlatmaya yönelik tedaviler uygulanır. Hastanın yumurtalık fonksiyonlarını bir anda bitirecek ve tamamen menopoza girmesini sağlayacak bir ilaç veya tedavi şekli yoktur. Zaman içerisinde hastanın tamamen menopoza girmesi beklenir.

Erken menopoza giren kadınlar ne yapmalı?
Erken mneopoza giren kadınlar için de öneri ve yapılan tetkikler, tedaviler benzerdir. Düzenli doktor kontrolüne devam edilmesi gerekir. Bu hastalar menopoza daha erken yaşta girdikleri için hayatlarının daha fazla kısmını menopozda geçireceklerdir, bu nedenle kemik erimesi (osteoporoz) benzeri risklere daha fazla maruz kalacaklardır. Ancak beslenme ve egzersiz konularında özenli davranarak, gerekirse ilaç tedavileri ile bu riskler minimuma indirilebilir.


İlgili Konular:
- Menopoza Girdiğimi Nasıl Anlarım?
- Menopoz Belirtileri
Tamamını >>

MENOPOZ TESTİ

İDRAR İLE YAPILAN MENOPOZ (FSH) TESTLERİ
Menopozun teşhisi için her zaman önerilen ve en güvenilir yöntem kanda hormon düzeyleri ölçülmesi ve doktor muayenesi ile kombine değerlendirilmesidir. Menopoz tanısı koymak için en değerli hormon ölçümü adetin 3. günü yapılan kanda FSH hormon düzeyi ölçülmesidir, FSH ve diğer hormonların menopozda değerlendirilmesi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. İdrar ile evde pratik bir şekilde menopoz testi yapılabilmesi için üretilen test kitleri vardır, bu test çubukları idrarda artan FSH hormonuna duyarlı olacak şekilde üretilmiştir. Menopoz yaklaşırken veya menopoza girildiğinde kanda FSH  hormonu düzeyi artar, bunun sonucunda idrarla atılan FSH miktarı da artar. Kanda yapılan hormon tahlilleri FSH düzeyini net olarak mililitrede kaç ünite bulunduğunu belirtecek şekilde ölçer. İdrarda yapılan testler ise ünite olarak değer vermez sadece FSH yüksek mi değil mi şeklinde sonuç verir. İdrarda yapılan gebelik testlerine benzer bir mantıkla çalışır bu testler. Ancak menopoz teşhisi hamilelik teşhisinden çok farklıdır, bu nedenle evde idrarla yapılan menopoz testlerine tek başına güvenilmemesi önerilir, mutlaka doktora başvurulması önerilir. Çünkü idrarla yapılan menepoz testinin sonucu negatif (menopoz yok) şeklinde çıksa bile kişi menopoza giriyor olabilir.
Bir kadına menopoz teşhisi konulabilmesi için kanda ölçülen FSH hormonu ve bazen diğer hormonlar, ayrıca muayene ve ultrason değerlendirmeleri, hastanın belirti ve şikayetleri topluca değerlendirilmelidir. Tek başına FSH testi veya idrarda menopoz testi ile tanı konulamaz.

İdrarda yapılan menopoz testleri kısırlık, hamilelik (gebelik) konularında bilgi verir mi?
İdrarla yapılan menopoz testleri kadının hamile kalma yeteneği veya çiftlerin kısırlık problemi hakkında bilgi vermez. Çünkü bu konularda bilgi edinebilmek için öncelikle FSH ve bazı diğer hormonların değerlerinin bilinmesi gerekir, oysa ki idrar testleri değer vermez sadece var-yok, yüksek-yüksek değil gibi niteliksel bilgi verir. Ayrıca infertilite (kısırlık), doğurkanlık kapasitesi, yumurtalık kapasitesi gibi konularda bilgi edinebilmek için sadece hormon değerleri yeterli değildir, muayene, ultrason ve bazı diğer yöntemlerin kullanılması gerekir.
FSH hormonu yüksekliği ve kadının hamile kalabilme yeteneği arasındaki ilişkiyi açıklayan ayrıntılı yazıya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopoz testi nasıl, ne zaman yapılır?
Kanda yapılan menopoz hormonu testleri adetin 3. günü (veya buna yakın günler) yapılır. Adet hiç göremeyen kadınlarda herhangi bir gün yapılabilir. Hastanın aç veya tok olması sonucu değiştirmez.
İdrarda yapılabilecek şekild eüretilen menopoz test kitleri sabah ilk idrarda uygulanır. Testi sabah su içmeden, yemek yemeden önce yapmak gerekir.

FSH ölçümü testi nasıl yapılır?
FSH düzeyi idrar testlerinde belirlenemez, idar testleri sadece yüksek veya yüksek değil şeklinde bilgi verebilir, hatta bu bilgiyide %100 doğrulukla vermez çünkü kadının içtiği su miktarı, idrar konsantrasyonu gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Kanda FSH hormonu düzeyi adetin üçüncü gününde ölçülerek FSH hormon düzeyi net değer olarak belirlenebilir.


İlgili Konular:
- Menopozda Hormon Testleri ve Değerleri
Tamamını >>

MENOPOZDA HAMİLELİKTEN KORUNMAK GEREKİR Mİ?

MENOPOZ VE GEBELİK

Menopoz dönemine yaklaşırken gebelikten korunma yöntemleri:
40-45 yaş civarında menopoz dönemine yaklaşırken hamilelikten korunmak her zamankinden daha önemlidir çünkü bu yaşlarda çiftler çoğunlukla istedikleri çocuk sayısına çoktan erişmişlerdir ve sürpriz bir gebelik sonucu çocuk sahibi olmak istemezler. Ayrıca bu yaşlarda gebelik hem anne hem bebek açısından risklidir. Gebelikte annede tansiyon yükselmesi, preeklampsi gibi tıbbi problemler, bebekte anomali (sakatlık) riskinde artış olabilmektedir. 

40 yaşından sonra menopoz dönemine kadar hangi yöntemlerle korunulabilir:
- Bu yaş grubundaki kadınlarda en çok önerilen ve en güvenli doğum kontrol yöntemleri spiral (ria) ve ameliyatla tüp bağlama yöntemleridir.
- Doğum kontrol hapları (OKS) özellikle sigara içenlerde 35 yaşından sonra çok önerilmez. Damar tıkanıklığı gibi ciddi problemlere sebep olabilir.
- Aylık ve 3 aylık hormon içeren iğneler çok tercih edilen yöntemler değildir. Çünkü sıklıkla adet düzensizliğine neden olurlar.
- Erkeğin prezervatif kullanması alternatiflerden birisidir ancak çok güvenilir bir yöntem değildir ve çoğu erkek tarafından sevilmeyen bir yöntemdir.
- Geri çekme (ilişki sırasında boşalacağını anlayan erkeğin dışarı boşalması) yöntemi hiçbir yaş grubunda önerilmeyen yüksek gebelik riski taşıyan bir yöntemdir.
- Takvim yöntemi yani yumurtlama olan günleri hesaplayarak diğer zamanlarda ilişkiye girme şeklinde uygulama hiç güvenilir değildir. Özellikle 40 yaşından sonra yumurtlama (ovulasyon) daha da düzensizleşeceğinden bu yöntem asla kullanılmamalıdır.
- Vazektomi yani erkeğin kanallarını bağlatması uygun alternatiflerden birisidir.

Yukarıdaki bilgilere rağmen her doğum kontrol yöntemi her çifte uymaz, bu nedenle korunmak isteyen çiftler mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Uygun olmayan ve bilinçsizce uygulanan korunma yöntemleri hem istenmeyen hamileliklerle sonuçlanabilir hem de sağlık açısından risklere sebep olabilir. Doğum kontrol yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopoza giren ve adetleri tamamen kesilen kadınların korunması gerekir mi?
- 50 yaşından önce menopoza giren kadınların hiç adet görmeden 2 yıl geçirmelerinden sonra korunma yöntemlerini bırakabilecekleri önerilir. 
- 50 yaş ve üzerinde menopoza giren kadınların hiç adet görmeden 1 yıl geçirmelerinden sonra korunma yöntemlerini bırakabilecekleri önerilir.

Menopoz şikayetleri için kullanılan hormon ilaçları hamilelikten korur mu?
Menopozda ateş basması, terleme gibi şikayetler içim kullanılan hormon ilaçları şekil olarak doğum kontrol haplarına benzediği için koruma görevi de yapıyor sanılmaktadır bazen ancak bu doğru değildir. Menopozda kullanılan hormon ilaçları hamileliği engellemez bu nedenle mutlaka ek bir korunma yöntemi kullanılmalıdır. Doktorunuz size en uygun korunma yöntemini (spiral, tüp bağlama vb.) önerecektir.
Yapılan araştırmalarda menopozda kullanılan hormon ilaçlarının hatsaların yarısından fazlasında yumurtlamayı (ovulasyon) engellemediği görülmüştür.

40 ve 50 yaşlarında hamile kalma riski ne kadardır?
45-50 yaşa arasında korunmayan çiftlerin hamile kalma şansı %2-3 kadarken, 50 yaşından sonra bu şans %1 civarına iner.

Menopozda hamile kalınır mı? (Erken menopozda)
Menopoz teşhisi kadının 12 ay aralıksız adet görememesinden sonra konur. Eğer kadının yumurtalık fonksiyonlarının çok azaldığı hormon testleri ile gösterilmişse ve 12 ay boyunca adet görememişse bundan sonra hamilelik imkansız denilecek kadar zordur. Ancak henüz uzun süreli bir adet görememe olmamışsa ve kötü hormon değerleri (yüksek FSH hormonu) veya düzensiz adetler gibi belirtilerden dolayı menopozun yaklaştığı söylenmişse bu durumda düşük de olsa hamile kalma şansı vardır. Bu şansı belirleyen en önemli faktörlerden birisi kadının yumurtalık kapasitesi yani over rezervidir. 

Hamile kalamıyorum, menopoza mı giriyorum?
40 yaşından sonra gebe kalamamanın tek nedeni menopoz değildir. Eğer kadında adet düzensizliği ve hormonlarda kötüleşme (FSH  yüksekliği) varsa menopoz kısırlık sebebi olarak düşünülebilir. Ancak hormon değerleri normal olan bir kadında adetleri düzensiz olsa bile kısırlık sebebi olarak menopoz düşünülmez, başka nedenleri de araştırmak gerekir. Kadında veya erkekte kısırlığa yani hamile kalamamaya neden olan çeşitli nedenler olabilir, ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İleri yaşta ve menopozda hamilelik için tüp bebek yapılabilir mi?
Yaş ilerledikçe ve menopoz yaklaştıkça kadının yumurtalık kapasitesi ve yumurta kalitesi azalır. Bu nedenle hem kendiliğinden gebe kalma şansı, hem ilaç tedavileri ile gebe kalma şansı, hem de tüp bebek ile gebe kalma şansı giderek azalır. Kadının yaşı ilerledikçe kısırlık (infertilite) konusunda artan risk hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yaşın ilerlemesiyle tüp bebek ile hamilelik elde etme şansı ne kadar azalmaktadır konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Doğum Kontrol Yöntemleri
Tamamını >>

MENOPOZU GECİKTİRMEK VEYA ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?

ERKEN MENOPOZ ERTELENEBİLİR Mİ? ENGELLENEBİLİR Mİ?

Menopoz kadın hayatının doğal aşamalarından birisidir. Her kadın öncelikle genetik yapısında belirlenen bir yaşta menopoza girecektir. Sigara ve yeterli beslenme gibi bazı çevresel faktörler de kadınların menopoza girme yaşını az oranda etkileyebilmektedir ancak en önemli faktör genetiktir. Kadınların menopoza girme yaşı genellikle anneleri ve kız kardeşleri ile benzerlik gösterir. Menopozun başlama yaşı hakkında ayrıntılı bilgi ayrıca yazılmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu nedenle önemli olan bir kadının menopoza girme yaşını geciktirmek veya menopoza girmesini tamamen engellemek değildir. Önemli olan menopoza giren kadınların doğru takip ve tedavilerle olası komplikasyonlardan, kemik erimesinden, çeşitli şikayetlerden korunmalarıdır.

Bir kadının menopoza girmesi geciktirilebilir mi veya tamamen önlenebilir mi?
Menopoz kadının yumurtalıklarının (overlerinin) artık hormon üretemez, yumurta geliştiremez yani fonksiyon göremez hale gelmesi sonucunda adetlerinin tamamen kesilmesidir. Bu durumda:
- Menopoza tamamen girmiş bir kadının artık bazı ilaçlarla yumurtalıklarının yeniden fonksiyon görebilmesini sağlamak yani yumurta üretmesini ve hormon üretmesini sağlamak mümkün değildir. Hiçbir ilaç, hormon, bitkisel madde bunu sağlayamaz.
- Menopoza girmiş olan bir kadına verilen hormon ilaçları ile adet görmesi ve ateş basmasi gibi şikayetlerinin geçmesi sağlanabilir. Ancak adet  görmesi ve şikayetlerinin geçmesi bu kadının menopozunun engellendiği veya artık kadının menopozda olmadığı anlamına gelmez. Bu kadın sadece dışarıdan verilen hormon ilaçları sayesinde yapay olarak rahim duvarının gelişmesi sayesinde adet kanamaları görmektedir ama yumurtalıkları hiç hormon ve yumurta üretmemektedir. Bu nedenle dışarıdan verilen ilaç kesildiğinde tekrar adet göremeyecektir.
- Menopoza henüz girmemiş olan genç yaşya bir kadında veya menopoz dönemine yaklaşan orta yaşlı bir kadında verilecek ilaçlar, hormonlar, tedaviler menopoza gireceği yaşı değiştirmez. Her kadının menopoza gireceği yaşı yani yumurtalıklarının fonksiyon göremez hale geleceği yaş genetik olarak belirlenmiştir. Dışarıdan verilen ilaçlar adetlerini düzenleyebilir veya bazı şikayetlerini önleyebilir ancak kadın ilaç kullanmadan ne zaman menopoza girecekse yine o zaman girecektir.
- Menopoza girme yaşını az miktarda etkileyen bazı çevresel faktörler vardır. Örneğin sigara içmek ve yetersiz, dengesiz beslenmek gibi. Bu tür faktörlerden uzak duran kadınlar manopoza 1-2 yıl daha geç girmektedir.

Menopozu geciktirmenin yolları var mı? İlaçlar, hormonlar, bitkiler? 
Bu amaçla bilinçsizce kullanılmaya çalışılan bitkiler, kürler, yiyecekler, içecekler vb. çok zararlı etkiler meydana getirebilir. İçeriklerindeki çeşitli maddeler rahim kanseri benzeri hastalıklara dahi neden olabilir. Bu nedenle asla doktora danışılmadan kullanılmamaları gerekir. Kadın hastalıkları ile ilgili kullanılan ilaçlar ve hormon preperatları menopoza girmeyi engellemez, fonksiyon görmeyen ve hormon üretmeyen yumurtalıkların yeniden eskisi gibi olmasını sağlamaz sadece kadının yapay olarak adet görmesini sağlar ve bazı şikayeterin önlenmesini sağlar.

Erken menopozu önlemek, ertelemek mümkün mü?
Menopozun 40 yaşından önce başlaması yani 40 yaşından önce bir kadının tamamen adet göremez halde yumurtalık fonksiyonlarını yitirmesi erken menopozdur. Erken menopoz da yukarıda anlatıldığı gibi önlenemez veya yumurtalıkların tekrar fonksiyon görür hale gelmesi sağlanamaz ancak bu hastaların daha ileri yaşlara kadar adet görebilmeleri ilaçlarla sağlanabilir. Menopoza bağlı gelişebilecek kemik erimesi gibi komplikasyonlar ilaçlarla ve egzersizle, doğru beslenme ile önlenebilir. Ancak erken menopoz durumu geri döndürülemez, yumurtalıkların tekrar fonksiyon görebilmesi, östrojen ve progesteron hormonu üretebilmesi, gebelik oluşturabilir hale gelmesi mümkün değildir.

Erken menopoza girmek genetik tedavi ile engellenebilir mi?
Bazı araştırmalarda erken menopoza girme ile ilgili genler tespit edilmiştir. İleri yıllarda genetik araştırmaların  artması ile erken menopozun da birçok hastalık gibi genetik tedavisinin mümküm olabileceği tahmin edilmektedir.


İlgili Konular:
- Menopoz Yaşı Kaçtır?
- Menopozda Hormon Tedavisi
- Menopozda Bitkisel İlaçlarla Tedavi
Tamamını >>

MENOPOZ SIKINTILARI, ATEŞ (SICAK) BASMASI

MENOPOZ SIKINTILARI NEDİR? NE KADAR SÜRER? ÇÖZÜMÜ?
Menopoz sıkıntıları veya menopoz döneminde yaşanan sıkıntılar deyince akla öncelikle sıcak basmaları, ateş basmaları (vazomotor semptomlar) gelir. Sıcak basmaları menopoza giren kadınlarda en sık görülen şikayettir. Genellikle menopoza girdikten sonra bir kaç yıl sürer ve geçer, az sayıda kadında daha uzun süre de devam edebilir. Bazı kadınlarda da menopoza ilk girilen yıllarda yokken sonradan meydana çıkabilir.

Menopozda ateş basması dışında görülebilen şikayetlere ayrı bir yazıda değinilmiştir, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopoz sıkıntıları ne kadar sürer?
Ateş basması şikayeti olan kadınların %80'inde bunun bir yıldan fazla sürdüğü görülmüştür. Kadınların çoğunda bu sıkıntılar hiç tedavi almasa bile bir kaç yıl içerisinde kendiliğinden geçer. Menopozdaki kadınların yaklaşık %10'unda sıcak basması ve benzeri sıkıntılar 60'lı yaşlara kadar devam edebilir, yine %10 kadar kadında 70'li yaşlara kadar sürdüğü görülmektedir.

Ateş (sıcak) basmaları ne sıklıkta görülür?
Menopozda ateş basmaları ülkeler ve kültürler arasında değişiklik gösterebilir. Örneğin Amerika'daki kadınların %75'inde görüldüğü bildirilirken Japonya'daki kadınlarda çok daha az oranda görülür, bu Japonların beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır. Her kadında tedavi gerektirecek kadar şiddetli olmaz. Günde bir kaç kere meydana gelebileceği gibi, her saat görülecek kadar sık da olabilir.

Ateş (sıcak) basmaları nasıl olur?
Genellikle gece görülür ancak gündüz de meydana gelebilir. Sıklıkla 3-5 dakika sürer ve geçer, bazılarında daha uzun olabilir. Kafa, göğüs ve vücudun üst bölümünde başlayan sıcaklık hissi, yüzde kızarma, kollara yayılma, üşüme, titreme, nabızda hızlanma, çarpıntı şeklinde görülür.

Ateş (sıcak) basmalarını arttıran risk faktörleri:
- Amerika ve batı toplumlarında Japonya ve Çin gibi toplumlara göre daha yaygın görülmektedir.
- Obez, fazla kilolu kadınlarda sıcak basmaları daha fazla görülür. (Obez kadınlarda yağ dokusunda androstenediondan östron üretiminin fazla olması östrojenin fazla olmasını sağlar, buna rağmen bu kadınlarda sıcak basmaları daha çok olur.)
- Az fiziksel aktivite gösteren kadınlarda ateş basmaları daha yaygındır.

Ateş basması (sıcak basması) neden olur?
Ateş basmalarının oluşma mekanizması net olarak bilinmemektedir. Ana neden olarak vücudun termoregülasyon (ısı düzenleme) sisteminin bozulması düşünülmektedir.

Menopoz sıkıntılarına bitkisel çözüm:
Bu konu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopoz sıkıntıları nasıl önlenir?
- Sıcak ortamlardan uzak durun.
- Tek kat ve kalın giyecekler giyinmeyin. İnce giyeceklerden bir kaç kat giyinmeniz uygun olur, böylece sıcak hissettiğinizde giysilerinizin bir kısmını çıkarma imkanınız olur. Dar giyecekler kullanmayın.
- Acılı ve baharatlı yiyeceklerden kaçının.
- Ilık duş alın.
- Her gün en az yarım saat egzersiz veya spor faaliyetleri yapın. Yoga benzeri aktiviteler faydalı olabilir.
- Çay ve kahye gibi kafeinli içecekleri fazla tüketmeyin. Çayı açık tüketin.
- Alkol ve sigaradan uzak durun.
- Gün içerisinde sıcak basması ve benzeri şikayetlerinizi nelerin arttırdığına dikkat edin ve bunları not edin. Bunlardan günlük hayatınızı düzenleyerek uzak durmaya çalışın.
- Pijama, iç çamaşırı v.b giysilerinizi pamuklu olanlardan tercih edin.
- Bol su tüketin.
- Doktorunuza başvurun. Size ek bazı öneriler veya ilaç tedavileri verebilir.
- Stresten uzak durun.


İlgili Konular:
- Ateş Basması Nedenleri
- Menopoz Belirtileri
- Menopozda Hormon Tedavisi
- Menopozda Bitkisel İlaçlarla Tedavi
Tamamını >>

MENOPOZDA HORMON TESTLERİ VE DEĞERLERİ

HORMON TAHLİLERİ SONUCUNDAKİ DEĞERLER VE MENOPOZ

Menopoz teşhisi içim hormon testleri ne zaman yapılır?
Menopoz şüphesi olan bir kadında hormon düzeyleri adetin 3. günü yapılan kan tahlilleri ile değerlendirilir. Hastanın aç veya tok olması bu tahlil sonuçlarını etkilemez. Hasta aylardır adet görmüyorsa hormon tahlilleri herhangi bir gün yapılabilir.

Menopoz teşhisi amacıyla bakılan hormon testleri:

FSH
Menopoz teşhisi açısından en değerli hormon FSH hormonudur. FSH hormonu beyinde hipofiz denilen bölgeden salgılanır ve yumurtalıkları etkileyerek yumurtaların (foliküllerin) büyümesini sağlar ve buradan östrojen gibi hormonların salgılanmasını uyarır. 
FSH = Folikül uyarıcı hormon = Follicle stimulating hormone

Sayfanın en altıdaki grafikte menopoza giren bir kadında FSH hormonu değerinin yükseldiği görülmektedir. Menopoz öncesi bir dönemdeki kadında adetin üçüncü günü bakılan FSH hormonu düzeyi 20'nin altındadır. (mlU/ml) FSH değerinin 10'un altında olması yumurtalık kapasitesinin iyi olduğunu ve östrojen hormonu üretiminin iyi olduğunu, yumurtaların iyi geliştiğini gösterir. 10'un üzerindeki değerler yumurtalık kapasitesinin yavaş yavaş azalmaya başladığını gösterir, 15-20 arasındaki değerler menopoza girmenin yaklaştığını gösterir, genellikle bu kadınlarda adetler seyrek olmaya başlar. Genellikle 30'un üzerindeki FSH hormon düzeyleri artık kalıcı olarak kadının menopoza girdiğini gösterir ve kadın artık hiç adet göremez ya da adetler çok seyrekleşmiştir.

Adetin 3. günü veya ilk günleri dışında adet kanaması başladıktan çok sonra veya kanama olmasına yakın dönemlerde bakılan FSH düzeylerinin yüksek çıkması normaldir, bu nedenle menopoz değerlendirilmesinde kullanılamaz.

ÖSTROJEN (ESTRADİOL, E2)
Sayfanın altındaki grafikte görüldüğü gibi menopoza girilmesiyle birlikte kandaki östrojen hormon değerleri azalır. Çünkü östrojen hormonu yumurtalıklarda büyüyen yumurtalar (folikül hücreleri) tarafından üretilir. Menopoza girilmesi ile birlikte yumurtalıklarda (overlerde) yumurta büyümesi ve yumurtlama (ovulasyon) duracağı için östrojen hormon üretimi de yavaşlar.
Normalde (menopoz öncesinde) adetin 3. günü östrojen hormon düzeyi: 25-140 pg/ml arasındadır. Menstruel peryodun orta döneminde veya adet kanamasına yakın günlerde daha yüksek olabilir. Adetin 3. günü bakılan değer önemlidir menopoz teşhisi açısından.

Östrojen hormon düzeyi menopoz teşhisi açısından FSH kadar önemli değildir. Örneğin adetin 3. günü kanda hormon değerleri bakılan bir kadında östrojen hormonu düzeyi düşük olmasına rağmen FSH hormonunda yükselme izlenmiyorsa bu kadında genellikle mnopoz düşünülmez, östrojen azalması başka bir nedene bağlıdır muhtemelen.

LH
Normalde menopoz öncesi bir kadında adetin 3. günü bakılan LH değeri: 5-20 mlU/ml arasındadır. Menopoz başladığında LH değerinde de FSH gibi artma görülür ancaj LH artması FSH'ya göre daha geç başlar. Aşağıdaki grafikte bu yükselme izlenmektedir. LH hormonu düzeyi menopoz teşhisi koymak için genellikle kullanılmaz. FSH hormon düzeyi en önemli kriterdir.

İNHİBİN B
İnhibin B hormonu overlerde (yumurtalıklarda) sertoli ve granüloza hücrelerinden salgılanır. İnhibin B beyinden salgılanan FSH hormonunun baskılanmasını sağlar. Menopozun yaklaşması ile birlikte yumurtalıklardan salgılanan İnhibin-B hormonu azaldığı için FSH hormonunda artma izlenir. Pratikte İnhibin B hormonu yaygın kullanılmamaktadır.

TESTOSTERON ve PROGESTERON
Bu hormonlar da menopoza girilmesiyle birlikte azalma gösterirler ancak mnenopoz teşhisi amacıyla kullanılmazlar.

HCG
HCG hormonu kanda gebelik testinde kullanılan hormondur. (Ayrıntılı bilgi) Bu hormon kadınlarda yaşla birlikte hafif artış gösterir bu nedenle özellikle 40 yaş üzerindeki hafif yükseklik (30-40 civarındaki değerler) gebelik şüphesi yaratabilir. Menopoz sonrası yaşlarda da hafif artış gösterir ancak menopoz teşhisinde pratikte kullanılmaz.

Menopozun yaklaştığı geçiş döneminde hormonal değişiklikler:
Menopozal geçiş dönemi menopozaun yaklaştığı ve adet görmenin olduğu son bir kaç yılı içerir. Ülkemizde menopoz yaşı ortalama 46-48 arasında bildirildiğinden, genellikle 44-45 yaşları veya bazı kadınlarda 50'ye  yaklaşan yaşlar menopoza yakın geçiş dönemidir. erken menopoz izlenen kadınlarda bu durum daha erken yaşlarda meydana gelebilir. Bu dönemde hormonlarla ilgili önemli noktalar:
- Menopozun yaklaştığı yıllarda öncelikli ve en önemli hormonal değişim FSH hormonundaki yükselmedir.
- Bu dönemde östrojen hormonundaki azalma görülmeyebilir. Östrojendeki azalma menopoza tam olarak girmekle, adetlerin tamamen kesilmesine yakın meydana gelir genellikle. Aşağıdaki grafikte de bu şekilde ilenmektedir. Grafikte FSH hormonu 45-46 yaşlarında yükselmeye başlarken, östrojen (E2) hormonu 50 yaş civarında azalmaya başlamaktadır.
- Bu nedenle menopoza geçiş döneminin başlarında görülen FSH hormonu yükselmesinin nedeni östrojen hormonu azalması değildir, İnhibin B hormonundaki azalmadır. Hatta artan bu FSH hormonu östrojen üretiminin artmasına neden olabilir.


İlgili Konular:
- Menopoz
- Menopoza Girdiğimi Nasıl Anlarım?
- Menopoz Testi
Tamamını >>

MENOPOZDA BİTKİSEL İLAÇLARLA TEDAVİ

MENOPOZ SIKINTILARINA BİTKİSEL ÇÖZÜM

Menopoz tedavisinde (ateş basması) bitkisel ilaçlar kullanılabilir mi? Menopozda görülen ateş basması (sıcak basması), terleme, yüzde ve vücudun diğer bölgelerinde yanma, kızarma gibi şikayetler hafif boyutta olduğunda bazı yaşam tarzı değişiklikleri, fiziksel aktivite, egzersiz, sıcak yerlerde bulunmama, baharatlı ve acılı yiyeceklerden kaçınma gibi öneriler çoğu zaman hastaların rahatlaması için yeterli olabilmektedir, bu nedenle şikayetleri hafif olan hastalarda hormon ilaçları veya bitkisel ilaçların kullanılması önerilmez.  Ancak bu tür şikayetler şiddetli olduğunda en etkili tedavi yöntemi hormon ilaçlarıdır. Hormon ilaçlarının kullanımı her zaman her hastada mümkün olmayabilir veya bazı risklerinden dolayı hasta kullanmak istemeyebilir. Çeşitli nedenlerle hormon ilaçlarının kullanılamadığı durumlarda bitkisel kaynaklı ilaçlar kullanılabilmektedir. Bitkisel ilaçların etki düzeyi çok değişken olabilir ancak bazı hastaların şikayetlerinde rahatlama sağlayabilmektedir. Bitkisel ilaçlar bazı bitkilerdeki çeşitli maddelerin saflaştırılmasından elde edilir ve ilaç şeklinde eczanelerde satılır. Bitkisel kaynaklı bu ilaçların insanlar üzerindeki olumsuz yan etkileri diğer hormon ilaçları kadar detaylı araştırılmamıştır, bu nedenle sadece kısa süreli (en fazla 6 ay) kullanılmaları önerilir. Asla doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamaları gerekir. İleriki yıllardan bu tür bitkisel ilaçlarla ilgili daha fazla araştırmalar yapıldığında önnerilen kullanım süreleri daha uzun olabilir veya önemli yan etkiler tespit edilirse kullanım süreleri kısalabilir.

Bitkisel ilaçlar da diğer normal ilaçlar gibi çeşitli yan etkilere sebep olabilirler. Bitkilerin yanlış kısımlarının kullanılması veya toplama sırasında başka maddelerin içeriye karışması, miktarını doğru ayarlayamama gibi nedenlerle yan etkiler meydana gelebilir.

YILAN OTU (SİYAH YILAN KÖKÜ) (BLACK COHOCH)
Diğer isimleri: Actaea racemosa = Actea macrotys = Centiyane
Ülkemizde de bulunan bu ilaç menopoz tedavisinde en yaygın kullanılan bitkisel ilaçlardandır. Piyasada tek bir tane isimle satılmaktadır (Klimadynon tablet). İlacın prospektusunda actea racemosa bitkisinin (yılan otu) yumru köklerinin  kuru ekstresinden elde edildiği belirtilir. Bu veya benzer bitkilerin eczanede satılan ilaç formu dışında alınarak yenmesi, kaynatılarak veya başka şekilde suyunun içilmesi önerilmez çünkü şlaç formu dışında alındığında vücuda ne kadar madde alındığı bilinemez ayrıca bu şekilde tek bir madde değil faydalı ve zararlı çok sayıda madde vücuda alınmış olur ve bunun önemli yan etkileri olabilir. Eczanelerde satılan ilaç formunun ise doktor tavsiyesi olmadan asla kullanılmaması gerekir, karaciğere toksik etki ve başka yan etkileri olabilmektedir. Bu ilaç prospektusunda belirtildiği üzere menopozda görülen sıcak basması, terleme, uykusuzluk, vajinal kuruluk, sinirlilik, depresyon gibi şikayetlerin giderilmesinde yardımcı olur.
Araştırmaların çoğunda yılan otunun menopoz şikayetleri üzerine faydalı etkileri olduğu gösterilmiştir ancak faydasız olduğunu gösteren araştırmalar da mevcuttur.
Amerika Birleşik Devletlerinde yılan otu Gıda-İlaç Onay Komitesi (FDA) tarafından güvenirliliği belirsiz bitkiler arasında listelenmiştir. 1989'da Almanya'da ilaç kontrol komitesi  6 aya kadar kullanımını onaylamıştır, daha uzun kullanımında olası yan etkiler net bilinmediği için 6 ay dan fazla kullanılmasını onaylamamıştır.

FİTOÖSTROJENLER (SOYA İZOFLOVANLARI)
Fitoöstrojenler soya fasulyesi içerisinde bulunan östrojen hormonuna benzer etkiler gösteren maddelerdir. Japonyada insanlar soya fasulyesini yemeklerinde çok tükettikleri için kadınlarda menopoz şikayetleri, sıcak basması, terleme v.b batı toplumlarına göre çok az görülür. Soya izoflovanalrı yani fitoöstrojenler sıcak basması, terleme, depresyon, vajinal kuruluk şikayetleri için kullanılan bitkisel ilaçlardır. Soya fasulyesinden elde edilir. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılmaması gerekir.

DONG QUAİ (ANGELİCA SİNENSİS)  
(Angelika - Melekotu Kökü Ekstresi) 
Çinde bulunan bir bitkidir. Östrojen benzeri etkileri olduğu için meopoz şikayetlerine faydalı olduğu bildirilmiştir. Yan etkileri hakkında yeterli bilgi olmadığı için şu an menopozda kullanımı önerilmemektedir.

E VİTAMİNİ
Bazı araştırmalar manopoz şikayetlerini azalttığını gösterse de bazıları faydasız olduğunu göstermiştir. Diğer ilaçlar gibi doktor tavsiyesi olmadan kullanılmaması gerekir.

Yukarıda belirtilenler dışında da menopoz tedavisi amacıyla üretilmiş ve satılan bitkisel ilaçlar, yiyecekler, içecekler, bitki kökleri, gıda takviyeleri, kürler, şifalı bitkiler, adıyla satılan ürünler olabilir. Bunların asla doktora danışılmadan kullanılmaması gerekir çünkü bilinçsiz kullanımda kanser benzeri çok önemli yan etkiler meydana gelebilir.

ERKEN MENOPOZDA BİTKİSEL TEDAVİ:
Erken menopoz öncelikle nedenin, belirtilerin, şikayetlerin değerlendirilmesi için mutlaka jinekoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Erken menopozda menopoz nedeniyle olabilecek komplikasyonlar da (kemik erimesi gibi) daha erken gelişecektir. Jinekoloji uzmanınız bu tür komplikasyonların önlenmesi için gerrekli tetkik ve tedavileri planlayacaktır. Yukarıda anlatılan ve menopozda ateş basması benzeri şikayetler için kullanılan bitkisel ilaçlarla ilgili bilgiler ve uyarılar erken menopoz durumu için de geçerlidir.


İlgili Konular:
- Menopozda Hormon Tedavisi
- Menopozda Hormon Tedavisinin Alternatifleri
Tamamını >>

MENOPOZA GİRDİĞİMİ NASIL ANLARIM?

Menopoza girmek nedir?
Bir kadının yumurtalık aktivitesinin azalması sonucunda adetlerinin tamamen kesilmesi durumuna menopoz denir. Adet görmemeye neden olan başka bir nedne yoksa 12 ay boyunca kadının adet görülmemesi durumunda kesin menopoz teşhisi konulur. Ülkemizde ortalama menopoza girme yaşı 46-48 civarındadır, dünyada ortalama menopoz yaşı 51 civarındadır.

Menopoz teşhisi (tanısı) nasıl konur?
Premenopoz terimi menopoz öncesi yani adetlerin tamamen kesilmesinden önceki birkaç yılı tarif eder. Bu dönemde yumurtalık hormonları yavaş yavaş azalır ve adet düzensizlikleri meydana gelir, kadının hamile kalma yeteneği çok azalır. Bu dönemde kanda bakılan FSH hormonunda yükselmeler başlar. FSH hormonu kanda adetin ilk günleri genellikle 3. günü bakılarak değerlendirilir. Bu hormondaki yükselmenin başlıca nedeni İnhibin hormonundaki düşmedir. Yumurtalıklarda bulunan foliküller yani yumurta hücreleri azaldığından İnhibin hormonu üretimi azalır, bu da beyinden salgılanan FSH hormonunun artmasına neden olur. FSH hormonunun artmasının asıl nedeni östrojenin azalması değildir, İnhibinin azalmasıdır. Bu dönemde östrojen seviyeleri normal olabilir. Bu nedenle menopoz teşhisi konulurken östrojen değerinin pek önemi yoktur, önemli olan FSH değeridir. Östrojen, progesteron ve LH hormonu seviyeleri bu dönemde genellikle değişmez menopoz teshisinde önemli değildir.  Teşhisde en önemli kriterler muayene ve kanda bakılan FSH hormon düzeyidir. Sadece ultrason ile menopoz teşhisi konulamaz. Menopozun tanımı 12 ay aralıksız adet görmeme olduğu için aslında kesin teşhis için bu sürenin geçmiş olması gerekir, yani son teşhis geriye dönük olarak konur.

Menopoza girdiğimi nasıl anlarım?
Bir kadın yukarıda anlatılan belirtilere bakarak veya adet düzensizliği, adet gecikmesi gibi bulgulardan yola çıkarak menopoz girdiğini anlayamaz. Bu tür belirtilere yol açan menopoz dışında birçok hastalık vardır. Bu nedenle menopoz teşhisi sadece doktor tarafından muayene ve bazı tahliller yapılarak konulabilir. Yukarıda da belirtildiği gibi teşhisde en önemli kriterler muayene ve kanda bakılan FSH hormon düzeyidir. Sadece ultrason ile menopoz teşhisi konulamaz.

Birkaç aydır adet görmüyorum, adetlerin düzensizleşti acaba menopoza mı giriyorum?
Bu hastaların en çok şüpheye düştüğü durumdur. Bu tür şikayetler özellikle 43-55 yaşlarından sonra menopozun yaklaştığını gösterebilir daha genç yirmili ve oyuzlu yaşlarda pek menopoz şüphesi yaratmaz ancak yine de muayene edilmeden kesin netice bilinemez. Bir kadında adet görememe, adet düzensizliği, adetlerde seyrekleşme, kanama miktarında azalma gibi belirtilere neden olabilen menopoz dışında da birçok hastalık vardır. Guatr, bazı hormon bozuklukları, bazı kistler, myomlar, stres, psikolojik durumlar adetlerde çeşitli düzensizliklere neden olabilir. Bu nedenle doktorunuza muayene olmadan belirtilerinizin menopoz göstergesi olduğundan emin olamazsınız.

Menopoza giren kadınlar ne yapmalı?
Mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına (jinekolog) başvurarak muayene olmalıdır. Menopoz teşhisi kesin olarak konulduğu taktirde bazı kan tahlilleri, smear tahlili, kemik erimesi için yapılan BMD filmi ve gerekliyle mamografi gibi tetkikler yapılacaktır. Sonuçta gerekirse menopoz şikayetleri için veya kemik erimesi için ilaçlar başlanacaktır. Menopoza giren kadınların yılda bir jinekolojik muayene olmaları gerekir.

Menepoza giren kadınlar adet görür mü?
Menopozun yaklaştığı yıllarda (premenopoz yılları) seyrek de olsa birkaç ayda bir adet görülmesi normaldir. Ancak 12 ay boyunca adet görememe durumu gerçekleştikten sonra kesin menopoz teşhisi konulmuşsa artık bundan sonra adet (regl) veya başka bir kanama olmaması gerekir. Herhangi bir vajinal kanama olması durumunda ise nedeninin araştırılması için mutlaka doktora başvurulmalıdır. Menopoz sonrası olabilen kanamalar hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz.

Menopoza girene kadar hamilelikten korunma yöntemlerine gerek var mıdır?
Menopozun yaklaştığı 44-45 yaşlarından sonra kadınların hamile kalması oldukça zorlaşır ancak imkansız değildir, bu nedenle çocuk istemeyen çiftlerin mutlaka tamamen manopoza girene kadar korunmaları gerekir. 1 yıl boyunca hiç adet görmeme durumu gerçekleştikten sonra artık korunma yöntemleri bırakılabilir. İleri yaşlarda hangi doğum kontrol yöntemleri kullanılabilir konusunda doktorunuza danışmalısınız, doktora danışmadan rastgele kullanılan doğum kontrol yöntemleri sakıncalı durumlara neden olabilir. Doğum kontrol yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili, Konular:
- Menopoza Girerken Neler Yapılmalı?
- Menopoz Belirtileri
- Menopozda Hormon Testleri ve Değerleri
Tamamını >>

MENOPOZ BELİRTİLERİ

MENOPOZDA GÖRÜLEN ŞİKAYETLER
Menopoz kadında yumurtalık fonksiyonlarının tamamen tükenmesi neticesinde adet görmenin kesilmesidir, bir kadının kesin olarak menopoza girdiğini belirtebilmek için 12 ay aralıksız adet görmemiş olması gerekir.

Menopoz belirtileri ne zaman, kaç yaşında başlar?
Genellikle 45 yaş civarında adetlerin tamamen kesilmesinden 1-2 yıl önce adet düzenindeki değişiklikler ile ilk belirtiler başlar.

Menopoz belirtileri ne kadar, kaç yıl sürer?
Ateş basması ve terleme gibi belirtiler ve psikolojik sıkıntılar sıklıkla 1-2 yıl sürer ve biter, nadiren daha uzun sürebilir. Daha uzun vadede ortaya çıkan kemik erimesi, vücut şeklindeki değişiklikler, meme ve genital organlardaki değişiklikler her hastada farklı şiddetle olmakla beraber yaşlanmayla birlikte devam eder.

Kanama değişiklikleri:
Menopoz ile ilgili belirtilerin bir kısmı adetlerin kesilmesi döneminden önce menopozun yaklaştığını haber veren belirtilerdir. Bu döneme premenopozal dönem denir. Bu dönemde adet sürelerinde ve sıklığında değişiklikler yaşanır. Genellikle bu tür belirtiler 45 yaş civarında başlar. Adetler genellikle daha seyrek aralıklarla (bir buçuk iki ay aralarla) görülmeye başlanır, bazen 15 gün gibi kısa aralıklarla görülen adetler de olabilir. Adet kanaması süresi ve kanama miktarında uzama veya kısalma olabilir. Bu dönemde ara sıra ateş basması, terleme gibi belirtiler de görülebilir.

Ateş (sıcak) basması, terleme vb. belirtiler:
Menopoza girilmesi ile beraber adetler tamamen kesilir ve çoğu kadında ateş basması, terleme, çarpıntı gibi belirtiler görülmeye veya şiddeti artmaya başlar. Bu tür belirtilere vazomotor belirtiler denir ve menopozdaki kadınların yaklaşık %60-70'inde bu belirtiler görülür. Bazı kadınlar bu tür belirtileri hiç yaşamadan menopoz dönemini atlatırlar. Sıcak basması veya ateş basması denilen durum yüzde, kollarda, ellerde, vücudun üst yarısında aniden kızarma, terleme, titreme, sıcaklık hissi şeklinde yaşanır. Gece uykudan uyandıracak şekilde görülebilir. Genellikle 3-5 dakika sürer ve geçer, bazılarında daha uzun da sürebilir. Günde birkaç kere gibi sık olabileceği gibi haftada birkaç kere de yaşanabilir.Bu tür belirtiler genellikle menopozdan yani adetlerin tamamen kesilmesinden 1-2 yıl önce başlar ve bu şikayetler kadınların yarısında 1-5 yıl arasında sürer. Menopozdaki kadınların %20 gibi az bir kısmında bu şikayetlerin 5-10 yıl arasında sürdüğü görülebilir.
Menopoz sıkıntıları, ateş, sıcak basması hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Menopozda görülen psikolojik belirtiler:
- Uykusuzluk
- Depresyon
- Sinirlilik
- Anksiyete
- Kolay ağlama
- Aşırı duygusallık
- Dikkat, konsantrasyon ve hafıza bozulması, unutkanlık

Menopozda görülen üreme organları ile ilgili belirtiler:
- Vajina kayganlığında azalma ve kuruluk hissi, buna bağlı cinsel ilişkide ağrı, zevk alamama, libidoda azalma.
- İdrar kaçırma, gece idrara sık çıkma (mesane dokusundaki elastikeyetin azalmasına bağlı)

Diğer değişiklikler:
Aşağıdaki değişikliklerin çoğu daha geç dönemde uzun yıllar sonra meydana gelen değişikliklerdir.
- Memelerde küçülme yani atrofi, yağ dokusu kaybı, sarkma. Meme uçlarında küçülme meydana gelir.
- Vajina dudaklarında ve klitoriste küçülme ve atrofi
- Ciltte kuruluk ve kırışıklıklarda artma
- Saç, koltuk altı ve pubik bölgedeki kıllarda azalma görülürken tersine kol ve bacak tüylerinde artma görülebilir.
- Ses kalınlaşması
- Kemik erimesi. İleri düzeyde olursa kemik erimesine bağlı kamburlaşma, boy kısalması, eklem ağrıları.
- Kalp hastalıkları ve kolesterol yükselmesi menopozdaki hormonal değişikliklere bağlı olarak artar. Menopozda kolesterol, trigliserid ve LDL kolesterol artar, HDL kolesterol azalır.
-  Kilo alımı sıklıkla gerçekleşir. Vücuttaki yağ dağılımı değişir. Menopoz öncesi dönemde kadınlarda jinekoid tipte yani kalça etrafında yağlanma fazla iken menopoz sonrası santral tip yağlanma başlar vücutta yani göbek etrafında yağlanma başlar.
- Menopoz sonrasında karbonhidrat (şeker) metabolizmasında bozulma başlar. İnsülin rezistansı artar.


İlgili Konular:
- Menopoz
- Menopoz Sıkıntıları, Ateş (Sıcak) Basması
- Menopoza Girdiğimi Nasıl Anlarım?
- Menopozda Görülen Psikolojik Sorunlar
- Menopozdan Sonra Vücutta Oluşan Değişiklikler
Vajinal Kuruluk
Tamamını >>

MENOPOZDA BESLENME

MENOPOZDA NELER YENMELİ? FAYDALI VE ZARARLI BESİNLER

Menopoz kadın hayatında fizyolojik ve hormonal olarak vücutta çok önemli değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Vücutta meydana gelen hormonal değişimler bir çok organ ve sistemi etkilediği gibi bazak metabolizma hızında yavaşlamaya da neden olur. Ayrıca yaşın ilerlemesi ve çalışan kadınların işten ayrılması, emekli olması gibi etkenlerle de genel olarak hareket etme oranı azalır. Bütün bu etkenler kilo almaya meyil yaratır, bu nedenle menopoz sonrası kadınların sağlıklı beslenme, hareketli yaşam tarzı (egzersiz) gibi konularda daha dikkatli olmaları gerekir.

Menopozda hangi yiyecekler tüketilmelidir?
Menopoz sonrası kadınlarda kemik yıkımında hızlanma arttığı için kemik erimesi (osteoporoz) riski artar. Bu riski azaltmak için süt, yoğurt, peynir gibi ürünler her gün tüketilmelidir. Ayrıca düzenli yürüyüş, spor kemik erimesi riskini azaltır. Haftada en az 3-4 gün yarım saat yürüyüş önerilmektedir.Süt, yoğurt, peynir gibi ürünler yağlı olanlardan değil, yağsız (diyet, light) olarak tercih edilmelidir.

Sebze yemekleri ve kuru baklagilleri (nohut, fasulye, bezelye, mercimek ) bol tüketmek, meyve tüketmek, kırmızı et yerine daha çok beyaz et (tavuk eti) tercih etmek, kırmızı et tüketilecekse yağsız daha eti tercih etmek, margarin ve ayçiçek yağları  yerine zeytin yağı ve tereyağı tercih etmek, beyaz ekmek yerine kepekli veya çavdar ekmeği tercih etmek dikkat edilmesi gereken diğer önemli noktalardır. Haftada 1-2 kez balık tüketilmesi önerilmektedir. Yağda kızartılan yiyecekler yerine ızgara, haşlamai fırında pişirme türleri tercih edilmelidir.

Bol su içmek hayatın her döneminde olduğu gibi menopoz döneminden sonra da önemlidir. Kahve, kola gibi kafein içeren içeceklerin aşırı tüketilmesi kemik erimesini arttırabilir ve sıcak basması gibi şikayetleri arttırabilir. Bu nedenle açık çay, ıhlamur, ada çayı tüketilmeli ve kafeinli içeceklerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Menopozda hangi yiyeceklerden kaçınmak gerekir?
- Kızartma türü yağlı yiyecekler
- Sucuk, salam, sosis v.b yiyecekler
- Çikolata, tatlı, şekerli, kremalı yiyecekler, kola türü içecekler
- Hamur işi, fast food, pizza, hamburger, poğaça, kek, bisküvi, cips türü yiyecekler
- Tam yağlı peynir, yoğurt, süt
- Margarin yağlar, tere yağı, kuyruk yağı
- Aşırı tuz tüketiminden kaçınmak gerekir.

Yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi durumlar mevcutsa doktorunuzun beslenme konusunda ek önerileri ve uyarıları olabilir, bunları da ayrıca dikkate almalısınız.

Hayatın daha erken dönemlerinde olduğu gibi menopozda da doğru ve sağlıklı, dengeli beslenme kadının hipertansiyon, şeker, kanser, kalp hastalıkları gibi çeşitli hastalıklardan korunmasını, normal kilosunu korumasını, kemik erimesinin önlenmesini sağlar.
Tamamını >>

MENOPOZ YAŞI KAÇTIR?

MENOPOZA ORTALAMA KAÇ YAŞINDA GİRİLİR? 
MENOPOZ KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Dünyada ortalama menopoz yaşı 51 olarak bildirilmekle beraber ülkemizde ortalama menopoza girme yaşı daha erken 46-48 yaş civarında bildirilmektedir. Ülkeler ve ırklar arasında genetik, çevresel, beslenme vb. faktörlere bağlı olarak menopozun başlama yaşı değişkenlik göstermektedir.

Menopoza girme yaşı genellikle 45-55 yaşlar arasında değişmektedir. Bundan yüz yıl önce şimdikine göre kadınlar ortalama 4-5 yaş daha erken menopoza girmekteydi. Ancak yüz yıl öncesine göre günümüzde genç kızlarda ilk adet görme yaşı (menarş) daha erken olmaya başlamıştır.

Menopozun başlama yaşını etkileyen faktörler:
- Gelişmiş ülkelerde kadınlar biraz daha ileri yaşlarda menopoza girmektedirler.
- Sosyoekonomik düzeyi düşük olan kadınların menopoza daha erken yaşlarda girdiklerini gösteren araştırmalar vardır.
- Eğitim düzeyi düşük ve çalışmayan kadınlarda menopozun daha erken başladığını gösteren araştırmalar vardır.
- Çocukluk döneminde ilk adetin başlama yaşı (menarş) ile menopozun başlama yaşı arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar net sonuç verememiştir. Bazı araştırmalarda erken yaşta adet görenlerin menopoza erken girdiği görülürken diğer bazı araştırmalarda tersi sonuç görülmüştür.
- Araştırmaların çoğu hiç çocuk sahibi olmayan (doğum yapmayan) kadınların çocuk sahibi olan kadınlara göre daha erken menopoza girdiğini göstermiştir.
- Zayıf kadınların kilolulara göre daha erken menopoza girdiği gözlenmektedir araştırmaların çoğunda. Benzer şekilde bazı araştırmalar uzun ve kilolu kadınların daha ileri yaşlarda menopoza girdiğini göstermektedir.
- Sigara kullananlarda menopozun 1-2 yıl daha erken başladığı bilinmektedir. Az sayıda araştırma alkol kullananlarda tersine menopoza daha geç yaşlarda girildiğini göstermiştir.
- Sık adet olanlarda adetleri seyrek olanlara göre menopozun daha erken başladığını gösteren bazı araştırmalar vardır.
- Bazı araştırmalar yüksek yerlerde yaşayanların daha erken menopoza girdiğini göstermektedir.
- Bir kadının menopoza girme yaşı annesi, teyzesi ve kız kardeşleri ile benzerlik gösterir genellikle çünkü menopozun başlamasını belirleyen en önemli faktörlerden birisi genetik faktörlerdir.
- İyi beslenemeyen kadınlarda menopoz daha erken yaşlarda başlamaktadır.
- Siyah ırka mensup kadınlar beyaz ırktakilere göre ortalama 2 yıl daha erken menopoza girmektedirler.

Kayseri ilinde 2005 yılında yapılan bir araştırmada ortalama menopoz yaşı 46 bulunmuştur. (46.3 ± 5.1 yıl ) Bu çalışmada sigara içen, adetleri düzensiz olan veya ailesinde erken menopoza giren kişiler olan kadınların daha erken menopoza girdikleri saptanmıştır. (İ.İ. Müderris ve ark.)  (Türk Fertil. Der.2005; 13:158-164)

1900'lü ve 2000'li yıllara kadar insanların ortalama yaşam süresi şimdikine göre çok daha kısa olduğu için kadınlar menopoz döneminde çok az yaşamaktaydı, hatta birçok kadın menopoza girmeden önce hayatını kaybettiği için toplumda menopozdaki insan oranı (postmenopozal dönemdeki kadınlar) çok azdı. Ancak günümüzde ortalama insan ömrünün yetmişli yaşları geçmesi nedeniyle menopoz sonrası uzun yıllar yaşayan kadınlar yüksek orandadır ve buna bağlı olarak menopozun vücutta oluşturduğu belirtiler, hastalıklar yaygın olarak izlenmektedir.

40 yaşından önce menopoza girme durumuna erken menopoz denir. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Menopozu Geciktirmek Veya Önlemek Mümkün Mü?
Tamamını >>

MENOPOZ

Menopoz “over (yumurtalık) aktivitesinin yitirilmesi sonucunda menstruasyonun yani adetlerin kalıcı olarak sonlanması”dır. Menopoz teşhisi bir kadının 12 ay boyunca adet görmemesi durumunda konulan bir tanıdır. Tabi bu adet görmeme durumuna neden olacak başka bir durum olmaması gerekir, emzirme vb. gibi..

Menopoz'un kelime anlamı:
Latince mens kelimesi ay anlamına gelir. Pause kelimesi durmak, ara vermek anlamına gelir. Menopoz kelimesi bu kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. mens-pause = menopause = menopoz (ingilizcede menopause olarak yazılır)

Menapozda belirtiler:
- Ateş basması
- Terleme
- Uyku problemleri
- Duygu durum bozuklukları
(Depresyon, sinirlilik, agresiflik, anksiyete...)
- Libidoda azalma
- Vajinal kuruluk, Disparoni (ağrılı ilişki)
- İdrar yapmada güçlük, poliüri
Kemik erimesi (osteoporoz)

Menopoz belirtilerinin ne kadar süreceği, kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerde kısa sürerken, bazı kişilerde de 10 yıl kadar sürebilmektedir. Ortalaması 1 - 5 yıl arasında sürer.

Sıcak basması vb. şikayetler için bazı hastalarda kullanılan hormon replasman tedavisi ve osteoporoz tedavisi en sık tedavi uygulamalarıdır.

Menopoza Girdim. Hormon Tedavisi Almalı Mıyım ?
Menopoza giren her kadına hormon replasman tedavisi verilmemelidir. Geçmiş yıllarda farklı uygulamalar olmakla beraber son çalışmalardan sonra bu konudaki öneri "sadece orta ve şideetli derecede ateş basmalarından şikayetci kadınlara hormon tedavisi verilmelidir" şeklindedir. Menopozla ilgili herhangi bir şikayeti olmayan kadınlara hormon tedavisi verilmemelidir.
Bu konuda daha detaylı bilgi için menopozda hormon tedavisi konusuna bakınız.

Doğal (kendiliğinden, spontan) menopoz: Hiçbir ilaç veya ameliyata bağlı olmadan kadının kendi kendine menopoza girmesidir.

Cerrahi menopoz:
Ameliyat ile yumurtalıkların alınması nedeniyle menopozun başlamasıdır. Yumurtalıklar rahim ile birlikte veya tek başına alınırsa ameliyat sonrasında eynı doğal menopozda olduğu gibi menopoz belirtileri başlar. Tedavisi ve takibi ve belirtileri doğal menopoza benzerdir.
Yumurtalıkları (overleri) alınmadan sadece rahmi alınan bir kadın menopoza girmez. Rahmi alındığı için artık hiç adet göremez ama yumurtalıkları hormon üretimine devam ettiği için menopoz belirtileri oluşmaz bu nedenle menopoza girdiği söylenemez.

İndüklenmiş (iatrojenik) menopoz:
Kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler nedeniyle yumurtalıkların hasar görmesi neticesinde menopozun başlamasıdır. Cerrahi menopoz da bu gruba girer.

Erken menopoz:
40 yaşından önce adetlerin tamamen kesilmesidir. Prematür menopoz diye de adlandırılan bu durum hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Perimenopoz:
Menopoz ile ilgili belirtilerin başlamasından  son adet kanamasının 1 yıl sonrasına kadar geçen döneme perimanopoz denir. Menopoz ile ilgili ateş  basması, sıkıntı, adet düzensizlikleri, uykusuzluk gibi belirtiler sıklıkla adetler tamamen kesilmeden 3-5 yıl önce başlar.


İlgili Konular:
- Erken Menopoz
- Adet Görememe (Amenore)
- Menopozda Hormon Replasman Tedavisi
Tamamını >>

MENOPOZ SONRASI YUMURTALIK (OVER) KİSTLERİ

Menopoz sonrası dönemde saptanan yumurtalık kistleri genç ve orta yaşlarda saptananlardan farklı olarak öncelikle ameliyat planlanmasını gerektirirler. Menopoz sonrası yaşlarda saptanan kistler nadir istisnalar dışında takip edilmezler, en kısa zamanda kesin teşhis için ameliyat yapılarak patolojik incelemeye gönderilir.

Kist boyutu5 cm den küçük ve kanda ca-125 (bir tümör belirtecidir) seviyesi normal olan hastalar kısa bir süre kistin kaybolması için izlenebilir. İzlemde kist küçülmüyor veya ca-125 artıyorsa ameliyat düşünülür.
Kist her iki yumurtalıkta birden varsa yada takiplerde büyüme görülüyorsa, kistin özelliklerinde değişiklikler saptanırsa (internal ekolar, solid alanlar, papiller oluşumlar vb.) karın içinde sıvı oluşumu varsa veya ailede meme ve yumurtalık kanseri öyküsü varsa direkt ameliyat planlanmaktadır.


İlgili Konular:
- Yumurtalık Kistleri
Tamamını >>

MENOPOZDA HORMON TEDAVİSİNİN ALTERNATİFLERİ

Postmenapozal Hormon Tedavisine Alternatif Tedavi Seçenekleri:

Menapoz döneminde östrojen değerleri düşerek sıcak basması gibi bilinen belirtilere neden olabilir.
Hormon Replasman Tedavisi (HRT) kişinin menapoz sonrası östrojen veya östrojen + progesteron kullanmasıdır. HRT bu dönemdeki semptomlar için en etkili yöntemdir ve osteoporozun önlenmesine yardımcı olur.

Hormon replasmanının kullanılamadığı durumlarda sıkça kullanılan alternatif tedavi seçenekleri vardır:

Sıcak Basmaları İçin:
Antidepresanlar
Actea racemosa yumru kökleri ( Klimadynon)
Karayılan Otu (Black Cohosh)
Belladon- Ergotamin-Fenobarbital (Bellergal draje)
Melissa otu
Klonidin
SSRI
Fitoöstrojenler
Bu ilaçların yan etkileri olabilmektedir. Ancak doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.

Vajinal Kuruluk İçin:
Vajinal Östrojenler: Östrojenli kremler veya vajinal tabletler kandaki östrojen düzeyini artırmadan vajenin doğallığını korurlar, kuruluk yanma gibi şikayetleri ortadan kaldırabilirler.
Bunun dışında kayganlaştırıcı jeller de ilişkiden önce kullanılabilir.


İlgili Konular:
- Menopozda Hormon Tedavisi
- Menopozda Bitkisel İlaçlarla Tedavi
Tamamını >>

MENOPOZ SONRASI KANAMALAR (POSTMENOZAL KANAMA)

Siklik hormon tedavisi sırasında görülen düzenli kanamalar hariç tutularak, menopozal dönemdeki bir kadında meydana gelen herhangi bir vajinal kanamaya postmenopozal kanama denir.
Siklik verilen hormon ilaçları zaten düzenli olarak adet kanaması yapmayı amaçlamak için daha genç yaştaki menopoz hastalarına verilir. Bu tür ilaç alan hastalarda da kanamalar düzensiz oluyorsa yine doktora başvurması gerekir.
Adet görmeyi sağlamayan diğer menopozal hormon ilaçlarında da ilk 3 ay lekelenmeler, düzensiz kanamalar olabilir fakat daha sonra olan her tür kanama mutlaka araştırmalıdır, doktora başvurmayı gerektirir.
Bazen idrar yollarından veya bağırsaklardan gelen kanamalar da bu tür vajinal kanamalarla karışabilir fakat bunlar postmenopozal kanama tanımına girmez.

Başlıca Sebepleri:
- Atrofik endometrium (rahim iç tabakasının aşısı incelmesi).......... 60-80 %
- Dışarıdan östrojen alımı (Hormon tedavisi).................................... 15-25 %
- Endometrial hiperplazi (rahim iç tabakasının aşısı kalınlaşması)................. 5-10 %
- Rahim içerisinde (endometrial polip) veya rahim ağzında polip..... 2-12 %
Endometrium (rahim) kanseri........................10 %
- Bazı ilaçlar (meme kanseri için kullanılan tamoxifen)

Kanamanın kaynağı ne olabilir?
Vajen: Vajinal atrofi ve kuruluk sonucunda ve ilişkiye bağlı travma ile kanamalar olabilir. Vajinadan kaynaklanan bir kitle kanamaya sebep olabilir.
Rahim ağzı (Serviks): Buradan kaynaklanan polip (halk arasında et parçası denir) ya da başka tür iyi ya da kötü huylu kitleler kanama yapabillir.
Rahim (uterus) tan kaynaklanan kanamalar: Rahim iç tabakasının (endometrium) aşısı incelmesi ya da aşırı kalınlaşması (endometrial hiperplazi), burada oluşmuş bir polip, myom ya da başka tür iyi ya da kötü huylu kitleler kanama yapabilir.

Tanı:
Postmenopozal kanama şikayeti ile gelen hastaya öncelikle yukarıda anlatıldığı gibi kanamanın kaynağını belirlemek için detaylı bir jinekolojik muayene yapılır. Spekulum ile rahim ağzında bir patoloji var mı diye bakılır. Bunun dışında ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir. Salinfüzyonsonografi (sis)ya da histeroskopi gibi yöntemlerle rahim iç duvarını gözlemek gerekebilir. Menopoz sonrası dönemde rahim içerisinden kanaması olan her hastaya probe küretaj (endometrial biyopsi) (rahim içerisinden küretaj ile parça alma) yapılması gerekir. Bu işlem hatta menopoz sonrası kontrollerde rahim iç zarı (endometrium) 4-5 mm'den kalın olan kanaması olmayan hastalara bile kontrol amaçlı yapılır.

Tedavi:
Menopoz sonrası gelişen bir kanamanın tedavisi tamamen kanamanın nedenine bağlıdır.
Örneğin kanamanın sebebi rahim ağzında iyi huylu bir polip ise bunun alınması ve probe küretaj ile beraber patolojik incelenmesi tedavi için yeterli olur. Kanamanın sebebi probe küretaj sonucunda endometrial hiperplazi (rahim iç tabakasının aşısı kalınlaşması) olarak saptanmış ise bunun da yine patolojik tipine göre ilaç tedavisi (progesteron içeren hormonlar) ya da bazen ameliyat ile tedavisi yapılır. Kanamanın sebebini araştırmak için rahim içerisinden küretaj ile biyopsi alınmış ve sonuç kötü huylu bir kanser gelmiş ise bu durumun tedavisi çok farklıdır ve jinekolojik onkologlarca planlanır. Kanama hastanın kullandığı hormon tedavisi ya da başka bir ilaca bağlıysa ilaç tedavisi yeniden düzenlenir.


İlgili Konular:
- Menopoz
Tamamını >>

MENOPOZDA HORMON TEDAVİSİ

MENOPOZDA HORMON REPLASMAN TEDAVİSİ (HRT)

Hormon replaman tedavisi siklik ya da devamlı, ağızdan ya da transdemal (cilt yoluyla) ya da transvajinal yollarla uygulanabilen östrojen ve progesteron ya da sadece östrojen şeklinde uygulanabilen bir tedavidir. Bütün bu uygulanış şekillerinden hangisinin seçileceği hastaya göre planlanır.

Hormon tedavisi planlandığında tam bir jinekolojik muayene ve papsmear testi, çeşitli kan ve idrar testleri, karaciğer böbrek ve kolesterol ile ilgili kan testleri, mamografi ve meme ultrasonografisi mutlaka yapılmalıdır.

Günümüzde hormon replasman tedavisi (HRT) önerilen durumlar:
Menopoz yıllarına yaklaşmış ve seyrek adet gören hastalara eğer düzenli adet görmek istiyorlarsa hormon replasman tedavisi başlanabilir.
Ameliyatla genç yaşlarda yumurtalıkları alındığı için menopoza giren hastalarda da hormon tedavisi önerilir. (Rahim de alınmışsa sadece östrojen içeren tedavi önerilir.)
Menopoza tam olarak girmiş ve artık adet görmeyen hastalarda ise ancak orta ya da şiddetli derecede sıcak basması (vazomotor semptomlar) varsa HRT önerilmektedir. Vajinal kuruluk ve atrofi gibi semptomlar varsa vajinal krem ya da tablet şeklinde lokal hormon tedavisi önerilir. Bunun dışında kalp hastalıklarından korumak, osteoporozdan (kemik erimesi) korumak vb. hastalıklardan korumak amacıyla hormon tedavisi artık günümüzde önerilmemektedir.

Hormon tedavisinin faydaları:
Estrojen tedavisi etkisini en hızlı şekilde sıcak basmalarında gösterir. Menopoz sıcak basma şikayeti olan hastaların %75inde düzelme sağlar. HRT uyku bozukluklarını düzeltir. Menopoz döneminde ortaya çıkan anksiyete (sıkıntı), depresyon (içe dönüklük) ve hafıza bozuklukları gibi sorunlarda da etkilidir.Alt ürogenital sistemdeki olumsuz değişiklikleri önlemek amacıyla bu dönemde kullanılan lokal veya sistemik estrojen; vaginal kuruluk, ilişkide ağrı hissi gibi atrofik vaginadan kaynaklanan problemleri ortadan kaldırır. Alt idrar yollarında menopoz sonucu gelişen sık idrara çıkma (pollaküri), zor idrara çıkma (disüri) ve idrar kaçırma gibi şikayetlerde düzelme sağlar

Hormon kullanımına engel oluşturan durumlar:
- Yeni geçirilmiş kalp krizi
- Geçici iskemik atak
- Geçirilmiş inme (serebrovasküler olay)
- Beyin damar tıkanıklıkları
- Karaciğer fonksiyonlarının bozuk olması
- Östrojen ile ilerleyen tümör varlığı (Meme veya endometrium kanseri)
- Tromboemboli (damar tıkanıklığı) geçirmiş olmak
- Nedeni henüz bulunamamış vajinal kanama olması

Hormon tedavisinin dikkatli verilmesi gereken durumlar:
- Yüksek tansiyon
- Safra kesesi hastalıkları ve safra taşı
- Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı)
- Trigiliserid yüksekliği
- Migren
- Epilepsi
- Miyom
- Endometriozis

Menopozda hormon replasman tedavisi alanlarda özellikle de ilk 3 ayda düzensiz vajinal kanamalar olabilir ve bu tamamı ile normaldir. Fakat daha sonraki dönemde olan vajinal kanamalar çok önemlidir ve kesinlikle doktora başvurmayı gerektirir. Hormon tedavisi dışında başka sebepleri olabillir bu kanamaların. (Menopoz sonrası dönemde kanama konusuna bakınız.)

HRT ile oluşabilecek yan etkileri içeriğindeki östrojenin ve progesteronun oluşturduğu yan etkiler şekilde iki grupta anlatılabilir:

Östrojene bağlı yan etkiler:
- Bulantı
- Kusma
- Şişkinlik
- Kilo alma
- Su tutulumu
- Tansiyon yükselmesi
- Kramplar
- Meme uçlarında hassasiyet
- Safra taşı oluşumu

Progesterona bağlı yan etkiler:
- Yorgunluk
- Depresyon
- Akne
- Yağlı cilt
- İştah artması
- Kilo alma
- Libido (cinsel istek) azalması
- Memelerde hassasiyet

Hormon tedavisi kaç yıl sürdürülmeli?
Menopozla ilgili şikayetler yani sıcak basmaları geçtikten sonra hormon replasman tedavisi kesilmelidir. Genellikle bu şikayetler en fazla 2-3 yıl sürer. Bu tür şikayetler kesildikten sonra başka amaçla hormon tedavisi kullanılması günümüzde önerilmemektedir. 5 yıldan fazla HRT kullanılması çok zorunlu olmadıkça tercih edilmemelidir.

HRT ve meme kanseri ilişkisi
Günümüze kadar yapılan çalışmalar ile aydınlatılabildiği kadar bu konudaki bilim adamlarının son görüşleri şu şekildedir:
- Meme kanseri riski muhtemelen 5 yıldan uzun süreli HRT kullanımı ile artar.
- HRT ile izlenen risk artışı tedaviye 5 yıl ara verdikten sonra ortadan kalkar.
- Meme kanseri öyküsü olan hastalarda HRT verilmemelidir.
- WHI çalışmasında östrojen + progesteron kombine alan grupta meme kanseri riski artmıştır, sadece östrojen alan grupta artmamıştır.

HRT ve kalp hastalığı ilişkisi
- Koroner kalp hastalığından koruma amacıyla günümüzde HRT kullanılması kesinlikle önerilmemektedir. Koruma sağlamadığı gösterilmiştir.
- WHI çalışmasında östrojen + progesteron kombine alan grupta koroner kalp hastalığı (MI) riski artmıştır, sadece östrojen alan grupta değişmemiştir.
- HERS çalışmasında  hormon replasman tedavisinin kardiyovasküler hastalıkları önlediği gösterilememiştir.

Myomu olanlarda HRT kullanılabilir mi?
Kullanılabilir, bir engel yoktur. Ancak myom moyutlarında zamanla az da olsa artma olabilir bu açıdan takip edilmelir.

Kolorektal kanser
WHI çalışmasında östrojen + progesteron kombine alan grupta kolon kanseri (kalın barsak kanseri) riski azalmıştır, sadece östrojen alan grupta risk değişmemiştir. (Kombine oral kontraseptifler de kolon kanseri riskini azaltır.)

Serebrovasküler olay ve tromboemboli
WHI çalışmasında kombine östrojen + progesteron hormon replasman tedavisi alan ve sadece östrojen alan her iki grupta da CVO ve tromboembolik olay artışı görülmüştür.

Demans
WHI çalışmasında östrojen + progesteron kombine tedavi alan grupta demans riskinin arttığı izlenmiştir.



İlgili Konular:
- Menopozda Hormon Tedavisinin Alternatifleri
- Menopozda Bitkisel İlaçlarla Tedavi










KONU İLE İLGİLİ SORULAR

Hormon tedavisi almak kendi hormonlarımı düzeltir mi?
Hormon tedavisi için kullanılan ilaçlar hormaon içerdiği için kullanırken hormonlarınız düzelmiş gibi rahatlama sağlar veya adet görmenizi sağlar. Ancak ilaçlar sizin kendi hormonlarınızı düzeltemez bu nedenle ilacı bıraktıktan sonra tekrar adet göremez duruma gelirsiniz. Menopoza girince azalan hormonlar ilaçla veya başka bir yöntemle tekrar düzelmez.
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"