Selam.benim ilk cocugum oğlan oldu down sendromlu olarak.benim yine oğlum olursa yine down sindromlu ola bilme riski varmidir.tesekkurler okudugunuz icin.
---
Down sendomu riski anne yaşı ilerledikçe artan bir risktir. Bir kere down sendromlu bebek doğuran bir annenin bir daha down sendromlu bebek doğurmayacağı garanti edilemez, bu bir ihtimaldir. Bebeğinizin kız veya erkek olması ile ilgili bir durum değil bu. Bir dahaki bebeğiniz kız da olsa erkek de olsa down sendromu (trizomi 21) olma riski olabilir ancak bu düşük bir risktir.
Bu konuda endişe ediyorsanız bebeğin kız veya erkek olmasından ziyade doğum öncesi tarama testleri ile riskin belirlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu konuda çok detaylı yazılarım mevcuttur web sitemde. Bu testler nedir? ne işe yarar? down sendomunu doğumdan önce tespit etmek gerekir mi? ne kadr tespit edilebilir? gibi birçok sorunun cevabı var bu yazılarda.
Üçlü ve dörtlü etst gerekli mi neden yapılır : http://www.jinekolojivegebelik.com/2012/01/uclu-ve-dortlu-test-gerekli-mi-neden.html
Doğum öncesi tarama testleri: http://www.jinekolojivegebelik.com/2011/05/gebelikte-hamilelikte-zeka-testi-nedir.html
Ultrasonda çocuğun gelişimi 26 haftalık görünüyorken baş çevresi 27 haftalık görünüyor. 3 lü test ve detaylı ultrason taraması yapıldı herhangi sorun yok dendi.
bi problem olabilir mi teşekkurler ---
Bebeğin son adet tarihine göre olan hafta hesabı ve baş çevresi ve karın çevresi ve ultrason hesaplarına göre ölçülen diğer hafta değerleri tam aynı olmaz çoğunlukla. Arada genellikle bir iki hafta fark olur, bu kadar farklar normal kabul edilir. Ayrıntılı ultrason değerlendirmesi normal olduğuna göre bu açıdan bebeğinizle ilgili bir problem beklenmez. Doktorunuz da muhtemelen aynı şekilde açıklama yapmıştır. Ancak hamileliğinizle ve bebeğinizle ilgili diğer bulguları bilmediğim için hamileliğinizde başka bir problem var mı bilemem.
Gebelikte ultrason hakkında ayrıntılı bilgi: http://www.jinekolojivegebelik.com/2007/09/gebelikte-ultrason.html
Kız arkadaşımla bişeyler yaşadık lakin üzerimizde elbiseler vardı kesinlikle iç çamaşırına sperm bulaşmadı ama eli pantolonuma değdi ve nemlendi daha sonra o nem silindi monta vs saga sola değdi yani... on dk sonra sevgilim lavaboda ıslak mendil ile kendi akıntısını temizlemeye gitti....
simdi ben cok korkuyorum hamile olabilir mi? spermler dış ortamda ne kadar yaşar ıslak mendil öldürür mü spermi ? sperm eldeki nemde yaşayabilirmi? ayrıca sevgilim bir hafta sonra adet gördü ve normal 6 gün sürdüğünü söyledi buna rağmen hamile olabilir mi ?internette bilgi kirliliği var hocam...cahilliğime verin bana yardım edin lütfen...
---
37 yasinda iki cocuk sahibi saglikli ve calisan bir anneyim.
biri 20 digeri 15 yasinda iki kizim var son adettim 27 mart 2012 basladi 31 mart 2012 adettimin son günü idi ve cinsel beraberlik oldu cok hafif bir kanamam oldugunu yani pembemsi renkde iliskiden sonra fark ettim esim vajinama bosaldi
kendisi 50 yasinda hamile kalmış olabilirmiyim cok merak ediyorum. lütfen Bir cevap verirseniz cok memnum olacagim ve rahatyacagim .
bundan tam bir yil öncede böyle birsey oldu iki hafta korunmadik fakat hamile kalmadim simdi bilmiyorum yaşla ilgisi varmi yoksa baska bir sorunmu var…
vereceginiz cevap ve yardimlariniz icin simdiden cok tessekkürler.
---
Adet kanaması olan günlerde veya adetin son günü girilen ilişkilerde hamile kalınması mümkündür ancak bu çok düşük bir ihtimaldir. Adetin son günü gerçekleşen ilişkiden sonra kanama veya lekelenme olması doğaldır. Hamile kalma konusunda erkeğin yaşı önemli değil, kadının yaşı önemlidir. Kadınlarda 35 yaşından sonra hamile kalma yeteneği (over rezervi) azalsa da menopoza girene kadar devam eder. Özet olarak sizin adetin son günü yaşadığınız bu ilişkiden dolayı hamile kalma şansınız çok çok düşük ancak imkansız değil. Kesin neticeyi öğrenmek için bir dahaki adet döneminize kadar beklemeniz ve adet gecikmesi yaşarsanız gebelik testi yaptırmanız gerekir. Adet gecikmesi gerçekleşmeden önce test ile gebelik belirlenemez.
Aşağıdaki linkte ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz:
Gebelik testi: http://www.jinekolojivegebelik.com/2007/09/gebelik-testleri.html
28 yasındayım 11 gun once ıkıncı kızımı sezeryanla dogum yaptım kan uyuşmazlıgı oldugu soylendı. ılk kızım A RH - ıkıncı kızım pozitıf bana iğne yapıldı ama ıkıncı kızım için ileride bir sorun olurmu beyin ve kalp gelısımınde su an saglıklı oldugu soylendı
---
İlk çocuğunuzun kan grubu (-) olduğu için zaten sizinle onun arasında rh etkileşimi söz konusu olmamış. (çocuk pozitif anne negatif olursa etkileşim olabilir) ikinci çocuğun kan grubu sanırım pozitifti ki bu yüzden doğumdan sonra size kan uyuşmazlığı iğnesi yapıldı. Bu durum sizin ikinci kızınızı etkilemez, ileride veya şimdi bir soruna sebep olmaz. (gebeliğinizde ileride soruna sebep olabilecek başka bir durum var mı bilmiyorum)
İlk defa pozitif kan gruplu bir bebek doğurduğunuz için bu durum onu etkilemez, yapılan iğne de zaten ikinci kızınızı korumak için değil bundan sonra üçüncü veya daha sonraki bebeklerinizi korumak amacıyla yapılmış aslında. Neden böyle olduğu alttaki linkte ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Özet olarak bu durum ikinci kızınızla ilgili bir sorun yaratmaz. Yapılan iğne bundan sonra pozitif kan gruplu bir bebek doğurursanız onun korunmasını sağlar.
meraba polikistik over hastasiyim 2 bucuk yillik evliyim bir kizim var adetim hep gecikmeli olurdu bu ay gunumde oldum ama sadece iki gun araliklarla lekelenme seklinde 10 gundur bu sekil normal adet olmadim acaba hastalik ilerliyo olabilirmi
---
Merhaba
Anlattığınız lekelenme şeklinde adet görme "polikistik over hastalığının ilerlemesi" gibi bir durumu göstermez. Polikistik over hastalarında gecikmeli adet olma sık görülen bir durumdur ancak bazen düzenli adet görebilirler.
Peripartum histerektomi, postpartum histerektomi veya sezaryen histerektomi şeklinde isimlendirilen ameliyat doğum sırasında histerektomi (rahmin alınması) ameliyatıdır. Histerektomi total veya supraservikal şekilde gerçekleştirilebilir. İlk kez 1876 yılında İtalyan Eduardo Porro tanımladığı için Porro ameliyatı diye de isimlendirilir.
Ülkemizde ve dünyada yaklaşık olarak 2000 doğumda bir gerçekleştirilen bir ameliyattır. En sık neden normal doğum veya sezaryen sırasında meydana gelen aşırı kanamadır. Bu kanamaları durdurabilmek için bazen uterotonik ilaçlar, uterin masaj, uterin arter ve hipogastrik arter gibi damarların bağlanması yeterli olabilse de nadiren kanamayı durdurabilmek için histerektomi (rahmin alınması) gerekebilmektedir.
Doğum esnasında histerektomi (rahmin alınması) nedenleri:
- Plasenta previa, plasenta akreta gibi plasentasyon anomalileri nedeniyle aşırı kanama olması
- Uterin atoni nedeniyle aşırı kanama olması
- Uterus rüptürü
- Myomlar
- Pıhtılaşma bozukluklarına bağlı aşırı kanama
- Uterin damar yaralanmaaları
- Hematom
- Uterin enfeksiyon ve sepsis
- Dekolman plasenta
Peripartum histerektomi için risk faktörleri:
- Daha önce sezaryen ameliyatı geçirmiş olmak
- Üçten fazla doğum yapmış olmak
- İkiz gebelikler
- Daha önce myomektomi ameliyatı geçirmiş olmak
ERKEN YAŞTA HAMİLELİKLERDE ANNE İLE İLGİLİ RİSKLER
Erken yaşta yani 19 yaş ve altında adolesan dönemde gerçekleşen hamilelikler hem anne hem bebek açısından çeşitli riskler içerir. Dünyada ve Türkiye'de tüm gebeliklerin yaklaşık %10 kadar erken yaşta meydana gelmektedir.
Erken yaşta hamileliklerde anne ile ilgili riskler:
- Erken yaşta hamilelikler anne ölümlerinin yaklaşık %13 kadarından sorumludur.
- Doğum kanalının immatüritesi (tam gelişmemesi) nedeniyle zor doğum gelişme riski fazladır. Zor doğuma bağlı olarak uterus rüptürü (rahim yırtılması), rektovajinal fisstül, anne ve bebek ölümü gibi riskler artar.
- Yüksek tansiyon (preeklampsi, gebelik zehirlenmesi) erken yaşta gebeliklerde daha sıktır.
- Anemi (kansızlık)
- Erken doğum
- Doğum sırasında aşırı kanama
- Perine laserasyonları (yırtıklar)
- Doğum sonrası depresyon
- Doğum sonrası enfeksiyonlar
- Bu hamileliklerden bazıalrı güvenli olmayan ortamlarda düşük ve küretaj gibi durumlara maruz kaldığı için bununla ilgili ayrıca problemler meydana gelebilir.
Bunların dışında erken yaşta hamileliklere bağlı annenin okulunu bırakması, sosyal ortamında sorunlar yaşaması gibi birçok sosyal ve ekonomik boyutta problemler meydana gelebilir.
ERKEN YAŞTA HAMİLELİKLERDE BEBEKLE İLGİLİ RİSKLER
Erken yaşya hamilelik hem anne hem bebek açısından çeşitli riskler taşır. Erken yaşyan kasıt 19 yaş ve altıdır. Bu dönemde oluşan gebeliklere adolesan gebelikler denir. Ülkemizde ve dünyada tüm gebeliklerin yaklaşık %10 kadar adolesan dönemde meydana gelir. Ülkemizde erken yaşta hamile kalma ve doğum yapma öncelikle küçük yaşta yapılan evliliklere bağlıdır.
Erken yaşta hamileliklerde bebek hangi risklere maruz kalır?
- Erken yaşya hamileliklerde doğumdan sonra bebek ölüm oranı (neonatal mortalite) normalden çok daha fazladır. Annenin yaşı ne kadar küçükse bebek ölüm oranı da o kadar fazla olur. 10-15 yaş arası hamileliklerde bebek ölüm oranı %55 civarında, 16-17 yaş hamileliklerde %19, 18-19 yaşlarındaki hamileliklerde %6 civarındadır.
- Küçük yaşta hamileliklerden meydana gelen çocukların kognitif (bilişsel, anlama) becerileri daha düşük olur.
- Okul başarıları daha düşüktür.
- Bu çocuklarda suça eğilim oranı daha fazladır.
- Bu çocuklarında ileride erken yaşta hamile kalma riskleri fazladır.
- Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riski daha fazladır.
Halk arasında "belden aşağısını uyuşturmak" şeklinde tabir edilen hastayı uyutmadan sadece vücudun alt bölgesinde ağrı hissini ortadan kaldırılarak yapılan anestezi teknikleridir spinal ve epidural anestezi. Başta sezaryen olmak üzere birçok karın ve bacak ameliyatlarında vb. kullanılır.
Spinal ve epidural anestezi arasında yapılış tekniği olarak fark en basit şekilde özetlenirse: Spinal anestezide ilaç dura zarının iç tarafına verilirken, epidural anestezide ilaç dura zarının dış tarafına verilmektedir. Dura zarı alttaki videoda "dura" olarak gösterilmektedir, omuriliğin etrafındaki zar tabakasıdır.
Epidural anestezi: Videoda 30. saniyede ilacın dura zarının dış tarafına enjektör yardımıyla verildiği görülmektedir. Daha sonra burada geçirilen ince kateter orada bırakılmaktadır bu sayede gerektiğinde tekrar ilaç verme şansı vardır.
Spinal anestezi: Videonun 50. saniyesinden sonra dura zarının iç tarafına ilaç verildiği görülmektedir. Burada ilaç direkt beyin omurilik sıvısının içerisine verilmektedir. Kateter uygulanmaz.
DİLATASYON KÜRETAJ - ENDOMETRİAL BİYOPSİ NASIL YAPILIR?
Dilatasyon küretaj işlemi diğer tabiriyle rahimden parça alınması işlemi çeşitli nedenlerle yapılabilir. En sık nedenler gebeliğin sonlandırılması, rahim içerisinde myom veya polip gibi şüpheli kitleler olması, aşırı miktarda ve uzun süren düzensiz adet kanamaları olması, düşük sonrası kalan parçaları temizlemek için, bazen dış gebelik şüphesinde... Rahimden parça alma işleminde rahimin iç tabakası olan endometrium tabakasından patolojik inceleme için parça alınmasına endometrial biyopsi adı verilir. Hamileliği sonlandırmak amacıyla yapılan kürtaj işlemi hakkıdna detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Rahimden parça alınması işlemi lokal anestezi veya genel anestezi altında yapılabilir. İşlem yaklaşık 10 dakika civarında sürer. Lokal anestezi ile yapılırsa hasta işlemden kısa süre sonra ayağa kalkabilir ve hastaneden çıkabilir. Genel anestezi ile yapılırsa işlemden 1-2 saat sonra hastaneden (veya muayenehaneden) çıkabilir. İşlemden sonra az miktarda kanama veya lekelenme olması normaldir. Hafif derecede ağrı işlemin yapıldığı gün devam edebilir. Rahimden alınan parçanın sonucu patolojik incelemeden alındığında tedavi sonuca göre planlanır.
Alttaki videoda rahimden parça alınma işlemi için muayene aleti takılması ve rahim içerisinin uzunluğunun histerometri aleti ile ölçülmesi izlenmektedir.
Alttaki videoda önce buji ismi verilen ince uzun kalem şeklinde bir metal aletle rahim ağzının genişletilmesi izlenmektedir. Daha sonra küret denilen ince uzun metal bir aletle rahim iç tabakasından parça (biyopsi) alınması izlenmektedir. Parça almak için küret yerine plastik vakum enjektör ve kanül sistemi kullanılabilir. Vakum enjektörün emme gücü ile rahim içerisinde parça alınabilir.
ULTRASONDA FETAL ENSE KALINLIĞI (NT) ÖLÇÜMÜ:
Hamilelikte (gebelikte) ultrasonla bebeğin ense kalınlığı ölçülmesi doğum öncesi tarama testlerinin önemli bir parçasıdır. Ense kalınlığı ölçümü ve halk arasında zeka testi denilen diğer tarama testleri hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz.Ölçüm sonucu bir kaç milimetre olarak belirtildiği için ölçümdeki ufak değişmeler bile bazen sonucu etkileyebilir. Bu nedenle tecrübeli bir uzman tarafından yapılması şarttır.
Bebeğin ense kalınlığı ne zaman ölçülür?
Ense kalınlığı ölçümü hamileliğin 11 hafta ile 13 hafta 6 gün arasındaki döneminde yapılan bir işlemdir. Ense kalınlığı ölçümü bebeğin pozisyonunun uygunluğuna göre değişmekle beraber ortalama 10 dakika (bazen daha çok) süren dikkat ve tecrübe gerektiren hassas bir işlemdir.
İşlemin nasıl yapıldığını merak eden hastalar için kısaca özetleyen bir video aşağıdadır. Bebeğin ense kısmında işaretlenen sarı kısım ense kalınlığıdır.
PLASENTA PREVİA - BEBEĞİN EŞİNİN RAHİM AĞZINA YAKIN OLMASI
Alttaki videonun ilk kısmında plasenta yukarıda (bebeğin poposundan taraf) izlenmektedir. Videoda kanama izlenen ikinci kısımda ise plsenta (bbeğin eşi) aşağıda rahim ağzını kapatmış, bebeğin kafasının önünde izlenmektedir. Doğumdan önce hamileliğin herhangi bir döneminde veya doğum sancıları başladıktan sonra plasenta previaya bağlı az veya çok miktarda kanama olabilir. Kanamanın fazla olduğu durumlarda bebek hatta bazen anne hayatı tehlikeye girebilir. Diğer riskler hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Acil sezaryen ile doğum gerekebilir. Normal doğum çoğunlukla mümkün değildir.
GEBELİKTE EMNİYET KEMERİ KULLANMANIN ÖNEMİ
Alttaki videoda emniyet kemeri kullanan bir hamile sürücünün kaza sırasındaki görünütüsü izlenmektedir. Sürücü emniyet kemerini doğru şekilde göbeğin altından geçirerek takmıştır, bu nedenle kaza sırasında kemer karnına baskı yapmamıştır. Emniyet kemeri ve hava yastığı sayesinde karın (rahim) bölgesine olası bir travma önlenmektedir.
Bu videoda ise hamile sürücü emniyet kemerini takmadığı için kaza anında koltuktan kayarak karnını direksiyona çarpmaktadır. Bu nedenle rahim bölgesine olan basınçtan dolayı gebelikle ilgili önemli komplikasyonlar gelişebilmektedir. Plasenta dekolmanı, şiddetli kanama ve bebek ölümü hatta anne hayatını tehlikeye sokabilecek komplikasyonlar gelişebilir.
Bu nedenle otobomilde hava yastığı olsa da olmasa da emniyet kemeri mutlaka hamilelikte kullanılmalıdır.
Alttaki videoda 7 haftalık ikiz hamilelikte gebelik keseleri ve embriyolar görünmektedir. Bebek kalp atımaları dinlenebilmektedir.
Alttaki videoda 21 haftalık ikiz bebekler ve cinsiyet belirlenmesi izlenmektedir. Gebeliğin ilk aylarında bebekler birbirinden ayrı ve net şekilde daha iyi gözlenebilirler ancak ileri aylarda rahim içerisindeki alan daralacağı için bebekler birbirine daha yakın bulunurlar.
ULTRASONDA CİNSİYET BELİRLEME
Hamilelikte (gebelikte) bebeğin cinsiyeti ultrason ile çok yüksek oranda tespit edilebilmektedir. Bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Alttaki videoda (1:22 saniyede) ultrasonda bebeğin cinsiyetinin erkek olduğu tespit edilmektedir. Bebeğin cinsiyeti erkek olarak belirlendiğinde (kız belirlenmesine göre) yanılma riski daha azdır.
Alttaki videoda (3:03 saniyede) ultrasonda bebeğin cinsiyeti kız olarak görünmektedir. Görüntüdeki bebek 17 haftalıktır ancak iyi çözünürlüklü ultrason cihazları ile daha erken haftalarda cinsiyet tespit edilebilmektedir. Bebeğin pozisyonu da cinsiyet tespitinde önemlidir.
NORMAL DOĞUM NASIL GERÇEKLEŞİR?
Bu videoyu çok eski tarihli (1934) olması nedeniyle web sitesine eklemek istedim. O yılların teknik olanakları ile çekilmiş bir film. Muhtemelen eğitim sırasında öğrencilere izlettirmek için çekilmiş. Bebeğin başının doğum sırasında yaptığı hareketler filmde gösterilmiş.
Bebeğin başının normal doğum sırasında yaptığı hareketler sırasıyla: iniş, fleksiyon, iç rotasyon, ekstansiyon, dış rotasyon ve ekspulsiyon olmak üzere 7 tanedir, günümüzde modern doğum bilimi (obstetrik) derslerinde bu şekilde öğretilmektedir. 1934 tarihli videoda bu aşamalar 4 tane olarak gösterilmiş.
Film Bristol üniversitesine ait, daha fazla bilgi için tıklayınız.
Aynı mekanizmayı ve doğum sırasında bebeğin başının hareketlerini anlatan modern bir animasyon video:
BEBEĞİN DOĞUM KANALINA GİRMESİ VE AŞAĞIYA İNMESİ
Alttaki videoda normal baş önde duran bir bebeğin doğum kanalına girişi ve doğum kanalından aşağıya doğru inişi izlenmektedir. Bebeğin iniş aşamaları başın en önde olan uç kısmının geldiği hizaya göre -3, -2, -1, 0, +1, +2, +3 şeklinde isimlendirilir. Bu numaralar ile başın seviyesi tanımlanır. Doğum sırasında ara sıra yapılan alttan elle muayene ile bu seviye belirlenir. Baş +2 seviyesine geldiğinde doğuma çok az bir süre kalmıştır. +3 seviyesinde ise artık doktor veya ebe bebeğin başına gerekli manevraları yaptırarak ve gerekirse epizyotomi kesisi yaparak doğumu gerçekleştirir.
Normal doğum sırasında bebeğin doğum kanalından inişini ve rahim ağzının açılmasını, doğumun nasıl gerçekleştiğini bu videodan izleyebilrisiniz:
Bebeğin doğum kanalından aşağıya inişi ve rahim ağzının açılması genellikle eş zamanlı olarak gerçekleşir. Önce aşağıya inme ve sonra rahim ağzında açılma olmaz ancak bazen önce rahim ağzında kısmen açılma olur sonra bebek kanalda inmeye başlar. Örneğin bebek doğum kanalında en üst seviyede henüz kanala girmemiş vaziyette dururken rahim ağzında (servikste) bir kaç santimetre açılma olabilir ve bebek daha sonra aşağıya doğru inmeye başlar bu esnada açılma da devam eder.
Bebeğin başının doğum kanalından aşağı inmemesi:
Rahim ağzında açılma olmasına ve saatler geçmesine rağmen bebek doğum kanalından aşağıya hiç inmiyorsa veya kısmen inmiş ve o seviyede duraklamış ise "baş pelvis uygunsuzluğu" denilen durum olabilir yani annenin doğum kanalı o bebeği normal yolla doğurmaya müsait olmayabilir. Bu durumda doğum yarıda durakladığı için mecburen sezaryen kararı verilir. Bu konuda hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
ANNE KARNINDA BEBEĞİN TERS DURMASI - MAKAT ÖNDE GELMESİ
Makat prezentasyon hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Alttaki videoda bebek önde düz durmaktadır yani baş önde (verteks) pozsiyonundadır. Daha sonra dönerek makat prezentasyona gelmektedir yani makat aşağıda (önde) olacak şekilde durmaktadır.
Amniyosentez - Hamilelikte (gebelikte) anne karnından su alma işlemi:
Alttaki videoda amniosentez işleminin yapılma aşamaları izlenmektedir:
- Önce ultrason ile bebek izlenmektedir.
- Daha sonra bebeğe ve bebeğin eşine (plasenta) zarar vermeyecek en güvenli yerden ince bir iğne ve enjektör ile girilerek amniyon suyundan alınmaktadır.
- Alınan sıvı genetik inceleme için laboratuara gönderilmektedir.
Amniyosentez hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.