GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) YÜRÜMEK

Gebelikte yürüyüşe ne zaman başlanmalı?
Doktorunuz tarafından bir sakınca belirtilmemişse, düşük riski, erken doğum riski, kanama gibi durumlarda yoksa gebeliğin ilk ayından itibaren yürümeye başlanabilir. Ancak her hamilenin yürüyüş ve diğer sporlara başlamadan ömce mutlaka doktoruna danışması, muayene olması gerekir.

Hamilelikte yürüyüş ne kadar yapılmalı?
Günde en az 3 gün, mümkünse haftada 5-6 gün yürüyüş yapmak ideal olanıdır. İki üç gün üst üste yürüyüş (veya başka bir spor) yaptıktan sonra bir gün dinlenmek iyi gelecektir. Yürüyüş süresi ortalama 30 dakika kadar olmalıdır. Hafif terlemenin zararı yoktur ancak aşırı terleyecek ve soluk soluğa kalacak kadar şiddetli yürüyüş yapılmamalıdır. Yürüyüş orta tempoda olmalıdır.

Hamilelikte yürüyüş ne zaman yapılmalı?
Yürüyüşü veya diğer egzersizleri günün hangi saatinde yapmak hoşunuza gidiyorsa o saat sizin için en iyisidir çünkü bu spora olan ilginizin azalmasını, bir süre sonra bırakmanızı engeller. Sabah, öğlen veya akşam kendinizi spor için istekli ve uygun hissettiğiniz her saat uygundur. Yalnız dikkat edilmemesi gereken yürüyüş ve diğer sporları yemeğin hemen üzerine yapmamak, aradan ortalama bir saat geçmesini beklemektir. Aşırı sıcak saatlerde ve güneşe direkt maruz kalacak şekilde yürüyüş yapmamak gerekir. Yürüyüşe başlamadan önce, yürüyüş sırasında ve bitiminde bol su içmek faydalı olacaktır, dehidratasyonu önleyecektir.

Hamilelikte yürümenin faydaları nelerdir?
Düzenli olarak yürümek gebelerin hem psikolojik olarak hem fiziksel olarak daha rahat ve güçlü olmalarını sağlayan önemli bir aktivitedir. Vücut formlarını hamilelik boyunca ve doğumdan sonra daha iyi korumalarını sağlar. yürümek gebelerin gereksiz fazla kilo almalarını önler.

İlgili Konular:
- Gebelikte Yürüyüş Yapmak
- Gebelikte Egzersiz ve Spor
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) DENİZE GİRMEK

Hamilelikte denize girilir mi? Zararlı mı?
Hamileler için denize girmek zararlı değildir hatta yüzme havuzlarına göre daha çok tavsiye edilir çünkü deniz suyu havuz suyuna göre genellikle daha temiz kabul edilir. Yalnız denize girilecek plajın temiz bir plaj olmasına dikkat edilmelidir. Kimsenin denize girmediği, kirli suların karışma ihtimali olan kıyılarda denize girmemek gerekir. Deniz konusunda dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da hamilelerde kramp girmesine sık rastlandığı için tek başınıza denize girmemek ve fazla açılmamaktır. Bu kurallara dikkat edildiği sürece denize girmek ve yüzmek gebelikte anne için çok faydalıdır. Gebelikte yüzmenin faydaları hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Hamilelikte güneşlenmek, bronzlaşmak:
Denize öğlen saatlerinde girmemek gerekir. Bu saatlerde güneş ışınları ve aşırı sıcak dehidratasyona yani annenin aşırı su kaybetmesine neden olabilir. Ayrıca vücut ısısının aşırı yükselmesi gebelik açısından sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle gebelikte güneşlenmek, bronzlaşmak amacıyla güneşte fazla kalmak önerilmez. Cildinizi güneş ışınlarından korumak için güneş kremleri kullanabilirsiniz. Denize girmek için en ideal saat sabah erken saatleri veya akşam üzeri güneşin azaldığı saatlerdir.

İlgili Konular:
- Gebelikte Yüzme
- Yaz Aylarında Gebelik
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) YÜZMENİN FAYDALARI

Hamileler için yüzme en faydalı sporlardan birisidir. Doktor tarafından yüzme veya diğer sporları yapmaya engel özel bir durum bildrilmemişse haftada 3-4 gün yarım saat yüzme önerilir.

Yüzmenin gebeler için başlıca faydaları:
- Bel ve sırt ağrılarını önler
- halsizlik ve yorgunluk şikayetlerini azaltır
- Psikolojik rahatlama sağlar, stresi önler
- Kasların güçlenemsini ve vücudun çevikleşmesini sağlar
- Hamilelikte aşırı kilo almayı önler
- Doğumdan sonra formunuza daha kolay dönmenizi sağlar
- Uyku sorunlarını azaltır
- Kalp ve akciğer sistemlerini çok iyi çalıştıran bir spor olduğu için annenin ve bebeğin daha bol oksijen almasını sağlar.
- Gebelikte tansiyon yükselmesi ile ilgili problemeleri önler
- Bazı hamilelerde sabah bulantılarının azalmasını sağlar (Bazı hamilelerde tersine arttırabilir)

İlgili Konular:
- Gebelikte Yüzme
Gebelikte Denize Girmek
Gebelikte Egzersiz ve Spor
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ARABA YOLCULUĞU

HAMİLELER YOLCULUK YAPABİLİR Mİ?
Hamileler doktorları tarafından bildirilen riskli özel bir durum yoksa arab yolculuğu yapabilirler. Ancak araba yolculuklarında gebelerin dikkat etmesi gereken bazı basit kurallar vardır. Bunlar:
- Yolculuk boyunca arabadan hiç inmeden çok uzun saatler oturmak damar tıkanıklığı riskini arttırabileceği için en az 2 saatte bir kısa da olsa mola vermelisiniz. Bu molada kısa bir yürüyüş yapmanız yeterli olacaktır.
- Emniyet kemerinizi her zaman takmalısınız.
- Yolculuk sırasında sıkı kıyafetler yerine rahat ve bol kıyafetler giyilmelidir.
- Eğer evinizden başka bir şehre gidiyorsanız mutlaka gebelik ile ilgili tahlil, rapor vb. yanınıza almalısınız. Bir hastaneye başvurmanız gerekirse bunlar lazım olacaktır.
- Yolculuk sırasında susuz kalmamaya, arabada su bulundurmaya özen gösterin.
- Hava yastığını iptal etmeyin, gebelikte sakıncası yoktur tam tersine güvenliğiniz için çok önemlidir.
- Koltuğunuzu mümkün olduğunca geriye alarak oturun.
- Hamilelikte arabayı kendiniz de kullanabilirsiniz, bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Hamilelikte hangi durumlarda araba yolculuğu sakıncalı olabilir?
Aşağıdaki durumlarda kısa da olsa yolculuk yapılması önerilmez, anne veya bebek açısından zararlı sonuçlar doğurabilir. Hiçbir şikayeti olmasa bile her hamilenin uzun yolculuğa çıkmadan önce doktoruna danışması gerkebilir.
- Kanama veya lekelenme
- Su gelmesi
- Karında sancı ve kasılmalar
- Tansiyon yüksekliği, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi)
- Baş dönmesi, aşırı halsizlik
- Aşırı bulantı ve kusma
- Şiddetli baş ağrısı
- İshal

İlgili Konular:
- Gebelikte Araba Kullanmak
- Gebelikte Emniyet Kemeri Takılmalı Mı?
Gebelikte Uçak ve Otomobil Yolculuğu
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) KEDİ BESLEMEK GÜVENLİ MİDİR?

Hamilelikte evde veya dışarıda kedi beslemek aşağıdaki kurallara dikkat edildiği sürece güvenlidir. Öncelikle kedinizin bir veteriner tarafından kontrolünü ve aşılarını, parazit ilaçlarını yaptırmanız gerekir. Kedilerde bulunan toksoplazma (toxoplazma) denilen parazit hamilelikte anneye geçerse bebeği etkileyebilmektedir, bu konuda detaylı bilgiyi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Aşağıdaki kurallara dikkat edildiği sürece bu parazitin anneye  bulaşması ve hastalık yapması söz konusu değildir.

Aslında insanların neredeyse yarıya yakını yaşamlarının herhangi bir döneminde toxoplazma ile enfekte olurlar ama çoğu kişi de herhangi bir belirti vermez. Genellikle grip benzeri ateş, yorgunluk, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi hafif belirtilerle kendiliğinden iyileşir. Gebeliğin başlangıcında yapılan kan tahlili ile enfeksiyonu daha önce geçirdiğiniz saptanırsa yani toxoplazma IgG pozitif çıkarsa bağışıklık kazanmışsınız demektir ve gebelikte parazit ile temas etseniz bile tekrar bu hastalığı geçirmeyeceğiniz anlamına gelir.

Hamilelikte kedi bakımı nasıl olmalı?
- Hamileler kedinin kumu (dışkısı) ile temas etmemelidir, kumunun bakımını ve atılmasını evdeki başka insanlar yapmalıdır.
- Zaman zaman bahçe işleri ve toprakla uğraşıyorsanız bu işleri yaparken eldiven takmalısınız çünkü toprakta parazitler bulunabilir.
- Kedinizi okşamaya, sevmeye devam edebilirsiniz ancak sonrasında ellerinizi sabunla yıkamalısınız.
- Kedinizi çiğ et ile beslemeyin. Bu etler kediye parazit bulaşmasına neden olabilir.
- Kedinizi sokağa mümkün olduğunda az çıkartmalısınız. Dışarıdan parazit alma ihtimali vardır.
- Hamile kaldıktan sonra evinize yeni bir kedi (özellikle sokak kedisi) almayın, sadece eski kedinizi beslemeye devam edin.

İlgili Konular:
- Gebelikte Toksoplazma
- Gebelikte Kedi, Köpek, Kuş Beslemek

Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) DİYET YAPILIR MI?

Hamilelik döneminde diyet yapılması, diyet programı veya diyet listesi uygulanması genellikle önerilmez. İdeal olan hamilelik düşünen bir kadının gebe kalmadan önce normal kilosuna ulaşmak için diyet ve egzersiz yapmasıdır. Gebeliğe fazla kilolarla başlamak gebelikte daha fazla kilo alınmasıyla çeşitli problemlere neden olabilir. Hamilelikte fazla kilolu olmanın zararları hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Peki isteyerek veya istemeyerek fazla kilolu iken hamile kalınırsa ne yapılabilir? Bu durumda sıkı diyet listeleri ve diyet programları uygulanmamalıdır, bunlar bebeğin gelişimi için ihtiyacı olan vitamin ve minerallerden yoksun kalmasına neden olabilir. Bunun yerine sağlıklı bir gebelik için gerekli bütün beslenme kuralları aynen uygulanmalıdır, sadece aşırı kalorili ve gereksiz yiyeceklerden uzaklaşılmalıdır, gebelikte alınması gerekli besinler yeterli olan miktardan fazla alınmamalıdır. Bu konuda kadın doğum uzmanınız gerekirse bir diyetisyen konsültasyonu ile size yardımcı olacaktır. Ayrıca gebelik boyunca mutlaka egzersiz ve spor yapılmalıdır.

Daha sıkı bir diyet listesi ve sıkı bir egzersiz programı doğum sonrasına ertelenmelidir. Doğumdan sonra kilo vermek ve egzersiz hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İlgili Konular:
- Gebelikte Kilo Alımı
- Gebelikte Beslenme
- Gebelikte Egzersiz ve Spor
- Doğumdan Sonra Kilo Vermek ve Egzersiz
- Hamilelikte Aşırı Kilolu Olmanın Etkieri
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) ÇAY İÇMEK ZARARLI MI?

Hamilelikte çay tüketimi bebeğe zarar verir mi?
Çay ülkemizde sudan sonra en yaygın tüketilen içecektir, bu nedenle gebelik döneminde de vazgeçilemeyecek bir içecek pozisyonundadır. Çay gebelikte de güvenle tüketilebilecek bir içecektir ancak sınırsız miktarda değil, bunun nedeni içerdiği kafein maddesidir. Kafeinin hamilelerde günde 200 mg'dan fazla alınmasının düşük vb. risklerle ilgili olabilmesi nedeniyle gebelikte günlük çay milktarını bu sınırı geçmeyecek kadar sınırlamak gerekir.

Hamilelikte ne kadar çay içilebilir?
Sİyah çaydaki kafein miktarı yeşil çaydan daha fazladır bunun nedeni siyah çayın üretim aşamasında soldurma denilen işleme tabi tutulmasıdır. Yaklaşık olarak bir çay bardağı siyah çay 40 mg kafein içerirken  bir bardak yeşil çay 20 mg kafein içerir. Buna göre gebelikte günde en fazla 5 bardak siyah çay veya 10 bardak yeşil çay tüketilmelidir.


İlgili Konular:
Gebelikte Bitki Çayları İçilebilir Mi?
- Hamilelikte Kahve İçmek Zararlı Mı?
Gebelikte Kafein Tüketimi
Gebelikte Çikolata Yemek
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) KAHVE İÇMEK ZARARLI MI?

Hamilelikte kahve (veya türk kahvesi) tüketimi bebeğe zarar verir mi sorusu anne adayları tarafından çok sık sorulan bir sorudur. Gebelikte kahve tüketimi hakkında kuşku duyulmasının en önemli nedeni içerisinde bulunan kafein maddesidir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki hamielikte günde 200 mg'a kadar kafein almanın bir zararı yoktur. Hamile olmayan insanlarda günlük alınabilecek kafein sınırı 300 mg'dır. Aşağıdaki listede çeşitli içeceklerin içerdiği kafein miktarları verilmiştir. Buna göre hamileyken günde en fazla 2-3 fincandan fazla olmamak şartıyla kahve içmenin bir zararı yoktur. Çayda kafein kahvenin yaklaşık yarısı kadar bulunduğu için günde 5-7 bardak çay içilebilir. Siyah çayın işleme aşamasında kafein miktarı artar. Siyah çayın kafein miktarı yeşil çayın kafein miktarından daha yüksektir. Gebelikte her türlü yiyecek ve içeceğin aşırı tüketiminden kaçınmak gerekir. Kafeinin aşırı tüketiminin gebelikte düşüğe neden olabileceğini bildiren araştırmalar vardır.

Kahve ve çay çeşitlerindeki kafein miktarı:
1 fincan filtre kahve : 135-200 mg
1 fincan espresso : 100 mg
1 fincan cappuccino: 100 mg
150 cc hazır kahve : 60 mg
2 gram Nescafe® ile hazırlanan kahvede: 50-70 gram kafein bulunur
1 fincan Türk kahvesi : 60 mg
150 cc Dekafeine (kafeini alınmış) kahve : 5 mg
1 fincan siyah çay: 40 mg
1 fincan yeşil çay: 20 mg


İlgili Konular:
- Gebelikte Çay İçmek Zararlı Mı?
- Gebelikte Kafein Tüketimi
- Gebelikte Çikolata Yemek
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) BİTKİ ÇAYLARI İÇİLEBİLİR Mİ?

Hamileler hangi bitki çaylarını içebilir?
Hamilelik döneminde her bitkisel çay ve içecek tüketilmemelidir, seçici olunmalıdır ve sık tüketilen güvenli olduğu bilinen çaylar tercih edilmelidir. Bitkisel çayların içerisinde çok çeşitli maddeler bulunabilir ve bunların gebelik ve bebek üzerinde zararlı etkileri olabilir.

Hamilelerin içmesinde sakınca olmayan bitkisel çaylar:
- Ahududu
- Nane
- Limon
- Zencefil
- Ihlamur
- Elma
- Portakal
- Turunç
- Kuşburnu
- Papatya
- Rezene
- Yeşilçay


Hamilelikte hangi bitki çayları içilmemelidir?
Bu çaylar rahim kasılmalarını uyarıcı vb. etkilerde bulunabilir, gebelikt etüketilmemelidir.
- Aloe Vera
- Karanfil yapı
- Sarı çiğdem
- Kimyon
- Lavanta
- Fesleğen yağı
- Ökseotu
- Tarçın
- Kekik Yağı
- Sinameki
- Safran
- Maydonoz içillmemelidir (yemeklerde kullanılabilir)
- Akçaağaç
- Melekotu
- Kimyon
- Yasemin

İlgili Konular:
- Gebelikte Çay İçmek Zararlı Mı?
- Gebelikte Bol Su İçmenin Önemi
- Gebelikte Beslenme
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) SU TÜKETİMİ NE KADAR OLMALI?

Ne kadar su içmeliyim?
Gebelikte bol su tüketimi hem anne hem bebek açısından çok faydalıdır. Anne adayı günde yaklaşık iki buçuk - üç litre kadar su içmelidir. Bu yaklaşık olarak 10-12 bardak civarındadır. Hamilelerin özellikle karınları büyüdükten sonra sürekli mutfağa giderek su içmek için üşenmeleri doğaldır bu nedenle yanlarında sürekli bir pet şişe taşımaları önerilir. Yanınızda pet şişe taşırsanız gün içerisinde hiç farketmeden bol milktarda su içtiğinizi görebilirsiniz. Ayrıca pet şişeler ile ne kadar su içtiğinizi takip etmeniz daha kolay olacaktır, bardakları saymak çoğu zaman unutulur.

Yaz aylarında su tüketimi daha çok olmalıdır çünkü terleme ile çok sıvı kaybedilir. Ayrıca spor ve egzersiz yapan hamileler spor sırasında ve spor bittikten sonra bol bol su içmelidir.

Meyve suyu, çay, kahve, kola vb. içecekler:
Bunları gebelikte bol tüketilmesi önerilmez çünkü hem vücuda gereksiz kalori yüklerler hem de içerdikleri kafein nedeniyle diüretik etki yaparak bol idrar atılımına neden olurlar. Bu nedenle bunlarla alınan sıvı kolayca atılmış olur.

İdrar renginiz ne kadar su içtiğiniz konusunda size ipucu verebilir. İdrar renginiz koyu ise içtiğiniz su yetersizdir veya içtiğinizin çoğunu terleme ile kaybediyorsunuzdur, daha fazla içmeniz gerektiği anlamına gelir. İdrar renginiz açık ise genellikle aldığınız sıvı yeterlidir, yine de günde 8-10 bardaktan  az olmamasına özen göstermelisiniz.

İlgili Konular:
- Gebelikte Bol Su İçmenin Önemi
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) RÖNTGEN ÇEKİLMESİNİN BEBEK ÜZERİNE ZARARLARI

Hamilelik döneminde röntgen çekilmesinin az sayıda ve düşük dozda oldukça bebek üzerine zararlı bir etkisi olamayacağı bildirilmektedir. Bunun için 5000 mrad sınırı vardır. Bu konu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Aşağıda anlatılan riskler bu sınır aşıldığında ve çok yüksek dozlarda oluşabilecek risklerdir.

Hamileler üzerinde röntgen filmleri çekerek araştırmalar yapmak mümkün olamayacağı için bu riskler konusundaki bilgiler daha çok Japonya'ya atılan atom bombası ve Chernobyl faciası sonrası kurtulan insanların gözlemlerine dayanmaktadır.

Röntgen aşırı dozda bebek üzerinde ne tür zararlar oluşturabilir?
- Ölüm
- Çeşitli organlarda doğumsal anomaliler (özürler)
- Mikrosefali (Beynin küçük olması)
- Zeka geriliği
- Bebekte gelişme geriliği
- Genetik bozukluklar
- Kanser

Gebelik haftasına göre röntgen ışınlarının etkileri:
- Bu zararlı etkilerin oluşması maruz kalınan radyasyon ışınının dozuna ve çekim esnasında gebeliğin kaç haftalık olduğuna bağlıdır. Döllenmeden sonraki ilk 14 günde embriyonun radyasyona maruziyetinde "ya hep ya hiç" kuralı geçerlidir. Yani bu dönemde gebelik ya düşükle sonuçlanır, büyümeye devam etmez ya da hiçbir zarar görmeden gebelik devam eder; anomali, kanser, gelişme geriliği gibi riskler bu dönemdeki maruziyetle oluşmaz.
- Bundan sonraki gebeliğin 4-10 haftaları arası radyasyon, ilaç etkisi gibi zararlı etkenlerre en hassas olunan dönemdir. Bu dönemdeki maruziyet gelişme geriliği, organ anomalileri, mikrosefali, zeka geriliği gibi etkiler yaratabilir.
- 20-25 gebelik haftasından sonra bebek radyasyona daha dirençlidir.

Bazı araştırmalar anne karnında radyasyona (röntgen ışınlarına) maruz kalan çocuklarda ileriki yaşlarda lösemi benzeri kanserlerin görülme riski olduğunda artış olduğunu söylese de bu konu tartışmalıdır, çok net değildir. Örneğin Japonya'daki atom bombaları sonrasında anne karnında radyasyona maruz kalan çocuklarda kanser artışı görülmemiştir.

Atom bombası olaylarında anne karnında rasyasyona maruz kalan çocuklarda ileriki yaşlarda zeka geriliği ve mikrosefali (beynin küçük olması) bariz şekilde artmış olarak izlenmiştir. Bunun nedeni radyasyonun sinir dokusu gelişimini etkilemesidir. Zeka geriliği özellikle anne karnında 8-15 gebelik haftaları arasında radyasyona maruz kalanlarda izlenmiştir. 8. haftadan önce ve 25. haftadan sonra rasyasyona maruz kalanlarda şiddetli zeka geriliği izlenmemiştir (yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı).

İlgili Konular:
- Gebelikte Röntgen Çektirmek
Tamamını >>

HAMİLEYKEN RÖNTGEN ODASINA GİRMEK

Hamilelikte veya hamile olduğunu bilmeden röntgen odasında bulunmak:
Çocuğuna veya bir yakınına röntgen filmi çekilmesi esnasında röntgen odasına girenler gebeliğinin röntgen ışınlarından zarar görebileceği konusunda endişe ederler. Çoğunlukla bu durum hamile olduğunu bilmeden röntgen odasına giren ve sonradan hamile olduğunu öğrenenlerin başına gelir. Şunu belirtmek gerekir ki röntgen çekimi (röntgen filmi) sırasında en yüksek dozu röntgeni çekilen hasta alır. Yanında hastayı tutmak için giren annesi, yakınları daha düşük dozlara maruz kalır. Röntgen çekilen kişinin yanında odaya giren yakını röntgen masasından ne kadar uzaksa o kadar az röntgen dozuna maruz kalır. Ayrıca kurşun yelek giymişse röntgene maruziyetten yüksek oranda korunur.

Sonuç olarak gebelikte veya gebe olduğunu bilmediği için röntgen odasına giren, çekim sırasında odada bulunan veya oda etrafında bekleyen bir kişinin gebeliğinin bundan zarar görmesi ihtimali yok denilecek kadar azdır. Gebeliğin bundan zarar görmesi için çok fazla sayıda ve çok yüksek dozlarda film çekilmiş olması gerekir. Çekilen filmin türünü ve sayısını doktorunuza bildirdiğinizde bu konuda daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Röntgen filmleri direkt olarak hamile bir bayanın kendisine bile çekilse zarar verme ihtimalinin olmadığı kabul edilir çünkü bebeğe zarar verebilecek 5000 mrad dozuna ulaşılması için yüzlerce film çekilmesi gereklidir. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Röntgen odalarında "hamileler ve hamilelik şüphesi olanalar giremez" şeklinde uyarı yazması burda bulunan her hamilenin zarar göreceği anlamına gelmez sadece hamilelerin gereksiz röntgen ışınına maruz kalmasını engellemek içindir. Bu kural aslında her insan için geçerlidir, hamile olmayan insanlar da gereksiz röntgen ışını almaktan kaçınmalıdır.

İlgili Konular:
- Gebelikte Röntgen Çekilmesi
- Gebelikte Röntgen Çekilmesinin Bebek Üzerine Zararları
- Gebelikte Tomografi ve MR
Tamamını >>

HAMİLE (GEBE) OLDUĞUNU BİLMEDEN İLAÇ KULLANMAK

Hamile olduğumu bilmeden ilaç kullandım bebeğime zarar verir mi?
Gebeliğin ilk ayında ilaç kullandım zarar verir mi?
Bu ve benzeri sorular kadın doğum hekimlerinin sık karşılaştığı sorulardır. Hasta genellikle halk arasında üstüne adet görme denilen durumda gebe olduğunu anlamadığı için herhangi bir rahatsızlık nedeniyle ilaç kullanır ve daha sonrasında gebe olduğunu öğrenir. Hastanın ilaç kullandığı dönem gebeliğin ilk haftaları ise yani adet gecikmesi yaşanan ilk günleri geçmemişse bu durumda genellikle "ya hep ya hiç" kuralının işlediğine inanılır, yani kullanılan ilaç bebeğin ya düşmesine neden olur ya da hiçbir zarar vermez. Ancak bu kesin bir kural değildir. İlaçların bu tür etkilerinin bebek ve gebelik üzerine etkilerini %100 doğrulukta bilmek olanaksızdır çünkü ilaçların gebelik üzerine  etkileri ile ilgili araştırmalar gebeliğe zarar verme riskinden dolayı doğal olarak yapılamamaktadır. Şu ana kadar edinilen bilgiler de yanlışlıkla ilaç kullanmış ve sonradan tespit edilmiş hastalarla ilgilidir. Ayrıca bebekte hamileliğin ileriki aylarında veya doğumda tespit edilecek bir anomalinin (doğumsal sakatlığın) kullanılan bu ilaçtan dolayı mı yoksa başka bir nedenden dolayı mı geliştiğini ayırt etmek de imkansızdır. Hatta bazı ilaçlara bağlı yan etkiler doğumda farkedilmez, yıllar sonra ortaya çıkan bazı hastalıklarla farkedilebilir.

Özet olarak:
Gebeliğin ilk günlerinde hamile olduğunu bilmeden ilaç kullanmak (son adetin ilk gününden en fazla 30-35 gün geçmiş) bebeğe büyük ihtimalle zarar vermeyecektir, ya hep ya hiç kuralı işleyecektir. Ancak bu riskin sıfır olduğu hiçbir zaman garanti edilemez. Gebeliğin ilerleyen aylarında yapılan bütün testler ve ultrason incelemeleri ilacın verebileceği zararların çoğunu gösteremeyecektir, bu nedenle ilacın zararı doğuma kadar anlaşılamayabilir. Hatta bazı ilaçların zararları doğumdan yıllar sonra bile farkedilebilir. Ayrıca bebekte farkedilen bir anomalinin ilaçtan dolayı mı yoksa başka nedenle mi olduğunu ayırtetmek her zaman mümkün olmayacaktır. Anne ve baba bunları bilerek gebeliğin devamına veya kürtaj ile sonlandırılmasına karar vermelidir.

İlgili Konular:
- Gebelikte İlaç Kullanımı
- Hamile Olduğunu Bilmeden Yapılanlar
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KANSIZLIK TEDAVİSİ

HAMİLELİKTE ANEMİ VE TEDAVİSİ
Hamilelikte kansızlığın (aneminin) en yaygın türü demir eksikliği anemisi olduğu için burada demir eksikliği anemisinin tedavisi anlatılacaktır.

Demir eksikliği anemisinin tedavisi:
Gebelikte demir eksikliğine bağlı kansızlığın tedavisinde amaç vücuttaki demir depolarının doldurulmasıdır. Demir ilaçları ile bir süre sonra kansızlık düzelebilir ancak bu tedavinin yeterli olduğu anlamına gelmez, demir depoları dolana kadar tedaviye devam etmek gerekir. Kansızlığın düzelmesi ve demir depolarının dolması yapılan kan tahlilleri ile basitçe tespit edilebilmektedir. Kansızlık düzeldikten sonra 3 ay daha demir ilacı verilmesi demir depolarının dolması için yeterlidir.

Tedavide ağızdan, kas içine (kas içine iğne ile, intramuskuler enjeksiyon) veya damardan serum ile verilen demir ilaçları kullanılabilir. Kas işine yapılan enjeksiyonlar ve damardan verilen ilaçlar ağızdan alınan haplara göre daha hızlı düzelme sağlarlar.

Hamilelikte kansızlığa iyi gelen demirden zengin yiyecekler:
Kırmızı et ve tavuk eti, baklagiller, yumurta, pekmez, yeşil sebzeler, kuru üzüm, kuru kayısı, fındık, fıstık gibi besinler demirden zengindir.
Ağızdan alınan demir ilaçları portakal suyu gibi C vitamininden zengin besinlerle beraber alınırsa demirin barsaktan emilimi daha fazla olur. Çay, kahve, süt, süt ürünleri, yumurta, tetrasiklin antbiyotikler, kalsiyum ilaçları demir ilaçlarının ve besinlerdeki demirin emilimini azaltırlar, bu nedenle ilaçlarla beraber alınmamalıdır. Çay yemeklerden en az 45 dakika sonra içilmelidir.

Hamilelik döneminde kansızlık olması daha her anneye önlem amacıyla mutlaka rutin olarak demir ilaçları (halk arasında kan hapı) verilmelidir. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yiyeceklerle içeceklerle alınan demir yeterli değildir, ilaçları kullanmak gerekir:
Bu konuda son olarak şunu vurgulamak gerekir ki yiyecekler ve içeceklerle alınan demir gebelikte demir eksikliğine bağlı kansızlığı önlemek için veya kansızlığı tedavi etmek için asla yeterli olmaz, mutlaka demir ilaçları kullanılmalıdır. Yiyeceklerle alınabilecek demir miktarı ve alınan demirin emilme oranı kısıtlıdır. Fazla demir almak amacıyla bazı yiyecekleri, içecekleri çok aşırı tüketmek de faydadan çok zarar getirebilir. Gereksiz kilo ve yağ depolanmasına neden olabilir. Bu nedenle demirden zengin besinler normal miktarda tüketilmelidir ve demir eksikliği demir ilaçları ile giderilmelidir.


İlgili Konular:
- Gebelikte Kansızlık (Anemi)
- Gebelikte Demir İlacı Kullanımı
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KANSIZLIĞIN ZARARLARI

Gebelikte kansızlığın (aneminin) anne, bebek ve doğum komplikasyonları açısından çeşitli zararları ve riskleri vardır. Bebek açısından olan riskleri hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Gebelikte kansızlığın anne ve doğum açısından riskleri:
- Annenin az kilo alması
- Annede aşırı yorgunluk ve uyku hali
- Doğum sırasında olası bir kanama halinde anne hayatının tehlikeye girmesi ve kan transfüzyonu gereksinimi (Bu nedenle annedeki kansızlık mutlaka doğumdan önce düzeltilmelidir.)
- Doğumdan sonra kanama, enfeksiyon v.b komplikasyonlar
- Doğum eyleminde uzama
- Erken doğum

İlgili Konular:
- Gebelikte Kansızlığın Bebeğe Zararları
- Gebelikte Kansızlık (Anemi)
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) KANSIZLIĞIN BEBEĞE ZARARLARI

Kansızlık (anemi) gebelik ve bebek açısından ne gibi zararlar ve riskler verebilir?
Yapılan araştırmaların çoğunda hamilelik döneminde anemik olan annelerin bebeklerinde bazı olumsuz etkilerin daha sık görüldüğü saptanmıştır. Annede anemi ne kadar fazla ise bebekte oluşan olumsuz etkiler de doğru orantılı olarak fazla görülmektedir.  Bunlar:
- Erken doğum
- Düşük doğum ağırlığı
- Anne karnında gelişme geriliği
-Doğumdan sonra bebeğe yoğun bakım gereksiniminde artış
- Annede anemi ciddi boyutta ise bu plasentadan bebeğe demir geçişinin az olmasına neden olur ve bebekte de demir eksikliği ve anemiye neden olur. Bu da bebeğin beyinsel ve fiziksel gelişimini olumsuz etkileyebilir.

İlgili Konular:
- Gebelikte Kansızlık (Anemi)
- Gebelikte Kansızlığın Zararları
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) DEMİR EKSİKLİĞİ

Demir eksikliği bütün insanlarda olduğu gibi hamilelerde de aneminin yani kansızlığın en sık nedenidir. Vücutta demir eksikliğinin iki nedeni olabilir, ya demir alımı azdır ya da kan kaybı ile vücuttan demir atılıyordur. Demir kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobinlerin içerisinde bulunduğu için vücuttan olan bütün kanamalarda demir kaybedilir. Az miktarda kanamalar (kadınlarda her ay adet kanamasında olduğu gibi) demir eksikliği anemisine yol açacak kadar demir kaybına neden olamaz ancak aşırı adet kanaması olanlarda, mide veya barsak hastalıkları nedeniyle kanama geçirenlerde demir eksikliğine bağlı kansızlık gelişebilir.

Ancak demir eksikliğinin en sık nedeni vücuttan demir kaybı olması değildir, besinlerle demirin eksik alınmasıdır. Gebelik döneminde vücudun demire olan ihtiyacı artar bu nedenle hamilelerin dengeli ve sağlıklı beslenmeye çok dikkat etmesi gerekir. Gebelikte beslenme hakkında ayrıntılı bilgiye  buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca dengeli ve çok iyi beslense bile bütün gebelere hamilelik boyunca demir ilacı (kan hapı) kullanılması önerilir. Gebelikte demir ilacı kullanımı ile ilgili ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Demir eksikliğinin nedenleri:
- Yetersiz ve dengesiz beslenme
- Aşırı çay ve kahve tüketimi: Çay ve kahve yemeklerle alınan demirin emilimini azaltır bu nedenle yemeğin hemen üzerine içilmemelidir, yemeklerden en az 45  dakika sonra içilmelidir.
- Diyetle fazla miktarda kalsiyum alınması (süt ve süt ürünleri) demir emilimini azaltır.
- Et tüketmemek
- Mide ve barsaklara ait bazı hastalılara bağlı kan kaybı olması
- Barsak parazitleri

Demir hangi yiyeceklerde fazla bulunur?
Kırmızı et ve tavuk eti, baklagiller, yumurta, pekmez, yeşil sebzeler, kuru üzüm, kuru kayısı, fındık, fıstık...

C vitamini demir emilimini arttırır, bu nedenle demirden zengin besinlerin C vitamini içeren besinlerle (portakal suyu, salata gibi) alınması demir emilimini arttırır.

Hamilelikte demir eksikliğinin belirtileri:
- Halsizlik
- Kolay yorulma
- Uyku hali
- İştahsızlık
- Çarpıntı
- Baş ağrısı
- Kabızlık
- Saç dökülmesi
- Dilde atrofi, dil ve ağız etrafında çatlaklar
İleri derecede demir eksikliği ve anemi varsa:
- Tırnaklarda incelme ve kaşık şeklini alma (kaşık tırnak) gelişebilir.
- Anksiyete
- Kulaklarda çınlama
- Kaşıntı
- Yemek borusunda perde oluşumuna bağlı yutma güçlüğü (özofageal disfaji)
- Nefes açlığı
- Göğüs ağrısı

Gebelikte demir eksikliği nasıl giderilir, tedavisi:
Ancak şunu vurgulamak gerekir ki hamilelikte kansızlık ve demir eksikliği saptanan bir hastanın bu eksiği besinleri fazla tüketerek kapatması imkansızdır, mutlaka demir ilaçları ile takviye gerekir. Pekmez gibi bazı besinleri fazla tüketerek aşırı demir almaya çalışmak yeterli olmayacağı gibi zararlı olacaktır çünkü aşırı miktarda kalori ve kilo alımına neden olacaktır. Yenilen besinlerdeki demirim tamamı vücut tarafından emilemez, ortalama besinlerdeki demirin %20'si emilir. Gebelikte demir ilacı kullanımı ile ilgili ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
- Gebelikte (Kansızlık) Anemi
- Gebelikte Kansızlık Tedavisi
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KANSIZLIK NEDENLERİ

Gebelik döneminde annenin kan volümündeki artıştan dolayı kandaki kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) konsantrasyonu azalır, bu nedenle kandaki heboglobin değerinde bir miktar düşüş normaldir. Homoglobin değerinin 11 mg/dl'nin (ikinci trimesterde 10.5 mg/dl) altına düşmesi durumunda ise kansızlık (anemi) durumundan söz edilir.

Hamilelerde kansızlığın en sık nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliği anemisi ülkemizde hamile olmayan kadınlarda da çok sık görülen bir durumdur. Gebelike demir eksikliği anemisi neredeyse %50 oranında sık görülür. Demir eklikliği dıışında görülen diğer nadir anemi türleri megaloblastik anemi, akdeniz anemisi, aplastik anemi vb.

Hamilelerde demir eksikliği anemisinin nedenleri:
- Yetersiz ve dengesiz beslenme
- Sosyoekonomik düzeyin düşük olması
- Barsak parazitleri
- Sık doğum yapmak
- Sık düşük, kürtaj vb. durumlar nedeniyle kan kaybetmek
- Gebelikte demi ilacı (kan hapı) kullanmamak

Hamilelerde demik eksikliğine bağlı aneminin en sık nedeni besinlerle yetersiz demir almaktır.

İlgili Konular:
- Gebelikte Anemi (Kansızlık)
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KARIN NE ZAMAN BÜYÜR?

Hamilelikte karın ne zaman çıkar, karnım ne zaman şişer, göbek ne zaman büyür, karnım dışarıdan ne zaman belli olur, kaçıncı ayda kanım belirginleşir, kaçıncı haftada dışarıdan hamile olduğum anlaşılır, göbeğim kaçıncı haftada çıkmaya başlar, karnım ne zaman ortaya çıkar, karnım haftasın göre küçük mü, büyük mü gibi sorular anne adaylarının doktorlarına ve çevresindeki tanıdıklarına en çok sordukları sorulardan birisidir.

Anne adaylarının karın (veya göbek) büyüklüğü ile bu kadar çok ilgilenmesinin başlıca sebebi büyüklüğün bebeğin büyüklüğü ve gelişmesi ile ilgili olduğunu sanmalarıdır. Halbuki gerçekte karın büyüklüğü ile bebeğin gelişmesi çopu zaman birbirini tutmaz. Karnı büyük gibi görünen bir annenin bebeği daha az kiloda olabilirken, karnı daha küçük olan bir annenin bebeği daha kilolu olabilir.

Hamilelerde karın büyümesi kaçıncı haftada belli olur?
Bir hamilenin karnına bakarak gebe olduğunun anlaşılması yaklaşık 5. ay (20. hafta) civarında mümkün olur. Ancak anne adayının karnı çıplakken 4. aydan sonra (16-17 hafta civarında) anlaşılabilir. Bu durum annenin uzun boylu, kısa boylu, şişman, zayıf, göbeğinde yağ olması gibi faktörlerden etkilenebilir. Örneğin kısa boylu ve zayıf bir annenin karnı daha çabuk belli olur ancak kilolu göbeği yağlı bir annenin hamile olduğunun anlaşılması daha sonraki ayları bulabilir. Karnın belirginleşmesi ve karın şişliğinin büyüklüğü anne adaylarının sandığı kadar önemli bir konu değildir. Hamilelerin birbirlerinin karınlarının büyüklüklerini karşılaştırması doğru değildir, aradaki farklar bir problem olduğunu göstermez, her kadının vücut yapısına göre büyüklük değişebilir.

Karnın büyüklüğüne bakarak  bebeğin kilosu anlaşılır mı?
Her zaman karnın (göbeğin) büyüklüğüne bakarak bebeğin kilosunu tahmin etmek mümkün değildir. Bu yöntem çok yanıltıcı olabilir. Eski yıllarda rahmin en üst noktasının yüksekliği mezura ile ölçülerek bebeğin kilosu tahmin edilmeye çalışışırdı ancak günümüzde ultrasonografinin yaygınlaşması ile bu yöntem pek kullanılmamaktadır. Karnı çok iri olan bir anne adayı bebeğin iriliği konusunda şüphe yaratır ve ultrason ile tahmini kilo ölçülerek gerekirse doğumun sezaryenle yapılmasına karar verilir. Ancak karnı iri görünen bir anne adayının her zaman bebeği iri olmaz, bebeğin kilosu düşük de olabilir. Özellikle kilosu ve karnında yağ tabakası olan annelerin bebekleri küçük olduğu halde dışarıdan iri gibi görülebilir.

Annenin karnının geç belli olması (geç çıkması) bir sorun olduğunu gösterir mi?
Hayır, göstermez. Bazı anne adaylarında karın daha erken belli olurken bazılarında daha geç belli olabilir. Aynı boyda ve aynı kiloda olan hatta ultrasonda bebek ölçümleri aynı olan annelerin bile karınları arasında ciddi farklar görülebilir. Bu fark annenin rahminin pozisyonu ve bebeğin duruşundan kaynaklanabilir.

Karın şişliğinin ve göbeğin şekline bakarak bebeğin kız veya erkek cinsiyeti anlaşılabilir mi?
Halk arasında karnın şekline, yuvarlak veya sivri olmasına bakarak bebeğin cinsiyetini tahmin etme alışkanlığı yaygındır ancak hiçbir doğruluğu yoktur bunun. Bu şekilde tahminlerin tutması tamamen tesadüfidir çünkü zaten sadece kız veya erkek iki cinsiyet olabileceği için yüzde elli ihtimal her tahmin tutabilir. Bebeğin cinsiyeti ile ilgili ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Göbek deliğinin dışarıya doğru çıkması (şişmesi) veya düzleşmesi normal midir?
Hamilelikte rahmin büyümesine bağlı olarak karın içerisindeki basınç artışından dolayı göbek deliği dılarıya doğru çıkabilir, düzleşebilir, göbek belirsiz hale gelebilir. Bu durum normaldir. ancak çok büyük, aşırı bir şişlik varsa göbek fıtığı olabilir, bu durumda mutlaka doktora başvurmalısınız. Doğumdan sonra göbek deliği eski normal haline gelecektir.


İlgili Konular:
- Hafta Hafta Anne Karnında Büyüme - Video İzle
- Gebelikte Göbek Deliğinde Ağrı ve Düzleşme
- Gebelikte Karında Çatlaklar
- Gebelikte Karında Sertlik ve Kasılmalar
- Gebelikte Vücutta Oluşan Değişiklikler
Hamilelikte Vücutta Şekil ve Duruş Değişikliği
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) KAŞINTI NEDEN OLUR?

Hamilelikte cilt kaşıntısı nedenleri:
- Bazı hamileler avuç içlerinde kızarıklık ve kaşıntı hissederler bunun nedeni gebelikte östrojen hormonunun artmasıdır.
- Egzema
- Yiyecek alerjileri
- Gebelik kolestazı: Gebelikte yükselen hormonların karaciğeri etkilemesi nedeniyle safra asitleri ve biluribinlerin artması nedeniyle kaşıntı (bazen ek olarak sarılık) meydana gelir. Gebelik kaşıntısı da denilen bu hastalık hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Gebelikte göbek etrafında görülen kaşıntının nedeni buradaki cildin gerilmesi ve çatlamasıdır.
- Mantar enefeksiyonları
- Hamilelikte bacaklarda aşırı şişlik ve varisler varsa kaşıntıya neden olabilir.

Gebelikte kaşıntı şikayeti varlığında mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanınıza başvurmalısınız. Gerekirse dermatoloji uzmanı ile konsültasyon yapılacaktır. Öncelikle kaşıntı şikayetinin gebelik kolestazına mı yoksa diğer cilt hastalıklarına mı bağlı olduğu ayırt edilecektir. Daha sonra saptanan sebebe göre tedavi planlanacaktır.

İlgili Konular:
- Gebelikte Kaşıntı
- Gebelik Kolestazı (Gebelik Kaşıntısı)
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"