HAMİLELER NASIL GİYİNMELİ? (GEBELİKTE KIYAFET SEÇİMİ)

Hamilelik döneminde alınan kilolar ve vücutta meydana gelen değişiklikler anne adayının kıyafetlerinin tamamen değişmesine yol açar. Hamileliğin ilk 3 ayında anne adayı genellikle gebe kalmadan önceki kıyafetlerini giyebilir çünkü ilk 3 ayda kilo alımı çok az olur hatta hiç kilo alımı olmayabilir. 3. aydan sonra ise yavaş yavaş kilo artacak, karın büyüyecek, ayaklarda, bacaklarda ve kollarda şişme olacaktır. Bunlardan dolayı artık eski kıyafetlerden vazgeçip hamileliğe uygun yeni giysiler ve ayakkabılar seçmek gerekecektir.

Hamilelikte ne tür giyeceklerden kaçınmak gerekir?
- Beli sıkan sıkı giyecekler ve kemerler
- Naylon ve sentetik iç çamaşırları
- Sıkı ve sert sütyenler
- Yüksek topuklu ve ayağa tam oturan ayakkabılar
- Karın ve göbek kısmını sıkan kıyafetler
- Dar pantolonlar, bacağı sıkan çoraplar


  Hamilelikte ne tür kıyafetler tercih edilmelidir?
- Eşofman
- Rahat ve geniş şortlar
- Bol t-shirtler, erkek t-shirleri giyilebilir
- Rahat elbiseler, hamilelikler, etekler
- Pamuklu iç çamaşırları ve rahat yumuşak sütyenler
- Ayakkabıların topuğunun 2-3 cm olması gebelikte en ideal olanıdır. Yüksek topuklu giyilmemelidir. Tamamen düz ve çok ince tabanlı ayakkabı yerine 2-3 cm kısa topuklu bir ayakkabı vücut dengesi açısından daha ideal olacaktır. Çünkü gebelikte bel çukurluğu artar ve anne karnındaki ağırlığı dengelemek için geriye eğilerek yürür, bunu dengelemek için ayakkabıda ufak bir topuk olması faydalı olur.
- Gebelikte ayaklarda ödem sık olduğu için ayakkabıların biraz geniş ve rahat olması gerekir.
- Hamileyken deniz veya havuza girilebilir, yüzülebilir, mayo veya bikini giyilebilir.

Hamilelikte giyilen kıyafetler ülkeler ve kültürler arasında çeşitli farklılıklar gösterir. 18. - 19.yüzyıllarda hamile kıyafetleri kadınların hamile olduğunun anlaşılmaması için tasarlanmıştır. Ancak günümüzde çoğu ülkede hamile kadınlar hamileliklerini gizlemek istemezler; hamile iken de kendilerini iyi gösterebilecek kıyafetler tercih ederler. Ayrıca günümüzde hamile kadınların büyük kısmı çalışmaya devam etmektedir. İş ortamı, spor salonu, hastane, hamile eğitim sınıfları gibi çeşitli sosyal ortamalarda bulunmaktadır. Bu nedenle hamile kıyafetleri de çok çeşitlilik kazanmıştır.


İlgili Konular:
- Hamilelik Sütyeni
- Gebelikte Nelere Dikkat Edilmeli?
Tamamını >>

HAMİLE KALMAYI KOLAYLAŞTIRMAK, HIZLANDIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

NASIL KOLAY (ERKEN) HAMİLE KALABİLİRİM?
Hamile kalmayı kolaylaştırmak için nelere dikkat edilmesi gerekir? Gebe kalmayı hızlandırmak için uygulanabilecek yöntemler nelerdir? Gebe kalabilmek için neler yapılmalı? Hamile kalabilmek için uygun pozisyonlar nedir? gibi sorular özellikle bir an önce gebe kalmayı isteyen veya bir süre denemelerine rağmen gebelik elde edemeyen çiftlerin merak ettikleri sorulardır.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki 12 ay düzenli ilişkiye rağmen hamilelik oluşmaması (35 yaş üzerinde 6 ayda hamilelik oluşmaması) durumunda kısırlık yani infertilite durumundan söz edilir ve bu durumlarda sadece burada bahsedilen önerileri uygulamak vakit kaybına, bunun sonucu olarak da gerekli tedavilerin zorlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle kısırlık (infertilite) durumu olan hastalar bunun sebebinin araştırılması ve tedavisi için doktora başvurmalılar,  burada anlatılan ve doktorlarının önerdiği kolaylaştırıcı faktörlere de dikkat etmeliler. Kısırlık durumu söz konusu olmayan, korunmasız ilişki süresi 1 yıldan kısa olan çiftler sadece gebeliği kolaylaştıran önerilerle kendi kendilerine hamile kalmayı deneyebilirler ve 1 yıl sonunda hamilelik oluşmazsa doktorlarına başvurabilirler. 35 yaş üzerinde bu süre 6 aydır çünkü bu yaşlarda geçen her 6 ay bile over rezervi ve hormonal durum açısından önemlidir, vakit geçirmeden hamilelik tedavisi için doktora başvurmak gerekir.

Hamile kalmak için dikkat edilmesi gereken öneriler:
- Öncelikle yumurtlama dönemine yakın zamanlarda ilişkiye girmeye özen göstermek gereklidir. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Buraya tıklayarak otomatik hesaplayıcı ile yumurtlama gününüzü hesaplayabilirsiniz. Yumurtlama gününün tespiti için evde yapılabilen yumurtlama (ovulasyon) testleri de kullanılabilir.
- Haftada 2 veya 3 kere düzenli cinsel ilişki hamilelik şansını arttırmak için yeterlidir. Her gün ilişki olması şansı daha fazla arttırmaz çünkü sperm 3 gün yaşayabilmektedir. Hatta her gün ilişki olması özellikle sperm sayısı az olan erkeklerde spermlerin yeterince birikmeden erkeğin boşalmasını sağlar, bunun yerine 2-3 gün spermlerin birikerek çok sayıda ve hareketli spermlerle ilişkiye girilmesi daha faydalıdır.
- İlişkide erkeğin hemen dışarı çıkmadan tamamen vajinanın içerisine boşalması gerekir. Kadının da ilişki sonrasında hiç ayağa kalkmadan sırt üstü 15 dakika yatması gerekir. Hemen ayağa kalkmak veya tuvalete gitmek spermlerin dışarı akmasına neden olabilir, bu da gebelik şansını azaltır. Kadın sırt üstü yataken de dışarıya bir miktar sperm akabilir, bu normaldir ve hiçbir önemi yoktur, bu sırada içeride kalan spermler gebelik için fazlasıyla yeterlidir.
- İlşkiye girilen pozisyon önemli değildir, önemli olan erkeğin içeriye boşalması ve kadının ilişki sonrası 15 dakika sırt üstü yatmasıdır. Gebelik şansını arttıran seks pozisyonları yoktur.
- Vajinanın içerisinin hiçbir zaman yıkanmaması gerekir.
- İlişkide kayganlaştırıcı mümkünse kullanılmamalıdır, kullanılacaksa da özellikle bu amaçla üretilmiş olan su bazlı kayganlaştırıcıları kullanmak gerekir. Bu amaç için üretilmemiş krem, yağ vb. kullanılmamalıdır.
- Sigara ve alkol, uyuşturucu gibi maddelerden uzak durmalısınız. Bunlar hamile kalma potansiyelini kötü etkileyen faktörlerdir.
- Aşırı kilonuz varsa bunları vermek, diet ve egzersiz yapmak faydalı olacaktır.
- Hamile kalmayı kolaylaştıran herhangi bir yiyecek veya içecek, bitkisel çay vb. yoktur. Bu tür bitkisel suların, (soğan suyu, soğan kürü) hamilelik açısından bir faydası yoktur.
- Stresten uzak durmalısınız.
- Hamile kalmayı kolaylaştırmak için çiftlerin evde kendi kendilerine kullanabilecekleri ilaçlar yoktur. Hamile kalmayı kolaylaştıran ilaçlar ancak kısırlık teşhsi konulan hastalarda doktor gözetiminde kullanılırlar, doktor denetimi dışında kullanmaları çok sakıncalıdır.
- Gebelik için kullanılan vitaminler (folik asit ve multivitaminler) veya demir (kan) hapları hamile kalmayı kolaylaştırmaz. Hamile kalmayı planlayan her kadının folik asit kullanmaya başlaması gerekir ancak bu hamileliği kolaylaştırmak için değil bebekte bazı özürleri önlemek içindir.
- Başka hastalıkları için kullandığınız bazı ilaçlar da gebe kalmayı zorlaşırıcı etkiler yapabilir, bu tür ilaçlar kullanıyorsanız kendi kendinize kesmeden önce bu tür bir etkisi var mı diye mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
- Kadının hamile kalma şansının en yüksek olduğu yaşlar 20-30 yaş arasıdır. Erkekte yaş kadın kadar önemli değildir. Kadında özellikle 35 yaşından sonra hamile kalma şansı (over rezervi) azalmaya başlar. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İlgili Konular:
Hamile Kalmayı Engelleyen, Zorlaştıran Faktörler
- Kalçanın Altına Yastık Koymak Hamile Kalmayı Kolaylaştırır mı?
Kısırlığı Önlemek
- Kısırlık (İnfertilite)
- Kısırlık Tedavisi
- Gebeliğe Hazırlık
Tamamını >>

ÜSTÜNE GÖRME (ÜSTÜNE ADET GÖRME) NEDİR?

YERLEŞME KAMAMASI (İMPLANTASYON KANAMASI)
Halk arasında hamilelikte (gebelikte) üstüne görmek, üste görmek, üstüne adet olmak gibi isimlerle adlandırılan durum aslında adet (regl, mens) kanaması değildir, hamileliğin başlangıcında gebeliğin rahim iç tabakasına yerleşmesinden kaynaklanan kanamadır, buna implantasyon kanaması (yerleşme kanaması) denir. Her gebelikte bu kanama meydana gelmez. Hastalar bu kanamayı şöyle anlarlar: Hasta gebeliğin başlangıcında hemen hemen adet dönemine denk gelen günlerde bu gebeliğin yerleşmesine bağlı kanamayı farkeder ancak hamile olduğunu farketmediği için adet kanaması sanar. Bir ay sonra yani gebelik iki aylık olduğunda adet görmeyince ancak fark eder hamile olduğunu ve geçen ay gördüğü kanamayı "üstüne gördüm, üstüne görmüşüm, hamileliğin üstüne adet görmek, gebeliğin üstüne adet görmek" gibi isimlerle ifade eder.

Bu kanama adet kanaması değildir. Bu nedenle çoğu zaman miktarı ve rengi de kadının normal adetinden farklıdır ancak hasta bunu her zaman fark etmeyebilir. Gebeliğin rahim duvarına gömülürken yani implante olurken oluşturduğu bu az miktarda kanama zararsızdır, gebeliğe veya bebeğe zarar verecek bir durum değildir. Tek sakıncası hasta bu kanamadan dolayı adet gördüğünü sandığı için gebe kaldığını farketmez ve  gebeliği farkedene kadar gebelik açısından zararlı ilaçlar vb. kullanabilir veya röntgene maruz kalabilir. Bu açıdan korunmayan ve gebelik planlayan bayanların dikkatli olmaları gerekir.

Yerleşme kanaması (implantasyon kanaması) ne zaman olur?
Son görülen adetten yaklaşık 25-30 gün sonra meydana gelir yani hemen hemen bir sonraki adet dönemine denk gelir. Bu nedenle hasta hamileliğin yerleşmesine bağlı olan bu kanamayı adet kanaması sanabilri ve hamile olduğunu far etmeyebilir.

Yerleşme kanaması düşüğe neden olur mu?
Bu kanama gebeliğin rahim duvarına yapışmasına bağlı normal bir kanama olduğu için düşüğe neden olmaz ve normal bir kanamadır. Ancak yine de her gebelikte meydana gelmez. Bu dönemde düşükle sonuçlanan bazı gebelikler vardır, bunlara sessiz düşük (kimyasal gebelik) denir ancak bunun sebebi yerleşme kanaması değildir; gebeliğin çok erken döneminde, daha gebelik net farkedilmeden düşük olduğu için sessiz düşük denir; sebep muhtemelen gebelikle ilgili bilinmeyen bazı genetik anormalliklerdir.

Yerleşme kanaması ağrılı olur mu?
Yerleşme (implantasyon) kanaması çoğunlukla hiçbir ağrı olmadan sadece lekelenme şeklinde farkedilir. Nadiren az miktarda ağrı olabilir bu dönemde. Şiddetli ağrı varsa mutlaka başka bir sebebe bağlıdır ve acilen doktor muayenesi ile sebebin araştırılması gerekir.


üstüne adet görmek
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın

İlgili Konular:
- Hamilelikte Adet Görülür Mü?
Tamamını >>

ADET DÜZENSİZLİĞİ HAMİLE KALMAYI ENGELLER Mİ? (KISIRLIK YAPAR MI?)

Adet düzensizliğinin hamile kalmayı engellemesi veya kısırlık (inffertilite) durumuna neden olması hastalar tarafından merak edilen bir konudur. Adet (regl, mens) düzensizliği hamile kalmayı her zaman etkilemez ancak bazı durumlarda engelleyebilir veya geciktirebilir, bu adet düzensizliğinin sebebine göre değişir. Örneğin adet düzensizliğinin sebebi yumurtlama düzensizliği ve polikistik over sendromu gibi bir durum ise bu durumda her ay düzenli yumurtlama olmadığı için gebeliğin normalden daha geç elde edilmesi beklenir. Adet düzensizliğinin sebebi rahim içerisinde bulunan bir myom  ise gebeliğe engel olabilir veya düşüğe neden olabilir. Adet düzensziliğinin sebebi guatr hormonlarında bozukluk veya prolaktin (süt hormonu) gibi hormonal bozukluk ise bu hamile kalmayı da etkileyebilir çünkü adet düzensizliğini etkileyen hormonlar yumurtlamayı da etkilemektedir.

Adet düzensizliği veya yumurtlama düzensizliği hamile kaldıktan sonra hamileliğin gidişatını veya bebeği etkilemez. Bunlar ancak hamile kalmadan önce gebeliğin oluşma sürecini geciktirme konusunda etki edebilirler. 

Her adet düzensizliğinde hamile kalmanın engellenmesi veya gecikmesi beklenmez. Örneğin rahim içerisinde bulunan bir polipe bağlı adet düzensizliği, aşırı adet kanaması olan bir kadında hamile kalmanın etkilenmesi beklenmez. Adet düzensizliği ve hamile kalabilme süresi her zaman birebir ilgili durumlar değildir.

İlgili Konular:
- Adet Düzensizliği
Tamamını >>

GEBELİKTE ANNE KARNINDAKİ BEBEĞE MÜZİK DİNLETMEK

Anne karnındaki bebeğe çeşitli müzikler, şarkılar dinletmenin etkileri özellikle son yıllarda merak edilir olmuştur ve araştırılmaya başlanmıştır. Öncelikle şunu bilinen bir gerçek ki anne karnındaki bebek (özellikle 5. aydan sonra) sesleri duyabilir. Tabi hanilelikte anne karnındaki bebeğin duyması normal insaların duyması kadar net değildir, sesleri daha boğuk ve uğultulu şekilde duyar. Bebek anne karnında dışarıdan gelen sesleri ve gürültüleri duyar, annenin kalp atış sesini, büyük damarlardan geçen kan sesini duyar, etraftaki insanların sesilerini duyar ancak anne karnındaki bebeğin en net duyduğu ses annesinin sesidir. Çünkü annesinin sesi bebeğe direkt olarak kemik ve dokulardan iletilir, dışarıdaki havadan ve anne karın dokusundan geçerek bebeğe ulaşmak zorunda değildir. Bu nedenle anne karnındaki ve yeni doğan bebeğin en alışık olduğu sesin annesinin sesi olduğu, annesinin sesini doğumdan hemen sonra bile tanıdığı ve başkalarının seslerini verdiğinden farklı tepkiler verdiği bilinen bir gerçektir. Gebelikte bebeğin müzik dinlemesi için kulaklığı annenin kanına dayamak gerekmez, bebek müzik çalardan gelen sesleri de duyabilir.


Gebelikte bebeğe müzik dinletmek gelişimini ve zekasını etkiler mi?
Hamilelik döneminde bebeğe müzik dinletmek bebeğin gelişmesini ve zekasını etkilemez. Bunu gösterecek araştırmalar yoktur. Ancak müzik normal insanlarda olduğu gibi anne karnındaki bebek üzerinde de sakinleştirici bir etki yapabilir, tab, bu etki uygun ritm ve tempodaki müziklerle olur. Bunun için en çok önerilen klasij müzik, klasik türk müziği gibi yavaş tempolu müziklerdir. Hızlı müzikler uygun değildir. Çünkü bebek anne karnında en çok annesinin kalp atım ritmine alışkındır ve bu ritme yakın müziklerden "hoşlanabilir", bu ritmin dışındaki hızlı müzikler yabancı gelebilir ve rahatsız edebilir. Her insanda olduğu gibi anne karnındaki bebekte de alışkanlıklar vardır. Bu nedenle bebek alışkın olduğu sesleri ve müzikleri duyduğunda sakinleştirici etki oluşabilir ve en önemlisi de bebek doğumdan sonra aynı müzikleri duyduğunda tanır ve hoşlanır, sakinleşir.  Doğumdan sonra annesinin sesini tanıması gibi gebelik sırasında duyduğu müzikleri de tanıdığı ve bunlar çalındığında sakinleştiği, ağlamayı kestiği gözlenir.

Müzik dinletmenini bebeğimn zeka ve vücut gelişimi, dil öğrenmesi, motor becerisi üzerine etkisi pek beklenmese de ilerleyen yıllarda bunlarla ilgili yeni araştırmalar yapıldıkça bilgiler netleşecektir. Ancak kesin birşey var ki hem normal insanlar hem hamileler üzerinde sakinleştirici ve rahatlatıcı etkisi olan müziğin bebek üzerinde de kötü bir etkisi beklenmez tersine bebek üzerinde sakinleştirici ve doğumdan sonra da aynı müziği hatırlayarak rahatlatıcı, güven verici bir etki gösterecektir. Ayrıca müzik annenin de hamilelik döneminde rahatlamasını ve stresten uzak durmasını sağlar bu açıdandan faydalıdır, stresin gebelikte uzak durulması gereken bir etken olduğu bilinmektedir.
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE ) FAYDALI VE ZARARLI BESİNLER, YİYECEKLER, İÇECEKLER

HAMİLELİKTE NELER YENMELİ? NELER YENMEMELİ?

Gebelikte ağızdan alınacak her tür yiyecek ve içecek sadece anne üzerinde değil bebek üzerinde de iyi veya kötü etkilerde bulunacağı için yiyip içilecek herşeye dikkat etmek gerekir.

Gebelikte neler yiyebiliriz? neler içebiliriz? neler yenilmemeli? neler içilmemeli? hangi bitki çayları içilir? gibi sorular sık karşılaşılan sorulardır.

Gebelikte yenmesi ve içilmesi önerilen faydalı besinler nelerdir?
- Sebze ve sebze yemekleri bol tüketilmelidir.
- Aşırı olmayacak şekilde meyve tüketilmelidir.
- Süt veya yoğurt hergün tüketilmelidir.
- Haftada 1-2 gün balık tüketilesi önerilir.
- Tavuk eti ve kırmızı et tüketilmesi faydalıdır.
- Kahve ve çay aşırı olmayacak şekilde tüketilebilir.
- Taze meyve suyu tüketimesi faydalıdır.
- Bol su içilmesi gebelik boyunca önerilir.
- Maden suyu içilebilir.
- Ihlamur, nane, kuşburnu, limon, adaçayı, papatya gibi bitki çayları da içilebilir.
- Kola, gazoz vb. az miktarda içilebilir.
- Maden suyu (soda) içilmesinde sakınca yoktur ancak şart değildir.
- Salata tüketilmesi faydalıdır.
- Dondurma tüketilebilir, süt içerdiği için tatlılar arasında en faydalılardan birisidir.
- Turşu yemek zararlı değildir. (Özellikle aşerme görülen hamileler isterler.)
- Ekmek aşırı olmayacak şekilde tüketilmelidir.

Gebelikte neleri tüketirken dikkat etmek gerekir? Neler Zararlıdır?
- Çikolata, pasta, şekerleme, şerbetli tatlılar fazla tüketilmemelidir.
- Hamur işi, fastfood türü hamburger, pizza vb. fazla tüketilmemelidir.
- Kuruyemişler aşırı kalorili oldukları için fazla tüketilmemelidir.
- Tatlandırıcı ve light, diet türü yiyecekler tüketilmemelidir.
- Sigara asla (günde 1-2 tane bile) içilmemelidir.
- Alkol az miktarda dahi olsa alınmamalıdır.
- Çiğ köfte, çiğ et ve iyi pişmemiş sucuk vb. yenilmemelidir.
- İyi pişmemiş yumurta ve mayonezli yiyecekler yenilmemelidir.
- Pastörize edilmemiş süt asla içilmemelidir.
- Cips, bisküvi gibi aşırı kalorili yiyecekler çok nadir alınmalıdır.

hamilelikte neler yemeli, faydalı zararlı besinler
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın




İlgili Konular:
- Gebelikte Beslenme
- Gebelikte Faydalı ve Zararlı Bitkiler Nelerdir?
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

HAMİLELİKTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Gebelik döneminde dikkat edilmesi gereken çok çeşitli konular vardır. Çünkü gebelik anne için her açıdan yeni ve farklı bir dönem olmanın yanısıra ayrıca annenin her hareketinde karnındaki bebeği de düşünmesi gereken bir dönemdir. Bu konuda hamilelerin dikkat etmesi gerken çeşitli konulardan bahsedilmiştir, bahsedilen her konunun sonundaki >> işaretini tıklayarak o konuda daha detaylı bilgilere ulaşabilirisiniz.

- Gebelik döneminde öncelikle dikkat edilmesi gerken konu ilaçlardır. Çünkü bu dönemde alınan ilaçlar artık sadece anneyi değil bebeği de etkileyecektir. Bu nedenle hamilelik boyunca doktorunuza danışmadan ağrı kesici dahil hiçbir ilaç kullanmamanız gerekir. Ayrıca doktorunuzun verdiği ilaçlara harfiyen uymanız gerekir. Bazı ilaçlar tahmin ettiğinizden de önemli olabilir. >>
- Hamilelerin dikkat etmesi gereken en önemli konulardan birisi de beslenme konusudur. Bu hem annenin normal miktarda ve normal hızda kilo alması için, hem de bebeğin gerekli ve değerli besin maddelerini alması için gereklidir. >>
- Gebelik sırasında sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddelerden kesinlikle uzak durulması gerekir.
- Her insanın dikkat etmesi gerektiği gibi hamilelerin de hijyen kurallarına ve temizliğe daha çok dikkat etmesi gerekir. Çünkü hamilelik süresünce alınabilecek enfeksiyonlar ve hastalıklar bebeği de etkileyebilecektir.
- Az da olsa kanama varlığında, yüksek ateş, şiddetli bulantı-kusma, şiddetli başağrısı varlığında ve başka önemli şikayetler varllığında zaman kaybetmeden hemen doktora başvurulmalıdır. Hamilelik döneminde bazı şikayetler ciddi problemlerin habercisi olabilir. >>
- Doktor muayene zamanlarına ve tahlil zamanlarına geciktirmeden zamanında uymak gerekir. Gebelik döneminde her tahlilin belli zamanı vardır, erteleyerek gittiğinizde çok geç olabilir. >>
- Hamilelikte rahat, vücudu sıkmayan kıyafetler tercih edilmelidir. Yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir. 2-3 cm topuğu olan rahat, ayağı sıkmayan ayakkabılar tercih edilmelidir. >>
- Kedi besleyenerin bazı kurallara dikkat etmesi gerekir, kedinin dışkısıyla temas edebilecek yerlere dokunmamaları gerekir. >>
- Çay, kahve, kola gibi içeceklerin aşırı tüketilmemesi gerekir.  >>
- Egzersiz ve spora gebelikte mutlaka doktorunuzun önerileri doğrultusunda zaman ayırmanız gerekir.
- Hamilelikte yolculuklarda mutlaka emniyet kemeri takılmalıdır. >>
- Diş fırçalama düzenli olarak yapılmalıdır, aksi halde gebelikte çürükleriniz artabilir. >>
- Röntgen ışınlarından uzak durulmalıdır. Her türlü tetkik ve inceleme yapılmadan önce kadın-doğum uzmanınıza danışın. >>

Doğumdan önce - Doğumdan sonra

İlgili Konular:
- Hamilelikte Ağır Kaldırmak Zararlı Mı?
- Gebelikte Neler Serbest? Neler Yasak?
- Hamile Olduğunu Bilmeden Yapılanlar 
- Gebelikte Neler Yemeli? Neler Yememeli?
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) BURUN KANAMASI

HAMİLELERDE BURUN KANAMASI
Gebelikte burun içerisinde ödem (şişme) ve kan hacminde artışa bağlı olarak burun kanamalarında artış görülür. Bazı hamilelerde gebelik boyunca bir iki ayarayla tekrarlayan bir durumken, bazı hamilelerde sürekli tekrarlayacak kadar ciddi olabilir. Özellikle bu kadar sık tekrarlayan kanamalar da gebelik dışında ek faktörler de rol oynuyor olabilir, bu nedenle mutlaka kulak burun boğaz uzmanına başvurarak muayene olmak gerekir. Kanamanın sebebine göre ilaç veya koterizasyon benzeri uygulamalar yapılabilir. Kanama durumunda oturur pozisyonda burun kanatlarına 5-10 dakika bastırarak kanama durdurulabilir.

Özellikle digara kullanan ve beslenmesi iyi olmayan, burun kuruluğu olan  gebelerde burun kanaması daha sık görülür. Bu nedenle sigara kullanmamak, kirli havadan kaçınmak, bol su içmek ve vitaminden zengin meyve sebze tüketmek burun kanamalarını azaltır. Burnu temizlemek için kağıt mendil kullanılmalıdır, su ile yapılan temizlikten ve şiddetli sümkürmeden kaçınılmalıdır. Oturma ve yatak odasının havasının nemlendirilmesi burun kuruluğunu ve kanamayı önler.

İlgili Konular:
- Gebelikte Burun Tıkanıklığı
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) BURUN TIKANIKLIĞI

HAMİLELERDE BURUN TIKANMASI (GEBELİK RİNİTİ)
Gebelik döneminde burun içerisindeki dokuların ve damarların ödemlenmesi (şişmesi) sonucu burun tıkanıklığı artar. Bu hamilelikteki hormonal değişikliğe bağlıdır. Salgı bezlerinde artış meydana gelir. Anne adayı nefes almakta zorlanabilir, gece uyurken rahatsız olabilir.Tabi hamile bir bayandaki buurn tıkanıklılığı her zaman gebeliğin etkilerine bağlı olmayabilir. Gebelikten önce bulunan bir septum deviasyonu (burun kemiğinde eğrilik) veya polip (et parçası) benzeri yapı gebelik döneminde şişmenin de eklenmesi ile şikayetlere sebep olabilir.

Oturma ve yatak odasının havasının nemlendirilmesi burun kuruluğunu azaltır. Sigara kullanmamak, kirli havadan uzak durmak alınacak diğer önlemlerdir.

Gebelikte burun tıkanması ve nefes almakta zorlanma gibi şikayetler varlığında anne adayının bir kulak burun boğaz (kbb) uzmanına başvurması gerekir. Bebek açısından risk yaratmayacak sprey ve diğer ilaçlarla, gerekirse cerrahi müdahale ile tedavi yapılacaktır.

İlgili Konular:
- Gebelikte Burun Kanaması
Tamamını >>

GEBELİKTE SIK İDRARA ÇIKMA

HAMİLELİKTE SÜREKLİ ÇOK SAYIDA İDRARA ÇIKMA
Sık sık idrara çıkma şikayeti (pollaküri denir buna) gebe olmayan insanlarda idrar yolu enfeksiyonu veya diabet gibi bir hastalık olduğunu düşündürür ancak gebelerde bu şikayet çoğunlukla normal kabul edilir. Hamilelikte özellikle ilk 3 ayda ve son 3 ayda rahmin idrar torbasına bası yapması nedeniyle sık idrara çıkma şikayeti çok yaygın görülür. İdrar yaparken yanma, ateş, genel durumda bozulma, aşırı halsizlik gibi belirtiler yoksa rahmin basısına bağlı normal bir durum olarak değerlendirilir, eğer bu kötü belirtiler varsa idrar yolu enfeksiyonu, sistit gibi bir patolojiden şüphelenilir. İdrar yolu enfeksiyonu varsa bunu araştırmaya yönelik idrar ve bazen kan tahlililleri yapılır gerekli görülürse antibiyotik tedavisi verilir. Herhangi bir enfeksiyon şüphesi yoksa gebelikte rahmin basınına bağlı sık idrara çıkma  olduğu düşünülüyorsa buna yönelik herhangi bir ilaç tedavisi verilmez, bunu düzeltecek bir ilaç tedavisi yoktur. Ancak anne adayının özellikle gece çok idrara çıkmaktan şikayetciyse akşam geç saatlerinde fazla sıvı almaması ve çay kahve fazla tüketmemesi önerilir. Gündüz sıvı alımını kısıtlaması önerilmez çünkü gebelikte bol sıvı almak gereklidir ayrıca sıvı alımını azaltmak gebelikte idrar yolu enfeksiyonu gelişmesini kolaylaştırır. İdrar yaparken öne doğru eğilerek idrar torbasının daha fazla boşalması sağlanabilir.

Hamilelikte vücutta sıvı ve kan miktarında artış olması ve böbrek fonksiyonlarının, idrar üretiminin artması da sık idrara çıkmaya neden olur. Sık idrara çıkmaya bazen idrar kaçırma şikayeti de eşlik edebilir. Gebelik te idrar kaçırma şikayeti için ilaç veya ameliyat tedavisi verilemez ancak kegel egzersizleri yapmak düzelmesine yardımcı olabilir. Gebeliğin 4, 5, 6. aylarında rahim üst karına doğru yükseldiği için idrar torbasına (mesaneye) yaptığı bası azalır ve bu şikayetlerde hafifleme olur. Son aylarda tekrar bası artar ve şikayetler artar.

İlgili Konuklar:
- Gebelikte İdrar Yolu Enfeksiyonu
- Gebelikte İdrarda Kan Görülmesi
- Hamilelikte ve Doğumdan Sonra İdrar Kaçırma
Tamamını >>

GEBELİK (HAMİLELİK) DÖNEMİNDE AMELİYAT

HAMİLEYKEN AMELİYAT OLMAK
Gebelik sırasında çeşitli nedenlerle ameliyat gerekebilmektedir. Bu ameliyatlar gebelikle ilgili ameliyatlar olabilir veya gebelikle ilgisiz başka hastalıklara bağlı ameliyatlar olabilir. Ayrıca bu ameliyatları acil olanlar ve planlı olanlar diye de ikiye ayırmak mümkün.

Gebelik ile ilgili ameliyatlara örnekler: Rahim ağzına dikiş atılması (Mc Donalds, servikal serklaj), dış gebelik ameliyatı, sezaryen...
Kadın hastalıkları ile ilgili myom ameliyatları, yumurtalık (over) torsiyonu ameliyatları, pelvik abse amliyatları örnek verilebilir.
Gebelikle ilgisi olmayan ameliyatlardan hamilelik döneminde en çok yapılan apandisit ameliyatıdır. Gebelikte apandisit ameliyatı hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bunun dışında mide perforasyonu (delinmesi), barsak, hemoroid (basur), safra kesesi gibi bir çok ameliyat yapılabilir. Ayrıca acil durumlarda gebelik olmasına rağmen mecburen yapılan ameliyatlar vardır, bunlar trafik kazaları, travma, kesici alet yaralanmaları, ateşli silah yaralanmaları, kırıklar, ortopedik ve beyin cerrahisi ameliyatları gibi ameliyatlardır. Hamilelerin yaklaşık %1-2'sinde gebelik sırasında gebelik ile ilgisi olmayan bir sebepten dolayı ameliyat gerekmektedir.

hamilelikte ameliyat
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın

Gebelik sırısında ameliyat olmak riskli midir?
Gebelik sırasında yapılan ameliyatın anne ve bebek açısından bazı riskleri olabilir. Tabi bu yapılan ameliyatın türüne göre ve gebeliğin hangi döneminde yapıldığına göre değişen bir risktir. Gebeliğin ilk 3 ayında yapılan ameliyatlarda düşük riski vardır, son 3 ayında yapılan ameliyatlarda da erken doğum riski vardır bu nedenle acil olmayan planlı yapılan ameliyatlar için en çok tercih edilen dönem gebeliğin ortasındaki 3 ay yani 4, 5, 6. aylardır. Ameliyatın türü de risk konusunda önemlidir, örneğin bir apandisit ameliyatı hemoroid (basur) ameliyatına göre daha risklidir. Karın bölgesini ilgilendirmeyen küçük ameliyatlar daha risksizdir gebelik açısından.

Gebelik sırasında ameliyatlar lokal anestezi veya genel anestezi veya spinal anestezi ile yapılabilir. Bu ameliyatın ve hastalığın durumuna göre planlanır. Ayrıca bazı ameliyatlar laparoskopik olarak (kapalı yöntemle) yapılabilmektedir. Örneğin apandisit ameliyatı, safra kesesi ameliyatı, yumurtalık kisti ameliyatı gibi.

Özet olarak gebelik sırasında zorunlu olmadıkça ameliyat yapılmaz ve doğum sonrasına ertelenir. Doğum sonrasına ertelemek mümkün değilse ilk 3 ayın bitmesi beklenebilir ve 4 ,5, 6. aylarda yapılabilir riski azaltmak için. Ancak bazı ameliyatlarda ertelemek hiç münkün değildir bu durumlarda ameliyatın gerekliliği ve gebelik üzerinde yaratabileceği riskler aile ile paylaşılarak ameliyat yapılır.


İlgili Konular:
Gebelikte Laparoskopi (Kapalı Ameliyat)
- Gebelikte Yumurtalık (Over) Kistleri
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) GÖBEK DELİĞİNDE AĞRI VE DÜZLEŞME

HAMİLELİKTE GÖBEKTE DÜZLEŞME, ÇIKINTI VE AĞRI
Gebelik ayları ilerledikçe rahim büyür ve karın içerisindeki basınç artar. Buna bağlı olarak göbek deliğinde ağrı bazı anne adaylarında oluşabilir ve bazılarında göbek deliğinde kaybolma, düzleşme hatta dışarıya doğru çıkma oluşabilir. Doğumdan sonra karın içerisindeki basınç azalacağı için bu şikayetler düzelir. Eğer göbek deliğinizde aşırı bir şişme ve dışarı çıkıntı varsa bu bir göbek fıtığı belirtisi de olabilir bu durumda bir genel cerrahi uzmanına görünmelisiniz.

Karında olan çatlaklar ve kaşıntılar göbek deliği civarında da kaşıntı ve ağrı ile beraber olabilir. Bol sıvı almak ve nemlendirici kremler kullanmak ağrı için faydalı olabilir.


İlgili Konular:
- Karın Çatlakları
- Gebelikte Karın Ne Zaman Büyür?
- Hamilelikte Karın Ağrısı ve Kasık Ağrısı
Tamamını >>

HAMİLELİKTE ADET GÖRÜLÜR MÜ?

GEBELİKTE ADET KANAMASI OLUR MU?
Bazen hastalar hamile kaldıktan sonra bir veya birkaç kere adet gördüklerini ifade ederler. Gebeyken adet görülmez ancak gebeyken kanama olabilir. Adet görmek yani menstruasyon hamile olmayan kadınlarda hormonal değişikliklere bağlı oluşan vajinal kanamadır. Her vajinal kanamaya adet görme denilmez. Hamileyken görülen vajinal kanamalar da adet değildir. Gebeliğin başlangıcında oluşan implantasyon kanaması şeklinde lekelenmeleri anne adayı adet sanabilir, bu kanama embriyonun rahime yerleşmesine bağlıdır. Bunun dışında hamileliğin ilerleyen haftalarında düşük ile ilgili kanamalar olabilir, bunlar da adet değildir. Hamilelikte olan herhangi bir kanama durumunda hemen doktora başvurulması gerekir.

Özetle her kanama adet görme demek değildir. Gebelikte de çeşitli nedenlerle kanamalar olabilir ancak bunlar adet değildir. Hatta gebe olmayan kişilerde de olan her kanama adet kanaması değildir. Örneğin hamile veya hamile olmayan bir kadında rahim ağzındaki bir hastalığa bağlı kanama olabilir ancak bu adet kanaması değildir.


hamileyken adet görmek
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın

İlgili Konular:
- Gebelikte Kanama
- Üstüne Adet Görme Nedir?
Tamamını >>

GEBELİKTE ÇİKOLATA YEMEK

HAMİLELİKTE ÇİKOLATA TÜKETİMİ ZARARLI MI?
Çikolata içerdiği kafein, teobromin gibi maddeler nedeniyle insan vücudu üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Bu etkileri zaman zaman araştırmalara konu olmuştur. Gebelik üzerinde etkileri konusunda da bazı araştırmalar yapılmıştır. Bu konuda son yapılan araştırmalardan birisi 2008 yılında Yale Üniversitesinde yapılan araştırmadır. Bu araştırma sonucunda gebelik sırasında çikolata tüketiminin  olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir. 2291 hamile bayan üzerinde yapılan bu çalışmada çikolata tüketen annelerde preeklampsi (gebelikte yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi) daha az görülmüştür. Bu çalışmada ayrıca bebeklerin kordon kanında teobromin düzeyine bakılmıştır ve teobromin düzeyi yüksek olan gebeliklerde preeklampsinin az görüldüğü bildirilmiştir. Teobromin çikolatada bulunan bir metilksantin türevi maddedir, özellikle bitter çikolatada daha fazla bulunur. (Kaynak)

Bunun yanı sıra çikolata, kahve, kolada bulunan kafein maddesinin aşırı tüketiminin gebelik üzerinde düşük, erken doğum gibi olumsuz etkileri olabileceği bazı araştırmalarda gösterilmiştir. Ancak az veya orta düzeyde tüketmenin bir sakıncası yoktur. Günde 1-2 bardak kahve veya kola benzeri içecekler tüketilebilir.

Özet olarak çikolatada bulunan teobrobin maddesinin gebelik üzerinde olumlu etkilerini kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da aşırıya kaçmamak kaydıyla haftada 2-3 kere az miktarda çikolata tüketmenin  faydaları olabileceği bildirilmektedir. Özellikle bitter çikolata daha çok tavsiye edilmektedir. Çikolata yüksek kalorili bir yiyecektir ve aşırı tüketilmesi fazla kilo alınması nedeniyle zararlı olabilir.

Ayrıca yapılan bazı çalışmalarda gebelik sırasında çikolata tüketen annelerin bebeklerinin doğumdan sonra daha mutlu olduğu ve daha çok güldüğü tespit edilmiştir. Çikolata "mutluluk hormonu" seroronini arttırarak insan duygu durumu üzerinde olumlu etki yapar.

İlgili Konular:
- Gebelikte Beslenme
- Gebelikte Kafein Tüketimi
Gebelikte Kahve İçmek Zararlı Mı?
Gebelikte Çay İçmek Zararlı Mı?
Tamamını >>

BEBEĞİN BOYNUNA KORDON DOLANMASI

BEBEĞİN BOYNUNDA KORDON OLMASI
Bilindiği gibi kordon (umblikal kord) bebek ile plasenta (bebeğin eşi) arasında uzanır ve anne kanındaki besinleri, oksijeni plasentadan bebeğe taşır. Bebek kanındaki maddeleri de plasentaya taşır. Kordonun normal uzunluğu 55-75 cm arasındadır. Kordonun normalden uzun olduğu durumlarda bebeğin boynuna dolanma riski artar. 100 cm'den uzun kordonlar bu açıdan riskli kabul edilir. Normal zamanında olan doğumların yaklaşık yüzde 30'unda bebekte boyunda kordon dolanması görülür. Kordon bebeğin boynun sıklıkla 1 tur dolanır, bazen 2-3 tur dolanır hatta çok nadiren 5-6 tur dolandığı bile görülür. Gebelik muayeneleri sırasında da ultrason ile (normal B-mod veya doppler inceleme) kordon dolanması görülebilir. Kordon bazen göbek etrafına, kollara, omuzlara da dolanabilir. Kordon dolanmasının nedeni net olarak bilinmemektedir. Ultrasonla yapılan incelemelerde gebelik ayları ilerledikçe bebeğin boynunda kordon görülme sıklığı da artar. Kordonun dolanırken kilitlendiği ve kilitlenmediği olmak üzere 2 tipi vardır. Kordon dolanmasını düzeltmek için veya önlemek için herhangi bir yöntem yoktur.

Yapılan araştırmalarda özellikte plasentası (bebeğin eşi) rahim arka duvarında bulunan bebeklerin boynunda kordon olma ihtimali plasentası önde olan bebeklere göre daha yüksek saptanmıştır. Yine tek yumurta ikizlerinde, erkek bebeklerde, daha önce boyunda kordonu olan bebek doğuranlarda görülme oranı daha fazla saptanmıştır.

kordon dolanması
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın


Kordon dolanan bebeklerde bazen doğum sancıları sırasında bebeğin kalp atışında yavaşlama saptanır veya kordon çok kısa ise bebeğin doğum kanalından inişine engel olabilir bu durumlarda sezaryen gerekebilir. Boynuna kordon dolanan bebeklerde doğum sırasında bu tür nedenlerle sezaryen gerekme riski kordon dolanmayan bebeklere göre fazladır. Bazen normal doğumun uzun süremesine neden olabilir. Bu nedenle boynunda kordon tespit edilen gebelerin doğumları ve kalp atım traseleri (NST) daha sıkı takip edilir.

Araştırmaların bir kısmı hamilelikte bebeğin boynuna umblikal kord dolanmasının bebek üzerinde doğumdan sonra olumsuz etkileri olmadığını (neonatal morbidite ve mortalitenin değişmediğini) bildirirken bir kısım araştırmalar da bunun tersine boyuna kordon dolanan bebeklerde doğum sonrası asfiksi vb. risklerin arttığını bildirmiştir.

Özet olarak yapılan birçok araştırma neticesinde kordon dolanmasının bebek ve doğum açısından ne kadar risk taşıdığı ve bu riskler karşısında ne yapılması gerektiği net olarak belirlenmiş değildir. Ancak çok büyük riskler getirmediği açıktır zira doğumların neredeyse üçte birinde olacak kadar sık görülen bir durum olduğu halde kordon dolanması ile doğan birçok bebekte problem saptanmamaktadır. Problem yaşanan bebeklerde de bunun kordon dolanmasından mı başka nedenlerden mi kaynaklandığı her zaman net bilinmemektedir. Ancak olası düşük riskler göz önünde bulundurularak kordon dolanması olan gebeliklerin takibinde ve doğumunda daha sıkı izlenmesi önerilmektedir. Gebeliğin son dönemlerinde bebek hareketlerinde azalma şikayeti olan gebelerde boyunda kordon olabileceği araştırmalarda bildirilmiştir, bu açıdan değerlendirme faydalı olabilir.


İlgili Konular:
- Kordon Sarkması (Umblikal Kord Prolapsusu)
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) YOGA

HAMİLEYKEN YOGA YAPMAK (PRENATAL YOGA)
Yoga bütünlük birleşme manasındadır. Yoganın hamilelerde ve diğer insanlarda fiziksel ve ruhsal çok sayıda faydaları belirlenmiştir. Yoga fiziksel ve ruhsal bütünlüğü sağlamayı amaçlar. Yoga çalışmalarında çeşitli hareketler ve nefes alma-verme teknikleri uygulanır.

Gebelikte yoga yapılmasının faydaları:
- Kaslara esneklik, kuvvet kazandırır
- Annenin kendini fiziksel olarak daha formda hissetmesini sağlar
- Annenin psikolojik ve ruhsal olarak daha iyi hissetmesini sağlar
- Kegel egzersizleri ile pelvik taban yani doğum yolunu çevreleyen kaslar güçlenir
- Gebelikte en önemli kaslarlan biri olan sırt-bel kaslarını güçlendirerek sırt-bel ağrılarını önler
- Gebelikte daha sağlıklı kilo almanızı sağlar
- Krampları azaltır
- Nefes alma ve verme teknikleri ile anneye nefes almayı öğretir, bu sayede anne doğumda daha iyi nefes alır ve doğum sırasında daha rahat eder
- Bütün egzersizlerde olduğu gibi doğum sonrası annenin vücudunun daha kolay toparlanmasını sağlar

Diğer egzersizler gibi yogaya da gebeliğin 3 ayı bittikten sonra başlanılması önerilir. Doğuma kadar yapılabilir. Doğumdan sonrada egzersiz veya yoga yapılması anne vücudunun eski haline dönmesi açısından faydalı olacaktır. Tabi her egzersiz gibi yogaya da başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız ve mutlaka yoga uzmanı eşliğinde yapmalısınız.


İlgili Konular:
- Gebelikte Egzersiz
- Gebelikte Pilates
Tamamını >>

HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) PİLATES

HAMİLE İKEN PLATES YAPMAK (HAMİLE PİLATESİ)
Hamilelikte döneminde egzersizin yararları yıllardır zaten bilinir ve önerilir. Son yıllarda bu egzersizlere bir alternatif olarak pilates de yaygınlaşmaktadır. Çeşitli özel merkezlerde pilates eğitimi verilmektedir. Geçtiğimiz aylarda sağlık bakanlığının da önermesi ve desteklemesiyle bazı devlet hastanelerinde hamilelere pilates eğitimi verilmektedir, bu sayede normal doğumun kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

Pilates hamile olan veya olmayan kadınların hatta erkeklerin yapabildiği çeşitli akıcı, dengeli hareketler ve nefes alıp vermeler ile vücutta konsantrasyon, sıkılaşma, denge ve aynı zamanda rahatlama, gevşeme sağlayan hareketler bütünüdür. İsmini bu hareketleri geliştiren kişinin soyadından Joseph Pilates'den almıştır. (Doğru yazılışı plates değil, "pilates"dir.)Pilates egzersizlerinde çeşitli büyüklükte toplar, sopalar, yastıklar ve hafif ağırlıklar kullanılır. Hamile olanların veya olmayanların her sporda olduğu gibi platesi de yetkili uzmanlar denetiminde yapması gerekir aksi taktirde önemli rahatsızlıklar ve sakatlanmalar olabilir. Hamile bayanların doktorlarından izin almadan ve gebeliğin durumu hakkında bilgi sahibi olmadan plates yapmaları kesinlikle önerilmez. Hamileliğin her ayında yapılabilmektedir ancak gebeliğin ayına göre hareketler değişmektedir.

Pilatesin gebelik ve doğum konusunda faydaları:
- Her sporda olduğu gibi pilates yapanlarda da vücutta artan endorfin hormonu fiziksel ve psikolojik rahatlama sağlar, hamile bayanların kendilerini hem fiziksel olarak hem psikolojik olarak daha rahat ve güçlü hissetmelerini sağlar.
- Hamilelikte en sık rastladığımı şikayetlerden olan bel-sırt ağrılarını bu bölgeleri güçlendirerek azaltır.
- Hamilelerin karın kaslarını güçlendirir ve denge-konsantrasyon kontrolünü arttırır bu sayede anne adayı normal doğuma daha iyi konsantre olur, bebeğin doğumuna daha iyi yardımcı olur.
- Anne doğum sırasında gerekli soluma ve gevşemeleri daha güzel yapabilir.
- Doğumdan sonra vücudun ve karın bölgesinin normale dönmesini hızlandırır.
- Kol ve bacaklardaki ödem ve şişlikler azalır.

Pilatesin gebelik üzerine faydalı etkilerini kanıtlayacak bilimsel çalışmalar henüz yapılmamıştır. Pilatesin gebelik ve doğum konusunda faydaları bir çeşit "egzersiz" olmasından dolayı tahmin edilen faydalarıdır. Uygun egzersizlerin gebelik ve doğum üzerine olan faydaları yıllardır bilinmektedir, plates de bir çeşit egzersizdir ve egzersiz dışında zarar verebilecek herhangi bir bölüm içermemektedir. Bu nedenle hamilelere ve doğumdan sonra annelere plates ve uygun diğer egzersizler doktor ve egzersiz uzmanları kontrolünde olmak şartıyla önerilmektedir.


İlgili Konular:
- Gebelikte Egzersiz
- Gebelikte Yoga
Tamamını >>

ERKEKTE HAMİLELİK BELİRTİLERİ OLMASI

SİZDEKİ GEBELİK ŞİKAYETLERİ EŞİNİZDE DE VAR MI?
Hiç olur mu? demeyin. Nadiren annede görülen şikayetlerin ve değişikliklerin aynıları babada da görülebilmektedir. Tıp literatüründe Couvade Sendromu (sympathetic pregnancy) olarak geçen bu durumu Türkçeye "ortak gebelik" veya "paylaşılan gebelik" olarak çevirebiliriz. Bu durumda anne ve baba gebelikte görülen şikayetleri ve değişiklikleri ortak yaşarlar. Erkek, anne adayı kadar bebek konusunda hevesli ve isteklidir bu nedenle herşeyi anne kadar yaşamak istemektedir. Bir tür psikosomatik bozukluktur ve tedavisi annenin doğurmasıdır.Doğum ile gebeliğin bitmesi sayesinde babadaki durum kendiliğinden düzelir.

Baba adayında gebeliğin başından sonuna kadar annede görülen birçok şikayet ve değişiklik görülür. Aşerme, iştah değişiklikleri, bazı yiyeceklerden tiksinme, bulantı, kusma, uyku sorunları, ishal, kabızlık, mide yanması, ağrı gibi şikayetler annenin yanı sıra babada da görülür. Babada göğüslerde büyüme, göğüs uçlarında sertleşme, karın büyümesi gibi fiziksek değişiklikler de görülür. Hatta doğumun yaklaştığı günlerde babada da sancılar olmaktadır. Duygusal olarak hassas ve strese yatkın, annenin doğumla ilgili duygularına yoğun empatiyle yaklaşan erkeklerde daha sık görülebilmektedir (kaynak). Bu durum gebe olmayan kadınlarda görülen yalancı gebeliğe benzemektedir.

İlgili Konular:
- Yalancı Gebelik (Pseudocyesis)
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ARABA KULLANMAK

HAMİLEYKEN ARABA KULLANMAK
Gebelik döneminde araba kullanmanın veya araba yolculuğu yapmanın bir sakıncası yoktur. Ancak yolculuk yaparken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır, buraya tıklayarak bu konuda detaylı bilgi alabilirsiniz. Araba kullanmak konusunda ise öncelikle her insanın yapması gerektiği gibi hamilelerin de kesinlikle emniyet kemeri kullanmaları gerekir. Emniyet kemeri takma konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Arabanızda direksiyon yükseklik ayarı varsa bunu karnınıza değil göğsünüze bakacak şekilde yüksek ayarlamanız daha iyi olacaktır. Emniyet kemerinizi yukarıda anlatıldığı şekilde doğru kullandığınızda karnınıza ve bebeğinize bir zarar vermez. Aksine emniyet kemerinin karnınıza zarar vereceği düşüncesiyle takmazsanız en ufak bir kaza veya ani frende karnınıza ve bebeğinize büyük zararlar gelebilir. Gebeliğin ilk haftaları, ilk ayları da dahil kanama gibi önemli bir probleminiz yoksa her ayında araba kullanabilirsiniz. Hız yapmadan ve dikkatli olarak yolculuk yapabilirsiniz. Gebeliğin son ayında sancının her an her yerde başlama ihtimaline karşı uzun yolculuklar yapmayın. Son ayda aniden sancı başlayabilir veya suyunuz gelebilir veya kanama olabilir bu durumda yalnız başınıza olmanız büyük sıkıntılar yaratabilir. Aşırı bulantı-kusma varsa, halsizlik, bayılma, göz kararması gibi şikayetler varsa, kanama varsa araba kullanmamalısınız. Doğum sancılarınız başladığında hastaneye gitmek için asla arabayı kendiniz kullanmayın, o an yanınızda kimse yoksa bile taksi veya başkasının kullandığı bir araba bularak hastaneye gitmelisiniz.

İlgili Konular:
Gebelikte Araba Yolculuğu
Gebelikte Uçak ve Otomobil Yolculuğu
Gebelikte Emniyet Kemeri Takılmalı Mı?
Tamamını >>

GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) UYKUSUZLUK - UYKU PROBLEMLERİ

HAMİLELİKTE UYKU PROBLEMLERİ
Gebeliğin ilk aylarında sıklıkla uykuya yatkınlık olur ve anne adayı uyku sorunu yaşamaz. Fakat ilerleyen aylarda ve özellikle son aylarda çeşitli nedenlerden dolayı rahat ve yeterli uyuyamama problemleri olur.

Nedenleri:
- Gece sık sık idrara çıkma
- Karnın aşırı büyümesi nedeniyle yatakta rahat pozisyonda yatamamak
- Gece bacaklara kramp girmesi
- Bacaklarda belde ve sırtta olan ağrılar
- Nefes darlığı

Anne adayı gebelikten önce uyumaya alışkın olduğu pozisyonda gebelikte vücut şeklinin değişmesinden dolayı zorlanabilir. Gebelikte sırt üstü yatmak önerilmez, annenin sol yanına yatması önerilir. Son aylarda karnın aşırı büyümesinden dolayı anne bu pozisyonlarda zorlanabilir ancak bebeğin sağlığı için sol yana dönük yatmak uygundur. Sol yana dönüldüğünde damarlar üzerindeki baskı azalır ve bebeğe daha fazla kan gider. Sol yanda yatarken bacaklarınızı bükerseniz ve aralarına yastık koyarsanız daha rahat edersiniz. Yan yatış pozisyonu nefes darlığını da azaltacaktır. Yan pozisyonda annenin rahat etmesi için özel "gebelik yastıkları" üretilmektedir (resim). Eğer yatarken ağzınıza su gelmesi oluyorsa vücudunuzun üst kısmını yükseltecek şekilde yastıklar koyabilirsiniz. Gebeliğin ilk aylarında sırt üstü dahil her pozisyonda yatılabilir, bir zararı olmaz.

Uyurken sırt üstü ve karın üstüne yatma pozisyonlarından kaçınmak gerekir. Sırt üstü yatma pozisyonu nefes darlığı, hemoroid, ağza su gelmesi problemlerine sebep olur ve bebeğe giden kan akımını azaltır. Karın üzerine yatma pozisyonu karına baskı yapacağından zararlı olabilir ve zaten karnın büyümesinden dolayı rahatsızlık verecektir.

Gebelikte uyku problemlerini azaltmak için doğru uyuma pozisyonu dışında neler yapılabilir? Akşam uyumadan önce sıcak duş almak uykunuzu getirmeye yardımcı olabilir. Akşam saatlerinde çok fazla çay, kahve içmekten kaçınmalısınız. Yatmadan önce ılık süt içmek faydalı olabilir. Her gün aynı saatte yatmaya ve sabah aynı saatte kalkmaya özen gösterin. Gündüzleri egzersiz veya yürüüyüş yapmak uyku açısından da faydalıdır.

İlgili Konular:
- Hamilelikte Nasıl Yatılır?
- Gebelikte Çok Uyumak Bebeğe Zarar Verir Mi?
Tamamını >>



UYARI: Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır.
Yazıların her hakkı saklıdır, izinsiz kullanılamaz. devamı >>

"Gebelik ve kadın hastalıkları konusunda ayda 1 milyondan fazla ziyaretçi sayısı ile en çok tıklanan, en geniş içerikli site"