Eczaneden gebe testi aldım ve evde kendim yaptım ancak ikinci çizginin rengi çok silik çıktı, bu ne anlama geliyor? Önceki hamileliğimde gebe testi yaptığımda iki çizgi de aynı renkte ve koyu çıkmıştı. Kanda gebe testi yaptırmama gerek varmı?
---
Çizgilerden birisinin normal birisinin silik izlenmesi genellikle gebeliğin çok erken dönemlerinde test yapıldığında meydana gelir. Bu konu ayrı bir yazıda detaylı olarak açıklanmıştır, buraya tıklayarak yazıya ulaşabilirsiniz.
Gebelik testini doğru yaptığınızdan emin olmanız gerekir. Gebelik testi nasıl yapılır:
Kanda gebelik testleri her zaman daha net ve çok güvenilir sonuçlar verir, bu nedenle emin olunamayan hallerde en iyi seçenek hatsaneye başvurarak kanda hamilelik testi yani B-HCG tahlili yaptırmaktır.
Ben 1 yıllık evliyim ve çocuğumuz olmuyor. Hiç korunmadık eşimle evlendik evleneli çocuk istiyoruz ama hiç gebe kalamadım. Ne yapmalıyım? Hangi doktora gitmeliyim? Çok korkuyorum acaba tedavi mi olmam gerekir? Adetlerim de düzenli ama neden gebe kalamıyorum bilmiyorum.
---
1 yıl hiç korunmamaya ve düzenli ilişkiye rağmen gebelik olmaması durumuna infertilite (kısırlık) denir. Bu durumda sebebin araştırılması ve gerekirse tedavi verilmesi için kadın hastalıkları ve doğum uzmanına (jinekolog) başvurmanız gerekir. Bazı tahliller yapılacak size ve eşinize, ikinizden birisinde bir problem var mı araştırılacak. Problem saptanırsa buna yönelik tedavi verilecek. Bazen hiçbir problem saptanmamaktadır bu durumda yine gebe kalmanızı hızlandırmak için yumurtlama tedavileri ve bazı ilaçlar verilir. Çocuk isteyen ancak gebe kalamayan çiftlerin çoğu bu tedaviler ile kolaylıkla gebe kalabilmektedir.
Eşim zorunlu bazı nedenlerden dolayı 2 ay önce kürtaj oldu ve bu onun ilk gebeliğiydi. Etraftakiler ilk gebelikte kürtaj zararlıdır, kısırlık yapar gibi şeyler söylediği için size danışmak istedik. İlk hamilelikte kürtaj kısırlık yaparmı? Herhangi bir zararı, riski var mıdır? Bir daha bebek olur mu yani bundan sonra tekrar hamile kalabilir mi?
---
İlk gebelikte yapılan kürtajın kısırlık yapması tamamen halk arasındaki yanlış bir inanıştır. İlk gebelik veya ikinci veya daha sonrakilerde yapılan kürtaj kısırlığa neden olmaz. Kürtaj yumurtalıklarla ilgili bir işlem değildir bu nedenle kadının yumurtalık fonksiyonlarını bozmaz, sadece rahim içerisindeki gebelik alınır, bu nedenle bir daha hamile kalınmaz diye bir durum söz konusu değildir.
2 yıldır evliyim ve 5-6 aydır hamilelik için düzenli ilişki yaşıyoruz, daha önce eşim şehir dışında çalışıyordu. Hamilelik için hangi günlerde ilişkiye girmemiz daha uygundur. Hamilelik oluşması için kaç ay geçmesi gerekir?
---
Hamilelik için düzenli ilişkiye girilmesine rağmen 1 yıl süre geçmesi normaldir. 1 yıl sonunda bile düzenli ilişkiye giren çiftlerin %85-90'ında gebelik meydana gelir, bu nedenle sizin için henüz erken. Düzenli ilişkiden kasıt haftada 2 kez girilen ilişkidir. Her gün ilişkiye girmeye gerek yoktur. Özellikle yumurtlama olan haftada ilişkiye girilmesi bile yeterlidir.
Özellikle yumurtlama gününe yakın dönemde ilişki olması önemlidir. Yumurtalama günü ayda bir düzenli adet olan kadınlarda tam orta dönemde yani adet başlamadan 14-15 gün öncedir. Adet düzensiz olan veya bir aydan uzun süren kadınlarda yumurtlama yine adet kanaması başlamadan ortalama 14 gün önce olur, buna göre yumurtlama günü tahmin edilebilir ve o güne yakın ilişkiye girilebilir. Bu konuda daha ayrıntılı açıklamaya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
1 ay önce ikinci kez normal doğum yaptım. Gebelikte toplam 17 kilo aldım ve göbeğim çok, karnım hala belli oluyor. yaşım 30. Gebelik sonrası nasıl bir diyet yapmalıyım? Hamilelikten sonra kilo vermek için ve göbek eritmek için yazılarınızı okudum ancak diyet listesi bulamadım sitenizde.
---
Hamilelikten sonra her annenin diyet yapması gerekmez, bazı basit sağlıklı beslenme kurallarına uyarak ve hareket ederek, yürüyüş, egzersiz vb. yaparak rahatlıkla gebelikte alınan kilolar doğum sonrası bir kaç ayda verilecektir ve göbek kısmı dahil vücut eski formuna kavuşacaktır.
Ancak aşırı kilolu (obez) ve gebelikte çok fazla (20-30 kilo) alan annelerin diyetisyen ve uzman doktor eşliğinde kilo vermeleri daha doğru olur tabiki. Hem kilo problemi olup hem de diyabet veya başka bir sağlık problemi olanlar yine diyetisyen ve uzmanlar eşliğinde kilo vermelidir, kendi başlarına kilo vermeye çalışmamaları gerekir.
Gebelikten sonra dikkat edilmesi gereken beslenme kurallarından bazıları:
- Aşırı yağlı yiyeceklerden kaçının
- Fast food (hamburger, pizza) vb. tüketmekten kaçının
- Bol bol sebze yemekleri tüketin
- Meyve tüketin (çok aşırı değil9
- Bol su için
- Ekmek az tüketin
Yaklaşık 40 gün önce boş gebelik nedeniyle kürtaj oldum ve hala adet görmedim. Kürtaj sonrası tekrar hamile kalma riski olabilir mi? Kürtaj sonrası gebelik için ne kadar süre geçmesi gerekir? Kaç ay sonra yeniden hamile kalmamı önerirsiniz? Şu an hamile olabilir miyim, neden adet görmedim, hamileysem riskli olur mu? Tşk...
---
Kürtaj sonrası yeniden hamile kalmak için bir kaç ay geçmesi yeterlidir. Ancak çok nadiren hemen kürtaj sonrasındaki ay tekrar hamile kalanlar olabiliyor, bunun bir zararı olmaz, bebek açısından bir risk oluşturmaz.
İlk adet görme kürtajdan 30-45 gün kadar sonra olur genellikle. Bu nedenle adet görmemeniz kürtaja bağlı normal bir durum da olabilir hamilelik de olabilir. Bir kaç gün daha adet görmezseniz gebelik testi yaptırmanızı öneririm. Gebelik belirtileri hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ben 25 yaşında ve 1 yıldır evliyim. Artık gebelik istiyorum ve sağlıklı bir gebelik için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Sağlıklı hamilelik geçirmek için yapılması gerekenler nelerdir? Nasıl beslenmeliyim? Eşimin ve benim herhangi bir sağlık problemimiz yok, sadece eşim sigara kullanıyor, bebeğe zararı olur mu?
---
Sağlıklı bir gebelik için yapılması gerekenler konusunda daha önce web sitemde çok çeşitli yazılar yazdım, bu yazıların en önemlilerinin linklerini aşağıda veriyorum. Sağlıklı hamilelik geçirmek konusunda merak ettiğini hemen her konuda açıklamayı web sitemde bulabilirsiniz.
Kısaca değinmek gerekirse öncelikle asla sigara içmemelisiniz gebelikte, eşiniz de asla yanınızda içmemeli. Hamilelikte sağlıklı beslenmek ve dengeli kilo alma kurallarına dikkat etmelisiniz, bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Hamilelikte sağlıklı ve dengeli gilo alımı: http://www.jinekolojivegebelik.com/2010/12/gebelikte-kilo-alimi.html
Asla doktorunuza danışmadan ilaç kullanmamalısınız.
Kontrollerinizi aksatmadan ve zamanında yaptırmalısınız.
Hamile kalmadan önce folik asit kullanmaya başlamalısınız, bu bebeğin sağlığı açısında çok önemli. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
İmkanınız varsa düzenli egzersiz yapmalısınız, bu konuda detaylı olarak aşağıdaki linkte açıklanmıştır: http://www.jinekolojivegebelik.com/2007/09/gebelikte-egzersiz.html
Ben 27 yasindayim bir bucuk yillik evliyim uzun zamandan beri bebek istiyoruz, bu ay adetim biraz gecikti normalde periodlarımın arası 32,33 gun olurdu, bugun 36. gun ve hala regli olmadim, ben adet gormeden birkac gun once goguslerimde asiri bi dolgunluk ve sizi hissederim, gecen hafta goguslerim ayni sekilde agiriyodu ve karin bolgemde sislik gerginlik vardi ayni hasta olucakmisim gibi, bu hafta bu belirtiler de yok, sislikler agrilar yok bazen cok hafif kasik bolgemde hissediyorum ve geciyo,s izce hamile olabilirmiyim, test yapmak icin uc gun yeterli bi suremi?
---
Hamilelik ile ilgili belirtilerin olması veya olmaması çok önemli değil, bazı hamilelerde belirtiler olmayabilir. Ancak adet gecikmesi yaşanan her durumda gebelikten şüphelenmek gerekir. Adet 1 gün bile gecikse gebelikt esti yapılabilir.
Yukarıdaki linkte açıklandığı gibi gebelikte adet kanaması olmaz ancak gebelikte görülen bazı kanamaları hasta adet kanaması sanabilir çünkü henüz gebe olduğunun farkında değildir.
Merhabalar benim size sorum ben 32 haftalık hamileyim son 6 haftadır canım acaip sekilde toprak ve sigara külü istiyor arkadaşımın annesi köyden kil gönderdi biraz biraz yiyorum ama tatmin etmiyor beni hamile kalmadan önce günde 1 paket sigara içiyordum fakat hamile kalınca bıraktım ama şimdi gene başladım çünkü canım sigara külü yemek istiyor onu yememek için sigarayı içiyorum ayrıca toprak yeme gereksiniminide kahve yiyerek geçirmeye çalışıyorum burdaki doktorlara söyledim hiçbirsey yapmadılar yada demir ilacı vermediler çok endişeleniyorum iştahım falanda kapandı bebeğe bisey olacak diye çok korkuyorum Londra gibi bir yerde doktorlar bu Halime sadece güldüler durumun ciddiyetini anlatamadım olur öyle şeyler yeme sadece dediler.. Sizden ricam kendi kendime demir ilacı alsam bişey olurmu? Ve hangisini almam daha iyi olur?
---
Öncelikle şunu belirteyim ki bir hamilelikte annenin bebeğine en çok zarar verebilecek etkenlerin başında SİGARA gelir. Bu nedenle sigara hamilelikte çok az bile olsa kullanılmamalıdır. Hamilelikte sigaranın zararları hakkında çok ayrıntılı bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Hamilelikte demir ilacı kullanmanızın bir sakıncası olmaz, toprak ve kil yeme isteğini belki azaltabilir.
Hamilelikte toprak, kil, tebeşir, sigara külü, sabun gibi normalde yenmeyecek şeyleri istemek pika olarak bilinir. Pikanın tek sebebi demir eksikliği değil, bu nedenle demir almakla düzelmeyebilir. Düzelmezse dahiliye uzmanına görünebilirsiniz. Ancak unutmayın ki sigara içmek bunların hepsinden kat kat daha zararlı bebek açısından.
Düşük yaptım, aradan 5 gün geçtikten sonra microglyon adlı hapı kullanmaya başladım. Hapın bitmesine 6 gün kaldı. Hap bittikten sonraki o 7 günlük sürede hap beni koruyacak mı yoksa 1 aylık ek korunma yöntemimi bu 7 gün içinde de devam edeyim mi? Bir de antibiyotik hapın etkisini kaldırıyor diyorlar bu ne kadar doğru? Bir dönem antibiyotikle beraber kullandım. Ayrıca merak ettiğim bi şey daha var hapı adetin ilk 5 günün dışında (mesela 7. günde) kullanmaya başlarsak hiç bir etkisi olmuyor mu?
Bi sorum daha olacak şimdi bu son 6 günde hapın koruma oranı yüzde kaçtır? Bir de aynı ayda 2 defa ertesi gün hapı kullanma gebeliği önlemez mi?
---
Hapın ilk kutusunu korumaz diye kabul ederek kullanın yani aynı anda bir ek koruma yöntemi (prezervatif gibi) kullanın. Bu ek koruma yöntemini yeni kutuya başlayana kadar devam edin.
İkinci ve sonraki kutular bittikten sonra 7 gün ara vererek yeni kutuya geçin. Bu 7 gün ara süresince başka korunma yöntemine gerek yok, hapın koruma etkisi bu arada devam eder.
Antibiyotikler hapın koruma etkisi açısından etki etmez.
Doğum kontrol hapı kullanmaya yeni başlayanlar ilk kutuya adetin ilk günü başlarlarsa ilk ay da koruma sağlar ve ek yönteme gerek kalmaz. Ancak sonraki günlerde başlayanlarda ek korumaya gerek var.
Evde gebelik testi yani idrarla yapılan hamilelik testini ne zaman yapmalıyım? Adetime 3 gün kaldı ve göğüslerim çok şiş hale geldi. Evde test yapsam çıkarmı?
---
İdrarda gebelik (hamilelik) testi hastanelerde de yapılmaktadır ancak hastalar isterlerse eczanelerden satın alarak evde kendi kendilerine de uygulayabilirler. Evde gebelik testi yapılması basittir, bu konuda ayrıntılı açıklamaya buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Evde gebelik testi yaparken aşırı miktarda idrar damlatmamaya ve damlattıktan sonra en az 5 dakika beklemeye dikkat etmek gerekir.
Evde veya hatanede yapılan idrarda hamilelik testleri içimn en uygun zaman adet gecikmesi yaşanmasından sonraki günlerdir. Adet gecikmesi olmadan önce yani daha adet zamanı gelmeden önce idrarda gebelik testi yapılması önerilmez çünkü sonuç güvenilir olmaz.
Göğüslerin şişmesi ve dolgunlaşması gebelik belirtilerinden birisidir ancak kesin gebelik olduğunu göstermez, normalde adet zamanı yaklaştığında da sık görülen bir belirtidir zaten.
Dış gebelik geçirdim, tekrar hamile kalabilir miyim? 2 ay önce ilaç tedavisi gördüm ve ameliyat olmadım, daha sonra hamile kalabilir miyim?
---
Dış gebelik geçiren hastaların önemli bir kısmı daha sonra tekrar normal bir hamileliğe ve bebeğe sahip olabilmektedir. İlaç tedavisi görenler de ameliyat tedavisi görenler de yüksek oranda daha sonra hamile kalabilir. Ancak ameliyatta tüplerden birisi alınmışsa bu daha sonra hamile kalma şansını azaltır.
Eğer hastanın ameliyatta iki tüpü birden alınırsa bu durumda normal yolla gebe kalma şansı sıfırdır ancak tüp bebek ile gebelik oluşabilir. Dış gebelik tedavisinde iki tüpün birden ameliyatta alınması hemen hemen hiç uygulanmayan bir durumdur ancak çok olağan üstü bazı komplikasyonlarda gerekebilir.
DIş gebelikte sonrasında hamile kalmak hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gebelikte haftalık beslenme, diyet programı vb. bir liste arıyorum. Bu konuda hafta hafta doğuma kadar ilerleyen liste verebilir misiniz? Hamilelikte beslenme konusunda nasıl bir yol izlemeliyim?
---
Gebelikte haftalık beslenme listeleri veya özel diyet programları çok olağan üstü bir hastalık vb. gibi bir durum yoksa normalde önerilmez. Yani normal sağlıklı gebelerin haftalık beslenme listesine göre beslenmesi gibi bir kural yoktur. Önemli olan aşağıdaki linkte ulaşabileceğiniz sayfada anlatıldığı gibi sağlıklı ve dengeli beslenme kurallarına uymaktır ve normal miktarlarda yiyecek, içecek tüketmektir. Bunlara uyarak normal sınırlarda kilo alarak gebelik ayları ilerlemelidir. Haftalık veya aylık yemek listeleri, diyet programları normalde önerilmez. Aşağıdaki linkleri tıklayarak gebelikte beslenme hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz:
Hamilelikte çok gülmek veya gülme krizi derecesinde kahkaha atmak bebeğe zarar vermez. Hamilelerin gülmesi gebelik üzerinde olumsuz bir etki oluşturmaz.
Hamile kadınların aşırı gülme durumunda bebeğin zarar görebileceği düşünceleri karınlarının sallanması ve gerilmesinden kaynaklanır. Ancak gülme sebebiyle karın içi basınç rahime zarar verecek kadar artmaz, aksi halde gülmek, öksürmek, hapşırmak gibi durumlar erken doğuma ve düşüğe neden olurdu, ancak böyle bir risk söz konusu değildir.
Gülmek ve morali iyi tutmak, stresten uzak olmak hem hamileler için hem her insan için faydalıdır.
İkinci bebek kararı aldık eşimle, ilk gebeliğim zor geçmişti (eklampsi) doğumdan sonra da hipotiroit haşimato hastası olduğumu öğrendim. 3 yıldır tedavi oluyorum dışardan hormon alıyorum, adet düzenim yolunda, her 28 günde bir 7 gün kanamam oluyor, fakat yaklaşık 2 yıldır korunmadığım halde ve düzenli ilişkimiz olduğu halde hamile kalamadım, dahiliye doktorum tiroidimin 2-2,5 civarına düşürürsek işimin kolaylaşacağını söyledi, düşürdük, son 3 aydır adet tarihlerim de gecikme olmaya başladı, bu ay 17 haziranda beklerken 24 haziranda geldi, midem falan kötüydü, hamilelikten şüphelendim önce, sonra kanamam olunca korktum hastanenin acil doktoruna gittim, kan idrar tahlili yaptı, sonucun negatif olduğunu, endometrium kalınlaşması olduğunu açıklama yapmadan beni dışarı çıkardı, ben şimdi ne yapmalıyım? bu ne demektir?
---
Öncelikle endometrium kalınlaşması gibi bir durum var mı emin olmak için bir kadın doğum uzmanına (jinekolog) muayene olmanız gerekir. Adet döneminin farklı zamanlarında endometrium kalınlığı farklı ölçülerde olur. Bu durum bir muayene ve ultrasonografi ile netleşecektir. Endometrium kalınlığı infertilite (kısırlık) ile ilgili değildir.
2 yıldır gebe kalamamanızın çeşitli nedenleri olabilir, guatr ve hipotiroidi (guatr hormonlarının düşük olması) infertiliteye neden olabilir ancak 2 yıldır gebe kalamayan bir kadında tek nedenin guatr olması ihtimali biraz düşük. Bu nedenle gebe kalamamanızın nedeninin araştırılması için bir kadın doğum uzmanına başvurmanız gerekir. Hatta eşinizin de sizinle beraber başvurması gerekir çünkü onunla ilgili bir sperm probleminden kaynaklanıyor da olabilir.
Hamileliğimin ilk ayındayım ve hiçbir belirtim yok, muayeneye gittiğim dr 5 haftalık olduğunu söyledi bebeğin. İlk ayda belirti olmaması bebeğin sağlıksız olduğunu mu gösterir? Ne gibi belirtiler ve şikayetler olur? Gebeliğin ilk ayında bulantı kusma gibi belirtiler yaşıyor herkes ancak bende yok.
---
Hamileliğin ilk ayında genellikle belirtiler başlar yani belirtileri 5. - 6. gebelik haftalarında başlar sıklıkla. Bunlar bulantı, iştahsızlık, göğüslerde hassasiyet, dolgunluk, gibi belirtilerdir. Kasık ağrısı, karın ağrısı, bel ağrısı gibi belirti ve şikayetler genellikle ilk aydan sonra daha ileri aylarda meydana gelir. Ancak her hamilelikte ilk aydan belirtiler başlamaz. Bazılarında ikinci aydan sonra bulantı, iştahsızlık, yiyeceklerden tiksinme gibi belirtiler meydana gelir.
İlk ayda veya sonraki aylarda gebelik belirtilerinin çok olması veya az olması veya hiç olmaması bebeğin sağlığının iyi veya kötü olduğunu göstermez.
Adetim 5. Gününden itibaren microglyon adlı hapı kullanmaya başladım. Hapın bitmesine 10 gün kala eşimle ilişkiye girdik ve geri çekilme yöntemine başvurduk fakat eşim bacağıma boşaldı (vajinaya yakın bi bölgeye). Hamile kalma riskim nedir? İlişkinin hemen ardından o bölgeyi peçeteyle temizledim.
---
Bu ve benzeri durumlarda bacağa, vajina etrafına, iç çamaşırına vb. boşalma neticesinde gebe kalma riski çok düşüktür ancak hiçbir zaman imkansız denilemez. Doğum kontrol hapı kullanmanız da ihtimaki düşürüyor. Bu durumda yapmanız gereken adet tarihinizi beklemek ve gecikme olursa gebelik testi yapmak.
Doktorum gebelik hesaplama cetveline göre hamilelik haftamı hesapladı ve 22 haftalık olduğumu söyledi. Benim internetten gebelik hesaplama cetvelleri ile hesaplamama göre 3 gün fark çıkıyor ve zaten ultrasona göre de bir hafta farklı çıktı yani 21 hafta. Bebeğim küçük mü? Gebelik hesaplama cetvelleri neden farklı sonuç gösteriyor.
---
Elde kullanılan yuvarlak kağıt cetveller arasında 2-3 gün fark çıkması normaldir ve bu önemli değildir. İnternette bulunan ve son adet tarihine göre hesaplama yapan cetveller de hesaplama programındaki bazı farklardan dolayı bir kaç gün farklı sonuç çıkarabiliyorlar. Bu farklar önemli değildir, gebelikle ilgili önemli değişikliğe neden olmaz.
Bu sitedeki GEBELİK HESAPLAMA CETVELİNEburaya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Son adet tarihinizi otomatik hesaplama cetvelindeki alana girerek kaç haftalık hamile olduğunuzu ve tahmini doğum tarihinizi hesaplayabilirsiniz.
Bir tanıdığım 4 sene önce doğum yapmış ve o günden bu yana adet göremiyor. Doğumdan sonra 6-8ay görememesi normal desek 3 sene hiç görmemesi nin sebebi ne olabilir? Hiç doktorada gidememiş ve kendisi aşırı derecede kilo almış ve tüğlerinde dökülmeler yaşıyor.
---
Bu durumun çok çeşitli nedenleri olabilir o nedenle buradan tahmin edebilmem imkansız. Örneğin erken menopoz, rahim içerisinde yapışıklık, prolaktinoma ve başka bazı nedenler olabilir... Doğumdan sonra bebeğini çok emzirenlerde 1 yıl veya en fazla bir buçuk yıl adet görememe olabiliyor ancak bu şekilde 3-4 yıl adet görmeme asla normal kabul edilemez. Mutlaka en kısa zamanda bir kadın doğum uzmanına muayene olması gerekir.
DONDURULMUŞ EMBRİYO TRANSFERİ
Kadından yumurta toplama işlemi ile elde edilen yumurta hücresi ile erkekten elde edilen sperm hücresinin birleşmesiyle oluşan döllenmiş yeni hücreye embriyo denir. Normalde tüp bebek tedavisinde oluşturulan embriyo kadın rahmi içerisine yerleştirilerek gebeliğin oluşması sağlanır. Ancak bazı durumlarda embriyo rahim içerisine verilmez ve dondurularak laboratuvarda özel ortamlarda saklanır, amaç bu embriyonun ileride başka bir tüp bebek denemesinde kullanılmasıdır.
Yumurta ve sperm hücrelerinin elde edilemesi, embriyonun rahim içerisine yerleştirilmesi gibi konularda detaylı bilgilere tüp bebek aşamaları yazısında ulaşabilirsiniz.
Embriyo dondurma işlemi nasıl yapılır?
Laboratuvarda yumurta ve sperm hücresinin birleşmesi ile oluşan embriyo 6 gün içerisinde dondurulabilir. Genellikle dondurma işlemi 3. gün yapılmaktadır.
Embriyo dondurma iki şekilde yapılabilir. Yavaş dondurma (slow freezing) yönteminde kademeli olarak soğutma sağlanarak dondurulan embriyolar sıvı azot içeren tanklarda – 196 °C de saklanır. Hızlı dondurma (vitrifikasyon) yönteminde ani ısı düşüşüyle dondurulur. Elde edilen her embriyoya dondurma işlemi uygulanmaz, iyi gelişme gösterenler seçilerek dondurulur.
Dondurulmuş embriyolar ne kadar saklanabilir?
Daha uzun süre saklanması teknik olarak mümkündür ancak ülkemizde en fazla 5 yıl saklanmasına yasal izin vardır. Daha uzun süre saklanması için saplık bakanlığından izin talep edilmesi gerekmektedir.
Dondurulmuş embriyoların çözülmesi:
Dondurulmuş embriyolar çözüldüğünde yani normal haline döndüğünde her zaman sağlıklı embriyo elde edilemeyebilir, yaklaşık %80-90 oranında canlı sağlıklı ebriyo elde edilir. Bu embriyolar kullanılarak yapılan tüp bebek tedavilerindeki başarı oranı normal dondurulmamış embriyolar kullanılarak yapılan tüp bebek tedavilerindeki gebelik başarı oranları ile çok yakındır.
Tüp bebekte embriyo dondurma neden uygulanır?
- Tüp bebek tedavisinde kullanılmayacak fazla embriyoların ileride tüp bebekte kullnılmak üzere saklanması için. Böylelikle ileride tekrar tüp bebek gerekirse yeniden yumurta oluşturma ve yumurta toplama aşamaları uygulanmasına gerek kalmadan, hazır embriyolar kullanılabilir. Hem maaliyetten hem zamandan tasarruf sağlar.
- Tüp bebek tedavisi sırasında OHSS (yumurtalıklarda aşırı kistler oluşması) meydana gelirse tüp bebek tedavisine devam edilemez ve embriyolar saklanarak tedavi iptal edilir. OHSS tedavi edildikten sonra yeni tüp bebek denemesinde hazır donmuş embriyolar kullanılır.
- Rahim içi (endometrium) kalınlığı çok az ise tüp bebek tedavisi iptal edilir ve embriyolar dondurularak saklanabilir. Sonraki denemede embriyolar kullanılır.
- Kanser tedavisi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedaviler nedeniyle yumurtalıklarının zarar göreceği ve ileride yumurta elde edilemeyeceği düşünülen hastalarda embriyolar ileride kullanılmak üzere saklanabilir. (bkz: yumurta dondurma)
Dondurulmuş embriyo transferinde başarı oranı:
İyi ve tecrübeli merkezlerde uygulandığında günümüzde artık dondurulmuş embriyolarla gebelik başarısı normal embriyolarla elde dilen başarıyla hemen hemen aynıdır. Tüp bebekte başarı oranları konusunda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Dondurulmuş embriyo ile hamile kalanlarda düşük ve diğer komplikasyonlar:
Dondurulmuş embriyolar ile elde edilen hamileliklerde düşük ve gebeliğe ait diğer problemlerin oranı normal tüp bebek uygulamasından farklı değildir.
Dondurulmuş embriyo transferi yaptıranlar ne zaman gebelik testi yapmalı?
Normal tüp bebek uygulamasınd olduğu gibi transfer tarihinden 12 gün sonra gebelik testi yapılmalıdır. Detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Hamileliğimin 6. haftasındayım. 3-4 haftalıkken ilk kez doktora gittik yani hamile olduğumu ilk öğrendiğimde. Doktorum düşük tehlikem olduğunu çünkü az da olsa kanamam (pembe renkte) ve kasıklarımda ağrım vardı. Bana yatıp dinlenmemi hiç bir şey yapmamamı söyledi. Bir haftayı yatarak geçirdim şimdi kendimi çok yormadan geziniyorum. Temmuz'un 9 da tekrar doktora gideceğiz kontrole. Şu an ara ara ağrım oluyor kanamam yok az da olsa akıntım var karnım çok şiş, hiç midem bulanmıyor, iştahım açık, ara sıra başım dönüyor, kendimi yorgun hissediyorum. Sizce hamileliğim normal seyrinde mi ve bebek iyi mi bunu merak ediyorum teşekkürler.
---
Hamileliğinizin ve bebeğin durumunu buradan bilmem hatta tahmin etmem imkansız, bunun için muayene ve ultrasonografi yapılması gerekir. Ancak alttaki genel bilgileri size verebilirim, bunlar az da olsa durumunuz hakkında fikir verebilir:
- Bulantı, kusma olmaması veya yorgunluk bebeğin durumu hakkında fikir vermez. Bazı gebelerde bulantı çok geç başlayabilir.
- Az da olsa kanama olması düşük tehlikesi olduğunu gösterir.-
- Kanamanızın kesilmiş olması iyi bir gösterge ancak yine de muayene olmadan bebeğin durumunu tahmin etmek imkansız.
EVLENDİKTEN SONRA BEN AŞILAMA YAPTIRDIM. YALNIZ AŞININ 2 DOZU YAPILDI. 3 DOZU HAMİLE OLDUGUM İÇİN YAPILMADI.
TEKRAR NE ZAMAN AŞI YAPTIRMALIYIM. BEBEGİMİDE AŞILATMALIMIYIM..
---
Buraya tıklayarak hamilelikte hepatit aşısı uygulanması hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Linkini verdiğim yazıda da gördüğünüz gibi hamilelikte hepatit-b aşısı uygulanabilir. Ancak size neden yapılmadı bilemiyorum, mutlaka muayene eden doktorların bir sebebi vardır. Bu konuda yorum yapamam veya karar veremem ancak sizi muayene eden doktorlar karar verebilir.
Annede ve banada hepatit olmasa bile her yeni doğan bebeğe zaten hepatit-B aşısı yapılmaktadır.
Gebelik düşündüğüm için iki aydır folik asit kullanıyorum. Ancak tatile gideceğim için adet geciktirici kullanmam gerekti. İkisini birlikte kullanmam sakıncalı olur mu? Adet geciktiriciyi kullanırken folik asidi kesmeli miyim? adet geciktiriciyi kestikten sonra bir süre daha korunmalı mıyım?
---
Adet geciktirici ilaçlarla veya doğum kontrol hapları ile birlikte folik asit kullanılabilir, bu ilaçlar arasında etkileşme olmaz. Ancak adet geciktirici ilaçlar ve doğum kontrol hapları asla doktor muayenesi olmadan kullanılmamalıdır. Folik asiti hiç kesmeden gebe kalana kadar ve gebeliğin 3. ayı bitene kadar kullanmalısınız. Hamilelikte folik asit nasıl ve ne kadar kullanılmalı konularında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz.
Adet geciktirici ilaçları kullanmayı bıraktıktan sonra korunmaya gerek yoktur, hiç korunmadan ara vermeden hamile kalınabilir. Ancak hamile iken bu ilaçlar bilmeden kullanılırsa zararlı olur.
Ben 1 sendeden beri evliyim ama esim disari bosaliyordu yani cocuk istemiyorduk ama ayin 23.06.2012 de esim bosaldi ve merak ettim hamile olduğum ne zaman belli olur yani hemen hamile kalirmiyim. Ayrica adetime de 1 hafta var daha ondan sonra mi belli olur?
---
Evet hamilelik adet tarihiniz geçtikten sonra belli olabilir. Sorunuz hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak daha önce yazdığım yazıdan ulaşabilirsiniz.
Anal sex sonrası vajina üstüne boşalındığı takdirde gebelik riski varmıdır ? Bakire olunup olunmaması durumu etkiler mi ?
---
Evet anal seks sırasında vajina üstüne boşalma olduğunda veya anüse boşalma olsa bile buradan vajinaya doğru akan spermler olabileceği için gebelik riski söz konusudur. Ancak vajinal ilişkiye göre gebelik ihtimali çok daha düşüktür. kadının bakire olup olmaması bu riski etkilemez, bakire olsa dahi spermler vajinadan içeriye ilerleyebilir. Bu şekilde oluşan gebeliklere nadiren rastlanmaktadır.
Aşağıda açıklanan bazı durumlarda erkekten elde edilen sperm hücreleri laboratuvarda dondurularak saklanır. Dondurulan sperm hücreleri ileride tekrar çözülerek döllenme işlemi için tüp bebek tedavisinde kullanılabilir. Spermlerin dondurularak saklanmasına kriyoprezervasyon denir. Dondurma işlemi için sıvı azot (likid notrojen) kullanılır. Ülkemizde sağlık bakanlığı dondurulan spermlerin en fazla 5 yıl saklanmasına izin vermektedir.
Sperm dondurma işlemi hangi durumlarda uygulanır?
- Kanser tedavisi, kemoterapi veya radyoterapi gibi testis dokusuna zarar verebielcek tedaviler nedeniyle testislerini veya sperm üretimini kaybedebilecek hastalara
- Testislere zarar verebielcek bir ameliyat yapılacaksa
- Azoospermi hastalarında: Her tüp bebek tedavisinde tekrar tekrar testisten ameliyatla sperm alınması işlemi uygulamak yerine dondurulmuş spermler her tüp bebek tedavisinde kullanılır.
- TESE uygulanan azoospermi hastalarında spermlerin saklanması için
- Sperm örneğinde çok düşük sayıda sperm verebilen hastalar
Teknik olarak sperm dondurulması yumurta dondurulmasına göre daha kolaydır çünkü yumurta hücresi çok daha büyük bir hücredir.
SPERM BANKASI NEDİR?
Sperm bankası çeşitli insanlardan toplanan spermlerin saklandığı bir laboratuvardır. Buradaki spermler gerektiği zaman başka insanların bebek sahibi olması için kullanılabilmektedir. Erkekten hiç sperm elde edilememesi hali gibi çaresiz bazı durumlarda kadın sperm bankasından başka bir erkeğin spermi ile kendi yumurtasının döllenmesini ve hamile kalmayı tercih etmektedir. Ancak ülkemizde bu tür sperm bankaları yoktur, kanunen yasaktır. Ülkemizde sperm ve yumurta hücresinin sahibinden başka çiftlere verilmesi yasaktır. Bazı ülkelerde bu tür laboratuvarlar mevcuttur.
Benim sırasıyla regl tarihlerim 27/03/2012 – 20/04/2012 – 15/05/2012 ve 03/06/2012. Bu verilere göre 25/06/2012 yada 26/04/2012 tarihinde tekrar regl olmam gerekiyordu ama hala olamadım, ilginç olan regl olmadan 1 hafta önce belirtilerim başlardı bu ay herhangi bir belirtim ya da ağrım da yok.
---
Adet dönemim ayın 23 ünde başlıyor, temmuz 23 de bir haftalığına tatile gideceğim bu yüzden adet geciktirici kullanmam gerekiyor. Bu ilacı kullanmam için kesinlikle hamilelik ihtimalimin olmaması gerekiyormuş. Ama ben çocuk düşünüyordum. Bu ay boyunca korunmam mı gerekir? Ayın sonuna kadar korunmasam ve ayın yirmisinde kan testi yapıp hamile olmamam halinde geciktiriciyi kullansam olur mu? Hamilelik kan testinde 10 gün sonra ortaya çıkar mı?
---
Kan testi sonucunda hamilelik çıkmazsa şeklinde ilaç kullanamazsınız, bu riskli olur. Kan testinde gebelik izlenmese bile sonradan meydana gelebilir. Bu ilaçlar gebelik açısından çok riskli ilaçlardır. Bu nedenle bu ilaçlar kullanılırken mutlaka korunmak gerekir. Zaten adet geciktirilmesi için kullanılan ilaçlardan birisi de doğum kontrol haplarıdır, bunları kullanırken zaten hamile kalamazsınız. Ancak doktor muayenesi ve izni olmadan bu ilaçlar kullanılmamalıdır çünkü muayenede bir engel görülürse kullanılması sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Muayenede bir engel görülmeyen kişiler kullanabilir sadece.
Son adetimden 15 gün sonra kontrol amaçlı olarak doktora gittim.
Doktor muayene yaptı "yaşına göre gayet sağlıklısın" dedi ve bir sonraki adetin 2. gününde birkaç test yaptırmamı söyledi, eşimden de test istedi.
Muayenenin ertesi günü adet kanaması gibi kanamam oldu (ağrısız). 10 gündür kahverengi renginde koyu akıntım oluyor.
Endişelenmemi gerektiren bir durum var mı?
---
Jinekolojik muayene sonrası kanama bazen olabilir ve çok az miktarda kısa süreli olur, genellikle aynı gün biter. Sizdeki kanama biraz daha farklı, muayene ile ilgisiz bir neden de olabilir. Bu yüzden tekrar doktorunuza bildirmeniz gerekir. Endişe yaratacak bir duruma benzemiyor ancak yine de sebebinin anlaşılması gerekir.
Kısırlık durumunda yapılan tahliller hakkında bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ben 29 yaşındayım. 25.01 2012 tarihinde epidural sezaryenle ikinci bebeğim dünyaya geldi. Ne yazık ki bebeğimi 1 ay önce kaybettim. İçinde bulunduğum bu kötü süreçten bir an önce kurtulmak için tekrar bebek sahibi olmak istiyorum. Ben hamileliklerimde en fazla on kilo alıyorum. Karnım çok büyümüyor.Ne kadar mantıklı bilemiyorum ama dikişlerim çok zorlanmaz diye yorumluyorum. Eylül Ekim gibi tekrar hamile kalsam bir sıkıntı yaşar mıyım? Çok beklemek istemiyorum. En büyük tesellimin yeni bir bebek olacağını düşünüyorum.
---
Normal doğum veya sezaryen ile gerçekleşen bir doğumdan sonra tekrar doğum yapmak için en az 2 yıl geçmesi önerilmektedir. Yani kardeşler arasında 2 yaş fark olmalıdır. Daha erken gerçekleşen doğumlarda bebeklerde bazı problemler ve ölüm gibi risklerin arttığı tespit edilmiştir. Bu konuda bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz. Kardeişer arasında yaklaşık iki yaş fark olması için doğumdan yaklaşık 15 ay sonra tekrar hamile kalmanız gerekir. Siz doğum yapalı henüz 5 ay olmuş.
Ancak sizin psikolojik durumunuz da tıbbi olarak önemli bir konudur. Bu konuda sıkıntı yaşanmaması için bu süre kanımca daha kısa tutulabilir. Bu konuda doktorunuza danışın mutlaka ve muayene sonucuna göre karar verin.
Burada önemli nokta yukarıda belirtiğim risklerin sezaryen veya normal doğum dikişleri ile, dikişlerin zorlanması, açılması veya kilo alma konuları ile bir ilgisi yoktur. Riskler başka sebeplerden kaynaklanmaktadır. Şu an bile hamile kalsanız dikişler ile ilgili bir problem zorlanma vb. olmaz.
Ben yeni doğum yaptım doğum sonrası kontrol için kararsız kaldım. İlk doğumumdan sonra spiral taktırdım bakır alarjisi oldu için dr. çıkarttı haplar yüksek tansiyon yapıyor. Aylık iğneler kanama yaptı . Nasıl korunmam gerektiğim konusunda kararsız kaldım.
---
Öncelikle şunu belirteyim ki benim veya başka birisinin önerdiği yöntemle doktorunuza danışmadan korunma yapmamalısınız. Çünkü korunma yöntemlerine karşı bir sakınca olmadığı doktor muayenesinde netleşmelidir. Zaten sizin muayenelerinizde bazı sakıncalar tespit edilmiş.
- Başka çocuk istemiyorsanız ve yaşınız çok küçük değilse, 35 üzerinde ise tüp bağlatma yaptırabilrisiniz.
- Konsom (prezervatif) bir seçenek
- Yüksek tansiyondan dolayı hap, iğne gibi hormon içeren yöntemler size önerilmez.
- Doktorunuz uygun görürse deri altı çubuklar olabilir belki. Buraya tıklayarak detaylı bilgi alabilirsiniz.
Bunların dışında fazla bir seçenek yok maalesef.
Rahim içi yapışıklığın olması ne gibi riskler içerir. Konu hakkında bilgi verilebilmesini rica ederim.
---
Rahim içi yapışıklıklar hakkında daha önceki yazıma buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz. Ne gibi zararlar, riskler, istenmeyen kötü sonuçlar doğurabilir özetlemek gerekirse:
- Rahim içi yapışıklıklar ağrıya neden olmaz.
- Cinsel ilişki ile ilgili bir probleme, ağrıya neden olmaz çünkü yapışıklık sadece rahmin içerisindedir.
- Adet düzensizliği yapmaz. Ancak çok ileri derecede yapışıklık olursa adet kanamasının az olması ve adeti kısa sürmesi hatta hiç adet görememe meydana gelebilir. Aşırı yani fazla miktarda kanamaya neden olmaz.
- Başka bir kötü huylu (malign) kanser veya myom, kist vb. hastalıklara dönüşmez, bu hastalıklarla ilgisi benzerliği yoktur.
- Düşüklere neden olabilir. (Rahim içi yapışıklıklar düşük nedenlerinin çok çok az bir kısmını oluşturur)
- Rahim içerisinde yapışıklık olan kişi hamile kalırsa ve ilk aylarda düşük gerçekleşmezse gebeliğin ilerleyen aylarında başka bir risk oluşturmaz. Bebekte sakatlığa neden olmaz, annenin doğumunu zorlaştırmaz, normal doğum veya sezaryen gibi durumları etkilemez.
Ortalama dongume gore, adet gecikmesinin uzerinden 4 gun gectikten sonra yaptigim hamilelik testi negatif cikti.
Su an adet gecikmesi 11. gununde, tekrar hamilelik testi yapmam gerekir mi?
4. gunde yapilan testte henuz net bir sonuc cikmama ihtimali var degil mi? Bunu eklemek isterim ki testte bulanik yada belirsiz bir cizgi olusumu gormedim.
---
Evet hala adet görmediğiniz için hamilelik testini tekrar yapmanız gerekir. Adet gecikmesinden 4 gün sonra yapılan testte net sonuç çıkmama ihtimali olabilir. En garantisi doktora başvurmak ve kanda gebelik testi yaptırmak. Eğer bunu istemiyorsanız kendiniz tekrar idrarda gebelik testi yapın.
Tüp bebek tedavisinde son aşama embriyonun rahim içerisine transferidir, bundan sonra zamanı gelince gebelik testinin yapılması ile tedavinin sonucu gözlenir. Tüp bebek tedavisinde aileler için en heyecanlı bekleyişin olduğu dönemdir bu dönem. Uzun süren yumurta geliştirme ve ilaç tedavileri, sonrasında yumurta toplama ve transfer işlemlerinin hepsinin sonucu bu test ile belli olacaktır.
Tüp bebekte gebelik testi (hamilelik) testi ne zaman yapılır?
Klasik tüp bebek tedavisi (IVF) veya ICSI (mikroenjeksiyon) gibi hangi yöntemle yapılırsa yapılsın tüp bebek tedavisinde embriyonun rahim içerisine transfer edilmesinden 12 gün sonra gebelik testi yapılır. Rahim içerisine yerleştirilen embriyoya ait hücrelerin B-HCG hormonu salgılaması ve bu hormonun anne kanına geçmesi için yaklaşık 10-12 gün süre geçmesi gerekir. 12 günden önce uygulanan testlerde çıkan sonuç güvenilir ve net bilgi vermeyeceği için erken test yapmanın bir faydası yoktur.
B-HCG değeri kaç olmalıdır?
Beta-HCG değeri hamile olmayan bayanlarda (ve tüp bebeğin tutmaması halinde) sıfır veya sıfıra çok yakın (0.1 - 0.001 gibi) olur. Hamilelik varlığında değer genellikle 10'un üzerinde hatta 50, 100 veya daha yüksek değerlerdedir. Ancak bu yüksek değerler her zaman hamileliğin kesin sağlıklı olduğu anlamına gelmez, değerde yükselme oluyor mu takip edilmelidir ve zamanı gelince ultrason ile gebelik kontrol edilmelidir. Unutulmamalıdır ki dış gebelik, boş gebelik, düşük gibi sağlıksız gebelik durumlarında da HCG değeri yüksek çıkar, hatta takiplerde yükselmeye devam edebilir. Bu nedenle kesin sonuç ultrason yapılana kadar netleşmez.
İdrar testi mi, kanda gebelik testi mi?
Şartların imkan vermesi halinde mutlaka kanda gebelik testi yapılması önerilir. Kanda gebelik testinde ölçülen BETA-HCG hormonu değeri hamilelik varlığı hakkında en net bilgiyi verir. İdrar testlerin güvenilirliği bu kadar yüksek değildir ancak imkan olmayan durumlarda uygulanabilir.
Kanda gebelik testi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gebelik testleri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Tüp bebekte gebelik testi yapılmadan önce kanama olursa?
Bu durumda test yine normal zamanı gelince yani transfer tarihinden 12 gün sonra yapılmalıdır. Kanama olması mutlaka gebelik olmadığı veya sağlıksız gebelik olduğu anlamına gelmez. Kanama olduğu halde normal bir gebelik tespit edilebilir ve hamilelik normal şekilde devam edebilir.
Gebelik testi yapıldıktan sonra kanama olursa?
Gebelik testinde gebelik saptanmışsa yani HCG değeri yüksekse (pozitifse) kanama olması düşük olma olasılığını gösterir ancak kesin düşük olacağı anlamına gelmez. Kanama olması durumunda hemen doktorunuza başvurmalısınız. B-HCG değerleri takibe alınacaktır ve ultrasonografik inceleme yapılacaktır. Takip sonrasında normal sağlıklı bir gebelik var mı, varsa düşükle mi sonuçlanıyor anlaşılacaktır. Kanama sadece normal rahim içi gebeliklerde değil, dış gebelik durumunda da olabilir.
Ultrason gebelik testinden ne kadar sonra yapılır?
Gebelik testinde gebelik saptandığında henüz ultrasonda görülemeyecek kadar küçüktür. Gebelik testinden 10-14 gün sonra (transferden 3 hafta sonra) yapılacak ultrasonda gebelik kesesi ve tekiz, ikiz, üçüz olduğu görülebilir. Eğer sağlıksız bir gebelikse, dış gebelikse yine ultrason kontrolünde durum netleşecektir.
Gebelik testi nerede yaptırılmalıdır?
Hamilelik testlerini doktorunuzun tavsiyesi doğrultusunda tüp bebek tedavisi gördüğünüz merkezde veya her hangi bir hastanede yaptırabilirsiniz. Kanda gebelik testi hemen hemen her hastanede yapılabilen bir tahlildir.Test sonucunu asla kendi kendinize yorumlamaya çalışmadan mutlaka tüp bebek doktorunuza bildirmelisiniz.
24 haftalık bebeğim kardiak anomalisi sebebiyle sonlandırılma yapıldı. Aradan 6 ay geçti ve ben tekrardan bebek düşünüyorum. Haziran 8 inde regl oldum, yumurtlama tarihimi beklerken tekrar gebelik için tekrardan haziran 22 de kahve-siyah renkte lekelenmeler olmaya başladı ve ne azalıyor ne de çoğalıyor aynen devam ediyor. Düşükten şüphelenmeye başladım çünkü bebeğimi düşürürken gibi lekelenme fakat bu risk biraz düşük çünkü korunmuştuk ne yapmam lazım?
---
Çok doğru şüphelenmişsiniz, bu tür bitmeyen uzayan kanamalarda düşükten şüphelenmek lazım. Bu nedenle bir an önce bir jinekoloji uzmanına başvurmalısınız. Muayene, ultrason ve gerekirse kanda gebelik testi sonuçlarına göre durum netleşecektir. Düşük saptanırsa buna yönelik tedavi verilecektir. Düşük değilse yeniden hamilelik için düzenli ilişkiye devam edebilirsiniz. Hamilelik isteyenlerin faydalanabileceği ipuçları ve bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
Ben doğum kontrol hapı kullanıyordum tam bitirmeden bıraktım. Geçen ay 19 mayısta hastalanmıştım hapı yarım bıraktığım için bu ay erken geldi haziranın 8 inde adet gördüm. Şimdi hamileleik testini adet geçikmesinden bi hafta sonra yapın diyorlar ama benim geçen ay erken geldiği için kafam karıştı şimdi benim test için en uygun zaman ne zaman olur? Testten doğru cevap alabilmem için yardımcı olursanız sevinirim?
---
Doğum kontrol hapı kutusunu bitirmeden yarım bırakırsanız sizde olduğu gibi erken adet görebilirsiniz. Şu da varki görülen her kanama adet değildir, bazen adet kanaması sandığınız bir kanama aslında hamileliğe bağlı bir kanama olabilir, kanamanın şekline ve miktarına bakılarak bu ayırtedilemez. Bu nedenle şimdi hemen bir gebelik testi yapın ve gebelik çıkmazsa bir dahaki adet zamanınız yani 8-10 temmuza kadar bekleyin ve adet görmezseniz tekrar gebelik testi yapın. Ancak şunu da belirtmek lazım bu tür sizinki gibi kafa karışıklığı yaratan durumlarda idrarda gebelik testine güvenmemek ve kanda gebelik testi yaptırmak daha doğrudur. Bu nedenle size kanda gebelik testi yaptırmanızı öneririm şimdi. Eğer 8 temmuzda adet gecikmesi olursa tekrar test yaptırırsınız, adet görürseniz gerek kalmaz.
Doğum kontrol hapları nasıl kullanılır konusu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
TÜP BEBEK DENEMELERİ ARASINDA KAÇ AY ARA VERİLMELİ? Bir tüp bebek uygulamasından sonra gebelik elde edilememişse ortalama 2-3 ay ara verilerek tekrar yeni bir tüp bebek yapılabilir. Bu arada kadının bir iki kere adet görmesi yeterlidir. IVF veya mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde verilmesi gereken ara aynıdır.
Ancak tüp bebek tedavisi sırasında yumurtalıklarda kist veya OHSS gelişmesi veya başka bir problem meydana gelmişse bu problem düzelene kadar yeni bir deneme yapmamak gerekir. Özellikle tüp bebek tedavisinde kullanılan yumurta geliştirisi ilaçlar yumurtalıklarda geçici kistler oluşmasına neden olabilir. Bu kistler genellikle bir kaç ay içerisinde kendiliğinden kaybolurlar, özel bir tedavi gerektirmezler genellikle. Bu kistler kaybolmadan yeni bir deneme yapılması ve yeniden yumurtalık uyarıcı ilaçlar verilmesi kistlerin daha fazla büyümesine neden olabilir.
Daha uzun ara vermek isteyen hastalar:
Genç yaşta olup da (20-30 yaş arası) maddi veya başka nedenlerden dolayı daha uzun ara vermek isteyen hastalar eğer yumurtalık kapasiteleri iyi ise bundan bir zarar görmezler. Bu hastalar daha uzun aylar hatta bir kaç yıl ara verebilirler. Kadın genç yaşta ise ve yumurtalık kapasitesi iyi ise aranın kısa veya uzun tutulması tüp bebek tedavisindeki başarıyı etkilemez. Yumurtalık kapasitesindeki azalma özellikle 30-35 yaşından sonra hızlanmaktadır. Ancak nadiren bazı hastalarda bu azalma erken başlamış olabilir, bu konuda doktorunuza danışmanız gerekir. Eğer erken başlamış bir yumurta kapasitesi azalması varsa fazla ara vermemek gerekir. Yumurtalık kapasitesi (over rezervi) hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
İleri yaşta tüp bebek tedavisi görenler:
İleri yaştaki kadınlarda, örneğin 35 yaş üzerinde ve 40 yaş civarında tüp bebek denemeleri arasındaki ara mümkün olduğunda kısa tutulmalıdır çünkü bu kadınlarda geçen her 3 - 6 ay bile kıymetlidir, aylar ilerldikçe yumurtalık kapasitesi (over rezevi) azalır. Bu nedenle ileri yaştaki kadınlarda yumurtalıklarda kist vb. bir problem yoksa tüp bebek denemesinden sonra bir kere adet görmesi beklenerek yeni tüp bebek tedavisine başlanabilir.
Ben iki yıl önce ria taktırdım ve takan kişi bana adetli iken ağır kaldırmamamı söyledi ama ben adetli olduğumu unutup bayağı ağır olan meyve dolu bir kasayı kaldırdım. Acaba kayma olasılığı ne kadardır kaymadığından nasıl emin olabilirim?
---
Adetliylen veya adet görmüyorken ağır kaldırmakla spiralin kayma ihtimali çok düşüktür, belki de böyle bir ilişki hiç yoktur. Ağır kaldırmak karın içi basıncını arttırdığı için böyle söylenmektedir. Ancak öksürmek, otururken ayağa kalkmak, spor yapmak ve daha gün içerisinde yapılan birçok hareket karın içi basıncını arttırır, bu durumda her adet döneminde spiral kullanan kadınların hemen hemen hepsinde kayma olması gerekirdi.
Spiral (ria) kullanan her kadının zaten yılda bir kontrol muayene olması gerekir. Kaymasından şüpheniz varsa ancak muayene ile ve ultrason ile anlaşılabilir. Kendiniz anlayamazsınız.
Spiral kayması hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
TÜP BEBEKTE MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİ NEDİR? Günümüzde tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi oldukça yaygın olarak uygulanmaktadır. Mikroenjeksiyon tüp bebek tedavisinde döllenme aşamasında uygulanan bir tekniktir. Amaç sperm ve yumurtanın en başarılı şekilde, en yüksek oranda döllenmesidir. Tüp bebek uygulama aşamaları detaylıca ayrı bir yazıda anlatılmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tüp bebek tedavisinde döllenme için kullanılan başlıca iki teknik vardır, birincisi IVF (in vitro fertilizasyon) yani klasik tüp bebek uygulaması, ikincisi mikroenjeksiyon (ICSI) uygulamasıdır. Bu iki yöntem arasındaki fark aşağıda açıklanmıştır.
Mikroenjeksiyon ile klasik IVF tüp bebek yönteminin farkı nedir?
Klasik normal tüp bebek uygulaması yani IVF yönteminde çok sayıda (binlerce) sperm hücresi laboratuvarda kadının bir tane yumurta hücresinin etrafına konur. Bu spermlerden tek bir tanesi kendi kendisine yumurta hücresini döller. Burada döllenme normal yolla oluşan gebeliklerde spermin yumurta hücresini döllemesi gibidir, yalnız olay kadın üreme organlarında değil laboratuvarda gerçekleşmektedir.
ICSI yani mikroenjeksiyon yönteminde erkeğin spermlerinden sadece bir tanesii alınır ve kadının yumurta hücresinin içerisinemikroskopik yöntemlerle yerleştirilir yani enjekte edilir. Bu yüzden ismi mikroenjeksiyondur. Burada sperm yumurta hücresini kendiliğinden döllemez, "zorla" yumurta hücresinn içerisine yerleştirilir.
Mikroenjeksiyon yönteminin avantajı nedir?
Mikroenjeksiyon yöntemi sayesinde döllenme (fertilizasyon) daha yüksek oranda gerçekleşmektedir. Ayrıca sperm sayısı ve kalitesi çok az olan erkeklerde normal IVF yöntemi ile döllenme çok zor hatta azoospermi gibi durumlarda imkansızdır. Bu hastalarda mikroenjeksiyon yöntemi ile döllenme sağlanabilmektedir çünkü b yöntemde tek bir sperm bile yeterlidir. Azoospermi hastalarında menide sperm hiç olmadığı halde testisten Mikro TESE gibi yöntemlerle bir kaç sperm hücresi alınabilir ve mikroenjeksiyon yöntemi ile döllenme gerçekleştirilir.
Mikroenjeksiyon nasıl yapılır?
Menideki en kaliteli spermlerden biri seçilir. Sperm hücresinin kuyruğu hareketsizleştirilir ve çok hassas mikroskopik enjektörle alır. Sperm enjektör ile yumurta hücresinin içerisine yerleştirilir. Bu işlemden önce yumurta etrafındaki hücreler temizlenir. Olgun yumurta metafaz 2 aşamasında olmalıdır, metafaz 2 aşamasında olan yumurta hücresi seçilerek döllenme işlemi gerçekleştirilir. Aşağıdaki videoda mikroenjeksiyon işleminin nasıl yapıldığını izleyebilirsiniz.
Hangi hastalarda mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi uygulanır?
- Sperm sayısı çok az, azoospermi, mikro TESE ile sperm elde edilen hastalar
- Sperm şeklinde, morfolojisinde ileri derecede (%95'ten fazla) bozukluk olan hastalar
- İnfertilite sebebi olarak antisperm-antikorlar düşünülen hastalar
- Daha önce klasik IVF yöntemi ile başarısız olan hastalar
- Preimplantasyon genetik tanı (PGD) uygulanacak hastalar
- Nedeni açıklanamamış infertilite hastaları
Mikroenjeksiyon ile döllenme kesin oluşur mu?
Mikroenjeksiyon yönteminde sperm mikroskopik yöntemlerle "zorla" yumurta hücresinin içerisine yerleştirilmesine rağmen her zaman döllenme oluşmaz. Sperm ve oosit kalitesi döllenme başarısını etkiler. Bu nedenle daha kaliteli spermleri seçebilmek için yeni yöntemler geliştirilmeye çalışılmktadır, IMSI yöntemi gibi. Sperm kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden birisi de embriyoloji uzmanının (embriyolog) tecrübesidir.
Mikroenjeksiyon yaptıranlarda gebelik şansı ne kadardır?
Mikroenjeksiyon yani ICSI yönteminde döllenme ve gebelik oranları normal IVF yöntemine göre biraz daha fazladır. Ancak yine başarıyı etkileyen en önemli faktör anne yaşı ve yumurtalık kapasitesidir. Tüp bebek başarısını etkileyen faktörler hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yaşa göre değişmekle beraber döllenme başarısı genellikle %50-80 arasındadır. Tabiki bu döllenmelerin hepsi gebelik ile sonuçlanmaz.
Mikroenjeksiyon fiyatı, maliyeti:
Tüp bebek merkezine veya hastaneye göre maliyet değişmekle birlikte, genel olarak klasik IVF yönteminden çok farklı değildir.
Monokoryonik ikizlerde artış:
Mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde sebebi ve mekanizması anlaşılmasa da monooryonik ikizlerde klasik IVF yöntemine göre artış olduğu izlenmektedir.
BEN 7 HAZİRANDA REGLİ OLDUM. TATİL SEBEBİYLE BİR SONRAKİ REGLİMİN BU TARİHTEN 5 GÜN ÖNCE YADA 5 GÜN SONRA OLMAK İSTİYORUM NE YAPABİLİRİM (BENİM REGLİM GENELDE HER AY 3-4 GÜN GECİKİR ) VE BEN DOĞUM KONTROL HAPI KULLANMIYORUM.
---
Genelde bu tür durumlarda adet geciktirici ilaçlar verebiliyoruz. Ancak bunlar hormonal ilaçlar oldukları için asla doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız çünkü muayenenizde bunları kullanmanızda sakıncalı bir durum saptanmaması lazım.
Ayrıntılı bilgi için link: http://www.jinekolojivegebelik.com/2007/10/adetimi-geciktirmek-istiyorum.html Doğum kontrol haplarını da aynı şekilde asla doktor denetimi olmadan kullanmamalısınız. Sonuç olarak buradan ilaç önermem imkansız ancak doktorunuza başvurursanız istediğiniz şekilde adetinizi geciktirici bir ilaç verecektir.
Bu ay gebelik testi yaptım ve çift çizgi çıktı 1 saat sonrada adet günüm dü kanamam geldi ve 3 gün sürdü hamile olabilirmiyim?
---
Çift çizgi çıktığı için ve kanama olduğu için hamilelik ve düşük gibi çeşitli durumlar söz konusu olabilir. Gebelik testi ve muayene olmadan net birşey söylenemez. Bu nedenle en kısa zamanda doktora başvurmanızı öneririm.
Ben en son 30 nisanda adet gördüm, mayısın 15 inden sonra idrarımda aşırı yanma ve kaşıntım vardı. Bir arada 2 defada geceleri titreme yaşadım, bu bebeğe bir zararı varmıdır?
---
Anlattıklarınız bir idrar yolu enfeksiyonunu düşündürüyor. İdrarda yanma, kaşıntı ve titreme bebeğe zarar vermez ancak gebeliğin ilerleyen aylarında idrar yolu enfeksiyonları erken doğum gibi çeşitli problemlere neden olabilir. Ayrıca çok ilerleyen bir idrar yolu enfeksiyonu anneye de zarar verebilir. Bu nedenle hemen doktroa başvurmanızı ve gerekli ise tedavi görmenizi öneririm.
7 mayıstan 11 mayısa kadar kahverengi lekem oldu 12 mayısta normal adetim başladı ve 3 gün sürdü. Bu dönemde emar cektirdim , grip icin antibiyotik ve burun damlası kullandım. Şimdi 16 gün adet gecikmesi yaşıyorum. Sizce hamilemiyim. Test yapmadım. Eğer hamileysem çocuğuma birşey olurmu?
---
Hamile misiniz buradan bilmem imkansız ancak adet gecikmesi olan her kadında hamilelik olasılığı vardır, bu nedenle gebelik testi için doktora başvurmanızı öneririm. MR (emar) çekimi hamileliğe ve bebeğe zararlı değildir. Link: http://www.jinekolojivegebelik.com/2007/10/gebelikte-tomografi-ct-bt-cat-ve-mr.html
Burun damlaları genellikle gebeliğe zararlı değildir ancak hangi damla olduğunu bilmedet net birşey söyleyemem. antibiyotiklerin bazıları gebeliğe zararsız, bazıları zararlıdır, ismini yazmdığınız için bir fikrim yok. Burun damlası ve antibiyotiğinizin kutuları ile bir kadın doğum uzmanına başvurmanızı öneririm, hem hamilelik durumu netleşir hem de ilaçların yan etkileri konusunda net bilgi alırsınız.
En kısa tanımıyla imsi, tüp bebek tedavisinde spermin daha yakından ve detaylı incelenmesi sağlayan bir tekniktir. IMSI yönteminde sperm çok gelişmiş mikroskoplarla 6000-8000 kez büyütülerek normal tüp bebek yöntemine göre çok daha detaylı izlenebilmektedir. Normal tüp bebek yani mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde sperm ortalama 400 kez büyütülerek incelenir ve bu şekilde iyi olan sperm seçilmeye çalışılır.
IMSI : intrasitoplazmik morfolojiye göre seçilmiş sperm injeksiyonu (Intracytoplasmic morphologically selected sperm injection)
IMSI yöntemi ne gibi avantajlar sağlar:
IMSI yöntemi ile sperm içerisinde oluşabilen vakuollere kadar detaylı bir şekilde gözlenebildiği için daha kaliteli spermler seçilebilmektedir.
- Daha kaliteli sperm seçilmesi döllenme oranını arttırır.
- Daha kaliteli spermlerle oluşan gebeliklerde düşük olma riski azaltır.
- Daha kaliteli spermlerle oluşan gebeliklerde genetik hatalar daha az olacağı için muhtemelen ileri yıllarda çocukta meydana gelebilecek bazı hastalık riskleri azaltılmış olur. Bu konu ileriki yıllarda yapılacak araştırmalarla daha net aydınlatılacaktır.
- IMSI sayesinde DNA (genetik) hasarlı sperm seçilme ihtimali azaltılmış olur.
- Sperm kalitesi ve sayısı az olan erkeklerde avantaj sağlar.
IMSI tekniği Türkiye'de bazı merkezlerde uygulanabilmektedir.
İLAÇSIZ TÜP BEBEK TEDAVİSİ (IVM)
İlaçsız tüp bebek (in vitro maturasyon) uygulamasının esas amacı normal tüp bebek uygulamasında kullanılan ilaçlara karşı aşırı hassasiyey gösteren hastaları komplikasyonlardan korumaktır. Normal tüp bebek (IVF veya ICSI) uygulamalarında kullanılan ilaçlar polikistik over sendromu hastalarında yumurtalıkların aşırı uyarılması neticesinde nadiren OHSS (ovaryen hiperstimulasyon sendromu) oluşumuna neden olabilir, ilaçsız tüp bebek tedavisinde yumurtalıkları uyarak bu ilaçlar kullanılmadığı için bu risk ortadan kalkar.
Tüp bebek tedavi aşamalarına buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz. İlaçsız tüp bebek tedavisinde bu linkte belirtilen ikinci aşama yani yumurtalıkların uyarılması aşaması uygulanmaz. Bunun dışındaki bütün aşamalar aynıdır.
İlaçsız tüp bebek tedavi uygulaması ne kadar sürer?
İkinci aşama uygulanmadığı için ilaçsız tüp bebek uygulaması daha kısa sürer, ortalama 10 gün alır. Normal ilaçlı uygulanan tüp bebek tedavisi ortalama bir ay kadar sürmektedir.
İlaçsız tüp bebek maliyeti: Tüp bebek tedavisinde kullanılan yumurtalıkları uyarıcı iğne tedavilerindeki ilaçlar genel olarak pahalı ilaçlardır. İlaçsız tüp bebek tedavisinde ilaç kullanılmaması nedeniyle maaliyet daha düşük olmaktadır.
İlaç uygulanmadan nasıl yumurta elde edilir?
Burada ilaç uygulanmadığı için kadının normal adet döngüsünde kendiliğinden oluşan yumurta hücresi toplanır. Uygun kültür ortamına yerleştirilen yumurta hücresi daha sonra erkekten alınan sperm ile döllenme işlemine tabi tutulur. Döllenme işlemi mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi ile gerçekleştirilir.
İlaçsız tüp bebek yaptıranlarda gebelik oranları:
İlaçsız tüo bebek yönteminde gebelik elde etme şansı normal tüp bebek kadar yüksek değildir. Bu nedenle b yöntemin esas amacı ilaçlara karşı hassasiyet göstren hastaları koruyabilmesidir.
İlaçsız tüp bebek merkezleri ülkemizde var mı?
Dünyada ve ülkemizde birçok merkezde bu yöntem uygulanabilmektedir.
2012 yılında İngiltere'de yapılan bir araştırmada ilaçsız tüp bebek uygulanan 97 hasta ile ve normal yöntemle IVF tüp bebek uygulanan 97 hasta karşılaştırılmıştır. (kaynak) Araştırmanın sonuçları:
- İlaçsız tüp bebek yönteminde implantasyon oranı yani embriyonun rahime tutunma oranı normal tüp bebek yöntemine göre daha düşük bulunmuştur. (%19.4'e karşılık %12.9)
- İlaçsız tüp bebek tedavisinde gebelik oranı normal tüp bebek yöntemine göre daha düşük bulunmuştur. (%50.5'e karşılık %19.6)
- İlaçsız tüp bebek yönteminde canlı doğum oranı normal tüp bebek yöntemine göre daha düşük bulunmuştur. (%44.3'e karşılık %16.5)
- Normal tüp bebek uygulanan hastaların %8'inde OHSS meydana gelirken, ilaçsız tüp bebek uygulanan hastaların hiçbirisinde OHSS meydana gelmemiştir.
Tüp bebek uygulamaları ile ilgili en son çıkan yönetmelik 6 Mart 2010 tarihinde çıkarılan "ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ UYGULAMALARI VE ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK"tir.
Yukarıda bahsedilen yönetmelikte tüp bebek uygulamalarında uyulması gereken kurallar, tüp bebek merkezlerinin sorumlulukları düzenlenmiştir. Yapılan en önemli değişikliklerden birisi tüp bebekte transfer edilecek embriyo sayısında getirilen kısıtlamadır. Bu kısıtlamayı yapmaktaki başlıca amaç ikiz, üçüz gibi çoğul gebelikleri önlemektir. Tüp bebek uygulamalarında çok sayıda embriyo transfer edilmesi gebelik oluşma şansını arttırır ancak oluşan gebeliklerde çoğul gebeliğe rastlanma şansı da çok artmaktadır. İkiz, üçüz. dördüz gebelikler erken doğum, bebek ölümü gibi birçok riski beraberinde getirdiği için istenmeyen durumlardır.
Yönetmelikte transfer edilecek embriyo sayısı şu şekilde belirtilmiştir:
- 35 yaşın altındaki adaylara birinci ve ikinci tüp bebek denemelerinde sadece 1 tane embriyo transfer edilebilir. Üçüncü ve sonraki denemelerde "en fazla" iki embriyo transfer edilebilir. Birden fazla embriyo transfer edilmemesi esastır.
- 35 yaşında veya daha büyük olan adaylarda tüm tüp bebek denemelerinde en fazla 2 tane embriyo transfer edilebilir.
- 3 veya daha fazla embriyo transferine hiçbir halukarda izin verilmemektedir.
Embriyoların saklanması:
Yönetmelikte tüp bebek uygulamasında fazla sayıda embriyo elde edilirse bunların saklanabileceği belirtilmektedir. Saklanma işleminde eşlerin her ikisinin rızası alınmalıdır. Embriyo saklama süresi en fazla 5 yıl ile sınırlanmıştır. 5 yıldan daha uzun süre saklama ancak sağlık bakanlığından izin alınabilirse mümkümdür. Saklama boyunca her yıl eşler saklanmanın devam etmesi için taleplerini bildirir dilekçe vermek zorundadır.
Bebek düşünüyoruz ve eşim kortizon ilacı kullanıyor. Bunun gebelikte bir sakıncası olabilir mi?
---
Kortizon gebelikte zorunlu olmadıkça kullanılmayan bir ilaçtır, bebeğe çeşitli yan etkileri olabilir. Kortizonu reçete eden doktorunuza bu konuda danışmanız gerekir. Şu an hamile kalabilir mi? Hamile kalırsa hastalığı ağırlaşır mı? Hamile kalırsa kortizon kullanabilir mi, yerine başka ilaç verilebilir mi? vb. konularda bilgi almanız gerekir.
3 aylık hamileyim ama sigarayı bırakamıyorum ne yapmam gerek bazı doktorlar sigaradan sonra sade soda iç diyorlar ozaman zazarı olmuyormuş doğrumu?
---
Yukarıdaki linlerde de görebileceğiniz gibi sigara kullananlarda bebek hem anne karnında hem de doğumdan yıllar sonra bile çeşitli zararlar görebiliyor.
BEN 21. YAŞINDA 41 KİLOYUM. HASTALIKLI BİR ZAYIFLIK DEĞİL. MİNYON TİPLİYİM. BOYUM DA 1.55-.1.56 ANNE VE BABAM DA MİNYON TİPLİ İNSANLAR. YANİ HIRSİ. NETTE BİR DOKTOR GEBELİK ZOR OLUR DEMİŞ. BEN GEÇEN AY HORMON TESTLERİM HEPSİ NORMAL ÇIKTI. PROGSETERON DA 25Tİ. GEBELİK YOK TABİ. HOCAM HORMON TESTLERİM VE ULTRASON MUHAYNELERİM NORMAL AMA ÇOK ZAYIF OLDUĞUM İÇİN HAMİLE KALMAM ZOR MU?
---
Sizin gibi yapısal olarak zayıf ve minyon olanlar için zayıflık hamileliği zorlaştırmaz. Orada kastedilen olması gereken kilodan daha zayıf olan ve beslenme bozukluğu olan kadınlar.
Eşim üç düşük yapmıştı ve biz bütün testleri yaptırarak tekrar doktora kontrole gittik ve rahim filmi sperm testi hormon testleri genetik testler vs. ama hiç birinde sorun yok dediler. 17 haftalık 5 haftalık ve 13 haftalık düşüklerimiz oldu. Biz eşimle tekrar başka bi doktora gittik ve rahim filmini incelerken rahim küçüklüğü olduğunu ve bebeklerin rahime belli bir haftadan sonra ağır geldiğini söyledi düşüklerin sebebi bu mudur. Ama doktorun şaşırdığı bir diğer konu ise 13 haftalık olan düşük patau sendromu trizomi 13 olan genetik bozukluk. Şimdi bizim merak ettiğimiz tekrar hamilelikte trizomi 13 olabilir mi? yada rahim küçüklüğüne çare var mıdır?
---
Rahim küçüklüğü ile ne kastedildiğini anlayamadım, durumun tıbbi ismini veya doktorunuz rapor vermişse raporda yazan tıbbi terimi yazsanız daha anlaşılır olabilirdi. Bu nedenle bu konuda yorum yapamıyacağım. Rahimde doğumsal anomalilerden birisini tespit etmiş ve bunu kastetmiş olabilir doktorunuz, bilemiyorum. Doğumsal rahim anomalileri hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Trizomi 13 sendromu ve tekrarlama riski ile ilgili bir genetik uzmanına kontrol olmanızı öneririm.
Tüp bebek tedavisi yaklaşık bir ay süren ve hem hasta hem doktor tarafında titizlikle yürütülmesi gereken bir uygulamadır. Hastanın bu süreçte doktoru tarafından ifade edilen hususlara çok dikkat etmesi gerekir. Aşağıda tüp bebek tedavi aşamaları sırasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar sıralanmıştır:
- Sigara ve alkol kesinlikle tedavi boyunca (ve gebelik boyunca) kullanılmamalıdır.
- Herhangi bir hatalık veya ağrı vb. şikayet nedeniyle bir ilaç kullanmanız gerektiğinde tüp bebek doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız.
- Tedavi sırasında kadın egzersiz, spor vb. aktivitelere ara vermelidir.
- Tüp bebek tedavisi boyunca cinsel ilişkiye girilmemelidir.
- Kadın ve erkeğin özel bir diyet yapması gerekmez. Tüp bebek tedavisinin başarısını arttırmak için bazı yiyecek ve içecekleri fazla tüketmek, bitkisel çaylar, bitkisel ürünler tüketmek fayda sağlamaz. Bu tür girşimler gereksiz kilo alımına neden olarak zararlı da olabilir. Bu nedenle tüp bebek tedavisinde sadece doğru ve dengeli beslenmek kısacası normal beslenmek yeterlidir.
- Özellikle kadının sresten uzak durması, tedaviyi güven ve rahatlık duygularıyla geçirmesi gerekir.
- Erkeğin sperm vereceği günden önce 3 gün ilişkiye girmemesi ve boşalmaması gerekir.
- Evde kendi kendinize uygulamanız için verilen ilaçları, iğne tedavilerini aynen tarif edildiği şekilde, saatine dikkat ederek uygulamalısınız. Doz ayarını doktorunuzun belirttiği şekilde dikkatle ayarlamalısınız.
- Embriyo transferinden sonra bir iki gün otomobille uzun yolculuk yapmamalı, dinlenmelisiniz.
- Sauna, hamam, kaplıca gib aşırı sıcak ortamlarda bulunmayınız (özellikle transfer sonrasında).
- Tüp bebek tedavisi yaptıracağınız merkezin başarı oranlarını, bu konudaki tecrübesini araştırmanız faydalı olacaktır.
Hamilelik sırasında dikkat edilmesi gerekenler hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
2 aylık evliyim eşimde hamilelik belirtilerinin hepsi görünüyor ama birçok kez test yaptık hepsinde de negatif çıkıyor neden kaynaklanıyor olabilir?
---
Hamilelik belirtilerine benzer şikayetler sadece hamilelikte olmaz. Örneğin bulantı ve kusma sadece hamilelikte olmaz, bazı mide problemlerinde de olabilir. Bu nedenle belirtilerin neden kaynaklandığı konusunun araştırılması için doktora başvurmanız gerekir.
Çocuk istiyoruz, geçen ayki ultrasonda 20 mm lik follikül vardı, doktor yumurtlaman yaklaşmış düzenli ilişki dedi ve biz de aynen yumurtlama döneminde sık (gün aşırı) diğerlerinde de düzenli ilişkiye girdik. Son adetim 23 mayıs idi, dün yani 18 haziran günü ciddi baş dönmem oldu hamile miyim acaba derken kahverengi akıntım oldu akşama kadar, sancım da az vardı gece kırmızıya dönüşünce adet oldum herhalde,olmadı bu ay dedim, sabah pedime baktığımda kan pıhtısı değil,baya yarım parmak büyüklüğünde et parçası vardı,suya tuttum dağılmadı beyazlaştı gibi oldu,yoksa düşük mü yaptım, ne yapmalıyım?
---
Bu tür vajinadan dışarıya çıkan et parçası veya benzeri her tür parçanın küçük bir kaba konularak doktora götürülmesi gerekir. Parçanın ne olduğu gözle bakılarak belki tahmin edilebilir ancak kesin netice ancak patolojik inceleme ile konulabilir.
Ben en son 11 mayısta adet görmüştüm, kan ve idrardan yapılan testler sonucu hamile olduğum anlaşıldı. Cuma sabahı kanamam başladı ve hemen doktora gittik. bhcg bakıldı ilk yaptırdığımda 19,94 iken önce 3,75 sonra ise 2 ye düştü. dr. kimyasal gebelik olduğunu söyledi ve o kanamayla bebeğin düşmüştür dedi. benim merak ettiğim bu kimyasal gebelik ne demek? Tekrar hamile kalmama engel mi, yada ne zaman hamile kalabilirim?
---
Kimyasal gebelik hakkında detaylı yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kimyasal gebelik gebe kalmayı engellemez veya geciktirmez. Ara vermeden tekrar hamile kalmaya çalışabilirsiniz, kimyasal gebelik tekrar hamile kalmanızı geciktirmez.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN VE KULLANILAN İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?
Tüp Bebek Komplikasyonları:
Tıpta her tedavi fayda beklentisi ile uygulanır ancak beraberin de düşük de olsa bazı riskleri, zararları göze almayı gerektirir. Yan etkisi olmayan bir ilaç veya tedavi hemen hemen hiç yoktur. Tüp bebek tedavisi (IVF, ICSI, Mikroenjeksiyon) günümüzde çocuk sahibi olamayan çiftler için çok büyük faydalar sağlayan devrim niteliğinde bir tıp uygulamasıdır. Tüp bebek tedavisi de çok nadir de olsa bazı riskleri, yan etkileri doğurabilir. Bunlar ne kadar ciddi yan etkilerdir ve ne oranda görülürler aşağıda tek tek açıklanmıştır:
- Tedavi başarısızlığı: Tüp bebek tedavisinde en sık görülen istenmeyen durum budur. Tedavi başarısızlığının nedenleri ve oranalrı hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz.
- Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu (OHSS): Bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kısaca yumurta oluşturmak için verilen ilaçların yumurtalıklarda fazla miktarda yumurta oluşumu ve kistlere neden olmasıyla oluşur. Ciddi derecede OHSS tüp bebek tedavileri sırasında %3-5 oranında oluşabilmektedir, hafif derecede OHSS'ye daha sık rastlanır. OHSS sadece tüp bebek tedavisinde oluşan bir durum değildir, yumurtlama tedavileri ve aşılama hatta klomen tedavisi sırasında nadiren oluşabilir.
- İkiz, üçüz, dördüz yani çoğul gebelikler: Çoğul gebelikler tüp bebek tedavisinde istenmeyen bir durumdur çünkü çoğul gebeliklerde bebeklerin ilerleyen gebelik aylarında erken doğum vb. nedenlerle kaybedilme riski daha yüksektir. Çoğul gebeliklerin başlıca nedeni çok sayıda embriyo transferi yapılmasıdır. Amrikada ve İngilterede tüp bebek uygulamaları sonucu olan doğumlarda ikiz oranı %20-35 civarında, üçüz oranı %2-7 civarında bildirilmiştir. Ülkemizde bu yan etkisi önlemek amacıyla çok sayıda embriyo transferi kısıtlanmıştır, uygun hastalarda sadece tek embriyo transferine izin verilmektedir.
- Yumurtalıkların dönerek burkulması (over torsiyonu): Tüp bebek tedavisinde çok nadir görülen bir komplikasyondur. Özellikle OHSS gelişen hastalarda gelişme riski fazladır. Tüp bebek uygulamalarında yaklaşık binde 1 oranında görülür. Detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Kanama: Yumurta toplama sırasında meydana gelebilecek bir komplikasyondur vajinal kanama. Sıklıkla vajene tampon yerleştirilmesi ile kısa sürede durur.
- Enfeksiyon: Pelvik enfeksiyon (rahim ve yumurtalıklarla ilgili enfeksiyon) çok nadiren yumurta toplama işlemine bağlı gelişebilir. Antibiyotik tedavisi uygulanır
- Karın organlarında yaralanma: İdrar torbası, barsak ve rahime yakın damarlarda çok nadiren yumurta topkama işlemi sırasında yaralanma meydana gelebilir. Bunlar binde 1 veya daha az oranda görülebilen nadir komplikasyonlardır.
- Dış gebelik: Bu konu ayrıntılı olarak ayrıca açıklanmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Tüp bebek tedavisinde oluşabilecek diğer problemler:
- Yumurta gelişmemesi: İlaç tedavisi ile istenilen sayıda yumurta gelişmeyebilir.
- Yeterli yumurta toplanamaması: Ultrasında görülen foliküllerden yeterince yumurta elde edilemeyebilir.
- Döllenme oluşmaması: Toplanan ve kültür ortamına konulan yumurtalarda döllenme oluşmayabilir.
- Embriyonun rahime tutunamaması (İmplantasyon başarısızlığı)
Bu problemler tedavinin iptal olmasına ve başarısızlığa neden olur. İlaç protokollerini veya başka aşamaları değiştirerek yeniden tüp bebek tedavisi yapmak gerekecektir.
Tüp bebek ve kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçların zararları var mı? Kanser yapar mı?
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların bu güne kadar kanser veya benzeri ciddi bir yan etkisi gösterilememiştir. İlaçlara bağlı OHSS gibi geçici yan etkiler meydana gelebilmektedir, yukarıda açıklanmıştır. İlaçların uygulandığı cilt bölgesinde kızarıklık gibi basit yan etkiler oluşabilir.
Tüp bebek yumurtalıklara zarar verir mi? Yumurtalık kapasitesi azalır mı?
Tüp bebek tedavisinde uygulamalar ve ilaçlar yumurtalık kapasitesini azaltmaz. Yumurtalık kapasitesi yaş ilerledikçe azalır, bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olmaz.
Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur mu?
Tüp bebek tedavisinde uygulanan ilaçlar veya diğer basamaklar erken menopoza neden olmaz. Menopoz yaş ilerledikçe yumurtalık kapasitesinin azalmasına bağlı meydana gelir.
DONDURULMUŞ EMBRİYO TRANSFERİ
Bir tüp bebek uygulamasından sonra gebelik elde edilememişse ortalama 2-3 ay ara verilerek tekrar yeni bir tüp bebek yapılabilir. Bu arada kadının bir iki kere adet görmesi yeterlidir. IVF veya mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde verilmesi gereken ara aynıdır.
Günümüzde tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi oldukça yaygın olarak uygulanmaktadır. Mikroenjeksiyon tüp bebek tedavisinde döllenme aşamasında uygulanan bir tekniktir. Amaç sperm ve yumurtanın en başarılı şekilde, en yüksek oranda döllenmesidir. Tüp bebek uygulama aşamaları detaylıca ayrı bir yazıda anlatılmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tüp bebek tedavisinde döllenme için kullanılan başlıca iki teknik vardır, birincisi IVF (in vitro fertilizasyon) yani klasik tüp bebek uygulaması, ikincisi mikroenjeksiyon (ICSI) uygulamasıdır. Bu iki yöntem arasındaki fark aşağıda açıklanmıştır.
